40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
19 Aralık 2025 Cuma
Antalya‘nın Alanya ilçesinde bir kafe, şehit yakınlarına ve gazilere bir yıl boyunca içecek hizmetini ücretsiz sunacak.
Güllerpınarı Mahallesi’ndeki Colombia Cafe’nin sahibi Taylan Gündeşlioğlu, şehit yakınları ve gazilere yönelik kampanya başlattı.
Kampanya dolayısıyla düzenlenen toplantıya Alanya Kaymakamı Şakir Öner Öztürk, İlçe Jandarma Komutanı Hüseyin Direk, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Alanya Şube Başkanı Refik Özdemir ile şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Kaymakam Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, şehit aileleri ve gazilere bir yıl boyunca ücretsiz içecek hizmeti sunacak olan Taylan Gündeşlioğlu’na teşekkür etti.
Bu davranışından dolayı Gündeşlioğlu ile gurur duyduklarını dile getiren Öztürk, “Bir vefa borcu olarak şehit ailelerine ve gazilerimize karşı vazifelerimiz var. Bizler kamu görevlileri, iş insanları ve esnaf olarak bu vazifelerimizi yerine getirmeye gayret gösteriyoruz. Bu insanlar için ne yapsak azdır.” dedi.
Öztürk, geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu tarz hassasiyetlerin gösterileceğini belirterek, bu davranışların artarak çoğalması temennisinde bulundu.
Gündeşlioğlu ise gazi ve şehit ailelerine şükranlarını paylaşmak için bu kampanyayı düzenlediğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), olumsuz hava koşullarının etkisi altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardımların derhal ulaştırılması çağrısında bulundu.
UNRWA, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan konuya ilişkin paylaşımda bulundu.
Açıklamada, sert hava koşullarının, çadırlarda veya hasar görmüş yapılarda yaşayan binlerce kişinin zaten kötü olan yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiği belirtildi.
UNRWA’nın zorla yerinden edilen aileleri desteklemeyi sürdürdüğü ancak İsrail makamlarının aylardır bu yardımların Gazze’ye doğrudan ulaştırılmasını engellediği kaydedildi.
Açıklamada, yardımların acilen ve geniş ölçüde girişine izin verilerek bu durumun derhal sona erdirilmesi gerektiği vurgulandı.
Ateşkese rağmen İsrail’in çadır ve barınma malzemelerinin girişine izin vermediği, bu nedenle yüz binlerce kişinin yıpranmış derme çatma çadırlarda yaşadığı Gazze Şeridi’nde, soğuk hava dalgası ve fırtına etkili oluyor.
Gazze’deki yetkililer, bölgeye bir an önce konteyner evler ile gerekli ağır iş ekipmanlarının gönderilmesini talep ediyor.
İsrail’in 8 Ekim 2023’te başlattığı ve 2 yıl süren saldırılarında 70 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 171 binden fazla kişi yaralandı ve Gazze’yi yerle bir eden geniş çaplı yıkım yaşandı.
Sivil altyapının yüzde 90’ının yıkıldığı, yaklaşık 70 milyon ton molozun biriktiği Gazze Şeridi’nde enkaz altında hala binlerce cenaze olduğu belirtiliyor.
(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın tartışma yaratan açıklamalarına ilişkin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a “Büyükelçi Barrack’ın, meşruiyetini yalnızca vatandaşlarının iradesinden alan Türkiye Cumhuriyeti’nin milli egemenliğine yönelik sözleri karşısında Cumhurbaşkanlığı ya da Bakanlığınızca hangi açıklamalar yapılmıştır? Cumhurbaşkanının şahsına açıkça hakaret içeren cümlelerinden ötürü Büyükelçi Barrack, Bakanlığınıza çağırılarak kendisinden açıklama talep edilmiş midir” diye sordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın açıklamalarıyla ilgili Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Tan, önergesinde şunları kaydetti:
“Thomas Joseph Barrack, Jr. veya kamuoyunda bilinen kısa adıyla Tom Barrack, 14 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye nezdinde Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi ve aynı zamanda ABD Suriye Özel Temsilcisi olarak görevine başlamıştır. Hariciye mesleği dışından göreve getirilen ve aslen bir emlak yatırımcısı olarak bilinen Barrack, görev yaptığı tarihten bu yana, uluslararası diplomatik teamüllere aykırı birçok söylem ve eylemde bulunmuş, özellikle verdiği çeşitli demeçler kamuoyunda Türkiye’nin ulusal kimliği ve itibarı açısından ‘onur kırıcı’ olarak nitelenmiştir.
“Barrack’a ilişkin yoğunlaşan tartışmaların halen devam ettiğini gözlemlemekteyiZ”
Barrack’ın kullandığı tartışmalı ifadeler ilk aylarda onun diplomasi adabına yeteri kadar hakim olmaması ihtimali üzerinden okunsa da, durumun düzelmemesi, Büyükelçinin söylemlerinin maksatlı olarak Türkiye’nin itibarını zedelemek için kurgulandığına yönelik görüşlerin kamuoyunda güçlenmesine yol açmaktadır. Bu açıklamalar arasında özellikle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül 2025 günü Beyaz Saray’a gerçekleştirdiği ziyaretin hemen öncesinde kullanılan ‘Erdoğan’ın ihtiyacı olan meşruiyet, onu da kendisine biz vereceğiz’ şeklindeki ifade üzerine Barrack’a ilişkin yoğunlaşan tartışmaların halen devam ettiğini gözlemlemekteyiz.”
Tan, Bakan Fidan’a şu soruları yöneltti:
“Büyükelçi Barrack’ın, meşruiyetini yalnızca vatandaşlarının iradesinden alan Türkiye Cumhuriyeti’nin milli egemenliğine yönelik sözleri karşısında Cumhurbaşkanlığı ya da Bakanlığınızca hangi açıklamalar yapılmıştır?
Cumhurbaşkanının şahsına açıkça hakaret içeren cümlelerinden ötürü Büyükelçi Barrack, Bakanlığınıza çağırılarak kendisinden açıklama talep edilmiş midir? Çağrılmış ise yapılan görüşmenin ayrıntıları nedir? Şayet çağrılmamış ise, çağırılması düşünülmekte midir? Düşünülmüyorsa, kendisinden açıklama istenmemesinin sebebi nedir?
Barrack’ın diplomatik dokunulmazlığı nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi ile düzenlenen ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçundan yargılanması mümkün olmasa da, kendisine çeşitli yaptırımlar uygulanması mümkündür. Göreviyle bağdaşmayan eylemleri ve söylemlerinden ötürü Barrack’ı ‘persona non grata’ ilan etmek gibi bir düşünceniz var mıdır?
Büyükelçi Barrack’ın adı, ABD Kamuoyunda ‘Epstein Dosyası’ adıyla bilinen ve sistemli çocuk istismarı ve fuhuşa zorlama vakalarını içeren suç zinciriyle anılmaktadır. Bakanlığınız bu gelişmeleri takip etmekte midir? Ülkemizin itibarı açısından kendi ülkesinde hakkında yüz kızartıcı iddiaların dolaşımda olduğu Barrack’ın geri çekilmesi yönünde ABD makamlarına yönelik talepte bulunmayı planlamakta mısınız?”
Nijerya‘daki işçi sendikaları, ülkede artan güvenlik sorunlarına yönelik önlem alınması talebiyle protesto düzenledi.
Nijerya İşçi Konfederasyonu (NLC) ile Ticaret Birliği Kongresi (TUC), terör saldırıları ve silahlı çete faaliyetleri gibi güvenlik sorunlarına karşı ülke genelinde protestolar gerçekleştirdi.
NLC yetkilileri, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ile görüşmeler yapılmasına rağmen başkent Abuja’daki İş Kongresi binası önünde toplandı.
Protestocular, “Güvenli bir Nijerya istiyoruz”, “Yoksulluk güvensizliği körüklüyor”, “Güvenli bir ortamda çalışmak istiyoruz” yazılı pankartlar taşıyarak, hükümet aleyhine sloganlar attı.
Eyleme katılan Anara Rosemary, yaptığı açıklamada, Nijerya’da güvensizliğin artmaya devam ettiğini ve bunun artık sessiz kalamayacakları bir durum olduğunu söyledi.
Nijerya’nın artık gönül rahatlığıyla seyahat edilebilecek bir yer olmadığını belirten Rosemary, “Oğullarımız, kardeşlerimiz öldürülüyor. Nijerya’nın işçileri öldürülüyor. Artık güvende değiliz.” dedi.
Rosemary, hayatlarını korumak için protesto yapmak zorunda olduklarını ifade etti.
Emmanuel Okereke ise devletten fazla bir şey istemediklerini, sadece güvenli bir ortam talep ettiklerini vurguladı.
Nijerya, uzun zamandır ülkenin farklı bölgelerinde silahlı çetelerin yanı sıra terör örgütleri Boko Haram ve DEAŞ’ın Batı Afrika kolu ISWAP’ın saldırılarına da maruz kalıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa’da insanlara Rusya ile çatışma yaşanacağına dair “korku aşılandığını” belirterek, “Daha önce de defalarca söyledim, bu yalan ve saçmalık. Ancak bu tamamen bilinçli olarak yapılıyor.” dedi.
Putin, başkent Moskova’da Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı genişletilmiş toplantıda konuştu.
Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü “özel askeri operasyonun” hedeflerine ulaşacağını anlatan Putin, “Çatışmanın temel nedenlerini, diplomasi yoluyla ortadan kaldırmayı tercih ederiz. Ancak düşman ve onun yabancı destekçileri somut görüşmelere katılmayı reddederse, Rusya tarihi topraklarının kurtuluşunu askeri yollarla sağlayacaktır.” diye konuştu.
Putin, 2025’in Rus ordusunun Ukrayna’daki faaliyetleri için “dönüm noktası” olduğuna işaret ederek, tüm cephe hattında stratejik inisiyatifi ele geçirdiklerini söyledi.
Oreşnik balistik füze sistemlerinin yıl sonuna kadar muharebe görevine alınacağını belirten Putin, Burevestnik ve Poseidon füze sistemlerinin ise uzun süre “benzersiz ve türünün tek örneği silah sistemleri” olarak kalacağını ifade etti.
Putin, Batılı ülkelerde bozulma yaşandığını söyledi
Rus ordusunun Ukrayna’da güvenli tampon bölgeyi genişletme görevini tutarlı bir şekilde yerine getireceğini vurgulayan Putin, “Stratejik nükleer kuvvetleri geliştirme çabaları bizim için öncelikli olmaya devam ediyor. Daha önce olduğu gibi, bu kuvvetler saldırganları caydırmada ve dünyadaki güç dengesini korumada önemli bir rol oynamaya devam edecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
Putin, konuşmasında Kuzey Koreli askerlerin Kursk bölgesinde gösterdiği faaliyetlerden ötürü teşekkür etti.
Avrupalı yetkililerin, Rusya’nın kıtaya olası saldırısına ilişkin açıklamalarını eleştiren Putin, “Avrupa’da insanlara Rusya ile kaçınılmaz bir çatışma olacağına dair korkular aşılanıyor, büyük bir savaşa hazırlanmak gerektiği söyleniyor. Daha önce de defalarca söyledim, bu yalan ve saçmalık. Ancak bu tamamen bilinçli olarak yapılıyor.” dedi.
Rus ordusunun robotlar ve yapay zekadan daha fazla faydalanması gerektiğini vurgulayan Putin, yabancı ülkelerle askeri konularda daha fazla işbirliği yapacaklarını kaydetti.
Ukrayna’daki savaşı Batılı ülkelerin başlattığını anlatan Putin, NATO’dan, doğuya genişlememe konusunda Rusya’ya verilen sözleri tutmasını beklediklerini ifade etti.
Putin, Sovyetler Birliği yıkıldığında “medeni Batı toplumuna” katılmayı beklediklerini işaret ederek, “Görünüşe göre bugünlerde orada medeniyet yok, sadece sürekli bir bozulma var.” ifadesini kullandı.