40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
20 Aralık 2025 Cumartesi
Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, Ukrayna‘da bu yıl 300’den fazla yerleşim birimini ele geçirdiklerini belirterek “Bu yıl kontrolümüze 6 bin 300 kilometrekareden fazla alan geçti.” dedi.
Gerasimov, başkent Moskova’da yabancı devletlerin askeri ataşeleri için brifing düzenledi.
Ukrayna‘daki savaşa ilişkin Gerasimov, Batılı ülkelerin Ukrayna‘ya askeri, teknik ve maddi destek sağlamaya devam ettiğini belirterek “Buna rağmen cephedeki stratejik inisiyatif, Rus ordusunda.” diye konuştu.
Rus güçlerinin Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin ele geçirilmesine ve güvenli bölgenin oluşturulmasına yönelik eylemlerini sürdürdüğünü dile getiren Gerasimov, şunları kaydetti:
“2025’te 300’den fazla yerleşim birimi Rus ordusu tarafından kurtarıldı. Bu yıl kontrolümüze 6 bin 300 kilometrekareden fazla alan geçti. Özel askeri operasyonun başlangıcından bu yana ise yaklaşık 94 bin kilometrekare alan kurtarıldı. Ukrayna ordusu ise yıl içinde yaklaşık 6 bin 500 tank ve zırhlı araç, yaklaşık 11 bin 800 obüs ve havan topu ile yaklaşık 500 bin asker kaybetti.”
Gerasimov, Rus askerlerinin, Donetsk bölgesinde Konstantinovka şehrinin yüzde 50’sini kontrol altına aldığı bilgisini paylaştı.
Batı’nın Rusya‘yı stratejik yenilgiye uğratmaya çalıştığını belirten Gerasimov, bazı Avrupalı ülkelerin Ukrayna’daki savaşın sürdürülmesinden yana olduğunu söyledi.
Gerasimov, Avrupa’nın Rusya ile doğrudan çatışma için askerileştirildiğini ve NATO’nun Rus sınırlarında askeri altyapısını güçlendirmeyi sürdürdüğünü söyledi
“ABD’nin nükleer denemelerine karşı tedbirler alınacak”
Rus ordusunun modern silahlarla donatılmaya devam ettiğini dile getiren Gerasimov, “Stratejik nükleer kuvvetlerdeki modern silahların payı yüzde 92’dir. Savunma kapasitesinin artırılması için S-500 uçaksavar füze sistemiyle donatılan hava ve füze savunma tümen oluşturuldu. Ayrıca bu yıl, ‘Oreşnik’ orta menzilli balistik füze sistemiyle donatılan tugay kuruldu.” değerlendirmesini yaptı.
Gerasimov, ABD’nin nükleer denemeler yapması ihtimaline ilişkin ise “Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’ndaki yükümlülüklerimize bağlı kalıyoruz. Ancak Amerikan tarafının nükleer denemelere başlaması durumunda, buna karşı gerekli tedbirler alınacak.” ifadelerini kullandı.
Valeriye Gerasimov, gelecek yıl geniş kapsamlı “Merkez-2026” stratejik askeri tatbikatını düzenleyeceklerini bildirdi.
” Orta Doğu‘da gerginliğin artma ihtimali var”
Orta Doğu’daki duruma da değinen Gerasimov, söz konusu bölgede gerginliğin artma ihtimalinin olduğunu belirtti.
Genelkurmay Başkanı Gerasimov, şunları kaydetti:
“Bölgedeki istikrarı belirleyen en önemli faktör, Gazze Şeridi meselesinin çözümü. ABD ve ortaklarının bu konudaki girişimlerinin, bölgedeki terör tehdidini ve İsrail ile Filistinli örgütler arasındaki çatışmaları azaltacağını umuyoruz.”
İspanya hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) iki yargıcına karşı yaptırımlar uygulama kararına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin UCM’nin iki yargıcına karşı aldığı yaptırımların İspanya hükümeti tarafından onaylanmadığı bildirildi.
Söz konusu yaptırımların “mahkemenin bağımsızlığına, bütünlüğüne ve tarafsızlığına yönelik bir başka saldırıyı temsil ettiği ve çalışmalarını ciddi şekilde baltaladığı” vurgulanan açıklamada, “UCM, insanlığa karşı işlenen en ağır suçlardan sorumlu kişilerin hesap vermesini sağlamada ve mağdurlara tazminat ödenmesine katkıda bulunmada vazgeçilmez bir rol oynamaktadır.” ifadesi kullanıldı.
“UCM’ye olan koşulsuz desteğini teyit eden ve bu kararlardan etkilenen hakimlere, savcılara ve tüm Uluslararası Ceza Mahkemesi personeliyle tam dayanışma içinde olduğunu” kaydeden İspanya hükümeti, “Roma Statüsü ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine tam olarak uymaya devam etme ve UCM’nin yargı yetkisinin tam olarak kullanılmasını saygı ve güvence altına almayı” taahhüt etti.
ABD, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrine yönelik itirazları reddeden UCM Temyiz Dairesindeki iki yargıca yaptırım uygulama kararı almıştı.
UCM’nin 2018’de başlattığı inceleme
Filistin, 2018’de UCM’ye başvurarak “işgal altındaki Filistin topraklarının tamamında 13 Haziran 2014 tarihine kadar işlenen ve devamında işlenecek suçlar”ın soruşturulmasını istemişti.
Mart 2021’de UCM Başsavcısı, İsrail’e yaptığı bildirimde Filistin’de işlenen suçlara ilişkin yapılan ön incelemenin 13 Haziran 2014 ve sonrasını kapsadığını belirtmişti.
Mahkemeye üye 5 ülke, Güney Afrika, Bolivya, Bangladeş, Komorlar Birliği ve Cibuti, 17 Kasım 2023’teki talebinde İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları hakkında soruşturma açılmasını istemişti.
UCM Ön Dava Dairesi, 21 Kasım 2024’te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze’de sivillere karşı savaş suçu ve insanlığa karşı suçları işlemekten tutuklama emri çıkarmıştı.
İsrail, tutuklama emirlerine çeşitli defalar itiraz etmiş; Temyiz Dairesi, bu yıl 15 Aralık’taki kararında tutuklama emirlerinin kaldırılması talebini reddetmişti.
Avrupa Birliği (AB), İsrail hükümeti ile işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin artan şiddet, zorla yerinden etme ve ilhak politikalarını şiddetle kınayarak Tel Aviv’i Filistin nüfusunu korumaya, yasa dışı yerleşimlerin genişlemesini tersine çevirmeye çağırdı.
AB liderleri, Brüksel’de devam eden zirve kapsamında kabul edilen sonuç bildirisine göre, AB’nin dayanıklılığını artırma, kritik altyapıyı daha iyi koruma ve Birlik genelinde hibrit tehditleri önleme, caydırma ve bunlara karşılık verme kapasitesini geliştirme yönündeki çalışmaları hızlandırması gerektiğini vurguladı.
“AB Konseyi, AB’ye ve üye ülkelerine yönelik son dönemdeki tüm hibrit saldırıları güçlü bir şekilde kınamaktadır.” ifadesine yer verilen bildiriye göre, liderler AB’nin Rusya ve Belarus’a karşı ilave yaptırımlar dahil olmak üzere, tüm ilgili politika ve araçları kullanmaya hazır olduğunun altını çizdi.
AB liderleri, siber saldırılar, dezenformasyon faaliyetleri ve kritik altyapıya yönelik sabotajlar gibi hibrit tehditlerin, Birliğin güvenliği açısından giderek artan bir risk oluşturduğunu kaydetti.
Orta Doğu
AB liderleri, zirvede Orta Doğu‘daki gelişmeleri de ele aldı.
Bildiriye göre, Orta Doğu başlığında Gazze’de güvenlik ortamının istikrara kavuşturulmasının gerekliliği vurgulandı.
“Uluslararası hukuka bağlılığını” yineleyen AB, iki devletli çözüme dayalı kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa desteğini teyit etti.
Liderler, Gazze’de insani yardımın hızlı, güvenli ve engelsiz şekilde ulaştırılmasının önemine dikkati çekerek İsrail’den sivil toplum kuruluşlarına ilişkin kayıt yasasını mevcut haliyle uygulamamasını istedi.
İşgal altındaki Filistin topraklarında mevcut duruma da değinen liderler, bildiride şu ifadelere yer verdi:
“AB Konseyi, Filistinli sivillere, özellikle de Hristiyan topluluklarına yönelik şiddet de dahil olmak üzere, yerleşimcilerin şiddetindeki büyük artışı ve Batı Şeria’da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, zorla yerinden etme ve ilhak politikalarını ve tehditlerini şiddetle kınar. İsrail’i uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaya ve işgal altındaki topraklardaki Filistin nüfusunu korumaya, İsrail’i uluslararası hukuka göre yasadışı olan yerleşim yerlerinin genişlemesini geri çevirmeye çağırır.”
Suriye’ye ilişkin de AB liderleri, Esed rejiminin düşüşünün üzerinden bir yıl geçmesinin ardından barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş sürecine desteklerini yineledi. Bildiride “yabancı müdahale” uyarısında bulunulurken, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinin önemine vurgu yapıldı.

Boğaziçi Üniversitesi Elektroteknoloji Kulübü ve IEEE Öğrenci Kolu (BUEC IEEE) tarafından düzenlenen “Boğaziçi Çevre Ödülleri” törenle sahiplerine verildi.
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’te yer alan tarihi Albert Long Hall’da beşincisi gerçekleştirilen ödül töreni, çevre bilincini artırmak ve sürdürülebilirlik alanındaki başarıları onurlandırmak amacıyla, akademisyenleri, iş dünyasından isimleri ve sanatçıları “yeşil bir gelecek” vizyonuyla bir araya getirdi.
Tören, Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü Caz Korosunun konseriyle başladı.
BUEC IEEE Yönetim Kurulu Başkanı Ayşenaz Özgürbüz, törende yaptığı konuşmada bugünlerde sürdürülebilirlik kelimesini çok sık duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Bazen içi boşaltılıyor, bazen bir trend gibi algılanıyor. Oysa bizim jenerasyonumuz için sürdürülebilirlik, şık bir kurumsal hedef değil, tartışmasız bir varoluş mücadelesidir. Gezegenimiz bize atalarımızdan kalan bir miras değil, gelecekten ödünç aldığımız bir emanet. Biz bu gece burada, havayı, suyu, toprağı ve üzerinde yaşayan tüm canlıları korumak için inisiyatif alan, elini taşın altına koyan cesur insanları için toplandık.”
Atılan her yeşil adımla ve her çevre dostu kararla kendilerine umut verildiğini dile getiren Özgürbüz, “Çevre mücadelesi tek kişilik bir oyun değil, kolektif bir eylemdir. Bu sebeple, sonuç ne olursa olsun aday listemizde yer alarak bu büyük sorumluluğu paylaşan herkes bizim nezdimizde kazanmıştır. Projeleriyle ve vizyonlarıyla ‘daha yaşanabilir bir dünya’ idealine omuz veren, elini taşın altına koyan her bir isme teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Törende, 17 kategoride, 450 bin halk oyu ve jüri oylarıyla belirlenen yılın çevreci kişileri ve kurumlarına ödülleri takdim edildi.

TARIM ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Toprağın, suyun, ormanın, alın terinin her türlü hal ve gerçekliğini insanların dikkatine sunabilmemiz gerekiyor. Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda. Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesidir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının düzenlediği tarımın, ormanın, toprağın ve suyun önemi konusunda duyarlılığın geliştirilmesinin amaçlandığı ’15’inci Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni gerçekleştirildi. Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen törene, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı. Yarışma; ‘genel’, ‘çiftçi’, ‘öğrenci’, ‘Tarım ve Orman Bakanlığı Çalışanları’, ‘DenizBank Çalışanları’ ve bu yılın teması olan ‘Bereketin Yüzyılı’ olmak üzere toplam 6 farklı kategoride gerçekleştirildi. Yarışmaya bu yıl Türkiye’nin de dahil olduğu 51 ülkeden toplam 2 bin 11 yarışmacı, 6 bin 71 eserle katıldı. Seçici kurul tarafından 13 eser ödüle layık bulunurken 105 eser de sergilenmek üzere seçildi. Ayrıca bir eser de Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından ‘Bakan Özel Ödülü’ne layık görüldü.
‘HAYATİ VE ELZEM OLAN DEĞERLERİ GÖRÜNÜR KILMAK ZORUNDAYIZ’
Bakan Yumaklı, törende yaptığı konuşmada, ödül alan tüm yarışmacıları tebrik etti. Yumaklı, “Sanatın bizi burada bir araya getiren birleştirici özelliğine büyük önem verdiğimizi belirtmek isterim. Fotoğraf ise dünyayı ve gerçekleri algılama biçimlerimiz üzerinde, bugün tayin edici bir düzeye gelmiş durumda.
Yaşadığımız çağın görüntü çağı olarak adlandırıldığı, görünür olmayanın adeta yok sayıldığı bir dünyanın içindeyiz. Artık yapay zeka ile hangi görüntünün gerçek hangisinin sanal olduğunu ayırt edemediğimiz bir zamandayız. Gerçeğin peşinde olan fotoğraf sanatçılarımız, işte bu noktada önemli bir misyon üstleniyorlar. Böyle bir dünyada tarım, orman ve insan ilişkisine yönelik her şahitliğin de çok değerli olduğuna eminiz. Öncelikle, bizim için hayati ve elzem olan değerleri görünür kılmak zorundayız. Bunun hepimize düşen bir sorumluluk olduğuna yürekten inanıyorum. Toprağın, suyun, ormanın, alın terinin her türlü hal ve gerçekliğini insanların dikkatine sunabilmemiz gerekiyor. Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda.
Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesidir. Türkiye olarak, biyo çeşitlilik açısından oldukça zengin, üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyaya sahibiz. Diğer yandan, alnının teriyle üretmeye çalışan, helal rızık peşinde koşan üreticilerimizin çabası ve fedakarlığı var. Üretime ve üreticiye olan saygımızı daima hissettirmek, bu değerlerimizi daha da değerli hale getirmek gerekiyor. Zira, marifet iltifata tabidir. Bu yüzden, Bakanlık olarak tarımsal emeği ve üretimi görünür kılacak her çalışmayı önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘YARIŞMAMIZIN ÜLKEMİZE VE İNSANLIK BİRİKİMİNE KATKI SAĞLAMASI EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR’
Yumaklı, “Yabancı katılımcılardan biri birincilik ödülü ve 22 adet sergileme ödülü olmak üzere toplam 23 eserin seçilmiş olması, yarışmamızın amacına ulaştığını gösteriyor. Tabii ki bir şeyi başlatmak kadar, onu amacına uygun olarak yararlı ve işlevsel hale getirmek de en az o kadar önemlidir. Yarışmaya gönderilen her fotoğraf, arşivimize önemli bir katkı yapmakla kalmıyor, çalışma mekanlarımızı en anlamlı ve güzel şekilde süslemeye devam ediyor. Ülkemizin turistik alanlarında yapılacak sergilemelerle de inanıyorum ki amacına daha fazla ulaşacak. Biz, Türkiye olarak, her ne olursa olsun insana ve insanlığa güveniyor, temel insani değerler etrafında daha iyi bir dünyayı kuracağımıza inanıyoruz. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’nın, bu hassasiyetle ülkemize ve insanlık birikimine katkı sağlaması en büyük temennimizdir. Bu düşüncelerle, 15’incisi düzenlenen yarışmamızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.