40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
21 Aralık 2025 Pazar
HAKKARİ’nin Yüksekova ilçesinde, kar ve dondurucu soğuklara rağmen 23 yıldır göç etmeyen leylek ailesine yenileri eklendi. Bölgede 3 olan leylek sayısı 7’ye yükseldi. Yeni gelen 4 leylek, diğer leylek ailesinin bulunduğu Köprücük köyüne 6 kilometre uzaklıktaki Akalın köyüne yuva kurdu.
Nehil Sazlığı ve çevresindeki sıradağlar nedeniyle zengin bitki örtüsü ve sulak alanlara sahip Yüksekova, her yıl yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapıyor. İlçeye bağlı Köprücük köyü de 23 yıldır ayrılmayan leylek ailesine ev sahipliği yapıyor. Cami bacasının üzerine yuva yapan leylek ailesine köylüler sahip çıkıyor. Köylüler, leylekleri zaman zaman evlerinden getirdikleri yiyeceklerle besliyor.
Bu kış da 4 leylek Köprücük köyüne yaklaşık 6 kilometre mesafedeki Akalan köyüne yuva kurdu. Köylüler, bir evin bacasına yuva yapan leyleklere yiyecek verip alışmaya çalışıyor.
Akalın’da yaşayan Necmettin Dilce, “Köprücük köyünden sonra bizim köyümüze de leyleklerin gelerek yuva yapmasına sevindik. Bahar aylarında gelen bu leylekler kış gelince gitmediler. Onlara alışmaya çalışıyoruz. Havaların soğuk olduğu köyümüzde aç kalmasınlar diye de zaman zaman yiyecek veriyoruz. Köy halkı sahip çıktığı için de korkmadan istedikleri gibi gezebiliyorlar. Bu leyleklerin köyümüzden ayrılmasını istemiyoruz” dedi.
Haber: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari),
ESKİŞEHİR’de torunu Hızır Evreşe’nin (8) derslerine yardımcı olmak isteyen Selver Demirde, 64 yaşında okuma yazma kursuna başladı. Bir yandan 2 torununun bakımı üstlenen diğer yandan okuma yazma öğrenmek için her gün 3,5 saat ders alan Demirde, “Sadece torunlarıma okuma yazma öğreteyim diye bu okula başvurdum, kendim de ilerletmek istiyorum” dedi.
Eskişehir’de 4 çocuk annesi Selver Demirde’nin oğlu ile gelini, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle 2024 yılında boşandı. Çiftin 3 çocuğundan ikisi babasında, diğeri annesinde kaldı. Boşanma sürecinde çocuklardan Hızır Evreşe, 1’inci sınıfa başladığı okuluna düzenli olarak gidemeyince okuma yazma öğrenemedi. İki torununun bakımını üstlenen Selver Demirde, torunu Hızır’ın eğitimde geri kalmasına üzüldüğü için derslerine yardım etmek istedi. Okuma yazma bilmeyen Demirde, torunu Hızır’a okuma yazma öğretebilmek için Tepebaşı Halk Eğitim Merkezi’ne başvurarak, okuma yazma kursuna yazıldı. Halk Eğitim Merkezi, TOKİ Emre Bolat İlköğretim Okulu’nda Selver Demirde için okuma yazma kursu açtı. Demirde, şimdi torunu Hızır ile birlikte aynı okulda okuma yazma öğreniyor.
‘FORM DOLDURMAYI ÇOK İSTİYORUM’
Ayrıca diğer torunu Çınar Evreşe’yi (5) de yanından ayıramadığı için kurslara beraber katılan Demirde, “Okuma yazma bilmiyorum, torunlarıma bir faydam olmuyor. Hiçbir şey bilmiyorum, bir eğitim veremiyorum, bir şey gösteremiyorum. Bugün çevremde çok fazla okuma yazma bilmeyen var, torunlarına faydalı olmayanlar var. İstiyorum onlar da öğrensinler. Bizim gibi böyle cahil kalmasınlar. Anne ve baba ayrıldı, çocuk orada 1 sene okula gitti ama bir şey öğrenemedi. Ondan sonra ben bunları aldım. Geçim dünyası zor biliyorsunuz, iki çocukla birlikte savaşıyorsun. Bir yere gidiyorum, ‘Form doldur’ diyorlar, dolduramıyorum. O yüzden hani form doldurmayı çok istiyorum, yazmayı çok istiyorum” dedi.
‘TORUNLARIM İÇİN ÇABALIYORUM’
Selver Demirde, “Şimdi çocuklara ben bakıyorum, ilgilenmiyorlar. Anne desen bıraktı gitti. İki çocuk, hatta üç kardeşler; birini yanına aldı. İşte ikisini ben aldım, çocuklar geçen sene başka yere gidiyordu. Çocuk ne A’yı biliyor ne B’yi biliyor. Koca bir senemiz boşuna gitti. Yine çok şükür Allah’ıma, burada yazdırdık. Çocuk düzeldi, okumaya başladı. Şimdi ben de başladım. Dedim ki; ‘Okuma yazma istiyorum çünkü çocuklara faydam olmuyor.’ Ne göstereceğim ben bu çocuklara? Ben okuma yazma bilmiyorum. Sadece torunlarıma okuma yazma öğreteyim diye bu okula başvurdum, kendim de ilerletmek istiyorum. Siz de yaşa başa bakmayın, yaşı başı yok. Tek; insan içinden istesin, kalbinden istesin, her şeye inanç olsun, başarır okuma yazmayı. Ondan çok istedim torunlarım için. Biz ne için şey yapıyoruz? Evlatlarımız ve torunlarımız için. Şimdi de torunlarım için çabalıyorum. İstiyorum güzel yetişsinler, iyi eğitim alsınlar, her şeyi öğrensinler. Mesela camın önünde masamız var, hasta da olsam, ‘Hadi Hızır derse anneciğim, bir sayfa olsun dolduracağız’ diyorum. ‘Tamam anne’ diyor” diye konuştu.
‘DUYGUSAL BAŞLADIK’
‘KISA SÜREDE ÇOK HIZLI BİR YOL ALDIK’
Selver Demirde’nin zor şartlarda yetiştiğini ve bu nedenle zamanında okuma yazma öğrenemediğini anlatan Kısa, şunları söyledi:
“Günde 3,5 saat ders yapıyoruz, ara vermiyoruz. Israrla, ‘Bir an önce bitireyim, bir an önce öğreneyim’ derdinde. Kısa sürede çok hızlı bir yol aldık. Zaten böyle giderse, çok kısa bir sürede hem yazacak hem okuyacak. Torunlarına öğretmek için gelmişti, ilk hedefi buydu. Öğreteceğine de inanıyorum. Bu yüzden çok gayret ediyor. Torunu daha büyümeden, yaşı ilerlemeden, sınıf atlamadan daha iyi bir şekilde öğreteceğine inanıyorum. Halk Eğitim Merkezlerimiz, müdür yardımcılarımız bu konuda çok hassas. Görevlendirmeleri hassasiyetle yapıyorlar, ilgileniyorlar, yardımcı oluyorlar. Onlara da buradan çok teşekkür ederiz.”
Haber-Kamera: Batuhan KILIÇ/ESKİŞEHİR,

KONYA’daki barajlarda su seviyesi gün geçtikçe azalırken, Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, yaşanan kuraklığa dikkat çekti. Arslan, “Konya bölgesinde ne yazık ki eldeki veriler ışığında çölleşmeye doğru gidiyoruz. Şu anda çölleşmeye doğru giden kuraklık ve iklim değişikliğinin ağır hissedildiği dönemde, bir barajımızda yüzde 1 doluluk, diğer barajımızda yüzde 10 doluluk oranı bulunuyor. Bugün barajlarımız böyle doluysa demek oluyor ki bizim yüzey sularımız git gide azalıyor” dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, kentteki barajların su seviyesinin kuraklık nedeniyle gün gittikçe azaldığını belirtti. Arslan, “Kuraklık ve iklim değişikliği, her geçen gün ağırlığını çok daha fazla biz insanlara hissettiriyor. Baktığımız zaman aralık ayının ortasında bulunmamıza rağmen yağışlı dönem dediğimiz şu anda, yağışlar istenilen seviyelere gelmiş değil. Geçtiğimiz günlerde bir yağmur yağdı. Fakat bu yağış, aç olan toprağı bile doyurmadı. Önce topraklar suya doyacak. Bu topraklar suya doyduktan sonra fazla suyu, derelerle, çaylarla, ırmaklarla, yüzey sularını barajlara, göllere, göletlere iletecek ve oralar dolacak” dedi.
İÇME SUYU İHTİYACI İÇİN 80 CİVARINDA KUYU AÇILDI
Arslan, barajlardaki su seviyesinin azalması nedeniyle Konya Büyükşehir Belediyesi’nin kuyu açtığını belirterek, şunları söyledi:
“Apa Barajı’nda aralık ayının ortasında yağışlı dönemde olmamıza rağmen yüzde 1 doluluk oranından bahsediyoruz. Yine bir diğer içme suyu barajımız olan Bağbaşı Barajı’nda ne yazık ki yüzde 10 civarlarında bir doluluk oranından bahsediyoruz. Yağışlı dönemden çıkıp da kurak döneme girdiğimiz dönemlerde, biz içme suyunda ciddi sorunlar yaşayacağız ve kesintilere gitmek durumunda kalacağız. Bu dönemlerde, aralık aylarında barajlarımız bu kadar boşsa kurak döneme geçtiğimizde bu barajlardaki su, hiçbir şekilde şehrin içme suyunu karşılamayacaktır. Bununla ilgili olarak Konya Büyükşehir Belediyesi, bu yıl içerisinde şehir merkezlerinde 80 civarında sondaj çalışması yaptı. Kuyu açtılar ve bu kuyudan elde ettikleri yer altı sularını şebekeye verdiler, aslında içme suyuna katkı ve destek sağlamaya çalıştılar.”
‘AKŞEHİR GÖLÜMÜZ KURUDU’
60 yıllık periyotta yaklaşık yüzde 20 oranında yağışların azaldığını, hava sıcaklılarının kış aylarında 2-3, yaz aylarında ise 5 dereceye kadar artış gösterdiğini ifade eden Arslan, “Konya bölgesinde ne yazık ki eldeki veriler ışığında çölleşmeye doğru gidiyoruz. Şu anda çölleşmeye doğru giden kuraklık ve iklim değişikliğinin ağır hissedildiği dönemde, bir barajımızda yüzde 1 doluluk, diğer barajımızda yüzde 10 doluluk oranı bulunuyor. Bugün barajlarımız böyle doluysa demek oluyor ki bizim yüzey sularımız git gide azalıyor. Örnekleri çoğaltabiliriz. Akşehir Gölü’müz kurudu. Baktığımız zaman, Konya’da birçok küçük göl veya göletler hepsi kurudu. Beyşehir Gölü’ne bakıyoruz, yüzde 15 civarında bir küçülme söz konusu ve bu küçülme zaman içerisinde daha da ilerleyecek. Kuraklık ve iklim değişikliğinin bize getirdiği ağır faturalar ve sonuçlar. Bununla ilgili olarak şu anda biz bunu ötelemek adına yüzey sularında elde edemediğimiz, kullanamadığımız veya kaybettiğimiz suları, yer altından temin etme veya da yerini doldurmaya çalışıyoruz” dedi.
‘YER ALTI SULARIMIZI ÇOK FAZLA KULLANIYORUZ’
Arslan, “Şu anda yer altı sularına çok aşırı bir yüklenme durumu söz konusu. Yer altı sularımızı çok fazla kullanıyoruz. Bölgede 30-35 bin civarında ruhsatlı kuyu varken, 100 binin üzerinde, 3 kat fazla ruhsatsız kuyunun varlığından söz ediliyor. Hal böyleyken yer altı suyundaki statik seviyeyi çok hızlı düşüme sebebiyet veriyoruz. Tahsis miktarı, kullanmamız gereken miktarının 3-4 katını kullanarak, yer altı suyunu ciddi anlamda aşağılara çekiyoruz ve bu bize ne yazık ki çok yakın bir zamanda yer altı suyumuzu da bitireceğimizi, çok hızlı bir şekilde tüketeceğimizi gösteriyor” diye konuştu.
ADANA’da yolcusu Dilek O. (51) ile karşılıklı küfürleşip, kavga eden özel halk otobüsü şoförü Kemal C. (38) gözaltına alındı.
Olay, dün öğle saatlerinde Seyhan ilçesi İnönü Caddesi’nde meydana geldi. Durakta özel halk otobüsüne binen Dilek O., araç uzun süre hareket etmeyince tepki gösterdi. Bunun üzerinde Dilek O. ile şoför Kemal C. arasında tartışma çıktı. Şoför, Dilek O.’dan otobüsten inmesini istedi. Dilek O.’nun küfretmesi üzerine şoför de küfürle karşılık verdi. Dilek O. Kemal C.’ye çantasını fırlattı. Büyüyen tartışma, kısa süre sonra kavgaya dönüştü, taraflar birbirine yumruk ve tokatla vurmaya başladı. Yaşanan arbede, diğer yolcuların araya girmesiyle son buldu. Kavga, yolcular tarafından cep telefonuyla görüntülendi.
Olayın ardından darp raporu alan Dilek O., polise giderek Kemal C.’den şikayetçi oldu. Seyhan Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, Kemal C.’yi gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheli emniyete götürüldü.

ŞANLIURFA’nın Bozova ilçesinde, otomobiliyle seyir halindeyken yorgun mermi isabet eden Mehmet Ç., (51) yaralandı.
Olay, dün akşam saatlerinde Bozova ilçesi Yaylak Mahallesi’nde meydana geldi. Plakası öğrenilemeyen otomobiliyle evine doğru giden Mehmet Ç.’nin göğsüne tabanca mermisi isabet etti. Kanlar içinde kalan Mehmet Ç., aracını durdurarak çevreden yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin ilk müdahalesini yaptığı Mehmet Ç., Bozova Mehmet Enver Yıldırım Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Mehmet Ç., Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Jandarma, silahı ateşleyen kişinin yakalanması için soruşturma başlattı.