40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
18 Aralık 2025 Perşembe
Çevre koruma harcamaları 2024 yılında bir önceki yıla göre %108,3 artarak toplam 441 milyar TL olarak gerçekleşti. Çevre koruma harcamalarının %60,9’u mali ve mali olmayan şirketler, %31,2’si genel devlet ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşlar ve %7,9’u ise hanehalkları tarafından yapıldı.
Kurumsal sektörlere göre çevre koruma harcamaları, 2023 – 2024
Çevre koruma harcamalarının %58,8’i atık yönetimi hizmetlerinden oluştu
Çevre koruma harcamalarının %58,8’i atık yönetimi hizmetlerinden, %16,5’i atıksu yönetimi hizmetlerinden, %9,4’ü biyolojik çeşitliliğin ve peyzajın korunmasından, %7,4’ü toprak, yeraltı ve yüzey sularının korunması ve kalitesinin iyileştirilmesinden, %1,7’si dış ortam havasını ve iklimi korumadan ve %6’sı ise diğer çevre koruma konularından oluştu.
Konulara göre çevre koruma harcamaları (%), 2024
Çevre koruma yatırım harcamaları 82 milyar TL olarak gerçekleşti
Bir önceki yıla göre %114,2 artarak toplam 82 milyar TL olarak gerçekleşen çevre koruma yatırım harcamalarının %80’i mali ve mali olmayan şirketler, %20’si ise genel devlet ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapıldı.
Çevre koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı %0,99 oldu
Çevre koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki oranı 2023 yılında %0,78 iken 2024 yılında %0,99 olarak gerçekleşti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Çankaya Belediyesi, Yılmaz Güney Sahnesi’nde bir süredir devam eden yenileme çalışmalarını tamamladı. Sanat merkezi, izleyici konforunun artırılması ve sahnenin teknik-mekânsal koşullarının iyileştirilmesinin ardından yenilenen yüzüyle sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Çankaya Belediyesi, sanatın kalbi Çankaya’da yalnızca etkinlikleriyle değil, kültür merkezleriyle de parlamaya devam ediyor. Belediye’nin Maltepe’de bulunan Yılmaz Güney Sahnesi, yenilenen yüzüyle Çankayalılarla buluşmak için gün sayıyor. İzleyici konforunun artırılması ve sahnenin teknik ve mekansal koşullarının iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar sonrasında kültür merkezi, modern mimarisi ile sanatseverleri ağırlayacak. Bu kapsamda merkezde konuklar için rahat bir seyir ortamı oluşturmak amacıyla salon koltukları yenilendi, sahne ve salon zemininde sistire işlemi uygulandı. Kulis alanlarında yapılan düzenleme faaliyetleriyle de sanatçılar ve teknik ekip için daha konforlu, güvenli ve işlevsel bir çalışma ortamı oluşturuldu.
BAŞKENTLİLERLE BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR
Yılmaz Güney Sahnesi, 302 kişilik koltuk kapasitesi; donanımı, akustiği, ziyaretçilerin rahatça nefes alacağı modern fuaye alanı, mimarisi ve ücretsiz otoparkı ile sadece Çankaya’nın değil tüm Ankara’nın sanatseverlerle buluşma noktası olmaya devam ediyor. Tiyatrodan müziğe, söyleşilerden gösterimlere uzanan dopdolu etkinliklerin yer alacağı Yılmaz Güney Sahnesi, Maltepe Şehit Gönenç Caddesi No:16’da hizmet veriyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bu yıl “Huzur Vakti” temasıyla düzenlenen Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri “Şeb-i Arus” programı ile sona erdi. Programa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hacı Bektaş Veli’den Yunus Emre’ye, Sadrettin Konevi’den Sultan Veled’e, Şems-i Tebrizi’den Hoca Nasreddin’e gönül fatihlerinin, daima ayrı ve özel bir yere sahip olduğunu ifade ederek, “Mevlana da bu gül bahçesinden bir güldür. Bu bahçenin kapısı bütün gönüllere ardına kadar açıktır. Ancak bilinsin ki gül deryamızdan bir dalın dahi kök salıp boy verdiği manevi topraktan koparılmasına izin vermeyiz. Mevlana’yı şair, Mesnevi’yi şiir kitabı, ‘semayı dans gösterisi’ diye göstermeye çalışanlar bilsin ki bizim olanı bize yabancılaştırmaya, bozmaya, çarpıtmaya Allah’ın izniyle kimsenin gücü yetmez. Değerlerimize bütünüyle sahip çıkmaya ve onları bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğunu açıkça gördüğümüz insanlıkla paylaşmaya devam edeceğiz” dedi. Konya Valisi İbrahim Akın, anma törenleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi ve şehrin farklı mekanlarında icra edilen etkinliklerin, ham gönülleri pişmeye, pişenleri yanmaya davet eden asırlık huzur yolculuğunun parçası olduğunu söyledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Gazze başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşanan acılara dikkat çekerek, “Çare kavga değildir; çare gönülleri birleştirmektir. Bu yüzden Şeb-i Arûs, insanlığın özlediği barışın, kardeşliğin ve sevginin yeniden hatırlatıldığı bir hakikat mektebidir” ifadelerini kullandı.
