40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
22 Aralık 2025 Pazartesi
1) BİLAL ERDOĞAN, KÜTAHYA’DA PANELE KATILDI
İLİM Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak “25 yıl önce 200 milyar dolar milli geliri olan bir ülke, bugün sene sonu itibarıyla 1,6 trilyon dolarlık bir ekonomi oluyor. Yani 8 kat. Kişi başına milli gelir 3 bin dolardan 18 bin dolara dayanmış. Bu demektir ki, toplumun 30 sene önceki beklentileri ile bugünküler farklıö dedi.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Küresel Araştırma Düşünce Merkezi (GRTC) tarafından düzenlenen ‘Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü’ başlıklı panele konuşmacı olarak katılmak için Kütahya‘ya geldi. Kütahya Rahvan Atlı Spor Kulübü üyelerince karşılanan Bilal Erdoğan, tarihi Germiyan Sokağı’nda vatandaşlarla selamlaşarak, panelin düzenlendiği Kadim Konağı’na geldi. Konak bahçesinde hazırlanan alanda ok atışı yapan Erdoğan, daha sonra dernek üyeleri ve katılımcılarla buluştu. Moderatörlüğünü GRTC Başkanı Mustafa Önsay’ın yaptığı panelde Erdoğan’ın yanı sıra Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik ve Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli de yer aldı.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, toplumun iaşe kaygıları azaldıkça, daha sofistike ve daha değerli denilebilecek alanlara yönelmeye başladığını söyledi. Türkiye’nin ekonomik büyümesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “25 yıl önce 200 milyar dolar milli geliri olan bir ülke, bugün sene sonu itibarıyla 1,6 trilyon dolarlık bir ekonomi oluyor. Yani 8 kat. Kişi başına milli gelir 3 bin dolardan 18 bin dolara dayanmış. Bu demektir ki, toplumun 30 sene önceki beklentileri ile bugünküler farklı. Bunu anne babalarımızın yaşadıklarıyla, bugün çocuklarımızın yaşadıklarını kıyasladığımızda net şekilde görebilirizö dedi.
‘ÖNDERLİK ETTİ, BİRÇOK ALANDA EZBERLERİ BOZAN ÇIKIŞLAR YAPTI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin birçok alanda önemli mesafeler kat ettiğini belirten Bilal Erdoğan şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bir devletten beklenebilecek hizmetler noktasında çok büyük mesafeler kat edildi. Bugün ülkenin ulaşım altyapısı, eğitim altyapısı, sağlık altyapısı birçok alanda batı ülkeleriyle yarışır, bazılarını biraz geride, bazılarından ise daha ileri gelmiş durum. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız, siyasetin tesirini, müessir olduğunu belli şeyleri yapabildiğini de topluma gösterdi, kanıtladı ve önderlik etti, birçok alanda ezberleri bozan çıkışlar yaptı, toplumun önüne gidip toplumun da alışkanlıklarını etkiledi. Merkez sağdan bahsedecek olursak, Tayyip Erdoğan merkez sağı dönüştürmüştür, başka açılardan baktığımızda Türkiye’de solu bile dönüştürdü diyebiliriz.ö
Panelin ardından Erdoğan dernek üyelerine teşekkür belgelerini takdim etti. Hediye takdimi sonrası program sona erdi.

KAYSERİ’de iki otomobilin çarpışması sonucu 2’si yaya 4 kişi yaralandı. Yaralanan yayalardan S.G.’nin babası A.G., kaza yerine gelerek, “Kızıma kim çarptı” diye bağırarak tepki gösterdi. Polis ekipleri tarafından sakinleştirilen baba A.G., daha sonra kızının tedavi gördüğü hastaneye gitti.
Kaza, saat 21.30 sıralarında Kocasinan ilçesi Keykubat Mahallesi Güllübahçe Caddesi’nde meydana geldi. S.G. idaresindeki 34 NFP 218 plakalı otomobil, İ.Y. yönetimindeki 38 AKS 565 plakalı otomobil ile çarpıştı. Bu sırada kontrolden çıkan otomobillerden biri yaya olarak yoldan geçen E.G.Y. ve S.G.’ye çarptı. Çevredekilerin ihbarı ile kaza yerine çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada yayaların yanı sıra otomobil sürücüsü İ.Y. ile S.G.’nin yanında yolcu konumundaki S.G. de yaralandı. Yaralılar, ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırıldı. Kaza yerine gelen yaralı yaya S.G.’nin babası A.G., “Kızıma kim çarptı” diye bağırarak tepki gösterdi. Polis ekipleri tarafından sakinleştirilen baba A.G., daha sonra kızının tedavi gördüğü hastaneye gitti.
Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
(TBMM) – Yeni Yol Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Genel Kurulu’nda, “Son iki yıldır asgari ücret artışları gerçekleşmiş enflasyona göre değil, bir sonraki yılın enflasyon beklentisine göre belirlenmektedir. Ara dönem artışları da hayal oldu. Bu, emeği koruyan bir sosyal devleti değil, çalışanı enflasyon karşısında savunmasız bırakan bir anlayışı yansıtmaktadır. Geçmiş yılların kayıpları telafi edilmeden yapılacak her artış, asgari ücretliyi sistematik bir biçimde yoksullaştırmaktadır” dedi.
TBMM Başkanvekili Pervin Buldan’ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda dün ilk sekiz maddesi kabul edilen 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri maddeler üzerindeki görüş ve önerilerini dile getiriyor.
Yeni Yol Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, asgari ücretlinin geçinmeye değil ayakta kalmaya çalıştığını belirterek şunları söyledi:
“Gıda, giyim, barınma ve ulaşım harcamaları lüks kalemlere dönüşmüş durumda. Elbiselerin aile içinde el değiştirdiği, tadilat yapılıp kullanıldığı, yılda bir yeni bir kıyafet almanın bile zorlaştığı bir dönemdeyiz. 10 milyon civarında kişi asgari ücretle çalışıyor. Buna asgari ücretin biraz üstünde maaş alan kişileri de eklediğimizde toplumun yarısına yakını belirlenecek bu ücretten direkt olarak etkileniyor. Asgari ücret artık maalesef taban değil genel ücrete dönüşmüş durumda. Nitelikli, niteliksiz ayrımı silikleşti, ortadan kayboldu. Asgari ücret tüm ücretler üzerinde baskılayıcı bir ücret çıpasına dönüştü. Satın alma gücü açısından asgari ücret özellikle son üç dört yılda ciddi biçimde eridi. Maaşlar artıyor gibi görünse de asgari ücretlinin pazarda doldurabildiği fileler küçülüyor. 2 çocuklu bir aile için, hele de çocukları okula gidiyorsa tablo daha da ağır.
Geçen yıl öngörülen enflasyon baz alınarak yapılan artış ağır bir hak kaybı yarattı. Sadece bu hesaplama farkı nedeniyle her asgari ücretli devletten yüzde 15 alacaklı hale geldi. Asgari ücretli zaten yılın ilk aylarında zammı tüketmişti bile. Bu yıl yapılması gereken artış yalnızca hedef enflasyonu değil geçmiş kayıpları da telafi edecek bir düzeyde olmak zorunda, aksi halde, asgari ücret daha yılın ilk aylarında açlık sınırının gerisinde kalabilir. TÜRK-İŞ, DİSK gibi kurumların açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi tespitlerine zaman zaman iktidardan itirazlar geliyor ve bunlar birçok hesaplamada dikkate dahi alınmıyor. Son iki yıldır asgari ücret artışları gerçekleşmiş enflasyona göre değil, bir sonraki yılın enflasyon beklentisine göre belirlenmektedir. Ara dönem artışları da hayal oldu. Bu, emeği koruyan bir sosyal devleti değil, çalışanı enflasyon karşısında savunmasız bırakan bir anlayışı yansıtmaktadır. Geçmiş yılların kayıpları telafi edilmeden yapılacak her artış, asgari ücretliyi sistematik bir biçimde yoksullaştırmaktadır.”
Kaya: Emekliler için çok ciddi bir kriz, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski bizi bekliyor
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya
“Emekliler tuvaleti, banyosu olmayan bir otel odasını kiralayabilirlerse kendilerini şanslı sayıyorlar, ona da imkanı yetmeyenler otobüs terminallerinde, hastanelerin bekleme salonlarında ya da metro istasyonlarında yaşıyorlar. Diyarbakır’da 61 yaşındaki Recep Becerikli’nin izbe bir dükkanda yaşamını sürdürdüğü haberlere yansıdı. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü basına duyuru yaparak kendisini geçici olarak otele yerleştireceklerini ilan etti. Şimdi, yurttaşlara gerekli sosyal desteği sunmanız için haberlere konu olmaları mı gerekiyor? Bir de zaten geçici bir çözüm sunuyorsunuz, bu kalıcı bir çözüm de değil. Ayrıca, 1 milyon kişi yaşı dolmasına rağmen çalışmaya devam ediyor yani emekliler için çok ciddi bir kriz, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski bizi bekliyor.
Asgari ücretle çalışanlara baktığımızda durum yine farklı değil. Yoksulluk sınırını geçtim, açlık sınırının altında yaşamlarını, geçimlerini sürdürmelerini istiyorsunuz, bekliyorsunuz yurttaşların. Açlık sınırı altında dediğimiz zaman asgari ücrete, kızıyorsunuz. Sokak röportajlarına ‘algı operasyonu’ diyorsunuz ‘taraflı’ diyorsunuz. Çarşı pazara hiç mi gitmiyorsunuz diye insan düşünmeden edemiyor. Şurada Kızılay Meydanı’na gidip yurttaşa kendiniz sorabilirsiniz. Ev kirasını bile ödemeye yetmeyen asgari ücretle nasıl geçindiklerini, daha doğrusu geçinemediklerini dinleyebilirsiniz; hiç mi merak etmiyorsunuz? Yurttaşlar ‘Biz yaşamıyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz’ diyorlar. İnsanca yaşamak yani sağlıklı beslenmek, sağlıklı barınma koşullarına sahip olmak, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek yani erişebilmek asgari ücretli bir birey için, onun ailesi için mümkün değil değerli arkadaşlar. Şimdi, tatile, sinemaya, konsere gidebilmek, bir kitap alıp okuyabilmek bu ülkedeki milyonlarca asgari ücretli, emekçi ve ailesi için hayali bile kurulamayacak bir lüks artık. Asgari ücretli emekçilere söyleyin bakalım Türkiye’nin üst orta gelir grubunda bir ülke olduğunu; nasıl bir tepkiyle karşılaşacağınızı ben de merak ediyorum.
Bunun yanında, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerden bahsetmek istiyorum; ‘ev gençleri’ dediğimiz gençler. Ülke genelinde oran yüzde 35; rekor gene bizde, Diyarbakır ve Şanlıurfa yüzde 55’le bu rekoru taşıyor yani vekili olduğum Diyarbakır’da 15-29 yaş arası gençlerin yarısından fazlası ne okula gidiyor ne iş gücüne katılıyor. Sonrasında hepimiz birlikte soruyoruz ‘Neden çeteleşme artıyor, neden bağımlılık artıyor, neden gençler intihara sürükleniyor’ diye. Aslında cevabı tam da bu verilerde açık bir şekilde görülüyor.”
Karaca: Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 8. bütçesi gasp bütçesidir
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Meclis’te bütçe yapılmadığını, ‘bütçecilik’ oyunu oynandığını söyledi. Karaca şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 8. bütçesi gasp bütçesidir. Anayasa’nın 153. maddesini, Anayasa Mahkemesi kararlarını Meclis’in kürsüsünde paspas gibi ezip, Can Atalay’ın seçilme hakkını gasp ettiğiniz için bu rejim gasp rejimidir. Eğer rejim demokratik bir rejim olsaydı Meclis’te hesap vermesi gereken bakanlar yılda iki kez Meclis’e uğrayıp kürsüde parmak sallamaya, milletvekillerine had bildirmeye cesaret edemezlerdi.
Mecliste bütçe yapılmıyor; bütçecilik oyunu oynanıyor. Ritüeli var, dayatılan bir metni var, ama sonucu baştan belli bir oyun! Bu yüzden kürsüyü, bütçe oyununuzu meşrulaştırmanın dekoruna çevirdiniz. Aslında bütçe değil, iktidarınızın sınıf tercihinizi görüşüyoruz. Kimin sırtına yük bindirip, kimin cebine servet aktaracağınızı konuşuyoruz. Bu bütçe emekten sermayeye kaynak transferinin, güvenceli emeğin değil, güvencesizliğin; açlıkla, yoksullukla mücadelenin değil, yoksulluğu lütufla yönetme anlayışınızın yasasıdır. Bu bütçe halkın hesap sorma hakkını büyütmenin değil, borçla, vergilerle, bağımlılıkla halkı terbiye etme politikanızın aracıdır.”
Geçtiğimiz günlerde genç yaşta hayatını kaybeden Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Burhaniye Belediyesi tarafından düzenlenen lokma hayrı ile anıldı.
Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler’in öncülüğünde Belediye Hizmet Binası önünde gerçekleştirilen lokma hayrına; Burhaniye Belediye Başkan Yardımcıları Tamer Midilli ve Ahmet Demir, CHP Burhaniye İlçe Başkanı Aylin Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleri ile vatandaşlar katıldı.
Merhume Gülşah Durbay’ın anısına düzenlenen hayırda Başkan Deveciler, “Bizleri derin bir üzüntüye boğan, kıymetli kardeşimiz ve yol arkadaşımız Gülşah Durbay’ın ruhuna lokma hayrı gerçekleştirdik. Adı kalbimizde, hatırası daima bizimle olacak.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Manisa Büyükşehir Belediyesi, Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nin (MUOSB) genişleme alanında yürüteceği patlatma faaliyetlerini bilimsel bir zemine taşıdı. Uzunburun Katı Atık Tesisi’nin çevresinde gerçekleştirilecek çalışmaların tesise zarar vermemesi amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından hazırlanan teknik rapor, ilgili paydaşlarla paylaşıldı.
Manisa Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı, mevcut tesis yapılarının korunması ve olası risklerin minimize edilmesi için ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü’nden teknik analiz talep etti. ODTÜ heyeti tarafından yapılan saha ölçümleri ve analizler sonucunda hazırlanan “Kazı Faaliyetlerinin Titreşim Kontrollü Patlatma Tasarımı ve Şev Duyarlılığı Üzerindeki Etkileri Sonuç Raporu” tamamlandı. Raporun hazırlanmasına ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. Aydın Bilgin, ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Erkayaoğlu, Araştırma Görevlisi Ahmet Furkan Çalıkoğlu öncülük etti.
Geniş Katılımlı Değerlendirme Toplantısı
Hazırlanan raporun detaylarını görüşmek üzere; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, MUOSB yönetimi ve ilgili özel sektör temsilcilerinin katılımıyla kapsamlı bir toplantı düzenlendi. Toplantı neticesinde, patlatma faaliyetlerinin Uzunburun Katı Atık Tesisi’ne herhangi bir zarar vermemesi için ODTÜ’nün önerdiği “titreşim kontrollü teknikler” ile sürdürülmesi kararlaştırıldı. Bu bilimsel yaklaşımla hem bölgedeki sanayi genişlemesinin önünün açılacağı hem de kritik kamu yatırımlarının korunmuş olacağı belirtildi.,
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı