DOLAR

42,8230$% 0

EURO

50,5117% 0.12

STERLİN

57,8617£% 0.15

GRAM ALTIN

6.116,16%0,12

ONS

4.443,08%0,11

BİST100

11.311,06%-0,27

Sabah Vakti a 02:00
Kayseri KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

23 Aralık 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      İZSU’dan yağmur öncesi kritik hamle

      İZSU’dan yağmur öncesi kritik hamle
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İZSU, kış yağışları öncesi İzmir genelinde 12 ilçede binlerce yağmur suyu ızgarasını temizleyerek altyapıyı ani ve şiddetli yağışlara karşı güçlendirdi. İZSU’dan “Izgaralar çöp değil, altyapının nefesidir” şeklinde uyarı yapıldı.

      İZSU Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı, yaklaşık iki ay süren yoğun çalışmalar kapsamında İzmir genelinde 12 ilçede, 220 mahallede yağmur suyu ızgaralarını tek tek temizledi. Çalışmalar süresince zamanla ızgaralarda biriken toprak, yaprak, çöp ve benzeri atıklar temizlenerek yağmur sularının altyapı sistemine sağlıklı biçimde ulaşması sağlandı. Bu kapsamda 49 bin 362 tekli ızgara ile 93 bin 635 metre uzunluğundaki sıra ızgara temizlenerek, ani ve yoğun yağışlarda yaşanabilecek taşkın riski azaltıldı.

      Izgaralar çöplük değil
      İZSU Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı’nın sorumluluk alanında yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulunan İnşaat Teknikeri Ali Eren Soylu, yağmur suyu ızgaralarının tıkanmasının en önemli nedenlerinden birinin ızgaralara atılan sigara, ıslak mendil, plastik ve çeşitli evsel atıklar olduğunu söyledi. Yağmur suyu ızgaralarının altyapı sisteminin sağlıklı çalışması açısından hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Soylu,

      “Izgaralara atılan atıklar altyapı sisteminin işleyişini olumsuz etkiliyor. Yağmur suyu ızgaraları çöplük değildir, altyapının nefesidir. Bu durum özellikle ani ve yoğun yağışlarda su birikintilerine ve taşkınlara neden olabiliyor. Ekiplerimiz düzenli temizlik yapıyor ancak kalıcı çözüm için vatandaşlarımızın da duyarlı olması gerekiyor” dedi.

      Izgara temizliği basit ama etkili bir yöntem
      Temizlik çalışmalarının basit ancak son derece etkili bir yöntem olduğunun altını çizen İZSU Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı’nda görevli İnşaat Mühendisi Tarık Yalçınkaya, çalışmaların teknik boyutuna ilişkin bilgi verdi. Yalçınkaya, “Kombine aracımızla basınçlı suyla püskürtme yaparken eş zamanlı olarak vakumlama işlemi de gerçekleştiriyoruz. Bu temizlikleri belirli periyotlarda düzenli olarak yapıyoruz. Aksi halde kötü koku ve taşkın sorunları ortaya çıkabiliyor. Çalışmalar sırasında kesici aletlere dahi rastlıyoruz. Ayrıca zaman zaman kedi yavrularının ızgaralarda barınmaya çalıştığını görüyoruz. Bu tür durumlara müdahale ederek ızgara ortamını güvenli hale getiriyoruz” diye konuştu.

      Merkez ilçelerde yoğun mesai
      İZSU ekipleri, yoğun yapılaşmanın bulunduğu ve yağışlarda su baskını riski taşıyan bölgelerde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bu kapsamda Karşıyaka’da 14 bin 351 tekli ızgara ve 10 bin 209 metre sıra ızgara, Bornova’da 9 bin 596 tekli ızgara ve 17 bin 877 metre sıra ızgara, Bayraklı’da 5 bin 145 tekli ızgara ve 19 bin 700 metre sıra ızgara temizlendi. Konak’ta 57 mahallede 4 bin 405 tekli ızgara ve 10 bin 108 metre, Buca’da 19 mahallede 3 bin 866 tekli ızgara ve 9 bin 601 metre sıra ızgara, Balçova’da 7 mahallede bin 324 tekli ızgara ve 12 bin 634 metre sıra ızgara çalışması yapıldı. Güzelbahçe’de 7 mahallede 2 bin 534 tekli ızgara, Narlıdere’de 9 mahallede 978 tekli ızgara ve bin 774 metre sıra ızgara, Gaziemir’de 7 mahallede 150 tekli ızgara ve 350 metre sıra ızgara, Karabağlar’da 13 mahallede 4 bin 5 tekli ızgara ve bin 140 metre sıra ızgara, Çiğli’de 22 mahallede 3 bin 259 tekli ızgara ve 10 bin 242 metre sıra ızgara, Kemalpaşa’da ise 727 tekli ızgara temizlenerek taşkın riskinin azaltılması hedeflendi.

       

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Menemen İZBAN İstasyonu’nda deprem ve kaza tatbikatı

      Menemen İZBAN İstasyonu’nda deprem ve kaza tatbikatı
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Olası bir deprem anında raylı sistemlerde yaşanabilecek acil durumlara hazırlık amacıyla Menemen İZBAN İstasyonu’nda  arama ve kurtarma tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta, trenin raydan çıkarak devrilmesi senaryosu eş zamanlı müdahalelerle sahada uygulandı.

      İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, TCDD, AFAD, İZBAN, UMKE ve MAKUR iş birliğiyle Menemen İZBAN İstasyonu’nda olası bir deprem anında meydana gelebilecek acil durumlara hazırlık düzeyini artırmak amacıyla kapsamlı bir arama ve kurtarma tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikat sırasında sahadaki uygulama ve müdahaleler gerçeğini aratmayan görüntüler oluşturdu.

      Deprem senaryosu başarıyla uygulandı
      Senaryo kapsamında, Çiğli’den hareket eden bir yolcu treni Menemen İZBAN İstasyonu’na giriş yaptığı sırada deprem meydana geldi. Şiddetli sarsıntı nedeniyle trenin son vagonu raydan çıkarak devrildi. Trende 40 yolcu bulunduğu ve 7’sinin yaralandığı bilgisi makinist tarafından operasyon kontrol merkezine bildirildi. Durum vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ne iletilirken, ihbar üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekipler olay yerine ulaşana kadar tren personeli tarafından yaralı yolculara ilk yardım uygulamaları yapıldı. Ardından tahliye çalışmalarının güvenli bir şekilde yürütülmesi için öncelikle demiryolu hattının elektrik enerjisi kesildi ve olay yeri emniyete alındı. Ardından ekipler, vagon içerisinde mahsur kalan yolculara ulaşarak durum tespiti yaptı. Sağlıklı yolcular, belirlenen tahliye planı uygulanarak güvenli toplanma alanına alındı. Tekerlekli sandalyede olduğu belirlenen bir yolcu ilk kontrollerinin ardından güvenli alana sevk edilirken; durumu ağır olan iki yolcu sedye ile tahliye edildi. Yaralıların tamamı olay yerindeki ilk tıbbi müdahalelerin ardından ambulanslarla sağlık kuruluşlarına sevk edildi.

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Çocuklarda Düztabanlığın 4 Önemli Sinyaline Dikkat!

      Çocuklarda Düztabanlığın 4 Önemli Sinyaline Dikkat!
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Çocuklarda düztabanlık veya ‘pes planus’ adı verilen sorun ayak iç arkının düzleşmesi ve tüm tabanın yere değmesiyle kendini belli ediyor. Genetik faktörlerin de tetiklediği düztabanlığa obezite, diyabet, romatizmal eklem iltihaplanmaları ve ayak yaralanmaları da neden olabiliyor. Ayak ağrıları ve şişmeleriyle bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen ve sık görülen düztabanlık ailelerin endişelenmesine neden oluyor. Bu durumda çocukların sağlıklı adımlar atabilmesi için mutlaka uzman yardımı alınması ve erken dönemde gerekli önlemleri alınması önem taşıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Muhammed Melez, çocuklarda düztabanlıkla ilgili bilgi verdi.  

