DOLAR

40,2607$% 0.13

Created with Highcharts 8.2.207:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:0011:3012:00
EURO

46,7252% 0.08

Created with Highcharts 8.2.207:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:0011:3012:00
STERLİN

53,9495£% 0.21

Created with Highcharts 8.2.207:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:0011:3012:00
GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

Created with Highcharts 8.2.207:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:0011:3012:00
ONS

3.335,86%0,37

Created with Highcharts 8.2.207:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:0011:3012:00
BİST100

10.219,67%-0,06

Created with Highcharts 8.2.207:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:0011:3012:00
İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
admin

admin

26 Ağustos 2025 Salı

DİĞER YAZARLARIMIZ

İnsani Yardım Derneği (İHH) Aracıyla İnsanlığa Saldırı! 38 BD 518 Skandalı!

İnsani Yardım Derneği (İHH) Aracıyla İnsanlığa Saldırı! 38 BD 518 Skandalı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kayseri’de Skandal! İnsani Yardım Derneğine Ait Araç Trafikte Hakaretler Savurdu

KAYSERİ – Kayseri İHH İnsani Yardım Derneği’ne ait olduğu tespit edilen 38 BD 518 plakalı resmi araç, seyir halindeyken başka bir sürücüye yönelik sergilediği ahlak dışı ve agresif tutumla kamuoyunda büyük tepki topladı. Olay, 25 Ağustos 2025 tarihinde öğle saatlerinde Hulusi Akar Bulvarı’nı geçtikten sonra yaşandı.

Görgü tanıklarının ve mağdur sürücünün ifadesine göre, derneğe ait resmi plakalı araç, normal hızda ve kendi şeridinde seyreden bir başka aracı hiçbir trafik gerekçesi olmaksızın taciz etti. Araç içerisindeki sürücü — iddiaya göre İHH Kayseri temsilciliğiyle ilişkili bir kişi — yol verme bahanesiyle öfke nöbetine kapılarak, camı açıp karşı araca ağıza alınmayacak düzeyde küfürler savurdu.

Olayın trajik yönü ise, küfür eden sürücünün yanında eşinin bulunması ve olay sırasında kendisinin resmi bir derneğe ait aracı kullanıyor olması. Yardım, merhamet ve toplumsal dayanışma ilkeleriyle hareket etmesi beklenen bir kuruluşun aracının, bu şekilde topluma örnek olamayacak bir biçimde kullanılması, “kamuya ait bir misyonun kişisel çıkarlar ve öfke gösterileriyle lekelenmesi” olarak yorumlandı.

Mağdur Sürücü Şokta: “Sadece Yolumda Gidiyordum”

Saldırıya uğrayan araç sürücüsü yaşadığı şoku şu sözlerle anlattı:

“Hulusi Akar Bulvarı’nı geçtikten sonra tamamen kurallara uygun bir şekilde yolumda ilerliyordum. Arkadan hızla yaklaşan ve selektör yapan bir araç vardı. Uygun bir boşluk olmadığından kenara çekemedim. Yanıma geldiğinde ise camdan bağırmaya başladı. Ne olduğuna anlam veremedim, ama ettiği küfürler tarif edilemez düzeydeydi. En acısı da, resmi bir yardım derneğinin aracıyla bu yapıldı.”

İHH Kayseri Şubesi Sessiz

Olayın ardından kamuoyunun gözleri İHH Kayseri Şubesi’ne çevrildi. Ancak olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen dernek yetkililerinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Vatandaşlar, söz konusu aracın kim tarafından ve hangi yetkiyle kullanıldığının, olayda yer alan kişinin dernekle ilişkisi olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasını talep ediyor.

Hukuki Süreç Başlayabilir

Kamuya ait bir araçla, özel amaçlarla trafiğe çıkılması ve kamu düzenini bozan davranışlarda bulunulması, Türk Ceza Kanunu ve Trafik Kanunu kapsamında çeşitli yaptırımlara tabi. Mağdur sürücünün yasal haklarını kullanacağı, ilgili kişi hakkında suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi.

Güvenilirlik ve Temsil Sorgulanıyor

Toplumda yüksek güvene sahip olan ve özellikle afet, savaş, yoksulluk gibi alanlarda yaptığı yardımlarla tanınan İHH gibi kurumların, temsil sorumluluğu taşıyan üyeleri ya da araçlarıyla böylesine olaylara karışması, sadece bireysel değil kurumsal itibar açısından da ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Vatandaşlar, bu gibi olayların tekrar etmemesi için derneklerin araç kullanımına yönelik denetimlerini artırmasını ve kamuya açık bir disiplin süreci başlatmasını bekliyor.

Devamını Oku

Gece Başlıyor, Vergi Kaçıyor: YouTube, Facebook, TikTok ve Instagram’da Sahte Ürün Mezatı Patladı!

Gece Başlıyor, Vergi Kaçıyor: YouTube, Facebook, TikTok ve Instagram’da Sahte Ürün Mezatı Patladı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sosyal Medyada Gece Mesaisi: Sahte Ürün Mezatları Vergi Kayıplarına Yol Açıyor

Türkiye genelinde sosyal medya platformlarında hızla yayılan ve “mezat” adı altında yapılan canlı yayın satışları, hem tüketiciyi aldatıyor hem de devleti milyonlarca liralık vergi kaybına uğratıyor. Mezatlarda satılan ürünlerin büyük çoğunluğunun 1. sınıf replika ya da sahte olduğu belirtilirken, yetkililer hala bu yasadışı ticarete karşı ciddi bir adım atmış değil.

Her akşam saat 20.00 itibarıyla başlayan ve gece 02.00-03.00 saatlerine kadar süren bu mezatlar, YouTube, TikTok, Instagram ve Facebook gibi platformlarda canlı yayınlar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Bu satışlarda dikkat çeken en önemli unsurlardan biri ise satılan ürünlerin tamamına yakınının ya replika ya da sahte olması. Ürün yelpazesi ise oldukça geniş:

  • Elektrikli ev aletlerinde: Dyson, Philips, Bosch, Stanley gibi dünya devlerinin sahteleri.
  • Gözlüklerde: Ray-Ban, Police, Prada, Dior, Tom Ford ve Gucci logolu replika ürünler.
  • Parfümlerde: Chanel, Dior, Tom Ford, Versace gibi markaların sahteleri, “Free Shop ürünü” denilerek pazarlanıyor.

Faturasız Ürün, Günlük Değişen IBAN

Bu mezatlarda ürünlerin faturası bulunmuyor çünkü ürünler ya gümrük kaçağı, ya sahte ya da merdiven altı üretim. Ödeme yöntemleri de şeffaflıktan uzak: Her gün farklı bir isim ve IBAN üzerinden para transferi isteniyor. Bu yöntemle iz sürülmesi güçleştiriliyor ve vergi takibinin önüne geçiliyor.

Günlük satış hacmi ise dudak uçuklatacak cinsten. Elde edilen verilere göre, birçok mezatçı gecelik 75.000 TL ile 250.000 TL arasında satış yapıyor. Haftalık bazda bakıldığında bu rakamlar milyonları buluyor. Ancak tüm bu gelirler kayıt dışı olduğu için devlete tek kuruş vergi ödenmiyor.

Vergi Kaybı Devasa Boyutlarda

Vergi uzmanlarına göre, yalnızca sosyal medya mezatlarında kayıtdışı olarak dönen para nedeniyle devletin uğradığı yıllık vergi kaybı yüz milyonlarca lirayı bulabilir. Sadece KDV değil, gelir vergisi, stopaj ve gümrük vergilerinden de kaçınılmış oluyor.

İstanbul merkezli bir vergi danışmanının ifadeleri şöyle:

“Bu tarz satışlarda hem tüketici mağdur oluyor hem de devlet. 35.000 TL’lik bir Dyson süpürgesinin sahtesi 10.000 TL’ye satılıyor ama bu ürün ne garantili, ne kayıtlı, ne de test edilmiş. Üstelik satıcı bu satıştan ciddi kâr ediyor, ama kazancını beyan etmiyor. Bir nevi kayıt dışı zenginleşme yaşanıyor.”

Tüketici Kanunu ve Fikri Mülkiyet Açısından da Suç

Tüketici Kanunu’na göre faturasız ürün satışı ve marka taklidi ürün pazarlamak ciddi yaptırımlara tabidir. Ayrıca Marka Koruma Kanunu kapsamında, lisanssız ürün satışı fikri mülkiyet haklarının ihlaline giriyor. Bu suçların cezası ise yalnızca para cezası değil; hapis cezası da söz konusu olabilir.

Ancak sorun burada bitmiyor. Tüketici sahte ürün aldığını fark ettiğinde iade ya da değişim talep edemiyor çünkü ortada muhatap yok. Mezata katılanlar genellikle sahte hesaplar üzerinden yönetiliyor ve hesaplar sık sık değiştirilerek iz kaybettiriliyor.

Maliye Bakanlığı ve BTK Harekete Geçecek mi?

Tüm bu tabloya rağmen henüz Maliye Bakanlığı’nın ya da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bu konuya ilişkin geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirdiği görülmedi. Oysa bu mezatlar, hem ticaretin doğasına zarar veriyor hem de dürüst esnafı zor durumda bırakıyor.

Sosyal medyada yüz binlerce takipçiye ulaşan bu hesaplar üzerinden her akşam adeta “kara borsa pazarı” kuruluyor. Bu durumun önüne geçilmemesi halinde kayıt dışı ekonominin daha da büyümesi ve sahte ürünlerin daha fazla hayatımıza girmesi kaçınılmaz hale gelecek.

Sonuç: Kayıt Dışı Ekonomi Dijital Mecrada Büyüyor

Türkiye’de kayıt dışı ekonominin dijital ayağı artık ciddi bir tehdit haline gelmiş durumda. Sosyal medya mezatları sadece ekonomik değil; aynı zamanda ticari etik, tüketici güvenliği ve kamu düzeni açısından da risk oluşturuyor.

Maliye Bakanlığı’nın bu konuda ne zaman ve nasıl harekete geçeceği ise büyük bir merak konusu. Her geçen gün geç kalınan bu müdahale, devletin kasasında daha fazla vergi kaybı ve vatandaşın cebinde daha fazla sahte ürünle sonuçlanabilir.

Devamını Oku

“Kayseri’de Esnaf Kredisi Krizi: ‘Torpili Olmayan 2 Yıldır Bekliyor, Sıra Bitmiyor’”

“Kayseri’de Esnaf Kredisi Krizi: ‘Torpili Olmayan 2 Yıldır Bekliyor, Sıra Bitmiyor’”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kayseri – Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nde (KESKK) krediye ulaşmak isteyen çok sayıda esnaf, yaklaşık iki yıldır sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Başvuruda bulunan esnaflar, sistemin adil işlemediğini iddia ederken, “Torpilin yoksa kredi alamazsın” söylemi ise kentteki ticari çevrelerde günden güne daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.


“80 kişi kaldı, 100 kişi kaldı” deniyor ama sıra ilerlemiyor

Kredi almak için başvuran bazı esnaflar, dosyalarının uzun süredir rafta beklediğini belirtiyor. Görüştüğümüz bir esnaf, ismini vermemek kaydıyla şunları söyledi:

“İki yılı aşkın süredir bekliyoruz. Her aradığımızda ‘önünüzde 100 kişi kaldı’, ’80 kişi kaldı’ deniyor. Ama sıra bir türlü bize gelmiyor. Çevremizde bazı kişiler çok daha yeni başvurduğu halde, torpilli oldukları için krediyi aldı. Bu adaletsizlik artık kabul edilemez.”


Süreç şeffaf değil, başvuran ne zaman sıra geleceğini bilmiyor

Esnaflar, kredi başvuru sürecinde şeffaflık olmadığını, herhangi bir dijital takip sistemiyle sıranın ne durumda olduğunun öğrenilemediğini dile getiriyor. Bu durum, güven kaybına yol açarken, özellikle küçük işletme sahiplerinin işini sürdüremez hale geldiği ifade ediliyor.


KESKK Başkanı Mustafa Alan ne demişti?

KESKK Başkanı Mustafa Alan, geçtiğimiz yıllarda yaptığı açıklamalarda kredi sıralarının yoğunluğuna dikkat çekmiş, 2023 yılında 2 binin üzerinde esnafa kredi verildiğini ve yaklaşık 2.500 ila 3.000 kişinin sırada beklediğini ifade etmişti. Ayrıca, sıra açılmasının genellikle 1,5 ila 2 ay süreceğini belirtmişti.

Ancak aradan geçen uzun zamana rağmen sıranın ilerlemediğini belirten çok sayıda esnaf, bu açıklamaların artık gerçeği yansıtmadığını savunuyor.


“Kooperatiflerin amacı desteklemek olmalı, ayrımcılık değil”

Kayseri’deki esnaf odaları ve meslek birliklerinden henüz resmi bir açıklama gelmiş değil. Ancak bazı yerel STK temsilcileri, torpil iddialarının ciddi şekilde araştırılması gerektiğini ve kooperatiflerin asli görevinin esnafı desteklemek olduğunu vurguluyor.

“Kooperatifler, kamu güvencesi ile kurulmuş destek mekanizmalarıdır. Eğer gerçekten torpille kredi veriliyor ve yıllardır bekleyen esnaf görmezden geliniyorsa, bu ciddi bir güven sorunu yaratır.”


Esnaf çözüm istiyor: “Ya net bilgi verin ya da adil sıraya sokun”

Bekleyen esnaflar, yetkililere açık çağrıda bulunuyor:

  • Mevcut sıranın kamuoyuna şeffaf şekilde açıklanması
  • Her başvurunun dijital ortamda takip edilebilmesi
  • Torpil iddialarının soruşturulması
  • Kredilendirme sürecinde liyakat ve ihtiyaç esasının gözetilmesi

Son Söz: Güven olmadan ekonomi büyümez

Kayseri gibi Anadolu’nun güçlü ticaret şehirlerinde, esnafın ayakta kalması yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal istikrar açısından da kritik önemdedir. Krediye erişim sürecinde şeffaflık, eşitlik ve hesap verilebilirlik ilkeleri tesis edilmediği sürece, hem ekonomik hem de toplumsal güven zedelenir.

Yerel yetkililerin ve KESKK yönetiminin bu şikâyetlere kulak verip kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar yapması bekleniyor.

Devamını Oku

Esnaf Esnaf Olalı Böyle Zulüm Görmedi: Vergi Dairesinden E-Haciz Kâbusu

Esnaf Esnaf Olalı Böyle Zulüm Görmedi: Vergi Dairesinden E-Haciz Kâbusu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye genelinde binlerce esnaf, son dönemde vergi borçları nedeniyle karşı karşıya kaldığı e-haciz uygulamaları nedeniyle adeta ayakta kalma mücadelesi veriyor. Devletin tahsilat politikalarının sertleşmesiyle birlikte, esnafın hem ticari hem de kişisel hesaplarına ani blokeler konuluyor. Kredi kartı hesapları, evlerine gelen havaleler, hatta yaşadıkları konutlara kadar uzanan e-hacizler, ekonomik krizle boğuşan küçük işletmeleri çöküşün eşiğine getiriyor.

“Gelen Paraya El Konuluyor, Ne Kirayı Ödeyebiliyoruz Ne Fatura”

Son aylarda giderek artan şikayetler, vergi dairelerinin borcu olan esnafa yönelik elektronik haciz (e-haciz) uygulamalarında sertleştiğini ortaya koyuyor. Borç tutarının büyüklüğüne bakılmaksızın, esnafın kişisel banka hesaplarına gelen her türlü para — ister müşteri ödemesi, ister aile desteği olsun — otomatik olarak bloke ediliyor. Pek çok esnaf, müşterilerinden aldığı ödemelere bile ulaşamadan paralarına el konulduğunu belirtiyor.

İstanbul’da kırtasiye işletmeciliği yapan 38 yaşındaki Murat K., yaşadığı mağduriyeti şöyle özetliyor:

“Vergi borcum var, kabul ediyorum. Ama bu kadar acımasızca bir uygulama olur mu? Müşterinin EFT’si hesaba düşüyor, vergi dairesi anında çekiyor. Kira ödeyemiyorum, çocuğun okul masrafını karşılayamıyorum. Kredi kartımdan gelen paraya bile haciz koydular.”

Evlerine Kadar Uzanan E-Hacizler

Yalnızca banka hesapları değil, esnafın yaşadığı konutlara da e-haciz uygulanabiliyor. Maliye, borcun tahsilinde daha etkin olmak adına tapuda kayıtlı tüm mal varlıklarını inceleyip, teminat altına almak için e-haciz işlemleri başlatabiliyor. Bu durum, sadece ticaret hayatını değil, sosyal yaşamı da doğrudan etkiliyor.

Ankara’da oto yedek parça ticareti yapan bir başka esnaf, e-haciz nedeniyle evine satış kısıtı getirildiğini belirterek şunları söylüyor:

“Ev kredisiyle aldığım daireme e-haciz kondu. Satış, ipotek, devir işlemleri tamamen durdu. Devlet bizden vergi alacak diye bizi vatandaştan saymıyor artık.”

Uzmanlar Uyarıyor: “Alacak Tahsilatı Sosyal Yıkıma Dönüşmemeli”

Mali müşavirler ve hukukçular ise, tahsilat işlemlerinin bu kadar sert ve otomatik ilerlemesinin, borçluların tamamen sistem dışına itilmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Vergi Usul Kanunu’na göre borcun varlığı, devlete tahsil yetkisi verse de, bu yetkinin ölçülü ve sosyal etkiler dikkate alınarak kullanılmasının altı çiziliyor.

Mali Müşavir Sibel Yılmaz’a göre:

“E-haciz, aslında dijital tahsilatın hızlı bir yolu ama gelir yaratamayan, borcunu yapılandırmak isteyen bir esnafı tamamen kilitlemek; ne tahsilat sağlar, ne çözüm. Devletin alacağı var, esnafın da yaşama hakkı. Bu dengenin yeniden kurulması gerekiyor.”

Çözüm Nerede?

Son dönem ekonomik daralma, pandemi sonrası toparlanamayan küçük işletmelerin borçlarını çevirmesini daha da zorlaştırdı. Uzmanlar ve esnaf örgütleri, Maliye’nin daha yapılandırmacı ve destekleyici bir vergi politikası benimsemesini talep ediyor. Borçların yeniden yapılandırılması, e-haciz öncesi uyarı ve müzakere süreçlerinin zorunlu hale getirilmesi gibi öneriler gündemde.

TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu) ise yaptığı son açıklamada şöyle dedi:

“Esnafımız devletine borcunu inkâr etmiyor. Ama ayakta durabilmesi için nefes alacak alana ihtiyacı var. Bu kadar sert uygulamalar, zaten zor durumda olan işletmeleri tamamen yok eder.”


Editör Notu:
E-haciz uygulamaları yasal zemine oturmuş olsa da, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak tahsilat süreçlerinde insani ve ekonomik etkilerin göz önünde bulundurulması gerektiği unutulmamalıdır. Esnaf, sadece vergi mükellefi değil, aynı zamanda bu ülkenin üretim gücüdür.

Devamını Oku

YASAL TEFECİLİK İDDİASI: ALJ FİNANS’TAN FAHİŞ FAİZLİ KREDİ, ARAÇLARA EL KOYMA, BORCU KATLAYARAK TAHSİLAT!

YASAL TEFECİLİK İDDİASI: ALJ FİNANS’TAN FAHİŞ FAİZLİ KREDİ, ARAÇLARA EL KOYMA, BORCU KATLAYARAK TAHSİLAT!
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Vatandaşlar Mağdur, Yargı Süreci Başlatıldı

Son dönemde tüketici şikayetlerinin odağında yer alan AL.J Finans, araç kredisi adı altında verdiği finansmanlarla birçok vatandaşı mağdur etmekle suçlanıyor. “Yasal tefecilik” iddialarının merkezindeki şirketin, icralık hale gelen borçlulardan araçlarını alarak hem malvarlıklarına el koyduğu hem de borçlarını 5-6 katına çıkararak aynı borca iki farklı borç var gibi ilamlı ve ilamsız icra takibi yoluyla tahsilat yaptığı öne sürülüyor.

Yüzde 200’e Varan Faizler, Katlanan Borçlar

Mağdurların beyanlarına göre AL.J Finans, piyasa ortalamasının çok üzerinde, hatta zaman zaman yasal sınırları aşan fahiş faiz oranlarıyla kredi kullandırıyor. 1.000.000 TL’lik bir araç kredisi için toplam geri ödemenin 3.200.000 – 4.000.000 TL’yi bulduğu, ödeme zorluğu yaşayan müşterilerin ise hem araçlarını kaybettiği hem de borçlarının ikinci kez icraya verildiği belirtiliyor.

Araç Gitti, Borç Bitmedi: Çifte Tahsilat Şüphesi

İddialar arasında en dikkat çeken detaylardan biri de şu: AL.J Finans, borcunu ödeyemeyen müşterinin aracına el koyduktan sonra, bu aracı elden ya da açık artırma yoluyla satarak tahsilat sağlıyor. Ancak bu tahsilattan sonra dahi, aynı borç kalemi üzerinden bir kez daha icra takibi başlatılıyor. Böylece borçlu, aracı teslim ettiği halde borcun bitmediğini; aksine 5-6 katına çıktığını öğreniyor.

İlamlı – İlamsız Takip Kıskacı

Şirketin borç tahsilatı yöntemleri de tartışma yaratıyor. Bazı mağdurlar, daha önce hakkında herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen ilamlı icra takibi başlatıldığını; bazılarında ise ilamsız takip yoluyla borç miktarının artırıldığını ve hukuki süreçlerin baskı unsuru olarak kullanıldığını öne sürüyor.

Uzmanlar Uyarıyor: “Tüketici Hukukuna ve Borçlar Kanunu’na Aykırı”

Tüketici hukuku uzmanları, bu tarz uygulamaların hem Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a hem de Borçlar Kanunu’na açıkça aykırı olduğunu vurguluyor. Ayrıca, “Kredi faizi” adı altında yasal sınırların üzerindeki oranların dayatılması durumunun ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘tefecilik’ suçu kapsamında değerlendirilebileceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca Avukatlar vekalet ücreti olarak 350.000 – 485.000 TL. arası ücret talep ediyorlar ve hiç bir şekilde anlaşmaya yanaşmıyorlar.

BDDK ve CİMER’e Şikayet Yağmuru

AL.J Finans hakkında hem BDDK hem de CİMER üzerinden çok sayıda şikayet iletildiği belirtiliyor. Şikayetlerde genellikle şu ifadeler yer alıyor:

  • “Araç kredisiyle araç aldım, taksitleri düzenli ödedim. Sadece iki ay aksattım, aracım çekildi ve borç ikiye katlandı.”
  • “Aracı teslim ettim ama borç bitmedi. Aynı borca tekrar icra geldi.”
  • “Avukatlar tehdit ediyor, icra dosyasına fahiş vekalet ücreti ve faiz yazıyorlar.”

Tüketici Dernekleri Harekete Geçti

Yaşanan gelişmeler üzerine birçok tüketici derneği, mağdur vatandaşları birleşerek dava açmaya çağırıyor. Dernek temsilcileri, bu tür finansman şirketlerinin denetiminin artırılması gerektiğini, aksi takdirde resmi kurum görünümünde tefecilik sisteminin yaygınlaşabileceğini söylüyor.


Kamuoyunun ve Yetkililerin Dikkatine!
AL.J Finans’ın bu uygulamalarının yasal zeminde incelenmesi ve gerekirse adli ve idari yaptırımların devreye sokulması bekleniyor. Tüm mağdurların, belgeleriyle birlikte hak arayışına girmeleri ve mümkünse tüketici mahkemelerinde dava açmaları tavsiye ediliyor.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.