Bu yıl “Huzur Vakti” temasıyla icra edilen Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri “Şeb-i Arus” programı ile tamamlandı.
Konya Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Mevlana Kültür Merkezi’ndeki program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
“ŞEB-İ ARUS, FİRKATİN VUSLATA DÖNÜŞTÜĞÜ; BENLİĞİN SUSUP TESLİMİYETİN KONUŞTUĞU İLÂHÎ BİR BULUŞMADIR”
Programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Şeb-i Arus’un, ayrılığın sevinçle karşılandığı; ölümün bir yok oluş değil, asla dönüş olduğu hakikatini idrak ettiğimiz müstesna bir gece olduğunu ifade etti.
Hz. Mevlânâ’nın “Ne akarsu balıktan doyar, ne de balık o akarsuya kanar. Ne cihanın canı âşıklardan sıkılır ne de âşık o cihanın canından doyup usanır” sözünü anımsatan Başkan Altay, “İşte bu dinmek bilmeyen ilâhî aşk, insanı hayattan koparan değil; hayatın özüne, hakikatin merkezine taşıyan bir diriliştir. Şeb-i Arûs, firkatin vuslata dönüştüğü; benliğin susup teslimiyetin konuştuğu ilâhî bir buluşmadır” diye konuştu.
“KATİL İSRAİL’İN GAZZELİ KARDEŞLERİMİZE REVA GÖRDÜĞÜ SOYKIRIMI YILLARCA BÜTÜN İNSANLIK KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ KESİLEREK SEYRETTİ”
Bugün Gazze başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşanan acıların hepimizin canını yaktığını vurgulayan Başkan Altay, “Katil İsrail’in Gazzeli kardeşlerimize reva gördüğü soykırımı yıllarca bütün insanlık kör, sağır ve dilsiz kesilerek seyretti; vicdanlar sustu, insaniyet karanlığa gömüldü. Tüm bu süreçte; Gazze’de toprağa düşen bedenler, mazlum annelerin gözyaşı, çocukların masumiyeti bugün insanlığın utancı oldu. Unutmayınız ki, eğer bir yerde mazlum ağlıyorsa, orada hâlâ ayrılık vardır. Ve bir çocuğun gözyaşı, bir ümmetin imtihanıdır. Çare kavga değildir; çare gönülleri birleştirmektir. Bu yüzden Şeb-i Arûs, insanlığın özlediği barışın, kardeşliğin ve sevginin yeniden hatırlatıldığı bir hakikat mektebidir. Bu duygularla, Hz. Mevlana’yı 752. vuslat yıl dönümünde rahmetle anıyorum” dedi.
“MEVLANA’NIN ÖĞRETİLERİ İNSANLIĞIN ORTAK VİCDANINA SESLENEN BİR BARIŞ VE HOŞGÖRÜ ÇAĞRISI OLMAYI SÜRDÜRMEKTE”
Konya Valisi İbrahim Akın, anma törenleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi ve şehrin farklı mekanlarında icra edilen etkinliklerin, ham gönülleri pişmeye, pişenleri yanmaya davet eden asırlık huzur yolculuğunun parçası olduğunu söyledi. Şeb-i Arus’un, tasavvufta “düğün gecesi” olarak nitelendirildiğini hatırlatan Vali Akın, “Bu vuslat anlayışı, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından gelen tüm insanları aynı hakikatin etrafında birleştiren ve yazılı olmayan bir gönül sözleşmesidir. Bu itibarla Hazreti Mevlana’nın öğretileri hem ulusal hem de uluslararası düzlemde, insanlığın ortak vicdanına seslenen bir barış ve hoşgörü çağrısı olmayı sürdürmektedir” diye konuştu.
“MEVLANA, ALLAH AŞKINDAN, PEYGAMBER SEVGİSİNDEN BESLENEN, KAYNAĞI KUR’AN YOLU İSLAM OLAN BİR TASAVVUF EHLİDİR”
Kültür ve Turizm Bakan Mehmet Nuri Ersoy da, Hazreti Mevlana’nın “Aşk nedir?” Sorusuna “Ben ol da bil.” şeklinde cevap verdiğini hatırlatarak, insanların Mevlana’nın eserlerinden alacağı lezzet ve ibretin de farklı olacağını söylemenin yanlış olmayacağını belirtti.
Mevlana’nın bugün insanlığa ışık olan kıymetli sözlerini “edebi kaygı” ile kaleme almış bir şair veya yazar olmadığını vurgulayan Bakan Ersoy, “Allah aşkından, Peygamber sevgisinden beslenen, kaynağı Kur’an yolu İslam olan bir tasavvuf ehlidir. Nitekim bizlere adeta bir vasiyet gibi bıraktığı kıymetli sözünde, kendisini ‘Kur’an-ı Kerim’in bendesi ve Peygamber Efendimiz’in nurlu ayağının tozu’ olarak niteler. ‘Kur’an-ı Kerim hakikatleri ile bağdaşmayacak hiçbir sözü olamayacağını’ yineler. Üstelik, ‘bunun dışında kendisinden bir şey nakletmeye çalışandan da şikayetçi ve davacı olduğu’ uyarısını yapar” diye konuştu.
“HERKES İÇİN MESNEVİ’DE BİR NASİP, BİR HİSSE MUTLAKA VARDIR”
Mesnevi’nin, Mevlana’nın yolunda ilerleyerek Allah’a vasıl olmaya çalışan her kişi için bir kılavuz niteliğinde olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
“Kadın-erkek, yaşlı-genç, hatta çocuk, dini ve milliyeti her ne olursa olsun, herkes için Mesnevi’de bir nasip, bir hisse mutlaka vardır. Eserin dünyanın birçok diline çevrilmiş olması da bundandır.”
Bakan Ersoy, Bakanlık olarak bu manevi mirasın dünya ölçeğinde tanınması için birçok çalışma yaptıklarını dile getirerek, semanın aslına uygun icrası ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması için de birçok uygulama ve düzenlemeyi yürürlüğe aldıklarını belirtti.
Mevlana’yı anlamanın ve anlatmanın, onu anarken bu anlamı yaşayıp yaşatmanın ilgili herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bu yıl ‘Huzur Vakti’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz Hazreti Mevlana’nın Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’nin de bütün gayesi budur. Geride bıraktığımız 10 gün boyunca gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim tilavetleri, ilmi sohbetler, sema mukabelesi, ney meşkleri ve tasavvuf müziği dinletileri bu sorumluluğun hakkını verme gayretidir” dedi.
“BİLİNSİN Kİ GÜL DERYAMIZDAN BİR DALIN DAHİ KÖK SALIP BOY VERDİĞİ MANEVİ TOPRAKTAN KOPARILMASINA İZİN VERMEYİZ”
Bakan Ersoy, Hacı Bektaş Veli’den Yunus Emre’ye, Sadrettin Konevi’den Sultan Veled’e, Şems-i Tebrizi’den Hoca Nasreddin’e gönül fatihlerinin, daima ayrı ve özel bir yere sahip olduğunu ifade ederek, “Mevlana da bu gül bahçesinden bir güldür. Bu bahçenin kapısı bütün gönüllere ardına kadar açıktır. Ancak bilinsin ki gül deryamızdan bir dalın dahi kök salıp boy verdiği manevi topraktan koparılmasına izin vermeyiz. Mevlana’yı şair, Mesnevi’yi şiir kitabı, ‘sema’yı dans gösterisi diye göstermeye çalışanlar bilsin ki bizim olanı bize yabancılaştırmaya, bozmaya, çarpıtmaya Allah’ın izniyle kimsenin gücü yetmez. Değerlerimize bütünüyle sahip çıkmaya ve onları bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğunu açıkça gördüğümüz insanlıkla paylaşmaya devam edeceğiz. Vuslatının 752. yılında Hazreti Mevlana’yı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Günümüz dünyasının korku ve endişe deryasında çırpınan insanları, ‘Ümitsizlik tarafına gitme, nice ümit kapıları vardır. Karanlıklar semtine varma, nice güneşler parlamaktadır.’ diyerek Mevlana ocağına çağırıyor, hepinize saygılar sunuyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ARPAGUŞ “MEVLEVİ SOHBETİ” YAPTI
Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş’un, “Mevlevi Sohbeti” ile devam eden programda Arpaguş, Mevlana’nın öğretileri ve Mevleviliğe ilişkin bilgiler verdi. Herkesin bir arayışın yolcusu olduğuna, kişinin ihtiyacı olan ne ise onun peşinden gittiğine işaret eden Arpaguş, bu arayışın kimi için bir nefes sıhhat, kimi için sosyal bir statü, kimi için bir ahlaki haslet olarak gözükse de çabaların hepsinin huzura kavuşmak, huzuru bulmak için olduğunu anlattı.
Program ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde sanatçı Ahmet Özhan’ın Türk tasavvuf müziği konseriyle devam etti.
Yerli ve yabancı çok sayıda misafirin de takip ettiği tören, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun “Mevlevi Ayini Şerifi” ile sona erdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
QNB Türkiye, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında 100 milyon ABD doları tutarında “üçlü etki” sürdürülebilir tahvil ihracını başarıyla tamamladı. İhraç, QNB Türkiye’nin Sürdürülebilir Finans ve Ürün Çerçevesi altında, ICMA (Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği) Yeşil ve Sosyal Tahvil İlkeleri ile tam uyumlu olarak gerçekleştirildi.
İklim, kadın ve genç odaklı üçlü etki yaklaşımıyla tasarlanan ihraçta, fonların yüzde 65’i yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, yeşil binalar ve düşük karbonlu üretim gibi alanlardaki yeşil yatırımlara yönlendirilecek. Kalan yüzde 35’lik kısım ise ekonomik hayata katılımda yapısal zorluklarla karşılaşabilen kadın ve genç girişimcilerin liderliğindeki işletmelerin desteklenmesini amaçlıyor. Banka, daha önce gerçekleştirdiği mavi tahvil ihracı ile de Türkiye’de özel sektörde ilk kez gerçekleştirilen uygulamalar arasında yer almıştı. QNB Türkiye, bu alandaki çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek finans sektöründeki öncü rolünü ortaya koymaya devam ediyor.
QNB Türkiye, tahvil ihracı ile “EBRD Finansal Kuruluşlar Paris Uyum Matrisi”ne göre İklim Geçiş Planı’nı geliştirerek, iklim riskine ilişkin uygulamalarını kamuya raporlayan Türkiye’deki ilk özel banka olma yönünde önemli bir adım atıyor. Kredi portföyünün düşük karbonlu dönüşüme göre şekillendirilmesi ve QNB Türkiye’nin 2050 Net Sıfır vizyonunun somut adımlarla hayata geçirilmesi bu yol haritasının temelini oluşturuyor. Bu yeni yaklaşım sektörde önemli bir kilometre taşı niteliğine sahipken, Türkiye’deki finans sektörünün Paris Anlaşması doğrultusunda sürdürülebilirlik hedeflerine daha hızlı uyum sağlamasına da katkı sunuyor.
QNB Türkiye’nin dönüşüm odaklı finansman anlayışı, eğitim, teknik danışmanlık ve dijital ölçüm altyapılarıyla desteklenen bütünsel bir yaklaşım üzerine kurulu. Banka, tüm iş birimlerini ve şubelerini sürdürülebilirlik kriterleri konusunda sağladığı eğitim programlarıyla güçlendirirken, müşterilerinin ihtiyaçlarını sahada birebir analiz ediyor ve uluslararası sertifikasyon süreçlerine uyum için teknik rehberlik sunuyor. Dijital Köprü platformu üzerinden yapılabilen karbon ayak izi ölçümü, sürdürülebilirlik performans takibi ve raporlama çözümleri sayesinde finansman süreçleri dijital olarak izlenebilir hâle geliyor. Böylece QNB Türkiye, sürdürülebilir kalkınmanın yalnızca finansörü değil, aynı zamanda tasarımcısı ve hızlandırıcısı kimliğini pekiştiriyor.
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“EBRD ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, finansmanın dönüştürücü gücünü sahadaki gerçek ihtiyaçlarla buluşturan önemli bir adım. Bu ‘üçlü etki’ sürdürülebilirlik tahviliyle yalnızca yeşil projeleri değil, kadınların ve gençlerin liderliğindeki işletmeleri de destekleyerek kapsayıcı, dirençli ve geleceğe hazırlıklı bir ekonomik yapıya da katkı sağlıyoruz. QNB Türkiye olarak finansmanı yalnızca bir kaynak değil, sürdürülebilir dönüşümün en etkili kaldıraçlarından biri olarak görüyoruz. Bu nedenle hem yeşil hem de sosyal ekonomiyi destekleyen bu yapı bizim için bir finansman işleminden öte, kapsayıcı ekonominin inşasında belirleyici bir güç anlamına geliyor. Türkiye’de özel sektör için bir ilk olacak İklim Geçiş Planı çalışmalarımızla portföyümüzü Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu biçimde dönüştürme kararlılığımızı da ortaya koyduk. İnanıyoruz ki finans sektörünün iklim, kapsayıcılık ve yönetişim alanlarındaki sorumluluğu arttıkça ülkemizin sürdürülebilir kalkınma yolculuğu daha da hızlanacak.”
EBRD Türkiye Başkan Vekili Oksana Yavorskaya şu açıklamada bulundu: “Bu dönüm noktası niteliğindeki üçlü etki yatırımımızla QNB Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik yolculuğunu desteklemekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu yatırım yalnızca iklim gündemini ilerletmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye ekonomisi için de kapsayıcılığı ve güçlenmeyi teşvik ediyor. Ayrıca, dayanıklı ve kapsayıcı bir geleceğin şekillendirilmesine yönelik önemli bir adım olan İklim Geçiş Planı’nı geliştirmedeki liderliği dolayısıyla QNB Türkiye’yi takdir ediyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Çankaya Belediyesi’nin, mahalle kültürünü güçlendirmek ve yurttaşların sanatsal üretime katılımını artırmak amacıyla hayata geçirdiği Çankaya Evleri’nde düzenlenen ücretsiz kurslarda yeni dönem yoğun bir ilgiyle başladı. İlçenin farklı noktalarında faaliyet gösteren Çankaya Evleri’nde gerçekleştirilen kurslara çok sayıda yurttaş katılıyor.
Çankaya Belediyesi’nin mahalle kültürünü güçlendirmek ve sanatsal üretimi yaygınlaştırmak amacıyla hayata geçirdiği Çankaya Evleri, ilçenin farklı noktalarında düzenlenen ücretsiz kurslarla yurttaşlardan yoğun ilgi görüyor. Çankaya Evlerinde bu yıl hobi ve kişisel gelişim ile meslek edindirmeden oluşan 50 farklı branşta 12 bin kursiyer eğitim almaya başladı.
10 FARKLI BRANŞTA MESLEK KURSLARI ÜCRETSİZ
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Çankaya Halk Eğitim Merkezi ile yapılan protokol kapsamında hayat boyu öğrenme yaklaşımı esas alınarak düzenlenen kurslarla yurttaşlar hem öğreniyor hem de sosyalleşiyor. Alanında deneyimli eğitmenler tarafından verilen kurslarda, katılımcılar hem temel teknikleri öğreniyor hem de üretim sürecinin aktif bir parçası oluyor. Bağlama kurslarından deri boyama ve el sanatlarına kalıcı makyaj eğitiminden fotoğrafçılığa geniş bir yelpazede eğitim alma fırsatı buluyor. 10 farklı branşta meslek edindirme kursları arasında; dericilik, pastacılık, aşçı yardımcılığı, protez tırnak, kalıcı makyaj, cilt bakımı, makyaj uygulayıcılığı, cilt bakımı uygulayıcılığı ve makyaj teknikleri gibi birçok farklı alan yer alıyor.
Çankaya Evleri bünyesinde düzenlenen kurslar, her yaştan yurttaşa açık olup kültür ve sanata erişimde fırsat eşitliği sağlamayı hedefliyor. Çankaya Belediyesi, sanatı ve üretimi ilçenin tüm mahallelerine taşıyarak yurttaşların kişisel gelişimine katkı sunuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı