DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ONS

3.335,86%0,37

BİST100

10.219,67%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

19 Aralık 2025 Cuma

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Albüm: Hindistan’da Zincirleme Trafik Kazası: 15 Ölü, 48 Yaralı

      Albüm: Hindistan’da Zincirleme Trafik Kazası: 15 Ölü, 48 Yaralı
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      MATHURA, 17 Aralık (Xinhua) — Hindistan’ın kuzeyindeki Uttar Pradeş eyaletinin Mathura kentinde salı günü zincirleme trafik kazası meydana geldi.

      Yerel polis, telefon aracılığıyla yaptığı açıklamada, hayatını kaybedenlerin sayısının 15’e yükseldiğini ve 48 kişinin de yaralandığını söyledi.

      Yoğun sis nedeniyle gerçekleşen kazaya 7 otobüs ve 3 otomobil karıştı. Çarpışma sonucunda araçlar anında alev alırken, kazada çok sayıda kişi hayatını kaybetti veya yaralandı.

      Kaynak: Xinhua / Güncel
      Devamını Oku

      Çin ve Mısır Dışişleri Bakanları, Telefonda İkili İlişkiler ve Filistin Sorununu Ele Aldı

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      BEİJİNG, 17 Aralık (Xinhua) — Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile telefonda görüştü. Salı günkü görüşmede bakanlar, ikili ilişkiler ve Filistin sorununu ele aldı.

      Abdulati, Mısır-Çin kapsamlı stratejik ortaklığının sağlam bir temeli olduğunu belirterek, Çin’in içişlerine dışarıdan müdahaleye kesin şekilde karşı olduklarını, tek Çin ilkesine destek vermeye kararlılıkla devam ettiklerini ve Taiwan’ın, Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu sürekli şekilde vurguladıklarını söyledi.

      Gazze’deki duruma ilişkin son gelişmeler hakkında Wang’ı bilgilendiren Abdulati, Çin’in, Filistin sorununun çözümüne ilişkin önemli önerilerini ve Filistin’e yapacağı yeni yardımlar konusundaki açıklamasını takdirle karşıladıklarını belirtti. Abdulati, Gazze’de barışın yeniden tesis edilmesi ve çatışma sonrası yeniden yapılanmanın ilerletilmesinde Çin’in önemli bir rol oynamasına destek verdiklerini ifade etti.

      Wang ise Gazze’de iki yıldan fazla süren çatışmalarda 70.000’den fazla Filistinli sivilin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, bu ciddi insani felakete son verilmesi gerektiğini vurguladı.

      An itibarıyla bölgede uygulanan ateşkesin kırılganlığını sürdürdüğünü ve görünümün endişe verici olduğuna dikkat çeken Wang, tüm tarafların bu konuyu yakından takip etmesi gerektiğini belirtti. Wang, asıl meselenin düşmanlıkların yeniden başlamasını ve trajedinin tekrar yaşanmasını önlemek olduğunu söyledi.

      Gazze’de çatışma sonrası kurulacak yönetimin, Filistin sorununun kapsamlı şekilde çözümü çerçevesinde ele alınması gerektiğine işaret eden Wang, öncelikle “Filistin’i Filistinlilerin yönetmesi” ilkesinin el üstünde tutulması ve Gazze’nin geleceğinin ve kaderinin Filistin halkının kendi elinde olması gerektiğini belirtti.

      Wang ikinci olarak ise Ortadoğu ülkelerinin meşru endişelerinin dikkate alınması ve Arap ülkelerinin seslerinin gerçek anlamıyla duyulmasının ve bu ülkelerin etkin şekilde rol almasının sağlanması gerektiğini ifade etti.

      Üçüncü olarak da Filistin sorununa yönelik çabaların, doğru yol olan iki devletli çözüm ile uyumlu olması ve bağımsız bir Filistin devletini gerçekleştirme hedefiyle bağlantılı olması gerektiğini vurgulayan Wang, Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi’nin, Gazze’nin çatışma sonrası yönetişiminde üstlerine düşen rolü oynamaları için etkin şekilde sürece dahil edilip desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

      Wang, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in duyurduğu Filistin’e yönelik yeni yardımların, Gazze’deki insani krizi hafifletmeyi ve bölgenin toparlanmasını ve yeniden inşasını desteklemeyi amaçladığını ifade etti. Mısır’ın bölgesel barışın korunmasına yönelik olumlu çabalarını takdirle karşıladıklarını ve bu konuda Mısır’ı desteklemeye devam edeceklerini belirten Wang, Filistin sorununa en kısa sürede, kapsamlı, adil ve kalıcı çözüm bulunmasını teşvik etmek üzere Mısır’la çalışacaklarını vurguladı.

      Kaynak: Xinhua / Güncel
      Devamını Oku

      TRT’ye RTÜK Kalkanı… “Üst Kurul’un Yetkisi Bulunmamaktadır, İzleyici Temsilciliği’ne Yapacağınız Başvuru Dikkate Alınacaktır”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK), Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü’nün TRT Haber’in “Ankaralılar yine susuz kalacak” haberine ilişkin yaptığı şikayet başvurusuna verilen yanıtta, “Üst Kurulun programlara yayından önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Tarafınızca yayın kuruluşunun, ortak denetim ile öz denetim mekanizmalarının oluşturulması, izleyici ve dinleyicilerden ulaşan şikayetlerin değerlendirilip kuruluşun yayın kuruluna sunulması ve sonuçlarının takip edilmesi amacıyla oluşturulan izleyici temsilciliğine yapılacak başvurunun da dikkate alınacağı düşünülmektedir” ifadeleri kullanıldı.

      ASKİ Genel Müdürlüğü’nün TRT Haber’in 5 Aralık’ta yayınladığı “Ankaralılar yine susuz kalacak” haberine ilişkin RTÜK’e yaptığı şikayete yanıt verildi. RTÜK’ten Üsk Kurul Başkanı adına İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Murat Ellialtı imzasıyla verilen yanıtta, şunlar kaydedildi:

      “İlgi yazınız ile ‘TRT Haber’ logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 05.12.2025 tarihindeki muhtelif yayınlarında yer alan bazı haber içeriklerinin Ankara ilindeki su kesintileri hususunda ASKİ Genel Müdürlüğü’nün resmi açıklamalarına tezat oluşturan nitelikte olduğundan bahisle; ilgili yayınlarda kurum itibarını zedeleyen ve vatandaş nezdinde yanlış algı oluşturan ifadelere yer verilmesi suretiyle kamuoyunun yanlış yönlendirildiği belirtilerek bahse konu kuruluş hakkında Üst Kurulumuzca gerekli işlemlerin tesis edilmesi talep edilmektedir.

      “Üst Kurulun programları yayından kaldırma yetkisi bulunmamaktadır”

      6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ile radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesi görevi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na verilmiştir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, programları yayınlandıktan sonra ilgili Kanun hükümlerine uygunluk açısından denetlemekte olup, Üst Kurulun programlara yayından önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi bulunmamaktadır.

      Yayınlar, Üst Kurul uzmanlarınca titizlikle takip edilmekte ve Kanun hükümlerine aykırı yayınlar için rapor düzenlenmekte, bu raporlar ve yayın kopyaları Üst Kurulca değerlendirilerek, gerektiğinde aynı Kanunun 32’nci maddesi hükümlerine göre kuruluşlara uyarı, idari para cezası, program durdurma, geçici yayın durdurma ve yayın lisansı iptali cezası şeklinde müeyyideler, hukuki sürecin tamamlanması ile uygulanmaktadır. Üst Kurul şikayet esaslı değil, re’sen denetim yapmakla birlikte, şikayetler de titizlikle incelenmektedir. Başvurunuzda sözü edilen yayınlar da yukarıda açıklanan prosedür çerçevesinde takip edilmekte olup, ilgili Kanunda yer alan yayın ilkelerine aykırı bir hususun tespit edilmesi durumunda rapor düzenlenmektedir. Üst Kurul tarafından verilmiş olan müeyyide kararlarına www.rtuk.gov.tr adresindeki Üst Kurul Kararları bölümünden ulaşılabilmektedir.

      “Kuruluşun yayın kuruluna sunun”

      Öte yandan tarafınızca yayın kuruluşunun, ortak denetim ile öz denetim mekanizmalarının oluşturulması, izleyici ve dinleyicilerden ulaşan şikayetlerin değerlendirilip kuruluşun yayın kuruluna sunulması ve sonuçlarının takip edilmesi amacıyla oluşturulan izleyici temsilciliğine yapılacak başvurunun da dikkate alınacağı düşünülmektedir. İzleyici temsilcilerinin iletişim adreslerine www.rtuk.gov.tr adresinde bulunan ‘İzleyici-Dinleyici/Yayın Denetimi’ başlığı altında yer alan ‘İzleyici Temsilciliği’ bölümünden ulaşabilirsiniz.”

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      Yankı Bağcıoğlu: “İha’nın Tespitini Müteakip Yapılan İşlemler ve Alınan Düzeltici Tedbirler Açık Bir Şekilde Anlatılmalıdır”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, “Türk hava sahasına giren bir İHA’nın Çankırı–Elmadağ hattında düşürülmesi, milli hava savunmasına dair yıllardır devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Asıl önemli olan, yaşanan olaydan dersler çıkarılması ve düzeltici tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesidir. Burada şeffaflık esastır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ilk haftalık basın bilgilendirme toplantısında, İHA’nın tespitini müteakip yapılan işlemler ve alınan düzeltici tedbirler açık bir şekilde anlatılmalıdır. Aksi takdirde, geçmişteki trajik olaylarda da görüldüğü üzere bilgi kirliliği ve algı yönetimi devam edecektir” dedi.

      CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk hava sahasına giren ve F-16’lar tarafından düşürülen insansız hava aracına (İHA) ilişkin yazılı açıklama yaptı.

      Bağcıoğlu şunları kaydetti:

      “Türk hava sahasına giren bir İHA’nın Çankırı–Elmadağ hattında düşürülmesi, milli hava savunmasına dair yıllardır devam eden tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Ne yazık ki konu hakkında yeterli bilgisi olmayanların dahi varsayımlar üzerinden hüküm verdiği, eksik bilgilerle yapılan açıklamaların öne çıktığı bir iklimdeyiz. Eleştiri yapılmalıdır; sorumlu makamların yönetim zafiyetleri ortaya konulmalıdır. Ancak fedakarca görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moralini zedeleyecek üslup ve tutumdan da kaçınılmalıdır. Asıl önemli olan, yaşanan olaydan dersler çıkarılması ve düzeltici tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesidir. Burada şeffaflık esastır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ilk haftalık basın bilgilendirme toplantısında, İHA’nın tespitini müteakip yapılan işlemler ve alınan düzeltici tedbirler açık bir şekilde anlatılmalıdır. Aksi takdirde, geçmişteki trajik olaylarda da görüldüğü üzere bilgi kirliliği ve algı yönetimi devam edecektir.

      “Uçak topu kullanımı, hedefin süratinin düşük olması nedeniyle emniyetsiz durumlar yaratabilmektedir”

      İnsansız sistemler, özellikle Rusya–Ukrayna Savaşı’nda taktik avantaj sağlayan önemli unsurlar haline gelmiştir. Geleneksel savunma ve kuvvet koruma anlayışı, alçak irtifada uçan ve düşük iz bırakan İHA’lar karşısında yetersiz kalmaktadır. İzinsiz İHA faaliyetleri nedeniyle uçuşların durdurulması; sivil havacılık, kritik altyapı ve askeri tesislerin insansız tehditlere karşı kırılganlığını ortaya koymuştur. Karadeniz’de insansız sualtı araçlarıyla gerçekleştirilen saldırı, üs ve limanların düşük maliyetli otonom sistemler karşısında ciddi risk altında olduğunu göstermiştir. Hava sahası ihlalleri ve insansız tehditler küresel bir sorundur. Benzer ihlaller ABD dahil (ÇHC balonları) birçok ülkede yaşanmış; dersler alınmış ve düzeltici tedbirler uygulamaya konulmuştur. Alternatif çözümler üzerinde çalışılsa da bir İHA’yı güvenli ve etkin biçimde düşürmek için şimdilik en çok tercih edilen yöntem havadan havaya füzedir. Uçak topu kullanımı, hedefin süratinin düşük olması nedeniyle emniyetsiz durumlar yaratabilmektedir.

      “Kritik tesis ve altyapıya yönelik kuvvet koruma projeleri arzu edilen seviyede değildir”

      S-400 alımı, maruz kalınan yaptırımların yanı sıra milli hava savunma sistemi projelerinin gecikmesine neden olmuştur. Ancak son İHA olayındaki gelişmelere doğrudan etkisi yoktur. Tespit, teşhis, erken ihbar ve angajman yeteneğine sahip Entegre Hava Savunma Sistemleri çevre ülkelerde onlarca yıl önce kurulmuşken, Türkiye Çelik Kubbe Projesi’ni ancak 2024 yılında başlatabilmiştir. TF-2000 hava savunma muhribi projesi yaklaşık 30 yıl gecikmiştir. Bu durum, anavatanın hava tehditlerine karşı ileriden savunulmasında — son olayda da görüldüğü üzere — ciddi bir zafiyet yaratmıştır. Kritik tesis ve altyapıya yönelik kuvvet koruma projeleri arzu edilen seviyede değildir.

      “Savunma sanayii yönetiminde bir paradigma değişikliğine gidilmesi zorunludur”

      Gelişen ve değişen tehdit ortamı dikkate alındığında, savunma sanayii yönetiminde bir paradigma değişikliğine gidilmesi zorunludur. Güvenlik ve savunma bağlamında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Dinamik, kurumsal ve siyasi saiklerden uzak bir yönetim anlayışının benimsenmesi önemlidir. Devam eden yaklaşık 3 bin savunma projesi, gerçek tehditler temelinde gözden geçirilmeli ve öncelikle dirilmelidir. Kaynak aktarımı buna göre yapılmalıdır. Bekamızı etkileyecek kritik ve acil projeler (alçak irtifayı da kapsayacak tüm bileşenleriyle Çelik Kubbe Sistemi, TF-2000 hava savunma muhribi, yönlendirilmiş enerji silahları, kritik tesis/üs kuvvet koruma projeleri vb.) öne alınmalı; popülist iç siyasete hizmet eden projelere kaynak aktarımı yapılmamalıdır. TF-2000 muhribinin envantere girmesine daha uzun süre olduğu dikkate alınarak, Karadeniz’de veya tehdidin arttığı bölgelerde hava gözetlemesine fırkateynler ve korvetlerle destek sağlanmalıdır. Deniz–hava destek harekatı tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bir usuldür. İHA faaliyetinin reaksiyon ölçme kapsamında yapılmış olabileceği ihtimali de dikkate alınarak, hazırlık durumlarının yeniden değerlendirilmesi ve karar verme sürecinin gözden geçirilmesi uygun olacaktır.”

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      CHP’li Avşar’dan Kanun Teklifi: “Kyk Burs ve Kredileri Asgari Ücretin Artış Oranına Sabitlensin”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA)- CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, öğrencilere verilen KYK burs ve öğrenim kredisindeki artışın asgari ücretin artış oranına sabitlenmesine ilişkin kanun teklifi verdi. Avşar, öğrenim kredisi ve burs miktarlarının asgari ücretin; önlisans ve lisans öğrenimi görenler için 1/3’ü oranında, yüksek lisans öğrenimi görenler için 1/2’si oranında, doktora öğrenimi görenler için 3/4’ü oranında arttırılmasını önerdi.

      CHP’li Avşar, KYK burs ve öğrenim kredisindeki artışın asgari ücretin artış oranına endekslenmesine ilişkin hazırladığı kanun teklifini, TBMM Başkanlığı’na sundu. Teklifin gerekçesinde, yoksulluğun toplumsal sonuçları olan bir sosyal kriz olduğunu ve kitlesel bir hal aldığına dikkat çeken Avşar, “TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre Türkiye’de en az 17 milyon 821 yurttaş en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak kadar yoksuldur. Yoksulluk oranı yüzde 21,2’ye yükselirken her on yurttaştan ikisi yoksul hale gelmiştir” dedi.

      Yoksulluğun her geçen gün arttığını söyleyen Avşar, mevcut maaşların açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldığını ifade etti. Hane halkının tüketim harcamaları incelendiğinde, yoksulluğun en net hissedildiği alanların en temel ihtiyaçlar olduğu görüldüğünü belirten Avşar, çeşitli araştırmalara göre 2023’te toplam hane halkı başına aylık ortalama tüketim harcamasının 24 bin 383 TL iken, 2024’te bu tutar neredeyse iki katına çıkarak 45 bin 344 TL’ye ulaştığını kaydetti.

      “Okuma maliyeti öğrencilerin büyük bir kısmını çalışmaya sevk ediyor”

      Toplam 6 milyon 835 bin 115 yükseköğrenim kurumlarına kayıtlı öğrenci olduğunu belirten Avşar, hali hazırda Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu kredi ve burs miktarlarının önlisans ve lisans öğrencisine 3 bin TL, yüksek lisans öğrencisine 6 bin TL ve doktora öğrencisine 9 bin TL olduğunu hatırlattı.

      Avşar, kanun teklifinin gerekçesinde, “İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyük şehirlerimizde söz konusu okuma maliyeti daha da artmakta ve öğrencilerin büyük bir kısmını çalışmaya sevk etmektedir. Böylece nitelikli eğitim alma ve kişisel bilgi ve beceri düzeyini artırmada öğrencilerimizi geri kalmaktadır. Bu durum, sağlanan yüksek öğrenim kredi ve burs miktarlarının makul düzeyde artırılmasını zorunlu kılmaktadır” ifadelerine yer verdi.

      Avşar teklifle; öğrenim kredisi ve burs miktarlarının asgari ücretin; önlisans ve lisans öğrenimi görenler için 1/3’ü oranında, yüksek lisans öğrenimi görenler için 1/2’si oranında, doktora öğrenimi görenler için 3/4’ü oranında arttırılması ve her yıl o yıla ilişkin net asgari ücret artış oranında güncellenmesini amaçladıklarını ifade etti.

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku