40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
19 Aralık 2025 Cuma
(TBMM) – Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Genel Kurulu’nda, “901 bin üreticimize 590 milyar lira indirimli kredi kullandık. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70’i devlet tarafından karşılanmıştır. Ziraat Bankası aracılığıyla sağlanan kredilerde çiftçilerimizin geri ödeme oranı yüzde 99.6’dır. Tarımsal kredi sübvasyonu için 2025 yılında 160 milyar, 2026 yılında ise ek ödemeyle birlikte 270 milyar lira kaynak ayrılmıştır” dedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan’ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bakanların bütçe sunumları ve Grup Başkanvekillerinin değerlendirmelerinin ardından soru-cevap işlemine geçildi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarım alanlarının onda 1’inin tarım alanı kapsamı dışına çıkarıldığına yönelik eleştirilere ilişkin, “2000 yılı öncesi tarım dışına çıkan yıllık ortalama arazi miktarı 117 bin hektardır. 2005 yılında çıkardığımız Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’yla birlikte bu 40 bin hektarlara indirildi. 2017 yılından itibaren büyük ova ilanlarımızla birlikte, kayıt düzeltmeler de dahil olmak üzere tarım dışına çıkan ortalama arazi miktarı 15 bin hektarlara inmiş durumda. İlan edilen 468 büyük ova var. Bunların çok büyük önemi oldu. İnşallah bunu 500 yüze çıkartarak tarım arazilerimizi korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Kredi sübvansiyonları da dahil olmak üzere 938 milyar liralık kaynak ayrılmıştır”
Bakan Yumaklı, çiftçilere verilen desteğin azlığı üzerinden yapılan eleştirilere karşı da şu açıklamayı yaptı:
“Devletimizin tarım sektörüne sağladığı destekler sadece üreticilerimize bakanlığımız bütçesinden verdiğimiz tarımsal desteklemeler için sınırlı değildir. 2025 yılında üreticilerimize sadece doğrudan destek olarak 135 milyar lira bütçe ayırdık. Ayrıca bütçenin üzerine zirai dondan etkilenen üreticilerimize 23,5 milyar lira ek ödeme yaptık. 2025 yılında ayrılan toplam kaynak 706 milyar liradır. 2026 yılında 168 milyarı bakanlığımız bütçesinden olmak üzere tarımsal sulama yatırımları, kırsal kalkınma yatırımları, kredi sübvansiyonları da dahil olmak üzere 938 milyar liralık kaynak ayrılmıştır.”
Bakan Yumaklı ayrıca tarımsal kredilere ilişkin, “901 bin üreticimize 590 milyar lira indirimli kredi kullandığımızı söylemiştik. Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70’i devlet tarafından karşılanmıştır. Ziraat Bankası aracılığıyla sağlanan kredilerde çiftçilerimizin geri ödeme oranı yüzde 99.6’dır. Tarımsal kredi sübvasyonu için 2025 yılında 160 milyar, 2026 yılında ise ek ödemeyle birlikte 270 milyar lira kaynak ayrılmıştır” dedi.
“ETK Genel Müdürü’nün herhangi bir sebeple ilişkili olduğu bir yerden ETK’ya et satması söz konusu değil”
Karadeniz’deki kahverengi kokarca sorununa ilişkin konuşan Bakan Yumaklı, “Bunun bir zararlı pandemisi olduğunu ifade etmek istiyorum. Amerika Birleşik Devletleri 1996’dan bu yana, Avrupa 2004’ten bu yana, Almanya 2011’den bu yana, Rusya 2013’ten bu yana, Gürcistan 2015’ten bu yana, biz de 2017’den bu yana bununla mücadele ediyoruz. Popülasyon yüksek, özellikle iklim değişikliğinin çok büyük etkisi oldu buna da. Bu uzun soluklu bir mücadeledir. Bununla ilgili gereken her şeyi yapıyoruz” yorumunu yaptı.
Bakan Yumaklı, Et Süt Kurumu Genel Müdürü Mücahid Aslan’ın Macaristan’da et ticareti yapan bir şirketin ortağı olduğu yönündeki iddialara ilişkin de “Et Süt Kurumu’nun Genel Müdürü’nün herhangi bir sebeple ilişkili olduğu bir yerden Et Süt Kurumu’na et satması söz konusu değildir, yani yoktur” dedi.
Mardin Kızıltepe’deki lisanslı depolardan 1.5 milyar liralık buğdayın çalındığına ilişkin iddialara da Bakan Yumaklı, “Bu bir adli vaka, dolayısıyla tespit edildi. Bununla ilgili Adalet Bakanlığı’na bildirimler yapıldı, adli ve idari soruşturma başlatıldı. 93 bin ton, Lisanslı Depoculuk Tazmin Fonu aracılığıyla TMO’ya geçmiş ve kamu alacaklarının tamamı tahsil edilmiştir” yanıtını verdi.
(TBMM) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in kendisi için “Şantiye şefi” ifadesini kullanmasına ilişkin, “Şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçültüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek şantiye şefliği ise şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim” dedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan’ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bakanların bütçe sunumları ve Grup Başkanvekillerinin değerlendirmelerinin ardından soru-cevap işlemine geçildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesinde yapılan ihalelere yönelik eleştirilere ilişkin şunları söyledi:
“Tüm ihaleler öncelikle yürürlükteki mevzuatlar çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Rekabet ve şeffaflık ilkelerine uygun bir şekilde e-ihale yapılarak ve bu ihaleler basın ve yayın kuruluşlarıyla paylaşılarak gerçekleşiyor ve tüm süreçler de A’dan Z’ye şeffaf bir şekilde yürütülüyor. Yapılan ihalelerde ekonomik açıdan en uygun teklifi veren, teknik ve mali yeterliliği sağlayabilen firmalar, en düşük teklifi verip açık bir şekilde rekabetle bu işleri alıyorlar. Bugüne kadar Afet Bölgesi’nde yapılan ihalelere bakıldığında 300’ün üzerinde farklı firmanın da ihaleyi aldığını göreceksiniz. Dolayısıyla afet bölgesinde işi şansa değil, ehline bırakıyoruz. Biz bu milletin tek bir kuruşunun boşa harcanmasına, birilerinin haksız kazanç elde etmesine asla ve asla izin vermeyiz.”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in kendisi için “Şantiye şefi” ifadesini kullanmasını şaşkınlıkla karşıladığını söyleyen Bakan Kurum, Koçyiğit’e şöyle tepki gösterdi:
“Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkemizin bu gururuna ortak olursunuz. ‘Şantiye şefi’ diyerek kendince yapılan işi küçültüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek şantiye şefliği ise şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim. Diyorsunuz ki ’15’inci günde devlet yoktu.’ Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibariyle oradaydık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ‘Şimdi bittiler. Enkaz altında kalırlar, yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık. Bu işler size kalsaydı 11 ilimiz, 11 ildeki vatandaşlarımız hala enkaz altındaydı.”
“TOKİ’yle rant ve mağduriyet kelimelerinin yan yana gelmesini esefle kınıyoruz”
Bakan Kurum, TOKİ’ye ilişkin eleştirileri de şaşkınlıkla takip ettiğini belirterek, “1 milyon 750 bin sosyal konut yaparak, dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapan, Türkiye’nin en büyük sosyal konut hamlesi olan 500 bin sosyal konutla milletimize kapı aralayan ve asrın felaketinde tek bir binasında bile çatlak olmayan, dimdik ayakta kalan TOKİ’yi eleştirirken herkesi biraz daha insaflı olmaya davet ediyorum. Bu kapsamda Türkiye’de milyonlarca aileye yuva kuran TOKİ’yle rant ve mağduriyet kelimelerinin yan yana gelmesini esefle kınıyoruz” dedi.
(ANTALYA) – TİP Antalya İl Örgütü, parti binasına saldırı gerçekleştirildiğini, saldırının ardından İl Başkanı Enes Keskin ve İl Yönetim Kurulu üyesi Serhat Avşaroğlu’nun gözaltına alındığını açıkladı.
TİP Antalya İl Örgütü’nün açıklamasında, “Bugün saat 17.30 sularında, geçtiğimiz günlerde Attalos Meydanı’nda boşa düşürdüğümüz provokasyon girişiminin çağrıcıları tarafından parti büromuza saldırı girişimi gerçekleştirilmiş; büromuz önünde duran parti aracımızın üzerine afiş yapıştırılarak zarar verilmiş, parti bayraklarımıza el sürülmüştür. Buna karşı parti büromuzu koruyarak alçak saldırıyı püskürttüğümüzü duyuruyoruz. Herkes bilsin, bu kent devrimcilerindir. Tarihimizden aldığımız güç, örgütümüzden aldığımız iradeyle faşizme geçit vermeyeceğiz. Bugün parti büromuza yönelik alçak saldırıyı püskürttükleri gerekçesiyle İl Başkanımız Enes Keskin ve İl Yönetim Kurulu üyemiz Serhat Avşaroğlu gözaltına alındı. Partimize ve mücadelemize yönelik her türlü saldırıya karşı buradayız. Baskılar bizi yıldıramaz. İl Başkanımız Enes Keskin ve İl Yönetim Kurulu üyemiz Serhat Avşaroğlu serbest bırakılsın!” denildi.
(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılına ait mal varlığına ilişkin açıklamaları nedeniyle hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmak istendiğini açıkladı.
Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında, henüz daha yolun başındaykenki mal varlığını açıkladığım için 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmam isteniyor. Ayrıca cezanın bir kat daha artırılması talep ediliyor. Demek ki neymiş? Açıkladığım bu mal varlığı bilgisi doğruymuş! Bir ülkede Cumhurbaşkanı olup da, hala daha geçmişteki mal varlığını saklamaya çalışmak nedir? Pes!” ifadesini kullandı.
(ANKARA) – TÜSİAD heyeti, Londra temaslarında Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın hizmetler, dijital ticaret, tarım ve yatırımı kapsayacak şekilde genişletilmesi çağrısı yaptı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Yücaoğlu başkanlığındaki heyet, 15–16 Aralık tarihlerinde Londra’da bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Heyette, TÜSİAD Birleşik Krallık Çalışma Grubu Başkanı Levent Kömür, Başkan Yardımcısı Mehmet Baysan, TÜSİAD Londra Ağı Başkanı Hasan Turunç ve TÜSİAD AB Projeler Direktörü Nur Beler Levi yer aldı.
TÜSİAD’dan yapılan açıklamaya göre, görüşmelerde şu mesajların verildi:
“Birleşik Krallık (BK) Türkiye için ticaret, yatırım, sanayi ve güvenlik boyutlarında stratejik bir ortaktır. Türkiye’nin üretim, lojistik ve teknoloji kapasitesi ile Birleşik Krallık’ın finans, hizmetler ve standart belirleme alanlarındaki güçlü yönleri birbirini tamamlamakta; bu da iki ülke arasında yeni ticaret ve yatırım fırsatları yaratmaktadır. Küresel rekabetin yarattığı baskıları aşmak için Türkiye–BK Serbest Ticaret Anlaşması’nın kapsamının genişletilmesine yönelik süreç hızla ilerlemelidir. Bu çerçevenin hizmetler, dijital ticaret, tarım ve yatırım alanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi; hizmet ticareti, veri akışları ve yatırım koruması gibi başlıklarda entegrasyonu derinleştirerek öngörülebilir ve ileriye dönük bir düzenleyici çerçevenin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki tamamlayıcı ekonomik kapasitelerin ortak proje geliştirilmesi ve yatırımların artırılması yoluyla üçüncü ülkelerde iş birliği alanları oluşturması, iki ülke arasında stratejik iş birliğini güçlendirecek yeni fırsatlar doğuracaktır.”