DOLAR

42,8230$% 0

EURO

50,5117% 0.12

STERLİN

57,8617£% 0.15

GRAM ALTIN

6.116,16%0,12

ONS

4.443,08%0,11

BİST100

11.311,06%-0,27

Sabah Vakti a 02:00
Kayseri KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

23 Aralık 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Oğuz Kaan Salıcı’dan “İha” Uyarısı: Savunma ve Bertaraf Kapasitesi En Az Taarruz Kadar Önemlidir

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Türkiye‘nin farklı noktalarında görülen ve düşürülen insansız hava araçlarına (İHA) ilişkin “Bu gelişmeler, savunma mimarimizin sınırlarının, reaksiyon sürelerinin ve karar alma eşiklerinin test edildiği izlenimini vermektedir. Bölgemiz ateş çemberidir. İkazlarımız ciddiye alınmalıdır. 783 bin 562 kilometrekarenin güvenliği her şeyden önemlidir” dedi.

      CHP’li Salıcı, Türkiye hava sahasında görülen İHA’larla ilgili yazılı açıklama yaptı. Salıcı, şunları kaydetti:

      “Bu hafta hava sahamızda üç ayrı İHA olayı yaşanmıştır. Karadeniz’den gelen ilk İHA, ROKETSAN’ın bulunduğu Elmadağ yakınlarında düşürülmüştür. İkinci İHA; Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı ve kritik sanayi tesislerinin yakınlarındaki İzmit’te, üçüncü İHA; Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı ve 9. Ana Jet Üs Komutanlığı yakınlarındaki Balıkesir’de düşmüştür. S-İHA’ların harp sahasındaki etkinliklerinin arttığının en net göstergesi, hepsi komşularımızda yaşanan; Azerbaycan-Ermenistan arasındaki 2. Dağlık Karabağ, Rusya-Ukrayna ve 12 günlük İran-İsrail savaşlarıdır. Türkiye, ‘Çelik Kubbe’ konsepti kapsamında alçak irtifa tehditlerine karşı İHTAR, ŞAHİN, GÖKBERK ve KORKUT gibi radar tabanlı tespit, elektronik karıştırma ve fiziksel imha kabiliyetlerine sahip sistemleri envanterine dahil etmiştir. Bu sistemlerin temel amacı, mini ve mikro İHA tehditlerini en erken safhada, en düşük maliyetle ve otomatik biçimde bertaraf etmektir”

      “Savunma mimarimiz test ediliyor”

      Yaşananların bir “test” niteliği taşıyabileceğini vurgulayan Salıcı, şöyle devam etti:

      “İHA’lar, ülkemizin derinliklerine kadar sızmıştır. Bu da alçak irtifa hava savunma katmanının sayısal yeterlilik başta olmak üzere, konuşlandırma, entegrasyon gibi boyutlarında hava savunma mimarimizin etkinliğine ilişkin soru işaretleri doğurmuştur. Bu gelişmeler, savunma mimarimizin sınırlarının, reaksiyon sürelerinin ve karar alma eşiklerinin test edildiği izlenimini vermektedir.

      Ülkemiz gerek BAYKAR’ın ürettiği BAYRAKTAR TB2, TB3, Akıncı, Kızılelma; gerek TUSAŞ’ın ürettiği ANKA ve AKSUNGUR gibi platformlar yurt dışı ve yurt içinde rüştünü ispat ederek S-İHA alanında marka oluşturmuştur. Bununla beraber, savunma ve bertaraf kapasitesi de en az taarruz kadar önemlidir. Bölgemiz ateş çemberidir. İkazlarımız ciddiye alınmalıdır. 783 bin 562 kilometrekarenin güvenliği her şeyden önemlidir.”

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      Sanatçı Bahadır Yenişehirlioğlu ve Hasan Kaçan, TÜGVA’da gençlerle bir araya geldi

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kültür Sanat Koordinatörlüğünce düzenlenen “Kültür Sanat Okulu”nun bu haftaki konukları, AK Parti Manisa Milletvekili, oyuncu ve yazar Bahadır Yenişehirlioğlu ile karikatürist, senarist ve oyuncu Hasan Kaçan oldu.

      Vakfın Eyüp’te bulunan merkezinde düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı ve TÜGVA Kültür Sanat Koordinatörü Zehra Çağırıcı, “Kültür Sanat Okulu’nda çağın münevverleriyle bir araya geliyoruz. Düzenlenen programla medeniyetimizi inşa etmek, iyiliği ve güzelliğinin ufkunu büyütmek istiyoruz. Burada kıymetli isimleri misafir etmek bizim için çok değerli. Bizi yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.

      Yenişehirlioğlu, hayatta önemli olan amacın, güzelliği çoğaltmak olduğunu belirterek, “Hepimiz bir yapbozun parçaları gibiyiz. Herkes önemli bir parçayı temsil ediyor. Ancak bu yapbozun her parçası bir araya gelebilirse, o güzel tablo tamamlanabiliyor. Bu noktada önemli olan kökene inebilmektir. Köken ise doğum ve ölümde saklıdır.” diye konuştu.

      Yenişehirlioğlu, doğum ve ölümün insanın iki önemli vakti olduğuna işaret ederek, “Doğarken ana rahminde suyun içindeyiz. Sonra bir yürüyüş başlıyor. Günün sonunda ise başka bir rahme, toprağın rahmine geri dönüyoruz. Bu iki nokta arasındaki seyahate ‘ömür’ diyoruz. Ömür, göz açıp kapayıncaya kadardır. Burada kıymetli olan ise insanın bu hayatta nasıl yol aldığıdır.” ifadesini kullandı.

      Peygamberlerin bu yolda bir “kılavuz” olarak insanlığa gönderildiğine dikkati çeken Yenişehirlioğlu, şöyle devam etti:

      “Hz. Peygamber çok kötü bir şehirde yaşıyordu. Tefekkür etmek için bu berbat şehirden uzaklaşmaya başladı. Böyle günlerden birinde ise ona vahiy geldi. Gelen vahiy ‘Oku’ diyordu. Bu bir metin okumaktan ziyade, ‘Kendini ve evreni oku’ demekti. Cebrail, karanlıkta olan insan için bir fener olarak gelmişti. Fener, kaybolduğumuz yollarda bizi doğruya iletmek için Cenabıhak tarafından gönderilmişti. Onun temel amacı, önce Hz. Peygamber’e, sonra da bize selametli bir hayat sürmemizi sağlamaktı.”

      Bahadır Yenişehirlioğlu, Kültür Sanat Okulu’nun bu yılki teması “İz ve Yansıma”ya dair de “Biz de bu zor yolda kendimizdeki izlerden güzel yansımalar ortaya koymalıyız. Bizden yansıyanlar güzel olursa kurtuluşa erenler bizler olacağız. Burada kendi filmimizi seyrediyoruz. Bizim medeniyetimiz imha değil, ihya etmek için vardır. Yapacağımız bütün kültür ve sanat faaliyetlerine bu gözle bakmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

      “Bu toplumun mayasına ve kültürüne uzak hikayeler üretiyoruz”

      Hasan Kaçan da kültür ve sanatın “yerli” unsurlarla şekillenmesi gerektiğini ifade ederek, Türkiye’nin bugün en büyük sorunlarından birinin bu eksiklik olduğunu söyledi.

      Medeniyet ve kültürün evrensel bir anlama sahip olmadığını dile getiren Kaçan, “Çocuklarımız artık hayata bizim kültürümüzün ninnisiyle değil, yabancı bir medeniyetin şarkısıyla başlıyor. Bunun üzerinde fazlasıyla düşünmemiz gerekiyor.” dedi.

      Kaçan, sanat ve kültür alanında yapılacak çalışmaların içeriklerinin önemli olduğunu belirterek şunları kaydetti:

      “Bizlere yıllarca sanatın beyhudeliğinden bahsettiler. Oysa sen bu alanı doldurmazsan orada başkaları yer alır. Siz de o başkalarının sanatını oynamak zorunda kalıyorsunuz. ‘Sözde sanat eserleri’ de böyle böyle hayatımızı yönlendiriyor. Türkiye’de özellikle 1940’lı yıllardan 2010’lara kadar devam eden bir telifsiz eser bombardımanı vardı. Batılılar kendi kültürünü beleşe bize aktardı. Bu yapılan kültür aktarımını iyi anlamamız gerekiyor. Bu toplumun mayasına ve kültürüne uzak hikayeler üretiyoruz. Müslüman mahallesinde birtakım soslarla yenemez ve satılamaz denilen salyangozu bize yedirmiş oluyorlar. Kültür ve sanat o kadar önemlidir ki bununla nesiller yetişir. Kuşağımız, Marshall yardımlarıyla, bize ulaşan 70 senelik konservelerle büyüdü. Bütün bunları bir şikayet olarak değil, tespit olarak aktarıyorum.”

      Medeniyetlerin aslında kültür ve sanatla ortaya çıkarak büyüdüğünü söyleyen Hasan Kaçan, “Bizler haydut ve hırsızların medeniyetinin değerleriyle yaşamak zorunda değiliz. Gazze’de yaşananlardan sonra bunu artık bütün dünya görmüş oldu. Ne yazık ki kendi medeniyetimizden haberimiz yok. Kültür ve sanat, bir endüstri olarak ortaya çıkar. O endüstrinin ardında ise büyük bir ekonomi, büyük bir operasyon vardır. Bizim kültür, medeniyet ve sanata bakarken, ürünlerin bu kodlarla üretildiğini unutmamamız gerekiyor.” diye konuştu.

      Yoğun ilginin olduğu program, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

      Kaynak: AA / Ümit Aksoy – Güncel
      Devamını Oku

      Bakan Kacır: Su, sanayimizin sürekliliği için stratejik bir girdi

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      ÖDÜL TÖRENİNE KATILDI

      Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep‘in Yıldızları Ödül Töreni’ne katıldı. Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Sahnesi’nde gerçekleştirilen ödül törenine Bakan Kacır’ın yanı sıra Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, milletvekilleri, sanayi ve ticaret odası başkanları ile çok sayıda ödül alan iş insanı katıldı.

      Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yeni dünya düzeninde yapay zekanın önem kazandığını ve yapay zekayı doğru kullanan işletmelerin bir adım önde olduğunu söyledi. Bakanlık olarak Türkiye’yi dijital dönüşümde güçlendirmeyi hedeflediklerini söyleyen Kacır, “Ekonomimizin verimlilik odaklı dönüşümüne ivme kazandırmak üzere Dijital Dönüşüm Destek Programı’nı hayata geçirdikö dedi.

      Bakan Kacır, küresel ekonominin ağırlık merkezinin batıdan doğuya kaydığını ve rekabetçi büyüme için dijital dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

      Türkiye’yi yeni dünya düzenine hazırladıklarını dile getiren Kacır, “Küresel ekonominin akışının değiştiği serbest ticaretin terk edildiği, korumacılık, yerinde üretim yakından ve dostlardan tedarik yaklaşımının yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Tedarik zincirleri; küresel krizler, şoklar ve bölgesel çatışmalar neticesinde yeniden şekilleniyor. Küresel ekonominin ağırlık merkezi batıdan doğuya kayıyor. Rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için dijital dönüşüm, yeşil ve döngüsel ekonomiye geçiş gün geçtikçe önem kazanıyor. Pek çok ülke, yeni dünyayı ancak bugünlerde idrak etmeye başladı. Geleceğe dönük bir arayış ve kavrayış içine girdi. Türkiye olarak biz bu yeni dünya düzenine hazırlıklıyız. Son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik. Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim kabiliyetimiz ve lojistik avantajlarımızla küresel ölçekte yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başardıkö diye konuştu.

      ‘SANAYİ ÜRETİMİNDE KATMA DEĞERİ 41 MİLYAR DOLARDAN 241 MİLYAR DOLARA YÜKSELTTİK’

      Sanayi üretiminde katma değeri 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttiklerini anlatan Bakar Kacır, şunları söyledi:

      “Küresel pazarlarda önemli bir rekabet avantajı elde ettik. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada, ticari araç, güneş paneli, otobüs, beyaz eşya, tekstil, ağaç ürünleri, çimento ve çelik üretiminde Avrupa’da birinciyiz. Alüminyum, seramik, plastik mamül, düz cam, motorlu taşıtlar rüzgar türbini, kule ve komponentlerinde Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasındayız. 23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız, 270,6 milyar dolara çıktı. Sanayi üretiminde oluşturduğumuz katma değeri 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttik. Ülkemizi küresel piyasalarda çok daha rekabetçi, krizlere karşı çok daha mukavemetli ve katma değeri yüksek ürünlerle söz sahibi olan bir küresel sanayi devi haline getirmekte kararlıyız.ö

      ‘YAPAY ZEKAYI DOĞRU KULLANAN İŞLETMELER BİR ADIM ÖNDE’

      Yapay zekayı doğru kullanan işletmelerin dünya pazarında bir adım öne çıkarak başarı öyküleri yazdıklarını aktaran Bakan Kacır,

      Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yapay zekanın işletmelerde daha aktif kullanılabilmesi için Dijital Dönüşüm Destek Programını hayata geçirdiklerini ifade etti. Teknolojide paradigma değişimlerinin bu anlamda kıymetli fırsat pencereleri sunduğunu söyleyen Bakın Kacır, “Bunların başında da kuşkusuz iş süreçlerini, sosyal hayatımızı köklü şekilde değiştiren yapay zeka geliyor. Bugün yapay zeka başta olmak üzere dijital teknolojileri iş süreçlerine entegre eden, yapay zekanın sunduğu fırsatları doğru değerlendiren işletmeler; maliyetlerini düşürüyor, verimliliğini artırıyor, hatayı azaltıyor, teslimat sürelerini kısaltıyor; dünya pazarlarında bir adım öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; sanayimizi dijital teknolojileri üretim süreçlerine güçlü biçimde entegre ederek daha rekabetçi, daha verimli ve daha yüksek katma değerli bir üretim yapısına kavuşturmak temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda ekonomimizin verimlilik odaklı dönüşümüne ivme kazandırmak üzere Dijital Dönüşüm Destek Programı’nı hayata geçirdikö dedi.

      ‘KOBİ’LERİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ İÇİN 300 MİLYON AVRO KAYNAK OLUŞTURULDU’

      Bakanlık olarak KOBİ’lerin dijital dönüşümü için 300 milyon avro kaynak oluşturulduğunu anlatan Kacır, şöyle devam etti:

      “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan sağladığımız 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz. KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıracak, sektörlerimizin gelişimine doğrudan katkı sunacak merkezlerin kurulmasını destekleyen önemli bir adımı daha devreye alıyoruz. KOSGEB eliyle yürüteceğimiz Sektörel Gelişim Merkezi (SEGEM) Destek Programı ile dijital, yalın ve yeşil dönüşüm süreçlerini hızlandıran, yapay zeka destekli çözümlerle KOBİ’lerin dönüşümüne rehberlik eden merkezlerin kurulmasına destek veriyoruz. Bu kapsamda Sektörel Gelişim Merkezlerine 10 yıl süreyle geri ödemesiz finansman sağlıyoruz.ö

      HIT-30 ileri teknoloji yatırım programı kapsamında ülkeye 4,5 milyar dolarlık ileri teknoloji yatırımları kazandırmak için adım atıldığını söyleyen Kacır, “Geçtiğimiz yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği tarihimizin en büyük ölçekli destek mekanizması HIT-30 ile ileri teknoloji yatırımlarını hızlandırıyoruz. Program kapsamında; bugüne kadar 4,5 milyar dolarlık ileri teknoloji yatırımını ülkemize kazandırmak üzere adım attık. Veri altyapımızı güçlendirmek, sanayimizde yapay zeka destekli dönüşümü hızlandırmak, kuantum teknolojilerini milli inovasyon ekosistemimize entegre etmek ve Türkiye’yi endüstriyel robotların tasarımı, üretimi ve ihracatında küresel bir merkez haline getirmek üzere dört yeni çağrıyı da yakın zamanda hayata geçirdikö ifadelerini kullandı.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku

      İsrail’in Gazze kentinde düğün töreni sırasında öldürdüğü 6 Filistinli son yolculuğuna uğurlandı

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İsrail‘in dün akşam ateşkese rağmen Gazze’de bir okulu düğün töreni sırasında hedef alması sonucu hayatını kaybeden aralarında 3 çocuğun da bulunduğu 6 kişinin cenazesi toprağa verildi.

      Gazze kentinin batısındaki Şifa Hastanesi’nde, Filistinli kurbanların aileleri için ağır ve acı dolu anlar yaşandı.

      Yakınları, hayatını kaybeden sevdiklerinin naaşlarına veda etti; ardından cenazeler toprağa verilmek üzere mezarlığa götürüldü.

      İsrail bombardımanında hayatını kaybeden Filistinli Atıf Nedr’in oğlu Muhammed Nedr, babasına veda anında naaşının önünde yere çöktü.

      “Beni bırakın, biraz yanına oturayım, onun yanında kalmak istiyorum.” diyen Nedr, babasının naaşını kucaklayarak, öptü.

      İsrail dün akşam Gazze kentinin doğusunda yerinden edilenlerin sığındığı bir okulu düğün töreni sırasında hedef almış, saldırıda çoğu çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetmişti.

      Sağlık yetkilileri dün AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail‘in, Filistinlilerin barınak olarak kullandığı “Gazze Şehitleri” okulunu hedef aldığı topçu saldırısında hayatını kaybeden 1’i kadın 6 Filistinlinin cenazesi ile 3’ü ağır 5 yaralının Gazze şehrinin merkezindeki Baptist Hastanesine getirildiğini söylemişti.

      Görgü tanıkları da İsrail‘e ait bir tankın mahalleye girerek barınma merkezi olarak kullanılan okula yaklaştıktan sonra ateş açması sonucunda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını ifade etmişti.

      Saldırının, barınma merkezinde düzenlenen düğün töreni sırasında yapıldığını kaydeden görgü tanıkları, İsrail güçlerinin, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin olay yerine ulaşmasını 2 saatten fazla engellediğini ve bunun da durumu daha fazla kötüleştirdiğini dile getirmişti.

      İsrail ordusu da ateşkese rağmen Gazze kentinin doğusundaki Et-Tuffah Mahallesi’ne düzenlediği ve 6 Filistinlinin hayatını kaybettiği saldırıda sivilleri hedef aldığını kabul etmişti.

      Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail’in ateşkes anlaşmasını ihlal ederek 11 Ekim’den bu yana sürdürdüğü saldırılarda 395’ten fazla Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1088 kişi yaralandı.

      ??????- Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşması

      ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim’de Mısır’da devam eden müzakerelerde İsrail ile Hamas’ın Gazze’de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.

      Müzakerelerin yapıldığı Mısır’da anlaşma imzalanmış, İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim’de devreye girmişti.

      İsrail ordusunun anlaşmada belirtildiği üzere “Sarı Hatta” çekilmesinin ardından Gazze Şeridi’nde ateşkesin aynı gün yürürlüğe girdiği açıklanmıştı.???????

      Kaynak: AA / Ramzi Mahmud – Güncel
      Devamını Oku

      Çin’de uydu konumlama sistemlerinin sinyal bozucu müdahaleye uğradığı iddia edildi

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Çin’in doğusundaki Ciangsu eyaletinin idari merkezi Nancing şehrinde, uydu konumlama sistemlerine yönelik sinyal bozucu müdahale sonucu bu sistemlere bağlı servislerin belirli süre kullanılamaz hale geldiği bildirildi.

      ???????Nancing Uydu Uygulamaları Endüstri Birliğinden yapılan açıklamaya göre, şehirde 17 Aralık’ta, aralarında ABD’nin GPS ve Çin’in BeiDou ağlarının da olduğu uydu konumlama sistemlerinde 16.00-22.00 saatleri arasında “sistemik bir anomali” yaşandı.

      Şehirde uydu konumlama sistemlerine bağlı uygulamalarda büyük ölçekli konum sapmaları ve veri kayıpları meydana gelirken, bunlara bağlı taksi çağırma, yemek siparişi ve dron kumandası gibi hizmetler kullanılamaz hale geldi.

      Söz konusu zaman dilimi içinde taksi çağırma siparişleri yüzde 60, yemek siparişleri ise yüzde 40 azalırken, mobil ulaşım uygulamalarında 50 kilometreyi aşan konum hataları görüldü.

      Açıklamada, yapılan teknik analizlerde müdahalenin özellikle BeiDou ve GPS sistemlerinin sivil frekans bantlarına yöneldiği ve kullanıcıların konum sinyallerine doğru şekilde ulaşmasını engellediğine dikkat çekilerek, kesintinin hedefe yönelik, güçlü bir sinyal bozucu müdahale sonucu olduğu ileri sürüldü.

      Öte yandan, müdahaleyi hangi kuruluş veya grubun, hangi motivasyonla yapmış olabileceğine dair değerlendirme yapılmazken, olaya ilişkin henüz adli soruşturma başlatılmadı.

      Kaynak: AA / Emre Aytekin – Güncel
      Devamını Oku