40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
20 Aralık 2025 Cumartesi
İstanbul‘daki uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alınan oyuncu İrem Sak, sosyal medya fenomeni Danla Biliç, Mümine Senna Yıldız ve şarkıcı Aleyna Tilki, Adli Tıp Kurumu’ndaki (ATK) işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan İrem Sak, Danla Biliç, Aleyna Tilki ve Mümine Senna Yıldız’ın İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemleri tamamlandı.
Şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından kan ve saç örneklerinin alınması için ATK’ye sevk edildi.
ATK’deki işlemleri tamamlanan 4 şüpheli, ardından İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.
Başsavcılığın talimatı üzerine şüpheliler, buradan serbest bırakıldı.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmada bazı ünlü kişilerin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığına dair makul şüphelerin bulunduğu tespit edilmişti.
Soruşturma kapsamında İrem Sak, Danla Biliç, Mümine Senna Yıldız, Aleyna Tilki, Melisa Döngel, Yusuf Güney ve Cihan Şenözlü hakkında “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak”, “kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” suçlarından gözaltı kararı verilmişti.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Sarıyer, Eyüpsultan, Şişli, Üsküdar, Bakırköy ve Esenyurt’taki 7 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda oyuncu İrem Sak, sosyal medya fenomeni Danla Biliç, Mümine Senna Yıldız ve şarkıcı Aleyna Tilki gözaltına alınmıştı.
Adreslerinde bulunamayan oyuncu Melisa Döngel, şarkıcı Yusuf Güney ve Cihan Şenözlü’yü arama çalışmalarının sürdüğü bildirilmişti.
Öte yandan, şüpheli Mümine Senna Yıldız’ın evinde yapılan aramada 5 gram esrar ile esrar öğütme aparatı ele geçirilmişti.
ABD’nin North Carolina eyaletinde küçük uçağın havalimanına inerken düştüğü bildirildi.
ABD Federal Havacılık İdaresinden (FAA) yapılan açıklamaya göre “Cessna 550” tipi iş jeti, Statesville kentindeki havalimanına inişi sırasında düştü.
Basına yansıyan görüntülerde uçağa ait enkazın bulunduğu pistte alevlerin yükselmesi ve ilk müdahale ekiplerinin olay yerine intikal etmesi dikkati çekti.
Kazada birden fazla kişinin hayatını kaybettiğini doğrulayan yetkililer, ölü ya da yaralı sayısına ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi.
(ANKARA) – İnsan Hakları Derneği (İHD), 10 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında Sincan’daki cezaevlerine yapılan ziyaretlerin ardından, İdare ve Gözlem Kurullarının kararlarıyla mahpusların tahliyelerinin keyfi biçimde engellendiğini belirterek, bu kurulların kapatılması çağrısında bulundu.
İHD Eş Genel Başkanları Oya Ersoy ve Cihan Aydın, 10 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Sincan F2 Cezaevinde tutulan geçmiş dönem genel sekreterler Nazmi Gür, Alp Altınörs, Ali Ürküt, Günay Kubilay, Bülent Parmaksız ve İsmail Şengül’ü ziyaret etti. Heyet ayrıca, Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan Leyla Güven, Zeynep Karaman, Pervin Oduncu ve Dilek Yağlı ile görüştü.
Derneğin açıklamasında Ayşe Gökkan ile yapılmak istenen görüşmenin, kendisinin hükümlü olduğu gerekçesiyle engellendiği belirtildi. Ancak daha sonra edinilen bilgilere göre, Ayşe Gökkan’ın halen yargılaması devam eden bir davasının bulunduğu ifade edildi.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Başta Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi olmak üzere birçok hapishanede, İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla mahpusların tahliyeleri keyfi biçimde engellenmektedir. Bu kurullar, kendilerini mahkemelerin yerine koyarak soyut ve subjektif değerlendirmelerle mahpusların ‘iyi halli’ olup olmadığına karar vermekte; mahpuslardan düşüncelerini değiştirdiklerine ve pişman olduklarına dair beyanlar talep etmekte; özellikle politik mahpusları denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakmaktadır.
Tarafsız ve bağımsız olmayan, yetkisini aşarak yargı organları gibi hareket eden İdare ve Gözlem Kurulları derhal kapatılmalıdır. Mahpusların keyfi, hukuk dışı ve cezalandırıcı gerekçelerle hapishanelerde tutulmasına yönelik bu politikalara derhal son verilmelidir.”

Suriye‘nin Halep kentinde bulunan Kutsal Topraklar Manastırı’nda (Terra Sancta), Noel ve yılbaşı etkinlikleri kapsamında kurulan “Noel Köyü” düzenlenen programla ziyarete açıldı.
Manastır yerleşkesi içinde hazırlanan Noel Köyü’nde, süslemeler, ışıklandırmalar ve tematik stantlar yer alırken, ziyaretçilere bayram atmosferini yansıtan çeşitli etkinlikler sunuluyor.
Etkinlikler sırasında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Peder Behçet Karkaş, uzun yıllar sonra aynı mekanda yeniden bir araya gelmenin büyük anlam taşıdığını söyledi.
Karkaş, “Bugün, onlarca yıl sonra ilk kez bu mekanda yeniden sevinç yaşıyoruz. Burası da rejimin bombardımanlarından nasibini aldı. Halep’in özgürleştirilmesinden sonra, özgürlükten ve rejimden kurtuluştan büyük bir sevinç duyduğumuz kadar, bu kutsal mekanın hedef alınmasından da o kadar üzülmüştük. Ancak bugün aynı yerdeyiz ve şunu söylüyoruz: Acı ve sıkıntıdan sevinç doğar.” dedi.
Karkaş, etkinliğin özellikle gençler için bir fırsat sunduğunu belirterek, alanda kurulan stantlarda gençlerin ürünlerini sergileyip satabildiklerini, bunun da onlara geleceğe dair umut verdiğini kaydetti.
Etkinliğe katılan Halep sakinlerinden mühendis Baha Amriş ise Noel döneminde bu yıl Suriye için yeni bir doğuş yaşandığını söyledi.
Amriş, “Gördüğünüz kutlama ve sevinç manzaraları gerçekten harika. İnsan bayramda ancak iyilik, sevgi ve barış dileyebilir. Herkesin Noel’i kutlu olsun.”ifadelerini kullandı.
Daha önce yurt dışında yaşadığını ve 2016 yılında Halep’e döndüğünü belirten Cudo Huri de bu tür etkinliklerin toplumsal birlik açısından önemine dikkati çekti.
Huri, “Bu kutlamalar mezhepler arasında kaynaşmayı, tanışmayı ve ortak anılar oluşturmayı sağlıyor. Önceden birlikte yaşama olsa bile korku vardı, bugün ise korku yok. İnsanlar birbirlerini tanımaya daha açık. Suriye’nin en büyük değeri insanıdır; bina ya da taş değil. En önemli kaynağımız insanımızdır.” dedi.
Kutlamalara katılan Naya Türk ise, bu tür etkinlikleri hayatında ilk kez yaşadığını belirterek, atmosferden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk, “Eski rejim döneminde bu tür kutlamalar hiç olmadı. Bugün yaşadıklarımız tamamen yeni. Atmosfer çok güzel. Mezhepler arasında ayrım olmadan, hepimizin kardeşçe yaşamasını diliyorum.” diye konuştu.
BİRLEŞMİŞ Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Suriye‘de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin üzerinden geçen bir yılda kaydedilen gelişmelere dikkati çekerek, “ciddi engellerin” halen sürdüğünü belirtti.
DiCarlo, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) ” Orta Doğu‘daki Durum” başlıklı oturumunda Suriye‘de son bir yılda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Suriyeliler, bir yıl öncesine kıyasla önemli ilerleme kaydetti ancak ciddi engeller sürüyor.” diyen DiCarlo, bölgeyle ilgili beklentilerin yüksek fakat zorlukların fazla olduğunu dile getirdi.
DiCarlo, Suriye‘de Halk Meclisi ve Anayasa Mahkemesinin tam olarak oluşturulması da dahil birçok önemli kurumun yakın zamanda kurulabileceğini belirtti.
Genel Sekreter Yardımcısı, son bir yılda 1 milyondan fazla Suriyeli mülteci ile yaklaşık 2 milyon yerinden edilmiş kişinin yaşadıkları bölgelere geri döndüğü bilgisini paylaştı.
Bu süreçte birçok ülkenin Suriye‘ye yönelik yaptırımları kaldırdığını hatırlatan DiCarlo, bu kapsamda en son ABD Kongresinin Sezar Yasası’nı yürürlükten kaldırdığına dikkati çekti.
DiCarlo, “Bir diğer olumlu gelişme ise Suriye hükümeti ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG) 10 Mart’ta bir anlaşmaya varması oldu. Anlaşmanın uygulanması için belirlenen yıl sonu hedefi yaklaşırken tarafları, güvenlik ve siyasi yönleriyle ilgili yapıcı adımlar atmaya teşvik ediyoruz.” dedi.
” İsrail‘in güneydeki hava saldırıları ve işgalleri, güvenlik durumunu daha da kötüleştirdi”
BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo, Suriye’deki şiddetin son bir yılda “önemli ölçüde” azaldığını belirterek, sahadaki durumun kırılganlığına ve topluluklar arası dinamiklerin gerginliğine işaret etti.
DiCarlo, ” İsrail‘in güneydeki hava saldırıları ve işgalleri, bu güvenlik durumunu daha da kötüleştirdi. Genel Sekreter’in (Antonio Guterres), İsrail‘e Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmekten kaçınması çağrısını yineliyorum, ayrıca tarafları 1974 tarihli Kuvvetlerin Geri Çekilmesi Anlaşması’nın şartlarına saygı duymaya çağırıyorum. Suriye ve İsrail arasında güvenlik düzenlemeleri konusunda diyaloğun yeniden başlatılması şarttır, bu yönde güçlü uluslararası ve bölgesel bir katılım gereklidir.” ifadelerini kullandı.