DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ONS

3.335,86%0,37

BİST100

10.219,67%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

19 Aralık 2025 Cuma

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      İngiliz polisi, antisemitik slogan ve protestolara karşı daha sert önlemler almayı planlıyor

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İngiltere’de polis, Yahudi toplumunu hedef alan antisemitik sloganlar ve protestolara karşı daha sert önlemler uygulanacağını duyurdu.

      Londra Metropolitan Polisi ile Greater Manchester Polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, son dönemde yaşanan şiddet olaylarının “protestoların bağlamını değiştirdiği” belirtilerek, “İntifadayı Küreselleştirin” gibi sloganları kullananların polis müdahalesiyle karşılaşacağı bildirildi.

      Açıklamada, Avustralya’da Hanuka Bayramı kutlamalarını hedef alan saldırı ile Manchester’daki sinagog saldırısının, Yahudi topluluklarında endişe ve korkuyu artırdığı kaydedildi.

      Artan antisemitik nefret suçları ve protestolarda kullanılan dilin birtakım sonuçlara neden olduğu ifade edilen açıklamada, bu kapsamda gözaltıların yapılacağı aktarıldı.

      Polislerin yeni yaklaşıma ilişkin bilgilendirileceği ve Kamu Düzeni Yasası kapsamındaki yetkilerini daha etkin kullanacağı belirtilen açıklamada, sinagoglar ile Yahudi toplumuna ait mekanlar çevresinde güvenlik önlemlerinin de artırıldığı vurgulandı.

      Açıklamada, yasal protesto hakkının korunacağı ancak Yahudi topluluklarını hedef alan, korku ve sindirmeye sebep olan eylemlere müsamaha gösterilmeyeceği kaydedildi.

      Kaynak: AA / Zuhal Demirci – Güncel
      Devamını Oku

      Adana’da bir kişinin tabancayla öldürülmesiyle ilgili 2 sanığın yargılanması sürdü

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Adana‘da bir kişinin tabancayla vurularak öldürülmesine ilişkin tutuklanan 2 sanığın yargılanmasına devam edildi.

      Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, merkez Yüreğir ilçesinde 27 Aralık 2024’te Fırat Şimşek’in (22) öldürülmesinin ardından tutuklanan sanıklar Emrah K. (28) ve Adnan A. (25) ile taraf avukatları katıldı.

      Sanıklardan Emrah K, önceki celse yaptığı savunmasının geçerli olduğunu, olayda öldürme kastının bulunmadığını söyledi.

      Kahvehanede Adnan A. ile Şimşek arasında tartışma çıktığını iddia eden Emrah K. “Maktul ile Adnan A. birbirlerine küfrettiler. Daha sonra Adnan tabancayla Şimşek’in bulunduğu yöne 2 el ateş etti. Fırat Şimşek olay yerinden kaçtı. Araçla kendisini takip ettim fakat karanlığa doğru ateş ettim. Onun vurulduğunu bile fark etmedim. Fırat Şimşek’i öldürme kastıyla ateş etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim.” ifadesini kullandı.

      Adnan A. ise tabancayla yere doğru ateş ettiğini öne sürerek, “Fırat Şimşek’i hedef almadım. Kovalamaca sonrası Emrah, maktulün peşine gittikten bir süre sonra tabanca sesi geldi. Maktule yönelik öldürme kastım yoktu. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ederim.” dedi.

      Fırat Şimşek’in kardeşi müşteki Aziz Şimşek ise Adnan A. ve Emrah A’nın kardeşine husumet beslediğini öne sürerek, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

      Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, dosyadaki mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı dikkate alınarak sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde talepte bulundu.

      Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.

      Kaynak: AA / Abdulkerim S. B. Topaloğlu – Güncel
      Devamını Oku

      Af Örgütü: Gazze’deki sel felaketinin etkileri, İsrail’in kasıtlı kısıtlamalarının sonucunda oldu

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Uluslararası Af Örgütü, işgal altındaki Gazze Şeridi’nde şiddetli yağışların yol açtığı sel felaketinin “tamamen önlenebilir” olduğunu belirterek, İsrail’in altyapı onarımı için hayati öneme sahip malzemelerin girişini engellemeyi sürdürmesinin “bu yıkımı derinleştirdiğini” bildirdi.

      Merkezi İngiltere’de bulunan örgütten yapılan yazılı açıklamada, Gazze’de binlerce çadır ve geçici barınağın sular altında kalmasına, bazı binaların çökmesine yol açan son yağışların yalnızca kötü hava koşullarıyla açıklanamayacağı vurgulandı.

      Açıklamada, ateşkese rağmen ve Uluslararası Adalet Divanı’nın bağlayıcı kararları ile Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun İsrail’e insani yardımlara izin verme çağrılarına karşın, Gazze’ye son derece sınırlı yardım girişine izin verildiği belirtildi.

      Gazze’de yapıların en az yüzde 81’inin hasar gördüğü veya yıkıldığı, bölgenin yaklaşık yüzde 58’inin girilmesi yasak alan ilan edildiği kaydedilen açıklamada, bu nedenle Filistinlilerin büyük bölümünün kanalizasyon suları ve sel riski altındaki derme çatma çadırlarda yaşamak zorunda kaldığı aktarıldı.

      Açıklamada, Gazze’de yaşananların “öngörülebilir ve tamamen önlenebilir felaket” olduğu vurgulanarak, İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmesi için uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi çağrısında bulunuldu.

      “Gazze’de sellerin altında kalan çadırlar İsrail’in bilinçli politikasının sonucu”

      Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Küresel Araştırma, Savunuculuk ve Politika Direktörü Erika Guevara-Rosas, şu ifadeleri kullandı:

      “Bu, önceden belliydi, bu bir kaza değildi. Tamamen önlenebilir bir trajediydi. Son günlerde Gazze’de ortaya çıkan çadırların su basması ve binaların çökmesi gibi yıkıcı manzaralar sadece kötü hava koşullarına bağlanamaz. Bunlar, İsrail’in devam eden soykırımı ve yerinden edilmiş kişilere barınak ve onarım malzemelerinin girişini kasten engelleme politikasının öngörülebilir sonuçlarıdır.”

      Rosas, İsrail’in, Gazze’ye yönelik ablukayı derhal kaldırması ve insani yardım ile temel ihtiyaç maddeleri, onarım malzemeleri ve insani yardıma engelsiz erişim sağlaması gerektiğini vurguladı.

      Kaynak: AA / Zuhal Demirci – Güncel
      Devamını Oku

      İsrail, işgal altındaki Suriye topraklarında kurduğu üssün yanına sahra hastanesi inşa ediyor

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İsrail Meclisindeki Likud Partisi milletvekillerinden Afif Abid’in desteğiyle, Suriye’nin Kuneytra iline bağlı Hader beldesindeki İsrail askeri üssünün yakınında bulunan Birleşmiş Milletlerin (BM) eski gözetleme noktasının bulunduğu alana bir sahra hastanesi kuruluyor.

      Suriye’nin güneyinde yer alan Suveyda’daki Dürzi lideri Hikmet el-Hecri’ye yakınlığıyla bilinen Mahir Şerafeddin, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in yaklaşık 3 milyon dolar değerinde bir sahra hastanesinin inşasına başladığını belirtti.

      Suriyeli kaynaklar, BM’nin eski gözlem üssünün bulunduğu noktada inşasına başlanan sahra hastanesinin, 8 Aralık 2024’te Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail ordusu tarafından inşa edilen askeri üssün yakınında bulunduğunu kaydetti.

      Sahra hastanesinin İsrail ordusunun desteği ve koruması altında kurulduğu aktarıldı.

      İsrail ordusu, AA’ya yaptığı açıklamada, Kuneytra’nın Hader beldesi yakınlarında BM’nin eski gözetleme üssünün bulunduğu yere bir sahra hastanesi kurulmasına ilişkin ilk planlamanın yapıldığını kabul etti, ancak resmi emrin verilmediğini ileri sürdü.

      BM Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF), Hader beldesindeki üssünü, Esed rejiminin devrildiği 8 Aralık 2024’ten sonra boşaltmıştı.

      Kaynak: AA / Muhammed Karabacak – Güncel
      Devamını Oku

      Önümüzdeki 3 Yıl Küçük Metrekare, Net Getiri ile Konut Sektörü Büyümeye Devam Edecek

      Önümüzdeki 3 Yıl Küçük Metrekare, Net Getiri ile Konut Sektörü Büyümeye Devam Edecek
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Türkiye gayrimenkul sektörü, son yıllarda benzeri az görülen bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Yüksek faiz ortamı, artan insaat maliyetleri ve değişen yatırımcı davranışlarına rağmen konut, Türkiye ekonomisinin en güçlü ve en dirençli alanlarından biri olmayı sürdürüyor. 2025 sonu itibariyle Ocak–Aralık  döneminde konut satışlarının 1,6 milyon adet bandında kapanması bekleniyor. Bu seviye, konut satışlarında yeni bir tarihi rekorun gündeme gelebileceğine işaret ediyor.

      Sektörde dikkat çekici olan noktalardan biri de yalnızca satış adetleri değil; talebin niteliğinin değişmiş olması. Büyük metrekareli ve yüksek bütçeli konutlar yerini, daha erişilebilir, yatırım geri dönüş süresi  net olan  ve likiditesi yüksek ürünlere bırakıyor. Büyükşehir çeperlerine yaşanan göç, bu bölgelerde yapılan kamu ve özel sektör yatırımları ve hane halkı sayısının azalması ile yatırımcıların portföylerini daha kontrollü yönetme isteği, 2+1 ve 1+1 gibi küçük metrekareli daireleri piyasanın merkezine taşıyor.

