42,8204$% 0.03
50,3721€% 0.4
57,6632£% 0.64
6.101,26%2,17
4.432,49%2,15
11.311,06%-0,27
02:00
22 Aralık 2025 Pazartesi
ARKEOLOG Ümit Işın, Büyük İskender’in M.Ö. 333’te doğu seferinde surlarını aşamadığı tek şehir olarak bilinen Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde 1150 rakımda kurulu Termessos Antik Kenti’ndeki bir tarihi eser üzerinde yer alan aslan başlı çörtenin kırılarak yok edildiğini görüntüledi. Olayla ilgili suç duyurusunda bulunuldu.
Antalya bölgesinin tanınmış arkeologlarından Ümit Işın, Büyük İskender’in doğu seferinde fethedemediği tek şehir olarak bilinen Termessos Antik Kenti üzerinde daha önceki gezilerinde fotoğrafını çektiği bir tarihi eser üzerinde yer alan aslan başlı çörtenin kırılarak yok edildiğini belirledi. Ümit Işın Termessos Antik Kenti’nde, tarihi yapıların çatılarından gelen suların aktığı oluktan akıp, deliğinden döküldüğü aslan başlı çörtenin ve bağlı olduğu üst yapı elemanı olan tarihi eserin, en az 2 bin yıllık olduğunu açıkladı.
‘BU A NE YAZILIR’
Kırılan ve yok edilen aslan başlı çörtenle ilgili sosyal medya hesabından da paylaşımda bulunan Ümit Işın, “Bu fotoğrafa ne yazılır? Cehalet mi, vurdumduymazlık mı, sahipsizlik mi? Sadece ‘canı istedi’ diye birinin verdiği zarar. Kırılan parçalar hala yerde duruyor. Burası koca bir milli park” dedi.
Her yerde ‘Kamera ile izlenmektedir’ tabelasının asılı olduğunu belirten Işın, “O halde soruyorum; bu tahribatı yapanlar nerede? Neden bulunmuyor? 2 bin yıldır ayakta kalan bir miras, bir densizin elinde yok oldu. Doğa ve tarih zamana direndi ama ihmale direnemedi. Termessos’ta en sevdiğim detaylardan biriydi. Artık yok” diye konuştu.
BEKÇİ VE KAMERA SİSTEMİ ÇAĞRISI
Antik kentlerin korunamadığını aktaran Işın, “Ören yerlerinin hak ettiği şekilde korunması, sahada gezen bekçi sisteminin mutlaka yeniden tahsis edilmesi, güvenlik kameraları ve fotokapanlar kullanılması şart. Devletin tüm bu önlemleri alırken kamu spotları ile de bunları duyurması oldukça caydırıcı olacaktır” dedi.
EMEKLİ BEKÇİ: YENİ KIRILMIŞ
Termessos Antik Kenti’nde 32 yıl bekçilik yaptıktan sonra geçen yıl emekli olan Bekir Buyruk, emekli olduktan sonra da antik kente gitmeye devam ettiğini belirterek, “Tahminime göre yeni kırılmış, 10- 15 günlük gibi. Öğrenci grupları olabileceğini düşünüyorum. Çünkü geçenlerde gittim oraya. Çalışan bir çocuk vardı ve o zaman çörten sağlamdı, o ara öğrenciler gelmiş ve kırmış olabilir diye düşünüyorum. Taşa bakınca zaten önceden de çatlak, herhalde üzerine çıkmışlar ve kırılmış olabilir” diye konuştu.
İNCELEME VE SUÇ DUYURUSU
Termessos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, çörtenin kırıldığı alana müzeden uzmanlarla birlikte gittiklerini belirterek, “Tespit yaptık ve suç duyurusunda bulunduk. Kim olduğunu bilmiyoruz ama kameralardan bakılıyor. Parçaları orada. Muhtemelen birisi üzerine çıktı. Fotoğraflara bakılınca bu işlerden anlayan biri görür. Zaten çatlak, çatlağın arasında da pislik birikmiş. Belki biri üzerine çıktı. Hemen ‘Geldi birisi kırdı’ gibi bir şey söylemek istemiyoruz. Çünkü oraya lise öğrencileri de giriyor. Her antik kentte insanlar gidiyor, bir yerlerin üzerine çıkıyor, zıplıyor. Öyle kırılmış olabilir” ifadelerini kullandı.
ÇÖRTEN NEDİR?
Çörten veya gargoyle; mimaride, özellikle gotik mimaride, oyulmuş veya şekillendirilmiş grotesk bir yapıdır. Suyu bir çatıdan alıp binanın yanlarından uzaklaştırmak için tasarlanmış bir oluğa sahiptir. Böylece suyun duvarlardan aşağı akıp aralarındaki harcı aşındırmasını önler.
Haber- Kamera: Mehmet ÇINAR/ANTALYA,
TEKİRDAĞ Namık Kemal Üniversitesi’nden (NKÜ) Doç. Dr. Mustafa Doğan, sahte içkiye bağlı zehirlenme vakalarında erken tedavinin önemine dikkat çekerek, “Bulgular ortaya çıktığında bir sağlık kuruluşuna hızlıca başvurmak gerekir. Hastalığın tedavi başarısı ve ölüm oranının azaltılması bir sağlık kuruluşuna başvurmayla, tedaviye erken başlanmasıyla ilintilidirö dedi.
NKÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Doğan, yaklaşan yılbaşı öncesi olası sahte içkiye bağlı zehirlenmelere dikkat çekti. Sahte içkinin kokusundan ve tadından anlaşılamayacağını, tüketimden sonra ortaya çıkan belirtiler görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Doğan, “Sahte içki tüketiminden sonra belirli belirtiler ve olgular ortaya çıkar ve buna bağlı olarak anlaşılabilir. Baş ağrısı, mide ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, koma, deliryum, bayılma, nöbet, havale geçirme gibi çok farklı bulgularla ortaya çıkabilir. Bu bulgular ortaya çıktığında bir sağlık kuruluşuna hızlıca başvurmak gerekir. Hastalığın tedavi başarısı ve ölüm oranının azaltılması bir sağlık kuruluşuna başvurmayla, tedaviye erken başlanmasıyla ilintilidir. Sağlık merkezlerinde öncelikle antidot tedavisi uygulanır. Sonrasında hastalara diyaliz tedavisiyle, vücudunda dolaşan toksik alkol uzaklaştırılır. Bunun dışında serum takviyesi, B1 ve B6 vitamini, folik asit gibi takviyelerle de vücut desteklenmiş olurö dedi.
‘KALICI SEMPTOMLAR OLUŞABİLİR’
Doç. Dr. Doğan, sahte içki zehirlenmelerinde tedavinin her zaman olumlu sonuç veremediğini, kalıcı semptomlar da oluşabildiğine dikkat çekerek, “Bu etkiler mutlak tedavi başarısı getirmeyebilir. Kalıcı bir semptomlar olabilir. En son gördüğümüz, kalıcı görme kaybıdır. Kişi hayat boyunca görme yeteneğini kaybetmiş olabilir. Karaciğer toksiditesine bağlı olarak kronik karaciğer hastası ya da bir karaciğer nakli bekleyen hasta pozisyonuna düşebilir. Böbrek yetmezliği gelişebilir, hayatının geri kalan kısmını diyalize bağlı olarak geçirmek zorunda kalabilir. İlimizde de yaklaşık 3-4 yıl öncesinde toplu sahte alkol tüketimine bağlı olarak durum yaşandı. Bu durumda 12 vatandaşımız hayatını kaybetti. 20 civarında vatandaşımızsa kalıcı birtakım problemlerle hayatını devam ettirdi. Hayatları kurtuldu fakat hayatları boyunca da bazı sağlık problemleriyle uğraşmak zorunda kaldılarö diye konuştu.
Sahte içkide, kişinin yaşının da önemli rol oynayabileceğini belirten Doç. Dr. Doğan, “Burada kişinin vücudunun tolerasyonu da önemli. Genç insanlarda miktar olarak daha fazla miktarda bu semptomlar ortaya çıkabilirken, vücudu yorgun, altta hastalık yatan, daha ileri yaşlardaysa daha erken, daha şiddetli semptomlarla seyredebilmektedirö diye konuştu.
Haber – Kamera: Mehmet YİRUN – Mehmetcan ARSLAN / TEKİRDAĞ,
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), bir esnafın başvurusunda, çevrim içi yemek siparişi platformlarınca alınan komisyon oranlarına makul bir üst sınır getirilmesi yönünde Ticaret Bakanlığına tavsiyede bulundu.
Çevrim içi yemek siparişi platformu aracılığıyla hizmet veren bir esnaf, platformdan gerçekleştirdiği satışlardan yüksek oranda komisyon ücreti alındığı gerekçesiyle KDK’ye başvurdu.
Platformun belirttiği komisyon ve taşıma ücretinin yüzde 32 olduğunu ifade eden esnaf, ek olarak uyguladığı indirim, reklam ve diğer çeşitli masraflarla kesintinin yüzde 60’a kadar çıktığını savundu.
Yemek siparişi platformlarınca küçük işletmelere uygulanan yüksek komisyonların sınırlandırılması için gerekli düzenlemenin yapılmasını talep eden esnaf, firmaların kesinti ve ücretlendirme sistemlerinin şeffaf hale getirilerek denetlenmesini istedi.
Başvurucuyu haklı bulan KDK, çevrim içi yemek siparişi platformlarınca uygulanan komisyon oranlarına makul bir üst sınır getirilmesi ve etkin denetim mekanizması kurulması yönünde Ticaret Bakanlığına tavsiyede bulundu.
Ayrıca platformların pazar hakimiyetlerinin kötüye kullanılıp kullanılmadığının yeniden incelenmesi için Rekabet Kurumuna, komisyon oranlarının esnaflar ile küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerindeki etkilerinin araştırılması için de Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine tavsiye kararı verildi.
Makul, ölçülü ve maliyet esaslı tavan sınır getirilmeli
Birçok ülkenin, yemek dağıtım sektöründe faaliyet gösteren dijital platformların komisyon oranlarını sınırlandırmak için geçici veya kalıcı düzenlemeler hayata geçirdiğine işaret edilen kararda, Türkiye’de uygulanan komisyon oranlarının Avrupa ortalamasının çok üzerinde olduğu belirtildi.
Kararda, idarenin, küçük esnaf ve işletmelerin ticari varlığını sürdürebilmesi ve tüketicinin refah kaybına uğramaması için kamu yararını gözeterek rekabet şartlarını dengelemek, haksız ticari uygulamaları engellemek ve gerekli regülasyonları hayata geçirmekle hem yetkili hem de görevli olduğu vurgulandı.
KDK’nin kararında, şu değerlendirmeler yer aldı:
“Piyasadaki pazarlık gücü asimetrisinden kaynaklanabilecek olumsuzlukların giderilmesi, rekabetçi yapının korunması ve hem esnafın ticari sürdürülebilirliğinin hem de tüketici refahının haksız ticari uygulamalara karşı güvence altına alınması amacıyla, çevrim içi sipariş platformları üzerindeki denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve sözleşmesel yükümlülüklerde şeffaflığın sağlanması gerektiği mütalaa edilmiştir. Serbest piyasa kuralları ile kamu yararı dengesi gözetilerek platformlar tarafından yemek hizmetlerine uygulanan komisyon oranlarına makul, ölçülü ve maliyet esaslı bir tavan sınır getirilmesi, adil rekabet ortamının tesisine hizmet edecek, taraflar arasındaki menfaat dengesini yeniden kuracak hukuk ve hakkaniyet temelli idari bir tedbir mahiyetinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
İzmir’de bir ortaokulda derslerden sonra yapılan etkinlikler öğrencilerin kişisel gelişimine katkı sağlarken saygı, paylaşım ve güveni geliştirerek okulda huzurlu bir ortam sağladı.
Karabağlar ilçesindeki Emirsultan Ortaokulu’nun idaresi, dezavantajlı bölgedeki çocukların kişisel gelişimini desteklemek amacıyla bu eğitim öğretim yılının başında düzenli kurslar ve etkinlikleri hayata geçirdi.
Tiyatro ve keman kurslarına katılanlar yalnızca sahneye çıkmayı ya da enstrüman çalmayı değil, birlikte üretmeyi, birbirlerini dinlemeyi ve birbirlerine saygı duymayı öğrendi. Zeka oyunları, masa tenisi ve futbol gibi faaliyetlere katılan öğrenciler de enerjisini bu alanlara yönlendirdi.
Birlikte doğa yürüyüşleri, kitap fuarı ziyaretleri, çevrim içi söyleşilere katılan öğrenciler yeni bilgiler edinirken beraber hareket etmenin keyfini yaşadı.
Ders saatleri dışındaki bu ücretsiz uygulamalar kısa sürede etkisini gösterdi. Öğrencilerin birbirini daha iyi tanıması, aralarında güven ve paylaşım ilişkisi kurmasıyla okulda güvenli ve paylaşımcı bir ortam oluştu.
“Birbirleriyle uğraşmaktan vazgeçtiler”
Okul müdürü Ümmühan Alacan, AA muhabirine, akademik eğitimin yanında öğrencilerin birlikte vakit geçirme ve ortak hedefler doğrultusunda çalışma becerilerini geliştirmeyi önemsediklerini söyledi.
Etkinliklerin okula aidiyet duygusunu güçlendirdiğini ifade eden Alacan, “Emirsultan Sanat Topluluğu’nu oluşturduk. Bu çatı altında 20 kişilik keman, 35 kişilik tiyatro, 20 kişilik yazar grubumuz çalışmalarına başladı. Ayrıca 20 kişilik akıl zeka oyunları grubumuz ve 35 kişiyi içeren izcilik grubumuz var. Birçok sportif alanda mücadele veren takımlarımız var.” dedi.
Alacan, çalışmaların paylaşma ve dayanışma duygusunu geliştirdiğinin altını çizerek, “Bu çalışmalar öğrencilerimizde öncelikle içsel bir motivasyon oluşturuyor ve sonrasında bu enerji etraflarına yayılıyor. Çocuklar, şiddet eğiliminden çok birbirlerine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Birlikte bir şeyler yapabildikleri zaman ortaya güzel bir tablo çıkıyor.” diye konuştu.
Uygulanan programın somut sonuçlarının kısa sürede görülmeye başlandığını anlatan Alacan, önceki yıllarda okulda yılda ortalama 20-25 disiplin cezası uygulandığını, bu eğitim öğretim yılının başından bu yana ise herhangi bir disiplin cezası verilmediğini, akran zorbalığı yaşanmadığını kaydetti.
Müdür yardımcısı Mehmet Özçataloğlu da önceliklerinin çocukların güvenli bir ortamda eğitim görmesi olduğunu belirtti.
Öğrencilerin tiyatro, resim ve müzik gibi kurslarla sanata, dart, bocce, futbol ve izcilik gibi kurslarla spora yöneldikçe birlikte üretmeyi öğrendiğini dile getiren Özçataloğlu, “Çocuklar sanata, kültüre, spora yönlendikçe kendileriyle, birbirleriyle uğraşmaktan vazgeçtiler. Dolayısıyla akran zorbalığını bu şekilde yendik.” ifadelerini kullandı.
Keman kursuna katılan 6. sınıf öğrencisi Rabia Nergiz Çevik, kurs sayesinde hem müzik yeteneğini keşfettiğini hem de farklı sınıflardan arkadaşlar edindiğini anlattı.
Tiyatro kursuna katılan 6. sınıf öğrencisi Eray Eren Doğan ise öğretmenlerinin desteği sayesinde arkadaşlarıyla aynı sahneyi paylaşmaktan mutluluk duyduğunu kaydetti.
Aynı kursa devam eden 6. sınıf öğrencisi Hiranur Gül de provalarda hem eğlendiğini hem de kendini daha iyi tanıma fırsatı bulduğunu dile getirdi.
Tiyatro sayesinde beden dilini daha bilinçli kullanmaya başladığına işaret eden Gül, “Tiyatroda bilmediğimiz yönlerimizi keşfediyoruz. Jestlerimi ve mimiklerimi nasıl kullandığımı fark etmeye başladım. Derslerde konuşma tarzıma ve kendimi ifade etmeme katkı sağladı.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık’ta da kentin dört bir yanında 7/24 yürütülen kamu hizmetlerine ve saha uygulamalarına devam etti. İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, İBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Volkan Demir ve tüm İBB yönetim kadrosu, akşam saatlerinden sabaha kadar kentin günlük yaşamını ayakta tutan tüm hizmet alanlarında görev yapan ekiplerin çalışmalarına eşlik etti. İtfaiye, AKOM, İSKİ ve Zabıta Komuta Merkezi başta olmak üzere sahada görev yapan ekiplerle bir araya gelen yöneticiler, ulaşımdan alt yapıya, afet hazırlığı çalışmalarından lojistik merkezlerine kadar pek çok hizmet noktasında gece boyunca sahada bulundular.
İSTANBUL’DA HİZMET GECE GÜNDÜZ SÜRÜYOR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 21 Aralık’ın simgesel anlamı çerçevesinde, İstanbul’da kamu hizmetlerinin gece gündüz kesintisiz sürdüğünü ortaya koydu. Yılın en uzun gecesinde gerçekleştirilen saha ziyaretleriyle; kentin güvenliği, temizliği, ulaşımı ve altyapısı için görev yapan tüm birimlerin eşgüdüm içinde çalıştığı vurgulanırken, İBB’nin 7/24 hizmet anlayışının sahadaki uygulamaları yerinde gözlemlendi. Bu kapsamda; İBB Başkan Vekili ve Genel Sekreteri’nin yanı sıra, 7 genel sekreter yardımcısı, 30 daire başkanı ve 30 genel müdür, İstanbul’un farklı noktalarında sahada görev yapan ekiplerle birlikteydi. Yönetim kadrosu hem çalışanlarla sohbet etti hem bilgi aldı hem de zaman zaman mesailerine ortak oldu. İBB, en uzun gecede yönetici ve çalışanlarıyla sahada bir aradaydı.
SARAÇHANE’DEN BAŞLAYAN GECE MESAİSİ
İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, saat 20.25’te Saraçhane’den başlayarak kentin güvenliği, ulaşımı ve altyapısına ilişkin kritik noktalarda bulundu. İlk olarak İtfaiye Dairesi Başkanlığında itfaiye ekipleriyle bir araya gelen Aslan, acil durumlara karşı gece boyunca sürdürülen hazırlıkları yerinde gözlemledi.
RAYLI SİSTEMLER VE TÜNELLERDE ANLIK İZLEME
Başkan Vekili Aslan, ardından Metro İstanbul Yenikapı Güvenlik İzleme Merkezi’nde raylı sistemlerin gece işletimi ve güvenlik süreçlerine ilişkin bilgi aldı. Daha sonra İSBAK Piyalepaşa Tünel İşletim Merkezi’ne giderek tünel yönetimi ve trafik güvenliği uygulamalarını operasyon ekiplerinden dinledi.
AKOM, İSKİ VE ZABITA’DA 7/24 HAZIRLIK
Başkan Vekili Nuri Aslan ve Genel Sekreter Volkan Demir, AKOM’da kış koşullarına yönelik hazırlıkları ve planlanan tatbikat sürecini yerinde takip etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kış şartlarıyla mücadele planı kapsamında 11.242 personel ile 3.492 araç ve iş makinesi ile görev yapacağı çalışmalar detaylı olarak konuşuldu.
Ardından İSKİ İçme Suyu Arıtma Tesisi Filtreli SCADA Merkezi’nde altyapı sistemlerinin gece izleme süreçleri çalışanlarla birlikte takip edildi. Zabıta Komuta Merkezi ve İETT Edirnekapı Garajı’nda saha ekipleriyle bir araya gelindi.
BİR SONRAKİ DURAK; ATIK YÖNETİMİ VE LOJİSTİK MERKEZLERİ OLDU
İSTAÇ Yenibosna Katı Atık Aktarma İstasyonu, İSKİ İkitelli İçme Suyu Arıtma Tesisleri ve Alibeyköy Lojistik Merkezi de çalışanlarla buluşma noktaları arasındaydı. Ekipler operasyonel süreçlerini anlattı, anlık uygulamalarını gösterdi. Çevre yönetimi, altyapı ve lojistik hizmetlerinin kesintisiz şekilde sürdürüldüğü gözlemlendi.
ANADOLU’DAN AVRUPA’YA ÇALIŞANLARLA OMUZ OMUZA
İBB Genel Sekreteri Volkan Demir ise, Kadıköy’den başlayan saha rotasında Şehir Hatları iskelelerinde gece seferlerinde çalışan ekiplerle bir araya geldi, Ümraniye’de yol çizgi çalışmaları ile İSTAÇ Hekimbaşı Katı Atık Aktarma İstasyonu ve kent temizliği faaliyetlerini izledi. Beşiktaş Barbaros Bulvarı’nda sürdürülen gece temizlik çalışmalarına da katılan Demir, ilerleyen saatlerde Başkan Vekili Nuri Aslan’ın programına eşlik etti.
UYGULAMA BAZLI TAKSİ KULLANAN ESNAFLA AÇIK HAVA BULUŞMASI
21 Aralık gecesi ayrıca, İBB’nin yeni hizmete aldığı ‘Uygulama Bazlı Taksi’ sistemini kullanmaya başlayan taksici esnafıyla da bir buluşma gerçekleştirildi. Kadıköy’de taksi ve dolmuş duraklarının bulunduğu noktada yapılan ve açık hava formatında düzenlenen buluşmaya İBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Volkan Demir ile Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Pelin Alpkökin katıldı. Uygulama Bazlı Taksiyi kullanmaya başlayan esnafın sahadaki deneyimlerinin yerinde dinlendiği buluşma, diğer taksicilerin katılımına da açık olarak gerçekleştirildi; görüş, öneri ve değerlendirmeler doğrudan paylaşıldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı