DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ONS

3.335,86%0,37

BİST100

10.219,67%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

20 Aralık 2025 Cumartesi

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Tuncer Bakırhan:  Leyla Zana Hakkında Tribünlerden Atılan Irkçı ve Cinsiyetçi Tezahürat, Açıkça Kürt Düşmanlığının Bir Tezahürüdür

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bursaspor-Somaspor karşılaşması sırasında tribünlerde yapılan Leyla Zana’ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki gösterdi.

      Bakırhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Leyla Zana hakkında tribünlerden atılan ırkçı ve cinsiyetçi tezahürat, açıkça Kürt düşmanlığının bir tezahürüdür. Sevgili Leyla Zana’ya yönelik bu nefret dili ayrımcılığın en çirkin halidir. Bu ırkçı söyleme karşı sessiz kalmayacağız, nefret kültürünün normalleşmesine izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      İstanbul’da tutuklu kişileri tahliye ettirecekleri vaadiyle menfaat temin eden 2 şüpheliye iddianame

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İstanbul‘da, tutuklanan kişileri tahliye ettirecekleri vaadiyle yakınlarından menfaat temin ettikleri öne sürülen 2 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

      Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheli A.D. ve o dönem polis memuru olan şüpheli H.K. hakkında, eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek, bir soruşturmada tutuklanan şahısları tanıdıkları savcılar aracılığıyla tahliye ettirecekleri bahanesiyle yakınlarından menfaat temin ettiklerinin belirlenmesi üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı.

      Hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında daha önce de bir soruşturma yürütüldüğü ve 2022 yılında kamu davası açıldığı belirtildi.

      Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, şüphelilerin telefonlarında yapılan incelemede suç şüphesi oluşması nedeniyle yeni bir soruşturma başlatıldığı aktarıldı.

      İddianamede, başsavcılık tarafından “tefecilik yapmak” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, şüpheliler C.B. ve B.B’nin gözaltına alındıkları ve tutuklandıkları, şüpheli H.K’nin dosyaya vakıf olduğu, tutuklanan “B” soy isimli şahıslara ilişkin düzenlenen bazı soruşturma belgelerini fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği şüpheli A.D’ye gönderdiği aktarıldı.

      Şüpheli A.D’nin tutuklanan C.B’nin oğlu S.B’ye ulaşarak tahliye vaadiyle 20 bin Amerikan doları istediği aktarılan iddianamede, bunun üzerine S.B’nin Bakırköy’deki bir AVM’nin önünde 20 bin doları A.D’ye nakit olarak elden verdiğinin tespit edildiği belirtildi.

      İddianamede, parayı vermesine rağmen S.B’nin babası tahliye olmayınca durumu şüpheli A.D’ye sorduğu, şüphelinin ise S.B’yi oyaladığı ve parayı geri vermediği anlatıldı.

      Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün raporuna yer verilen iddianamede, şüpheli A.D’nin şüpheli H.K’yi telefon rehberinde “AKIN İSTH EMNİYET” şeklinde kaydettiği ve şüpheliler arasında birbirlerine bilgi verdiklerine dair yazışmalar yaptığının tespit edildiği kaydedildi.

      İddianamede, şüpheli A.D’yi daha önceden tanımayan ve aralarında kendisine iftira atmasını gerektiren bir husumet bulunmayan S.B’nin kendi içinde tutarlı ve çelişmeyen beyanları, S.B. ile şüpheli A.D’nin arasında gerçekleşen WhatsApp konuşmaları ile şüphelilerin anlatımları değerlendirildiğinde, A.D. ile onun eylemlerine iştirak eden H.K’nın fikir ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde ortak hakimiyet tesis edip, tutuklanan yakınlarının tahliye işinin gördürüleceği vaadiyle, S.B’den menfaat temin ettiklerinin sabit olduğunun tespit edildiği aktarıldı.

      İddianamede, şüpheli A.D. hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık” suçlarından 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezası istendi.

      Şüpheli H.K. hakkında ise “soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık” suçlarında 7 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

      Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

      Kaynak: AA / Elif Somuncu – Güncel
      Devamını Oku

      BM Genel Kurulu, Irak’ın eski Cumhurbaşkanı Salih’i BM Mülteciler Yüksek Komiseri olarak atadı

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      BİRLEŞMİŞ Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Irak‘ın eski Cumhurbaşkanı Berhem Salih’i, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) başkan olarak atadı.

      BM’nin ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yapılan duyuruda, Berhem Salih’in BM Genel Kurulu tarafından 1 Ocak 2026’dan itibaren beş yıllık bir dönem için BM Mülteciler Yüksek Komiseri olarak görev yapacağı bilgisi paylaşıldı.

      Salih, yaklaşık 10 yıldır bu görevi yürüten ve bu ayın sonunda ayrılacak olan Filippo Grandi’den boşalan koltuğu devralacak.

      Söz konusu kuruma beş yıllık bir dönemde görev yapacak olan 65 yaşındaki Salih, ikinci bir dönem için de aday olma seçeneğine sahip olacak.

      Harvard Üniversitesi Belfer Merkezi’nde Kıdemli Araştırmacı (2024–2025) olarak görev alan Salih, en az 75 yıl sonra bu görevi üstlenecek Orta Doğu’dan ilk yönetici olacak.

      Irak‘ta 2018’den 2022 arasında Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Salih, daha önce Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkanlığını yapmış ve Irak’taki Amerikan Üniversitesi’nin kuruculuğunu üstlenmiştir.

      Salih, Liverpool Üniversitesi’nden İstatistik ve Mühendislikte Bilgisayar Uygulamaları alanında doktora ve Cardiff Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisliği alanında lisans derecesine sahiptir.

      Kaynak: AA / Mücahit Oktay – Güncel
      Devamını Oku

      AP: ABD’de öldürülen MIT profesörü ile Brown Üniversitesi saldırısı arasındaki bağlantı araştırılıyor

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      ABD’de evinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Massachusetts Institute of Technology (MIT) profesörü Nuno Loureiro ile Brown Üniversitesi’nde 2 kişinin hayatını kaybettiği 9 kişinin yaralandığı silahlı saldırı arasındaki bağlantının araştırıldığı öne sürüldü.

      Norfolk Bölge Savcılığı Ofisinden yapılan açıklamaya göre, 47 yaşındaki fizikçi ve nükleer füzyon bilimcisi Loureiro, 15 Aralık gecesi Massachusetts’in Brookline kasabasındaki evinde silahlı saldırıya uğradı.

      Loureiro’nun kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiğini belirten yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü kaydetti.

      Associated Press’e (AP) konuşan ve devam eden soruşturma nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, yetkililerin 13 Aralık’ta Brown Üniversitesi’nde düzenlenen silahlı saldırı ile MIT profesörü Nuno Loureiro’nun evinde uğradığı silahlı saldırı arasındaki bağlantıyı araştırdığını ileri sürdü.

      FBI, daha önce yaptığı açıklamada, iki olay arasında bilinen bir bağlantı bulunmadığını ifade etmişti.

      Saldırının İran bağlantılı olabileceği iddiası

      Öte yandan, basında yer alan haberlere göre, İsrailli yetkililer, Loureiro’nun öldürülmesinin İranlı bir operatör tarafından düzenlenmiş hedefli bir saldırı olabileceğini iddia etti.

      Yetkililer, İran’ın nükleer programı etrafında artan gerilimlere dikkati çekerken, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) konuya ilişkin resmi bir değerlendirmede bulunmadı.

      Kampüste silahlı saldırı

      ABD’deki Brown Üniversitesinde silahlı bir saldırgan nedeniyle 13 Aralık’ta yerel saatle akşam saatlerinde kampüste “aktif silahlı saldırgan” alarmı verilmişti.

      Providence Belediye Başkanı Brett Smiley, saldırıda 2 kişinin hayatını kaybettiğini, 9 kişinin yaralandığını açıklamıştı.

      Yetkililer, silahlı saldırıyla ilgili şüphelinin arandığını bildirmişti.

      Kaynak: AA / Şilan Turp – Güncel
      Devamını Oku

      Netanyahu, Gazze’deki gelişmelerin ikinci aşamasını görüşmek üzere güvenlik toplantısı düzenledi

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’ndeki gelişmelerin ikinci aşamasını ve buna ilişkin bölgesel ve uluslararası siyasi senaryoları ele almak üzere sınırlı katılımlı bir güvenlik toplantısı yaptığı bildirildi.

      İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, Netanyahu dün akşam Güvenlik Kabinesi’nin dar kapsamlı bir toplantısını gerçekleştirdi.

      Toplantıda, Gazze’deki sürecin ikinci aşaması ile buna bağlı bölgesel ve uluslararası siyasi gelişmeler ışığında olası senaryolar değerlendirildi.

      Haberde, toplantının, Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 29 Aralık’ta Florida’da yapılması beklenen görüşme öncesinde gerçekleştiğine dikkat çekildi.

      Söz konusu görüşmenin, Katar’la devam eden temaslar da dahil olmak üzere Gazze’deki düzenlemelerin geleceğine ilişkin taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını giderme çabalarının bir parçası olduğu belirtildi.

      İsmi açıklanmayan kaynaklara dayandırılan haberde, toplantıda ABD’nin tutumunda olası bir değişiklik ihtimalinin de ele alındığı ifade edildi.

      Buna göre, Washington’ın Gazze meselesine doğrudan müdahaleden çekilmesi ya da Netanyahu hükümeti açısından kabul edilemez çözümleri desteklemesi gibi senaryoların ve bu tür bir değişikliğin bölgedeki güvenlik ve siyasi duruma etkilerinin değerlendirildiği aktarıldı.

      Haberde ayrıca, üst düzey bir İsrailli yetkilinin, Trump’ın Gazze’de gerilimi azaltma politikasından vazgeçme ihtimalinin düşük olduğunu söylediği aktarıldı.

      Yetkili, ABD yönetiminin Gazze Şeridi’ndeki mevcut sükünetin korunmasıyla ilgilendiğini, buna karşın İsrail güvenlik kurumlarının alternatif seçenekleri de masada tuttuğunu doğruladı.

      Kaynaklar, ABD tutumunda köklü bir değişiklik yaşanması veya mevcut siyasi girişimlerin başarısız olması halinde, Gazze Şeridi’nde Hamas’ı tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen yeni bir askeri operasyon ihtimalinin de değerlendirildiğini kaydetti.

      Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, 17 Aralık’ta yaptığı açıklamada, arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçiş planını ele almak üzere önümüzdeki cuma günü bir toplantı yapacaklarını duyurmuştu.

      Toplantının yeri belirtilmezken, tüm arabulucuların Amerikan tarafıyla koordinasyon içinde hazırlıklarını sürdürdüğü ifade edilmişti.

      ABD Başkanı Donald Trump da 4 Aralık’ta, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının yakında başlayacağını açıklamış, ancak net bir tarih vermemişti.

      Trump, 29 Eylül’de Gazze’de barışın sağlanması ve savaşın sona erdirilmesi amacıyla 20 maddelik bir plan açıklamıştı.

      Bu plan, İsrailli esirlerin serbest bırakılması, ateşkes, Hamas’ın silahsızlandırılması, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi, teknokrat bir hükümetin kurulması ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını öngörüyordu.

      Ateşkes anlaşmasının ilk aşaması 10 Ekim’de yürürlüğe girmiş, ancak İsrail, bazı maddeleri ihlal etmiş ve Gazze’de bir askerinin hala esir tutulduğunu öne sürerek ikinci aşamaya geçişi geciktirmişti.

      Anlaşma, 8 Ekim 2023’ten itibaren İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik iki yıl süren saldırılarını sona erdirmeyi hedefliyordu.

      Söz konusu saldırılarda 70 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiş, 171 binden fazla kişi yaralanmıştı.

      Buna rağmen İsrail ihlalleri ve Gazze’ye yönelik ağır ablukası sürmeye devam ediyor.

      Kaynak: AA / Said Amori – Güncel
      Devamını Oku