      Bu dönüşüme ilişkin en net perspektiflerden biri ise NOVO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Dikbaşer’den geliyor. Dikbaşer’e göre, mevcut tablo yalnızca geçici bir hareketlilik değil, yapısal bir dönemin habercisi: “Önümüzdeki 3 yıl Türkiye için konut yılı olacak. Bugün, konut fiyatları olması gereken seviyelerin çok gerisinde. Faizlerin düşmesiyle birlikte ertelenmiş talep hızla devreye girecek. Bu dönemde kazananlar, büyük ölçekli risk alanlar değil; maliyetini doğru yöneten, talebi iyi okuyan ve güven veren projeler geliştiren şirketler olacak.” dedi.

      NOVO Şirketler Grubu bu öngörü doğrultusunda, konut üretimini bugünün koşullarına değil, piyasanın gelişim yönüne göre kurguluyor. Şirketin temel stratejisi; insaat maliyetlerinin Türkiye genelinde büyük ölçüde benzer olduğu gerçeğinden hareketle, rekabet avantajını arsa maliyeti ve doğru ürün tipinde yaratmak üzerine kurulu. Yıllarca atıl kalmış, çoğu zaman yalnızca villa yapılabilir gözüyle bakılan ancak daire üretimine uygun arsalar üzerinde geliştirilen projeler sayesinde, daire başına düşen maliyet aşağı çekiliyor. Böylece hem yatırımcı hem de ilk kez konut alanlar için erişilebilir fiyatlı projeler ortaya çıkıyor.

      Bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri, Çanakkale’nin Etili beldesinde hayata geçirilen NOVO Park 1 projesi. Tamamı Kaz Dağları manzaralı 1+1 dairelerden oluşan projede, sıfır faizli vade modeliyle kısa sürede yüksek satış oranlarına ulaşıldı. Bölgedeki sanayi yatırımları, ulaşım altyapısındaki gelişmeler ve doğayla iç içe konum, yatırımcı ilgisini belirgin biçimde arttırdı. NOVO’nun Yalova ve Kocaeli’de yer alan NOVO Park 2 ve NOVO Park 4 projelerinde ise yatay mimari ön plana çıkarken, deprem güvenliği, düşük katlı yapı anlayışı ve İstanbul’a yakınlık bölgedeki talebin temel belirleyici faktörleri arasında yer aldı. 

      Şu anda aktif olarak üç şantiyesi devam eden NOVO Şirketler Grubu’nun Çanakkale, Yalova ve Kocaeli’de yer alan projelerinin teslimleri ise Haziran 2026 döneminde başlayacak.  

      NOVO Şirketler Grubu, yeni projesi için ön talep topladığı Karadağ’da ise gayrimenkul yatırımını oturum izni ve serbest dolaşım avantajıyla birleştirerek, özellikle son dönemde artan ilgiye yanıt veriyor. Son beş yılda yabancı yatırımcılar Montenegro’da toplam 1,5 milyar avro tutarında gayrimenkul satın aldı. Sadece 2021’de yabancıların konut alımları 278 milyon avro iken, 2022’de %60 artışla 448 milyon avroya, 2023’te ise 463 milyon avroya yükseldi. 2025’in ilk çeyreğinde ise gayrimenkule yönelik yabancı yatırımlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre %21 artarak 113,5 milyon avroya çıktı. Özellikle Budva, Kotor, Tivat gibi sahil şeridinde hem birincil konut hem de kısa dönem kiralama amaçlı yatırımlar fiyatları yukarı taşıyor.

      Yabancı yatırımcı açısından bu tablo, “Balkanlar’da AB’ye uyumlu, euro bazlı, küçük ama esnek bir piyasa” anlamına geliyor. Yani kur riski görece sınırlı, mülkiyet rejimi sade, hukuki entegrasyon süreci ise AB ile paralel ilerleyen bir yapı. Önde gelen piyasa analizleri, Montenegro’nun olası AB üyeliği için 2028–2030 bandına işaret ederken, bu sürecin yaşam maliyetlerini ve gayrimenkul fiyatlarını bir üst lige taşıyabileceğine işaret ediyor. Son yıllarda Montenegro’da en aktif alıcılar arasında Sırbistan, Türkiye, ABD, Rusya ve Almanya vatandaşları öne çıkıyor. 

      Konut satışlarında rekorların konuşulduğu, yatırımcı davranışlarının yeniden şekillendiği bu dönemde NOVO Şirketler Grubu; Aytuğ Dikbaşer’in işaret ettiği önümüzdeki 3 yıllık konut döngüsüne erken pozisyon alan şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. Erişilebilir fiyatlama, doğru lokasyon ve yatırım odaklı ürün yaklaşımıyla NOVO, yeni dönemin kazandıran yatırımları arasında yer alma hedefini net biçimde ortaya koyuyor.

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku