DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ONS

3.335,86%0,37

BİST100

10.219,67%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

21 Aralık 2025 Pazar

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Avustralya, Bondi Plajı’ndaki Saldırının Ardından Silah Geri Alım Programı Başlatacak

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      KANBERRA, 19 Aralık (Xinhua) — Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Bondi Plajı’ndaki silahlı saldırının ardından toplumdaki silah sayısını azaltmak amacıyla tüm ülkede silah geri alım programının başlatılacağını duyurdu.

      Albanese cuma günü başkent Kanberra’da düzenlediği basın toplantısında federal hükümetin fazla durumdaki, yeni yasaklanmış ve yasadışı durumdaki silahları satın alıp imha etmek üzere ulusal bir geri alım programını hayata geçireceğini söyledi.

      1996 yılında Tazmanya Adası’ndaki Port Arthur’da 35 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırının ardından da benzer bir geri alım programı uygulanmıştı.

      Pazar gecesi Bondi Plajı’nda 15 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırı, 1996’daki Port Arthur katliamından bu yana ülkede yaşanan en kanlı toplu silahlı saldırı olarak kayıtlara geçti. Söz konusu saldırı, ülkenin silah yasalarında kapsamlı değişikliklere yol açmıştı.

      Albanese, Avustralya’da halihazırda 4 milyondan fazla ateşli silah bulunduğunu ve bu sayının Port Arthur katliamı sırasındaki silah sayısından fazla olduğunu belirtti.

      Geri alım programı kapsamında silahların toplanması, işlenmesi ve ödemelerin yapılması, eyalet ve bölgelerin sorumluluğunda olacak, teslim edilen ateşli silahların imhası ise Avustralya Federal Polisi tarafından gerçekleştirilecek.

      Albanese, yüz binlerce ateşli silahın toplanarak imha edilmesini beklediklerini söyledi.

      Kaynak: Xinhua / Güncel
      Devamını Oku

      Çin’de Fujian Sahil Güvenliği, Kinmen Adaları Yakınlarındaki Sularda Rutin Devriye Görevleri Gerçekleştirdi

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      BEİJİNG, 19 Kasım (Xinhua) — Doğu Çin’in Fujian eyaletinin sahil güvenlik birimi perşembe günü Kinmen adaları yakınlarındaki sularda yasalara uygun şekilde rutin kolluk devriye görevleri gerçekleştirdi.

      Çin Sahil Güvenliği’ne bağlı Doğu Çin Denizi Bürosu Sözcüsü Zhu Anqing, sahil güvenlik güçlerinin devriye görevleri sırasında kilit öneme sahip bölgelerde kontrolü sıkılaştırmak üzere filo düzeniyle denize açılma, tespit ve doğrulama ve telsiz uyarıları yapma gibi önlemler aldığını söyledi.

      Zhu, Fujian eyaletinin sahil güvenlik biriminin yılın başından bu yana Kinmen yakınlarındaki sularda kolluk devriye görevlerini sürekli olarak artırmak üzere filolar oluşturduğunu ifade etti.

      Zhu, bu tür önlemlerin hem Taiwan Boğazı’nın iki yakasındaki Çinli balıkçıların meşru hak ve çıkarları ve can ve mal güvenliklerinin korunmasını hem de Kinmen adaları yakınlarındaki sularda olağan seyrüsefer ve operasyon düzeninin etkili şekilde sürdürülmesini sağladığını belirtti.

      Kaynak: Xinhua / Güncel
      Devamını Oku

      Ankara Valiliği, evsiz 293 kişiyi anlaşmalı otellerde barındırıyor

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Ankara Valiliği, evsiz 293 kişiyi anlaşmalı otellerde barındırıyor

      ANKARA Valiliği, 2010 yılından bu yana yürütülen ‘Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi’ kapsamında bu yıl kış aylarında evsiz 293 kişiyi anlaşmalı otellerde barındırıyor.

      Ankara Valiliği koordinesinde yürütülen ‘Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi’, 2025-2026 kış dönemi için 1 Kasım itibarıyla başladı. Halihazırda 293 kişi projeden faydalanıyor. Ankara Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, proje kapsamında hizmet veren otelde açıklama yaptı. Gültekin, “Proje kapsamında Ankara’da kış sezonu boyunca dışarıda hiç kimsenin kalmamasını hedefliyoruz. Metruk alanlar, şehirlerarası terminal binaları, parklar gibi alanları sürekli tarayarak buralarda kalmak zorunda kalan kimsesiz, evsiz vatandaşlarımızın barınma, beslenme, kişisel bakım ve bir takım temizlik ihtiyaçlarını karşıladığımız bir proje olarak uyguluyoruz projemizi. 2010 yılında bu yana kesintisiz olarak uyguluyoruz. Bu proje kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personelimiz ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfımız çalışıyor. Her gün vakfımızın 3 personeli şehirlerarası terminal de dahil olmak üzere bu alanları tarıyor. İhbarlar ve bu tarama sonucu gibi yöntemlerle tespit ettiğimiz vatandaşlarımızı, bu ortamlardan daha sağlıklı geçici barınma mekanlarımıza almaya çalışıyoruz” dedi.

      ‘GÖNÜLLÜ OLARAK BURAYA ALIYORUZ’

      Vali Yardımcısı Gültekin, şehirlerarası terminalin sürekli tarandığını belirterek, “En son ayın 17’sinde 3 personelimizle ve oradaki güvenlik personeliyle alanı tamamen taradık. Orada barınmak isteyen vatandaşlarla birebir görüşmeler yapıyoruz. Onlardan bu ayın 17’sinde 5 vatandaşımızı ikna ederek geçici barınma mekanlarımıza getirdik. ‘İkna ederek’ diyorum; çünkü gelmek istemeyen de olabiliyor. Gönüllü olarak buraya alıyoruz” ifadelerini kullandı.

      ‘SAYILAR O ORANDA DEĞİL’

      Ankara’da çok sayıda emekli vatandaşın düşük fiyatlı otellerde zor şartlarda yaşadığı yönünde sosyal medyada paylaşımlar olduğunu söyleyen Gültekin, “Biz Ulus bölgesinde 60’ın üzerindeki oteli taradık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı personelimiz tarafından. Evet, o otellerde barınan vatandaşlarımız var ama sayılar o oranda değil. Gönüllü olarak kalıyorlar ve biz elimizdeki tüm kamu imkanlarını bu vatandaşlarımızın hizmetine sunmaya çalışıyoruz” dedi.

      Projeden yararlanan vatandaşlar ise hizmetten memnun olduklarını söyledi.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku

      Bakan Tunç: “Denetimli Serbestlik Cezasızlık Değil, Toplumsal Onarım Modelidir”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk Denetimli Serbestlik Sistemi’nin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, denetimli serbestliğin teknik bir infaz modeli olmanın ötesinde, insanı merkeze alan onarıcı bir adalet anlayışının sahadaki en somut karşılığı olduğunu söyledi. Tunç, “Adalet sadece geçmişi cezalandırmak değil, geleceği de inşa etmektir” dedi.

      “Amaç cezalandırmak değil, topluma yeniden kazandırmak”

      Ceza adaletinin temel felsefesinin yalnızca suç işleyeni cezalandırmak olmadığını vurgulayan Tunç, asıl hedefin bireyin sorumluluk sahibi bir yurttaş olarak topluma yeniden kazandırılması olduğunu dile getirdi. Modern ceza hukukunun intikamı değil ıslahı esas aldığını belirten Tunç, “Adalet sadece geçmişi cezalandırmak değil, geleceği de inşa etmektir” ifadelerini kullandı.

      Denetimli serbestlik sisteminin suçla yüzleşmiş bireyi toplumdan koparmadan, rehberlik ve sorumluluk temelinde yeniden hayata kazandırmayı amaçladığını kaydeden Tunç, “Bu sistem bir cezasızlık alanı değildir. Denetim, sorumluluk ve rehberliği birlikte barındıran etkin bir infaz modelidir” diye konuştu.

      “5,6 milyon yükümlüye doğrudan ulaşıldı”

      Tunç, denetimli serbestlik sistemi kapsamında 2005’ten bu yana 8 milyon 474 bin kararın infaz edildiğini, 5,6 milyon yükümlüye doğrudan ulaşıldığını belirtti. Aynı dönemde 3 milyon 819 bin iyileştirme faaliyeti yürütüldüğünü, 1 milyon 868 bin bağımlılıkla mücadele çalışması yapıldığını aktaran Tunç, 1 milyon 520 bin yükümlünün kamuya yararlı işlerde görevlendirildiğini söyledi.

      Çevreye yönelik çalışmalar kapsamında 2 milyon 400 bin fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydeden Tunç, denetimli serbestliğin hem toplumsal fayda ürettiğini hem de kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağladığını ifade etti. Adalet Bakanı Tunç, 10. Yargı Paketi ile denetimli serbestlikte “cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya” yönelik önemli düzenlemeler yapıldığını söyledi. Cezası az olan hükümlüler de dahil olmak üzere tüm hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadarki sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirildiğini belirten Tunç, ayrıca özel infaz usullerinin kapsamının genişletildiğini, konutta infaz ve geceleyin veya hafta sonu infaz uygulamalarının daha geniş bir çerçevede uygulanabileceğini belirtti. Tunç, 11. Yargı Paketi ile de trafik suçları, silahla ateş etme, örgüt suçları ve toplumsal huzuru bozan eylemlere yönelik cezaların artırıldığını kaydetti.

      Eğitim, üretim ve rehabilitasyon vurgusu

      Ceza ve infaz kurumlarında yürütülen eğitim faaliyetlerine de değinen Tunç, 81 binden fazla hükümlü ve tutuklunun eğitim gördüğünü, binlerce kişinin okuma-yazma öğrendiğini, mesleki eğitimlerle kalıcı istihdamın hedeflendiğini söyledi. İşyurtları kapsamında 378 tesiste her yıl ortalama 70 bin hükümlü ve tutuklunun çalıştığını belirten Tunç, üretim faaliyetlerinin topluma kazandırma sürecinde önemli rol oynadığını ifade etti.

      Bakan Tunç, önümüzdeki dönemde denetimli serbestlik sisteminde dijital denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kurumlar arası iş birliğinin artırılması ve yükümlü yakınlarının sürece daha etkin biçimde dahil edilmesi yönünde adımlar atılacağını açıkladı. Tunç, insanı merkeze alan, suçu önlemeyi hedefleyen ve onarıcı adalet anlayışına dayalı uygulamaların yaygınlaştırılacağını belirterek, denetimli serbestliğin daha öngörülebilir, etkili ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasının hedeflendiğini ifade etti.

      “İnsanı merkeze alan adalet anlayışını güçlendireceğiz”

      Bakan Tunç, bağımlılıkla mücadele kapsamında da özel olarak yapılandırılan Rehberlik ve Rehabilitasyon Ceza İnfaz Kurumlarının yaygınlaştırılacağını belirterek, Adana Suluca Açık Ceza İnfaz Kurumu, Bolu Ceza İnfaz Kurumu ve Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu’nda yeni rehabilitasyon birimlerinin hayata geçirileceğini açıkladı. Tunç, çevrim içi psikososyal destek projeleriyle özel ihtiyaç sahibi hükümlülere ülke genelinde uzman desteğinin erişilebilir hale getirileceğini, üniversitelerle yürütülen iş birliklerinin artırılarak denetimli serbestlik uygulamalarının bilimsel temelde güçlendirileceğini ifade etti.

      Kapanışta “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna atıfta bulunan Tunç, adalet alanında insanı merkeze alan, onarıcı ve dönüştürücü bir hukuk anlayışıyla hareket etmeye devam edeceklerini belirterek, “Her bir yükümlünün doğru rehberlik ve denetimle yeniden topluma kazandırılabileceğine inanıyoruz” dedi.

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      Ümit Özdağ’dan, MHP Lideri Bahçeli’ye Tepki: “Bir Sene Öncesine Kadar Bahçeli de Dem’in Yapmış Olduğu Mitingleri Lanetlerdi; Şimdi Destekliyor”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Haber: Batuhan DÜKEL – Kamera: Yasin KABADAYI

      (ANTALYA) – Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin, DEM Parti’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük istemiyle Diyarbakır’da yapılacak mitinge ilişkin “Hiçbir mahsurlu yanı yoktur” şeklindeki açıklamalarına tepki gösterdi. Özdağ, “Bir sene öncesine kadar Devlet Bahçeli de DEM’in yapmış olduğu mitingleri lanetlerdi. Fakat ne olduysa şimdi Sayın Bahçeli, DEM’in Öcalan’a özgürlük istemek için yapmış olduğu mitingleri destekliyor” dedi.

      Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya programı kapsamında partisinin Elmalı İlçe Başkanlığı’nın açılışına katıldı. Özdağ, burada  gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

      Gazeteci Levent Gültekin’in gözaltına alınmasına tepki gösteren Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

      Gazeteci Gültekin’in gözaltına alınması: “Haşgeldin Kuzey Kore…”

      “Dün gece uyurken saat 01.30’da gazeteci Levent Gültekin gerçeğe aykırı bilgi yayma suçlamasıyla gözaltına alınmış ve sanırım şu anda adliyede ifade vermek için bekliyor. Levent Gültekin’in gerçeğe aykırı bilgi yaydığına kimin karar verdiğini çok merak ediyorum. Acaba Dezenformasyonla Mücadele Merkezi mi karar verdi? Politikleştiği çok açık ayan beyan ortada olan bir kurum, gerçeğin ne olduğuna karar veriyor ve bu gerçek dışında gerçekler anlatıldığında gazeteciler, siyasetçiler gerçeğe aykırı bilgi yayma suçlamasıyla gözaltına alınıyor, tutuklanıyorlarsa hoş geldin Kuzey Kore.

      Gazeteci Levent Gültekin’in fikirlerini beğenmeyebilirsiniz. Kişisel olarak ben Gültekin’in Zafer Partisi’ne çok haksızlık yaptığını düşünürüm ve bundan dolayı da kendisine kişisel bir kırgınlığım ve öfkem vardır. Ancak her gazetecinin Türkiye’de fikir özgürlüğü çerçevesinde kimseye hakaret etmeden görüşlerini açıklama hakkının arkasında da Zafer Partisi olarak bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. Levent Gültekin’in en kısa zamanda serbest bırakılacağını düşünüyor, arzu ediyoruz.”

      “Bahçeli, DEM’in Öcalan’a özgürlük istemek için yapmış olduğu mitingleri destekliyor”

      Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle Diyarbakır’da düzenleyeceği mitinge ilişkin “Hiçbir mahsurlu yanı yoktur” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Özda, şöyle devam etti:

      “Fikirlerin özgürce açıklanması hususuna gelince bir başka gelişme de hiç şüphesiz Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı

      Devlet Bahçeli’nin dün kendisine sorulan bir soru üzerine DEM’in, Diyarbakır’da Öcalan’a özgürlük mitingi yapmasını, düzenlemesini doğal bir husus olarak nitelendirdi Sayın Bahçeli. ‘Ne var bunda?’ demiş. DEM’in mitinglerinde örgüt paçavralarının kullanıldığını ve bu mitinglerde ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yıkılması’ naralarının atıldığını biliriz.

      Bundan dolayı bir sene öncesine kadar Devlet Bahçeli de DEM’in yapmış olduğu mitingleri lanetlerdi. Fakat ne olduysa şimdi Sayın Bahçeli, DEM’in Öcalan’a özgürlük istemek için yapmış olduğu mitingleri destekliyor. Bu bir sene içerisinde çok şey değişti, her şey değişti. Devlet Bahçeli de değişti ama Devlet Bahçeli’nin bir dileği var: ‘İnşallah Türkiye değişmez’ demişti. Biz Zafer Partisi olarak Türkiye’nin değişmemesi, milli, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk’ün kurduğu ilkeler üzerinde devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz.

      DEM’in, Diyarbakır’da yapacağı ‘Öcalan’a Özgürlük’ mitingine büyük bir hoşgörüyle yaklaşan Milliyetçi Hareket Partisi, Kayseri’de Adalet Mülkün Temelidir Derneği’nin düzenlemiş olduğu ve benim de Abdullah Ağar biliyorsunuz tanınan bir emekli özel kuvvet mensubu, gazi, subay, gazeteci, yazar, daha sonra Dışişleri Bakanlığı’nda Orta Doğu konusunda görev almış bir kişi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri Necdet Basa’nın konuşmacı olarak katıldığı panel ise MHP’li gençler tarafından protesto edildi. Biz ‘Öcalan çıkmasın’ dediğimiz için MHP’li gençler tarafından protesto edildik. ve Devlet Bahçeli, ‘Öcalan çıksın’ diye DEM’in düzenlediği mitingi normal karşılıyor.”

      “Öcalan komisyonunda hangi pazarlıkların yapıldığını anlatmaya devam ediyoruz”

      Özdağ, Adalet Mülkün Temelidir Derneği ve 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü tarafından Antalya’da düzenlenen “TBMM’de Öcalan Komisyonu Ne Yapıyor?” başlıklı panele Antalyalıları davet etti. Özdağ, şunları kaydetti:

      “Nasıl günlerden geçiyoruz? Türk milleti de bu durumu ibretle izlemeye devam ediyor. Biz de Türkiye’yi il il, ilçe ilçe dolaşmaya, Öcalan komisyonunda hangi pazarlıkların yapıldığını anlatmaya devam ediyoruz. Bakın saat şimdi saat 11.30, Antalya’da Elmalı’dayız. Burada salon tıklım tıklım dolu ve bütün vatandaşlarımız gelmişler. Bu açıklamamızı dinliyorlar. Türkiye’yi işte böyle dolaşıyoruz. Buradan Kemer’e gideceğiz. Yarın da bütün sevgili Antalyalıları, Antalya’da düzenlemiş olduğumuz panele davet ediyorum.”

      “Torbacılar çıkan infaz yasalarıyla hapishaneden erken tahliye ediliyorlar”

      Ümit Özdağ, bir gazetecinin, “ünlülere yönelik uyuşturucu operasyonlarına” ilişkin sorusu üzerine de şöyle konuştu:

      Nitekim Amerika Birleşik Devletleri’nde de Trump yılda 300 bine yakın genç Amerikalı uyuşturucu kullanımı neticesinde ölünce bazı uyuşturucuları kitle imha silahı ilan etti ve uyuşturucuya karşı büyük bir kampanya başlattı. Biz de Zafer Partisi olarak verilen

      mücadelenin stratejik bir mücadele olmadığını, taktik bir mücadele olduğunu görüyoruz. Oysa devletin bütün organ ve kuruluşlarıyla yasalar değiştirilerek, infaz sistemi değiştirilerek, tedavi esasları değiştirilerek bu mesele bir milli güvenlik meselesi olarak ele alınmalı ve öyle ancak çözüm getirilebilir.

      Bugünkü haliyle bakın İçişleri Bakanı Meclis’te yaptığı konuşmada ‘şu kadar operasyon yaptık, şu kadar torbacı aldık, bu kadar uyuşturucu topladık’ diyor. Ama ondan sonra torbacılar, uyuşturucu satıcıları çıkan infaz yasalarıyla hapishaneden erken tahliye ediliyorlar. Bu kabul edilebilir değil. Böyle mücadele edilmez. Mücadeleyi ancak Zafer Partisi’nin ‘Tertemiz Türkiye’ projesiyle yapmak mümkündür.”

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku