DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ONS

3.335,86%0,37

BİST100

10.219,67%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

20 Aralık 2025 Cumartesi

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Başkent Üniversitesinin düzenlediği sempozyumda yapay zekanın sosyal bilimlere etkileri ele alındı

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Başkent Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Sosyolojinin Geleceği, Geleceğin Sosyolojisi: Yapay Zeka Çağında Sosyal Bilimler” sempozyumunda, son dönemde birçok alanda dönüşüme kapı aralayan yapay zekanın sosyal bilimlere etkileri ele alındı.

      Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mustafa Gündüz, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, yapay zeka ve sosyal bilimler kesişiminde bilgi üretiminin çok önemli olduğunu, bu alanda yapılan çalışmaların artması gerektiğini söyledi.

      Üniversitenin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Füsun Eyidoğan ise “Üniversitemizde birçok farklı etkinlik düzenleniyor ancak bizlerin üniversitelerde sadece öğrenciye ve sınıf içi etkinlikler ve sınıf içi öğrenmelerle kendilerini geliştirmelerine yetmiyor. Dolayısıyla çok farklı sınıf dışı etkinliklerin de yer alması, farklı bilim adamlarıyla, bilim insanlarıyla, topluma yön verenlerle onları buluşturmak da çok büyük bir önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı.

      Yapay zekanın dijitalleşmenin bir parçası olarak gözükmekle birlikte, otonom özelliklere sahip olması nedeniyle hem klasik hem de dijital teknolojileri içerisinde barındırdığına işaret eden Eyidoğan, “Ben tam da bu nedenle aslında bu otonom özelliklerden dolayı yapay zekanın sosyal bilimlerde ve özellikle de sosyoloji alanındaki kavramsallaştırılması ve oradaki bağlantıların kurulması adına çok iyi çalışılması gerektiğine inanıyorum.” dedi.

      “Yapay zeka, akademik rolleri ve kurumları yeniden şekillendiriyor”

      ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikası Çalışmaları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arsev Umur Aydınoğlu, Bilim ve Teknoloji Çalışmaları (STS) perspektifinden yapay zekanın akademi üzerindeki etkilerine ve etik kullanımına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Aydınoğlu, “Akademi dünyası yapay zekanın ani yükselişine hazırlıksız yakalandı ve bu durum hem zorluklar hem de fırsatlar barındırıyor. Teknolojinin sadece fizibilite veya kar odaklı geliştirilmemesi gerekiyor, aynı zamanda toplumsal, hukuki ve etik boyutlarının da incelenmesi gerekli.” değerlendirmesinde bulundu.

      Yapay zekanın, akademik rolleri, pratikleri ve kurumları yeniden şekillendirdiğine işaret eden Aydınoğlu, “Öğrencilerin ücretsiz yapay zeka araçlarına (Google Gemini gibi) erişimi, gelecekte bağımlılık ve akademik emeğin dönüşümü gibi sorunlara yol açabilir. Akademinin, toplumun en eğitimli kesimi olarak, yapay zekanın toplumsal boyutlarını inceleme ve geleceğe yönelik öngörülerde bulunma sorumluluğu vardır.” diye konuştu.

      “Bilim ve Teknoloji Çalışmaları” alanında yürüttüğü projede üniversitesinin farklı fakülte ve enstitülerden (sosyal bilimler, kimya, iç mimarlık, bilgisayar bilimleri vb.) yaklaşık 80-100 akademisyen ve 15-20 öğrenciyle odak grup görüşmeleri yapıldığını ifade eden Aydınoğlu, öğrencilerin yapay zeka kullanarak hazırladıkları ödevlerin kalitesi ve özgünlüğü konusunda öğretmenlerin “polis” rolüne bürünmesi, yapay zeka kullanımında maddi eşitsizliklerin ortaya çıkması, yapay zekanın sunduğu bilgiyi sorgulamadan doğru kabul eden öğrenci profili, akademisyenlerin “savaşı kaybettik”, “bizi baypas ediyorlar” gibi ifadelerle otorite ve güç kaybı hissi, yapay zekaya bağımlılık nedeniyle kendi düşünme ve yazma yeteneklerinin azaldığını hisseden akademisyenler ve geleneksel sınav sistemlerinin yapay zeka çağında işlevini yitirmesi gibi zorluklarla karşılaşıldığını belirtti.

      Aydınoğlu, bu zorluklara rağmen yapay zekanın tıpkı yazı gibi devrimsel bir teknoloji olabileceğine, başlangıçta endişeler yaratsa da gelecek nesiller için yeni bir aydınlanma çağına yol açabileceğine inandığını vurguladı.

      Yapay zeka bilimsel bilgi üretme pratiğini kökten değiştirdi

      ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Fevzi Zambak da etkinlikte “Eski Bir Hayalin Peşinde: Yapay Zeka Sosyal Bilimler İçin Yeni Bir Umut Işığı Mı?” başlıklı konuşma yaptı.

      Yapay zekanın sosyal bilimlerdeki metodolojik tıkanıklıkları aşmada stratejik bir rol oynayacağına değinen Zambak, yapay zekanın bu alanlara doğa bilimleri düzeyinde bir açıklayıcı güç kazandırabileceğini belirtti.

      Yapay zekanın, sosyal bilimlerde doğru şekilde kodlanamayan parametreler ve fonksiyonlar için yeni bir “formalizm” sunma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Zambak, sosyal sistemlerin doğrusal olmayan ve dinamik yapısı nedeniyle geleneksel matematiksel modellerle analiz edilmesinin zorluğuna dikkati çekti.

      Sosyal bilimlerde aranan ancak ulaşılamayan açıklayıcı gücün, bu yüksek boyutlu matematiksel yaklaşımlarla elde edilebileceğini savunan Zambak, yapay zeka sayesinde sosyal bilimlerde doğa bilimlerindeki gibi öngörücü bir güç sağlandığını dile getirdi.

      Yapay zeka sayesinde sosyal bilim varlıklarının eylem tabanlı modellerle tanımlanabildiğini ifade eden Zambak, bir yazarın 4 yıllık verileri üzerinden yapılan çalışmada, yapay zekanın yazarın daha önce hiç yazmadığı bir konu hakkındaki görüşlerini ve kullanacağı cümleleri yüzde 92 oranında doğru tahmin edebildiğini aktardı.

      Halkla ilişkiler, uluslararası ilişkiler, sosyoloji ve iktisat gibi bağımsız çalışan disiplinlerin, yapay zeka sayesinde birbirlerinin modellerini ve kavramlarını kolaylıkla kullanabileceği bir altyapıya kavuşacağını aktaran Zambak, yapay zekanın bilimsel bilgi üretme pratiğini kökten değiştirdiğini ifade etti.

      Zambak, “2027 yılı itibarıyla nitelikli dergilerdeki araştırma süreçlerinin yüzde 95’inin yapay zeka tarafından yürütülebileceğini öngörüyoruz.” diye konuştu.

      Genç araştırmacılara, yapay zekanın olumsuz etkilerine dair tartışmalardan ziyade, sunduğu metodolojik imkanlara ve “umut ışığına” odaklanmaları tavsiyesinde bulunan Zambak, yapay zekanın, sosyal bilimlerin doğa bilimleri seviyesinde bir bilimsellik gücü kazanması için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.

      Kaynak: AA / Firdevs Bulut Kartal – Güncel
      Devamını Oku

      Dışişleri Bakanı Fidan, Yarın ABD’de Gazze Konulu Toplantıya Katılacak

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yarın ABD’nin Miami kentinde düzenlenecek Gazze konulu toplantıya katılacak.

      Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Fidan, ABD, Mısır ve Katar’dan yetkililerin katılımıyla yarın Miami kentinde düzenlenecek olan Gazze konulu toplantıya katılacak.

      Toplantıda, diğer bölgesel meselelerin ele alınacağı görüşmelerin de gerçekleştirileceği aktarıldı.

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      Mısır: İsrail’le yapılan doğal gaz anlaşması ticari bir mesele, siyasi boyutu yok

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Mısır, İsrail ile yapılan doğal gaz anlaşmasının, “siyasi herhangi bir boyutu olmayan tamamen ticari bir anlaşma olduğunu” belirtti.

      Mısır Cumhurbaşkanlığı Enformasyon Servisi Başkanı Diya Reşvan, Mısır ile İsrail arasındaki doğal gaz anlaşmasına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

      Ülkesinin Filistin davası konusundaki değişmez tutumuna vurgu yapan Reşvan, iki devletli çözüme bağlı olarak Filistin halkının meşru haklarını desteklediklerini, zorla yerinden edilmeleri ise kesinlikle reddettiklerini yineledi.

      Kahire ile Tel Aviv arasında sağlanan doğal gaz anlaşmasıyla ilgili basın organları ve sosyal medya platformlarında çıkan yayınlara işaret eden Reşvan, şunları kaydetti:

      “Tartışmaya konu olan anlaşma, tamamen ekonomik ve yatırım değerlendirmelerine dayalı olarak sonuçlandırılan, tamamen ticari bir anlaşmadır. Bu anlaşmanın herhangi bir siyasi boyutu veya anlamı yoktur.”

      Mısır ile İsrail arasında yapılan anlaşmanın, piyasa kurallarına ve uluslararası yatırım mekanizmalarına tabi ticari bir sözleşmeden ibaret olduğunu belirten Reşvan, bunun gündeme gelen siyasi istismar veya yorumlarla ilgili olmadığını ifade etti.

      Anlaşmanın taraflarının aslında yıllardan beri uluslararası enerji sektöründe çalışan bilinir ticari ortaklar olduğunu kaydeden Reşvan, şu ifadeleri kullandı:

      “ABD şirketi Chevron da söz konusu anlaşmanın taraflarından biri olduğu gibi Mısır’da doğal gaz nakli ve ticaretini yapan özel şirketler de var. Mısır hükümetinin ise bu anlaşmalara doğrudan herhangi bir dahli yok.”

      İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün, “ülke tarihinin en büyüğü” olarak nitelendirdiği Mısır ile varılan 35 milyar dolar değerindeki doğal gaz anlaşmasının onaylandığını duyurmuştu.

      İsrail’in Akdeniz’deki en büyük doğal gaz sahalarından Leviathan’ın ortaklarından “NewMed” enerji şirketi tarafından 7 Ağustos’ta yapılan açıklamada, Mısır’la 35 milyar dolar değerinde doğal gaz ihracat anlaşması imzalandığı duyurulmuştu.

      Açıklamada, Leviathan sahasından Mısır’a 2040 yılına kadar 130 milyar metreküp doğal gaz ihraç edileceği belirtilmişti.

      Anlaşmanın Leviathan’ın genişlemesinin önünü açacağı aktarılan açıklamada, genişleme ile 2064’e kadar İsrail pazarına doğal gaz arzının sağlanmasının hedeflendiği kaydedilmişti.

      Mısır ile İsrail arasında 2019’da 60 milyar metreküplük gaz tedarikini kapsayan anlaşma imzalanmıştı. Leviathan sahasının 2020 yılında faaliyete geçmesinden kısa süre sonra Mısır’a gaz tedariki başlamıştı.

      Leviathan gaz sahasında geçen yıl üretilen 11,33 milyar metreküp doğal gazın büyük kısmı Mısır ve Ürdün’e ihraç edilmişti.

      Kaynak: AA / Hussien Elkabany – Güncel
      Devamını Oku

      Nijerya’da güvenlik gerekçesiyle kapatılan 47 okul yeniden açıldı

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Nijerya‘da güvenlik endişeleri nedeniyle geçici olarak kapatılan 47 okulda yeniden eğitime başlandı.

      Eğitim Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkedeki güvenlik endişeleri nedeniyle daha önce geçici olarak kapatılan 47 okulun yeniden açıldığı belirtildi.

      Açıklamada, söz konusu okulların yeniden faaliyete geçmesinin, öğrencilerin güvenliğinin sağlanması ve eğitimin kesintisiz sürdürülmesine yönelik kararlılığın bir göstergesi olduğu vurgulandı.

      Etkilenen okulların çevresi ve yerleşkelerinde güvenlik altyapısının güçlendirilmesinin ardından akademik faaliyetlere yeniden başlandığı aktarılan açıklamada, “Öğrenciler güvenli şekilde kampüslerine döndü. Birçoğu aralık dönemi akademik programlarını tamamlarken, bazıları da sınavlarını başarıyla bitirdi.” ifadelerine yer verildi.

      Açıklamada, hükümetin ülke genelindeki okul ortamlarında istikrarın sağlanması ve normalleşmenin sürdürülmesi amacıyla ilgili güvenlik birimleriyle yakın işbirliği içinde çalışmayı sürdürdüğünün altı çizildi.

      “Federal hükümet, her Nijeryalı çocuğu koruma ve onların güvenli bir ortamda eğitim alma temel hakkını güvence altına alma sorumluluğunda kararlıdır.” ifadesi kullanılan açıklamada, eğitimin ulusal kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğu ve akademik takvimin aksamasına izin verilmeyeceği kaydedildi.

      Nijerya, uzun zamandır ülkenin farklı bölgelerinde silahlı çetelerin yanı sıra terör örgütleri Boko Haram ve DEAŞ’ın Batı Afrika kolu ISWAP’ın saldırılarına maruz kalıyor.

      Kaynak: AA / Adam Abu – Güncel
      Devamını Oku

      Gazze’de İsrail saldırılarından kalan bir cismin infilak etmesi sonucu bir çocuk hayatını kaybetti

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İsrail‘in Gazze‘ye düzenlediği saldırılardan geriye kalan bir cismin infilak etmesi sonucu bir çocuğun yaşamını yitirdiği belirtildi.

      Gazze‘deki Sivil Savunma Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampında bir evde savaştan geriye kalan şüpheli bir cisim infilak etti.

      Bir çocuğun hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin ayrıntılı bilgi verilmedi.

      Sivil Savunma Müdürlüğü daha önce pek çok kez vatandaşları, patlamamış mühimmatlara karşı dikkatli olmaları ve çocuklarını bu cisimlerin olduğu yerlere yaklaştırmamaları konusunda uyarmıştı.

      Yerel kaynaklar daha önce, İsrail ordusunun ateşkesin ardından Gazze’de çekildiği bölgelerde, patlamamış mermiler, oyuncak veya konserve kutu görünümünde bubi tuzakları bıraktığını söylemişti.

      Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi verilerine göre, Gazze Şeridi’nde İsrail ordusunun çeşitli bölgelerde bıraktığı, sivillerin hayatını tehdit eden 20 bin patlamamış mühimmat bulunuyor.

      Kaynak: AA / Güncel
      Devamını Oku