Geçinemeyen Türkiye: Maaşlar Yetmiyor, Hacizler Artıyor!
Ülke genelindeki adliyelerde icra daireleri adeta kilitlenmiş durumda. Her gün binlerce yeni icra dosyası açılıyor; adliye koridorlarında dosya yığınları ve borçlu vatandaşların oluşturduğu uzun kuyruklar dikkat çekiyor.
Türkiye’de İcra Dosyaları Patladı: Halkın Dörtte Üçü Borç Batağında
Adliye koridorları dolup taşıyor, icra dairelerinde her gün binlerce yeni dosya açılıyor
Türkiye’de ekonomik sıkıntılar giderek derinleşirken, vatandaşın borç yükü dayanılmaz bir hal aldı. Gelirler yerinde sayarken, temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları milyonlarca kişiyi icra kıskacına sürükledi. Son yıllarda her dört vatandaştan üçünün bir şekilde icra dosyasıyla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Özellikle memurlar, işçiler ve dar gelirli kesimler geçim sıkıntısı nedeniyle borçlarını çeviremez hale geldi.
Adliye Koridorları Dosya Yığınlarıyla Doldu
Ülke genelindeki adliyelerde icra daireleri adeta kilitlenmiş durumda. Her gün binlerce yeni icra dosyası açılıyor; adliye koridorlarında dosya yığınları ve borçlu vatandaşların oluşturduğu uzun kuyruklar dikkat çekiyor. Bazı illerde icra daireleri dosya sayısındaki yoğunluk nedeniyle randevu sistemiyle çalışmak zorunda kalıyor.
Kayseri, İstanbul, Ankara, İzmir ve Gaziantep gibi büyük şehirlerde icra müdürlükleri neredeyse 7/24 mesai yapıyor. Vatandaşlar borçlarını yapılandırmak, tebligatlara itiraz etmek veya maaş hacizleriyle ilgili çözüm aramak için adliyelerin yolunu tutuyor.
“Geçinemiyoruz” Diyenlerin Sayısı Rekor Düzeyde
Memur maaşlarının, asgari ücretin ve emekli aylıklarının enflasyon karşısında erimesi; temel gıda, kira ve enerji giderlerinin hızla yükselmesi, birçok kişiyi kredi kartı ve tüketici kredilerine yöneltti. Ancak borç çarkı giderek büyüdü.
İşçiler, emekliler ve kamu çalışanları maaşlarının büyük kısmını borç ödemelerine ayırmak zorunda kalıyor. Birçok vatandaşın maaşına haciz geldiği için geçim sıkıntısı daha da ağırlaşıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: “Borç Krizi Sosyal Krize Dönüşüyor”
Ekonomistler, Türkiye’deki icra dosyası sayısındaki artışın sadece bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda derinleşen bir toplumsal krizin göstergesi olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre, gelir adaletsizliği, yüksek faiz oranları ve yetersiz ücret politikaları sürdükçe icra dosyalarının azalması mümkün görünmüyor.
Bir hukukçu, “Artık neredeyse her ailede bir icra dosyası var. Evini, arabasını, hatta telefon hattını borç nedeniyle kaybeden binlerce kişi var. Bu durum sadece ekonomik değil, psikolojik bir yıkım da yaratıyor.” ifadelerini kullanıyor.
Adliyelerde İnsan Manzaraları: Sessiz Çığlık
Adliye koridorlarında sessiz bir dram yaşanıyor. Elinde tebligatla gelen vatandaşların çoğu, ne yapacağını bilmeden memurlardan yardım istiyor. Kimisi borcunu ödeyemediği için eşyalarının haczedilmesinden korkuyor, kimisi maaşına gelen kesintinin nasıl kaldırılacağını öğrenmeye çalışıyor.
Bir vatandaşın sözleri tabloyu özetliyor:
“25 yıllık memurum, çocuk okutuyorum, kredi borcum var. Maaşımdan üçte biri kesiliyor. Her ay sıfırı tüketiyorum. Artık dayanacak gücümüz kalmadı.”
Çözüm Bekleyen Dev Bir Yara
Türkiye’de icra ve iflas dosyalarının sayısı milyonları aşmış durumda. Vatandaş, artık geçinmek için değil, borcunu çevirebilmek için çalışıyor. Ekonomik daralmanın etkileri her geçen gün büyürken, halkın beklentisi; borç yapılandırmalarında gerçekçi adımlar atılması, faiz yükünün azaltılması ve gelirlerin yaşam maliyetine göre düzenlenmesi yönünde.
İcra dosyalarındaki bu patlama, toplumun her kesimini etkileyen derin bir ekonomik alarmın sesi olarak yankılanıyor.
Sonuç olarak: Türkiye, borç sarmalında nefes alamayan milyonların sessiz çığlığıyla karşı karşıya. Adliye koridorlarında yankılanan ayak sesleri, aslında bir ekonomik sistemin alarm çanları...