40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
20 Aralık 2025 Cumartesi
1) ÇANAKKALE BOĞAZI, SİS NEDENİYLE ÇİFT YÖNLÜ OLARAK ULAŞIMA KAPATILDI
ÇANAKKALE Boğazı, yoğun sis nedeniyle çift yönlü olarak ulaşıma kapatıldı.
Çanakkale Boğazı‘nda etkili olan yoğun sis, deniz ulaşımında aksamalara neden oldu. Görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle saat 08.00 itibarıyla boğaz trafiği, çift yönlü ve geçici olarak deniz ulaşımına kapatıldı. Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, boğaza giriş yapacak gemi kaptanlarını telsizle uyarıp, boğaz trafiğinin kapatıldığını duyurdu. Duyurunun ardından gemiler, Marmara ve Ege girişlerindeki demir bölgelerinde bekletildi.
Öte yandan Lapseki-Gelibolu ve Gelibolu-Lapseki hattındaki feribot seferleri de geçici süreliğine durduruldu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, 19 Aralık (Xinhua) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan oylamada yıl sonunda görev süresi dolacak olan BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi’nin yerine eski Irak Cumhurbaşkanı Berhem Ahmed Salih seçildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada Salih’in 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle görev alacak olmasını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Açıklamada Salih’in 2018-2022 yılları arasında Irak Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı ve Irak’ın 2003 sonrası yeniden yapılanma ve ekonomik toparlanma sürecinde merkezi rol oynadığı belirtildi.
KUALA LUMPUR, 19 Aralık (Xinhua) — Malezya’da yaşanan sel felaketi nedeniyle perşembe günü itibarıyla 13.000’den fazla kişi yerinden oldu.
Malezya Sosyal Yardım Bakanlığı’ndan perşembe günü yapılan açıklamada yerel saatle 21.00 itibarıyla afetzedelerin 6 eyaletteki 103 sel yardım merkezine yerleştirildiği belirtildi. Pahang’ın sellerden en fazla etkilenen eyalet olduğu bildirildi.
Başbakan Enver İbrahim, afet yönetim planlarını uygulamaya koyduklarını söyledi.
Enver, “Durumu yakından izlenmeye devam edeceğiz ve yardımları mümkün olduğunca verimli ve hızlı şekilde ulaştıracağız” ifadelerini kullandı.
Meteoroloji departmanı, olumsuz hava koşullarının devam edeceği konusunda uyarılar yayımladı.
(ANKARA) – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile dün yaptığı görüşmede, Türkiye’nin Kıbrıs konusunda BM öncülüğünde yürütülen mevcut sürece desteğini yineledi. Fidan, Ada’da ileriye dönük en gerçekçi yolun iki devletin yan yana varlığı olduğunu vurguladı.
Diplomatik kaynaklara göre, Holguin, 11 Aralık’ta Kıbrıs Türk lideri Tufan Erhürman ve Rum lider Nikos Hristodulidis ile gerçekleştirdiği üçlü görüşmenin ardından BM’nin değerlendirmeleri hakkında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a bilgi verdi.
Görüşmede Fidan, Ada’daki taraflar arasında işbirliği kültürünün geliştirilmesini ve güvenin yeniden tesis edilmesini hedefleyen mevcut BM sürecine Türkiye’nin desteğinin sürdüğünü ifade etti. Fidan, kalıcı ve sürdürülebilir bir diplomatik ilerleme için güven artırıcı önlemler ile pratik işbirliğinin hayati önem taşıdığını yineledi.
Fidan, Rum tarafının uzun süredir değişmeyen uzlaşmaz tutumu ışığında, Kıbrıs meselesinde en gerçekçi çözüm yaklaşımının Ada’daki iki devletin barış içinde yan yana varlığı olduğunu dile getirdi.
BM öncülüğündeki çabalar, Aralık ayında yapılan üçlü toplantının ardından yeniden ivme kazanırken, görüşmelerde güven artırıcı önlemler ve önümüzdeki aylarda daha yapılandırılmış temasların mümkün olup olmadığı üzerinde duruluyor.
EGE Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerafettin Aşık, suyun yüzde 79’unun kullanıldığı tarım sektöründe kuraklıkla mücadelede yağmur suyu hasadının önem arz ettiğini belirterek, “En iyi su hasadı deposu topraktır. Topraktaki mevcut nemi tutmak da su hasadıdır” dedi.
Kuraklık ve yağış azlığı nedeniyle su kaynakları her geçen gün azalıyor. Suyun büyük çoğunluğunun kullanıldığı tarım sektöründe kuraklıkla mücadele ve sürdürülebilir üretim için su kaynaklarının etkin kullanımı, yağmur suyu hasadı ve kısıntılı sulama yaklaşımları, tarımın geleceği için önem arz ediyor. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerafettin Aşık tarafından İzmir’de zeytin ağaçları üzerinde yürütülen ‘Akıllı Dijital Toprak Nem Sensörleriyle İzlenen Farklı Yağmur Suyu Hasat Yöntemlerinin Sürdürülebilir Zeytin Üretiminde Kullanılabilme Potansiyelinin Toprak ve Bitki Özellikleri ile Sosyoekonomik Açıdan Değerlendirilmesi’ projesiyle yağan yağmur suyu hem çatıdan hem de topraktan hasat ediliyor.
Türkiye’de ve İzmir’de su sıkıntısı yaşandığını, kısıtlı su kaynaklarının yüzde 79’unun tarımda kullanıldığına dikkati çeken Prof. Dr. Aşık, bu durumun artık sürdürülebilir olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Aşık, “Tarımda su kullanımını ne kadar düşürürsek sanayiye ve evsel kullanımına da o kadar su tahsis etmiş olacağız, barajlarımızdaki suyu da daha çok tutmuş olacağız. Su kaynaklarımız tarımda yoğun kullanılıyor. Bunu azaltmamız lazım” dedi.
‘GÖKTEN YAĞANI TUTMAMIZ LAZIM’
“Yer altı suyu kenara koyduğunuz bir para gibidir, hemen harcanmaz, yastık altıdır” diyen Prof. Dr. Aşık, şöyle devam etti:
“Maalesef bugün yastık altında ne varsa kullanılıyor. Yer altı suyu stratejik sudur, en son başvurulur. Maalesef izinsiz kuyular var. Geçmişte yer altı suyu çok daha yüzeydeydi, bugün 200-300 metrelerde. En büyük sıkıntılardan biri eğer bulunduğunuz lokasyonun denizle bağlantısı varsa yer altı suyuna tuzlu su girişidir. Tuzlu su yer altı suyuna karıştığı andan itibaren artık o suyu kurtarma şansınız yok. Yağmur yağdı yağacak diye gök kubbeyle uğraşmaya gerek yok. Gökten yağanı tutmamız lazım.”
‘TOPRAKTAKİ MEVCUT NEMİ TUTMAK DA SU HASADIDIR’
Hayata geçirdikleri yağmur suyu hasadı projesiyle yağan yağmurları bitkilere sunmayı amaçladıklarını aktaran Prof. Dr. Aşık, “Bunlardan en önemlisi su hasadı. Su hasadı sadece tanklar ya da yer altına açacağınız kuyu veya sarnıçlarla olmaz. En iyi su hasadı deposu topraktır. Topraktaki mevcut nemi tutmak da su hasadıdır. Sadece tanklarla, depolarla su hasat edilir gibi yanlış bir algı oluşmasın” dedi.
Projede hem topraktan hem de çatılardan suyun hasat edildiğini söyleyen Prof. Dr. Aşık, “İzmir’in yağışlı mevsimi olan ekimden mayısa kadar olan dönemde yağan yağmurları çatıdan hasat ediyoruz. Depolarda biriktiriyoruz, depolardan damla sulama sistemine, oradan da ağaçlarımıza veriyoruz” diye konuştu.
Projede çiçeklenme, tomurcuklanma, çekirdek sertleşmesi, olgunlaşma/meyve renk dönüşümü olmak üzere 4 önemli dönemde zeytin ağaçlarını sulayarak yaşatacaklarını aktaran Prof. Dr. Aşık, “Toprakta ne kadar eksik varsa sensörlerle ölçeceğiz, suyu tanktan alacağız, damla sulamaya ağaçlara vereceğiz. Diğer yöntemler de yağan yağmur suyunu bahsettiğimiz maddelerle toprak içinde tutacağız” ifadelerini kullandı.
‘GÖKTEN YAĞAN BİR DAMLA SUYU BOŞA AKITMAYIN’
Üreticilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Aşık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gökten yağan bir damla suyu boşa akıtmayın. Yağan her yağmur suyu hasat edilebilir. Hayvancılık yapıyorlarsa damlarında, ahırlarındaki çatılarda bütün sular hasat edilebilir, maliyetli değil. Çiftçiler traktörleriyle, kepçeleriyle bahçelerine yağmur suyu deposu yapabilirler. Mutlaka malçlama yapılmalı, malçlamayla yüzde 30 civarında su tasarrufu yapabilirler. Topraktaki nemi muhafaza edebilirler. Sulamada damla sulama yöntemini kullanmalılar. Dijital sulama teknolojilerini kullanılmalılar.”