      Bebekler doğuştan düztabandır

      Aslında bebekler doğuştan düztabandır. Ayak taban yağ dokusunun fazla olması nedeniyle çocuk ayakları doğuştan düztaban görünümünde olur. Yürümeye başladıktan sonra şekillenmeye başlayan ayak arkları genellikle 6-10 yaşına kadar gelişmeye devam eder. Bu nedenle tüm çocuklarda belli bir yaşa kadar düztabanlık görünen bir durumdur. Aileler genellikle çocuk yürümeye başladıktan sonra içe basma şikayeti ile ortopedi ve travmatoloji polikliniklerine başvurmaktadır. Bu nedenle ayak anatomisinin, ayak gelişiminde ki doğal seyrin iyi bilinmesi ve düztabanlığın bir hastalık mı yoksa fizyolojik bir gelişim aşaması mı olduğu ayrımı iyi yapılmalıdır.

      Ayak kemeri gelişmezse

      Ayak kemerleri, dik yürüme mekaniğinde önemli bir unsurdur ve insanlara özgü bir durumdur. Ayak kemerlerinin oluşumu kemik, eklem ve bağ dokularının ortak gelişimi sonucunda oluşur.  Çocuklarda ayak kemerinin gelişememesi sonucunda düztabanlık bir sorun olarak ortaya çıkabilir. Bu sorun nedeniyle tedaviye gerek olmadığı düşünülse de düztabanlığın sebebi önemlidir. Erken çocukluk döneminde oluşan ayak kemeri, ilerleyen süreçte gelişmezse veya ileriki yaşlarda çökerse (düşük ayak kemeri), bu durum ağrıya neden olabilmekte ve yürümeyi olumsuz etkilemektedir. Ayağı bir arada tutan dokudaki yaralanma veya aşınma nedeniyle daha büyük çocuklarda da düztabanlık gelişebilir. Düztabanlık genetik bir sorun olarak da ortaya çıkabilir.

      Düztabanlığın 2 çeşidi var

      Düztabanlık farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar ebeveynlerinden bu sorunu miras olarak alır. 

      Esnek düztabanlık: En yaygın tiptir ve çocukluk döneminde fizyolojik bir durumdur. Ayak kemeri yüklenme ile kaybolurken parmak ucunda yükselme veya yük azaltma durumunda ayak arkının oluşmasıdır. Genellikle bağ esnekliği suçlanmakla beraber kesin nedeni bilinmemektedir. Aile öyküsü pozitiftir. Bu durum genellikle aktif şikayet yaratmazken bazı çocuklarda ayak ve ayak bilek çevresinde ağrıya neden olabilir. Ayak gelişiminin 10 yaşında kadar geliştiği düşünüldüğünde soruna bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin görülmemesi nedeniyle çocuklarda ileri tetkik ve egzersiz dışı tedavi gereksizdir. Ancak belirti veren çocuklarda egzersiz dışında medial ark destekli tabanlık ve ayakkabılar kullanılabileceği gibi çok nadirde olsa cerrahi gerekebilir.

      Sert düztabanlık: İster ayakta ister oturur durumdayken medial ayak arkının oluşmama durumudur. Doğuştan veya sonradan kazanılmış olarak görülebilmektedir. Doğuştan nedenler arasında Aksesuar navikular kemik, tarsal koalisyon, vertikal talus (talus kemiğinin dikey olması), kazanılmış nedenler arasında ise posterior tibial tendon yetmezliği, travma ve tümörler neden olabilir. Sert düztabanlık genelde semptomatik olmaktadır.

      Düztabanın sorun olduğu çocukların belirlenmesinde şu belirtiler anlamlı olabilmektedir;

      1. Ayak ağrısı, özellikle topuk veya kemer bölgesinde
      2. Hareketle artan ayak ağrısı
      3. Ayak bileği şişmesi
      4. Sıkı topuk bağları

      Riski artıran nedenlere dikkat!

      Bazen de genetik bir rahatsızlığın parçası olarak düztabanlık gelişebilir. Zamanla düztabanlığın riskini artırabilecek bazı faktörler vardır;

      • Obezite
      • Diyabet (şeker hastalığı)
      • Romatizmal eklem iltihabı
      • Ayak veya ayak bileği yaralanmaları
      • Yaşlanmanın etkisi

      Erken teşhis önemli

      Düztabanlık belirtilerinin çocuklarda erken fark edilmesi, tedavi sürecini hızlandırır.  Düztabanlığı olan bazı çocuklar herhangi bir rahatsızlık hissetmezken, bazı çocuklarda ise günlük aktiviteleri olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkar. Yapılan bazı çalışmalar çocuklarda asemptomatik esnek düztabanlıkta kullanılan tabanlık ve ayakkabıların normal ayak gelişimini olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Bu nedenle düztabanlığın gelişimsel doğal sürecin bir parçası mı yoksa hastalık mı olduğu ayrımı yapılmalı ve gereksiz tedavilerden kaçınılmalıdır. Ancak semptomatik esnek veya sert düztabanlığın erken teşhis edilmesi, nedene yönelik ve deformite düzeltici tedavi gerekmektedir.v

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Aynı Şeyi Defalarca Düşünüyorsanız…

      Aynı Şeyi Defalarca Düşünüyorsanız…
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Zihinsel yük arttıkça beden alarm veriyor: Uyku bozuluyor, nefes değişiyor, mide hassaslaşıyor… Günümüzde pek çok kişinin ortak şikâyeti aynı: “Düşüncelerim bir türlü durmuyor.” Uzmanlara göre bu durum yalnızca yoğun düşünce trafiğiyle açıklanmıyor; duygusal sıkışmışlık, stresin artması ve bedenin sessiz tepkileri zihni daha da yoruyor. Acıbadem Life Klinik Psikoloğu Ertuğ Gözeri, zihinsel ve bedensel yükün birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurgulayarak ruh sağlığını korumak için önemli uyarılarda bulunuyor.

      DÜŞÜNCELERİN HIZINA DUYGULAR YETİŞEMİYOR

      Günlük hayatta pek çok kişiden aynı cümleyi duyarız: “Düşüncelerim bir türlü durmuyor.” Düşüncelerin durmaması çoğu zaman fazla düşünmekten çok daha derin bir sürecin işaretidir. Acıbadem Life Klinik Psikoloğu Ertuğ Gözeri’ ye göre zihnin hızlanması, kişinin duygularına yaklaşmakta zorlandığı ya da içsel bir sıkışmışlık yaşadığı dönemlerde belirginleşiyor. “Zihin, duygulara temas etmekte güçlük çektiğinde devreye girer ve düşünce üretimini artırarak kendini korumaya çalışır” diyen Gözeri, bu durumun stres sisteminin doğal bir sonucu olduğunu vurguluyor. Tehdit algısı yükseldiğinde zihnin fark edilmez bir tempo artışına girdiğini belirten Klinik Psikolog Gözeri, “Bu nedenle aynı düşüncenin defalarca tekrarlanması, detaylarda kaybolma ya da durmak bilmeyen iç konuşmalar çoğu zaman zihnin yardım çağrısı niteliğinde. İnsan bir çıkış yolu bulamadığında düşünceler hızlanır; içteki gürültü dış dünyanın sesini bastırmaya başlar” ifadelerini kullanıyor. 

      ÇOK DÜŞÜNMEK ZİHNİNİZİ YORMUYOR; 

      Zihinsel yorgunluğun yalnızca “çok düşünmekle” açıklanmadığını, kişinin içten içe sıkıştığında, duygularına yaklaşmakta zorlandığında ya da stres yükü arttığında zihnindeki trafiğin hızlandığını ifade eden Klinik Psikolog Ertuğ Gözeri, “Zihin yorulduğunda beden sessizce devreye girer. Stres sistemi sık aktive olduğunda yalnızca kafa karışmaz; uyku düzeni bozulur, kaslar gerilir, mide hassaslaşır, nefesin ritmi değişir. Yani zihin ve beden birbirinden bağımsız değildir, biri zorlandığında diğeri mutlaka bir yerden sinyal verir” diyor. 

      ZİHNİNİZ YARDIM ÇIĞLIĞINI UYKUSUZLUK, KALP, MİDE SORUNLARIYLA YANSITABİLİR

      Kişinin çıkış yolu bulamadığında düşüncelerinin hızlandığını ve içteki gürültünün dış dünyanın sesini bastırmaya başladığını belirten Gözeri; “Bu dönemde stres yavaş yavaş birikir ve biriken bu yük sonunda kendini bedende gösterir: baş ağrısı, mide yanması, kalp çarpıntısı, omuz–boyun gerginliği, uykuya dalma güçlüğü… Bunların her biri zihinsel yorgunluğun bedensel yankılarıdır” ifadelerini kullanıyor. 

      BEDENİNİZ DUYGULARI İŞARET EDİYOR

      Her insanın taşıyabileceği yükün farklı olduğuna dikkat çeken Acıbadem Life Klinik Psikoloğu Ertuğ Gözeri; “Üstelik bu yük çoğu zaman fark ettirmeden, sessizce artar. Bu tablonun merkezinde duygular yer alır. Pek çok kişi duygusunu söylemediğinde sorunun çözüldüğünü sanır; oysa bastırılan duygu kaybolmaz, yalnızca başka bir yerden geri döner. Bu psikolojide duygusal bastırma olarak tanımlanır. Bilimsel araştırmalar da bu durumu doğruluyor: Bastırılan duygular, bedenin stres tepkisini artırarak kortizol seviyelerini yükseltiyor. Yani kişi o duyguyu kelimelere dökmese bile, beden o yükü taşımayı sürdürüyor ve bir noktada farklı belirtiler üzerinden sinyal vermeye başlıyor” diyor. 

      STRES DÜŞÜNCELERİ, DÜŞÜNCELER DUYGULARI BESLİYOR

      Stres, düşünceler ve duyguların birbirini sürekli besleyen üç halka olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Ertuğ Gözeri; “Kişi içsel olarak sıkıştığında, en basit günlük işler bile gözünde büyüyebilir; zihinsel gürültü, normalde kolaylıkla yönetilebilecek işleri zorlaştırır. Bu noktada duyguları bastırmak yerine onları tanımaya çalışmak, gün içinde kendimize kısa nefes molaları ya da birkaç dakikalık zihinsel ara yaratmak bu yükü hafifletebilir. Uzun süren, kişiyi sosyal hayattan koparan ve günlük hayat akışını engelleyen süreçlerde ise mutlaka uzmana başvurmak, yardım almaktan çekinmemek gerekir ” ifadelerini kullanıyor. 

      Acıbadem Life Klinik Psikoloğu Ertuğ Gözeri, iyileşme sürecindeki en kritik adımın farkındalık olduğunu belirtiyor: “Zihinsel ve bedensel yüklerinizi fark ettiğiniz an, değişim başlamış demektir. Görünür olan her duygu ve stres faktörü, dönüşümün kapısını aralar.” diyor.

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Menderes’te Çocuklara Tiyatro Eğitimi

      Menderes’te Çocuklara Tiyatro Eğitimi
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Menderes Belediyesi, Özdere’ye yeni kazandırılan Atatürk Kültür Merkezi’nde çocuklara tiyatro eğitimlerine başladı.
      Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, yeni yapılan Özdere Atatürk Kültür Merkezi’nde çocuklara tiyatro eğitimine başladı. Eğitmen Elif Nur Sakal eşliğinde ilk derslerine giren çocuklar tiyatro akademisinde düzenli olarak her hafta bir araya gelecek. Çocuklar, hikaye anlatıcılığı, yaratıcı drama ve oyunculuk, oyunculuk tekniği, doğaçlama ve diksiyon gibi eğitimler alacak. Eğitimler süresiz olarak devam ederken çocukların hazır olması ile birlikte oyunlar da sahnelenecek. 
      Desteğimiz sürecek
      Tiyatro akademisi hakkında konuşan Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek, “Her zaman hem çocuklarımıza hem de sanata ve sanatçıya olan desteğimizi belirtiyoruz. Destek sözlerimiz lafta kalmıyor. Menderes merkezde yer alan tiyatro akademimizde de çocukların yanı sıra büyüklere de eğitimler veriyorduk. Şimdi bu hizmeti yeni kültür merkezimizde de vereceğiz. Desteğimiz daima sürecek.” dedi.

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku