40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
20 Aralık 2025 Cumartesi
Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Antalya ve Malatya’da antik dönem yerleşimleri, tümülüsler ve kaya mezarlarının bulunduğu alanlar 1’inci derece arkeolojik sit alanı olarak tescillendi.
Resmi Gazete’de yayımlanan Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararı’na göre, Antalya’nın Finike ilçesi Boldağ Mahallesi Gölcük Tepe mevkisinde yer alan alanda yapılan incelemelerde, antik dönem yerleşimine ait olduğu değerlendirilen, yerel kesme blok taşlar kullanılarak kuru örgü duvar tekniğiyle inşa edilmiş çok odalı yapı kalıntılarının bulunduğu alanın 1’inci derece arkeolojik sit alanı, seramik ve pithos yayılımının görüldüğü çevresinin ise 3’üncü derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesine karar verildi.
Öte yandan, Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararlarıyla Malatya’da yer alan bazı tümülüsler, kaya mezarları ve arkeolojik yerleşim alanları da 1’inci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildi.
Kararlar kapsamında Darende ilçesindeki Gücük Tümülüsü, Akçadağ ilçesindeki Kadilsırtı Tümülüsü 1 ve 2, Ballıkaya Mahallesi’nde bulunan Topalağa Tümülüsü ile Resuluşağı ve Ancar mahallelerinde tespit edilen Serikevir Kaya Mezarı ile Mezalı Hatoz Kaya Mezarları 1’inci derece arkeolojik sit alanı ilan edildi.
Ayrıca, Akçadağ ilçesi Keller Mahallesi’nde daha önce sit alanı olarak tescil edilen Yıldırım Kaya (Gavur Kayası) çevresinde yer alan ve yüzey araştırmalarıyla tespit edilen Gocuklu Yerleşimi’nin de sit sınırları yeniden belirlenerek 1’inci ve 3’üncü derece arkeolojik sit alanı olarak güncellenmesine karar verildi.
Kararlarda, tescil edilen alanlarda bilimsel çalışmalar dışında yapılaşmaya izin verilmeyeceği, tarımsal faaliyetlerin sınırlandırılacağı, izinsiz kazı ve müdahalelere karşı gerekli yasal işlemlerin uygulanacağı, tapu kayıtlarına sit şerhi düşüleceği belirtildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Alanya’da bir dizi ziyaret ve temaslarda bulundu. Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’i ziyaret eden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Büyükşehir ile Alanya Belediyesi’nin güzel bir uyum içinde çalıştığını vurgulayarak “Birlik ve beraberliğimizle daha çok güçlenecek, bütün zorlukların üstesinden gelecek, Alanya’yı hak ettiği yatırımlarla hep beraber buluşturacağız” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Alanya’da ilk olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir ve yönetimiyle bir araya geldi. CHP İlçe örgütünde partililerle sohbet eden Büşra Özdemir, Alanya’ya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hizmetleri paylaşarak Alanya için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
ALANYA BELEDİYESİ’Nİ ZİYARET ETTİ
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, daha sonra Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’i makamında ziyaret etti. Büşra Özdemir ve Osman Tarık Özçelik, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve Alanya Belediyesi bürokratları ile Alanya’da yapılan çalışmalara ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Alanya Belediyesi ile birlikte çok güzel çalışmalar yaptıklarını söyleyen Büşra Özdemir, “Birlik ve beraberliğimizle daha çok güçlenerek, bütün zorlukların üstesinden geleceğiz. Alanya’ya hak ettiği yatırımları Osman Başkanımızla hep birlikte buluşturacağız. Turizm ve tarımda önemli rollar üstlenen Alanya’nın yaşam kalitesini arttıracak ve Alanya’ya değer katacak projeler hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.
İLÇE YATIRIMLARI DEĞERLENDİRİLDİ
Başkan Vekili Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Alanya İlçe Hizmet Binasına geçerek Alanya Muhtarlar Derneği Başkanı Rüştü Vural, meclis üyeleri, muhtarlar ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi’nin Alanya’da devam eden çalışmaları, yatırımları ve taleplere ilişkin ilgili daire başkanlarının da katılımıyla değerlendirme toplantısı yapıldı. Büşra Özdemir’e ziyarette Alanya’da Muhittin Başkan tarafından hizmete açılan yerel üretimi ve kadın istihdamına önemli destek veren Alanya Sapadere İpek Evi Üretim Merkezi’nde ipek kozasından üretilen ipek çiçeği hediye edildi. Büşra Özdemir, Alanya Keçiboynuzu Üreticileri Birliği Başkanı Duran Yılmaz ve yönetimiyle de buluştu.
BÖCEK’İN MESAJI OKUNDU
Büşra Özdemir daha sonra CHP Alanya İlçe Örgütü’nün tüm kademelerinin katılımıyla gerçekleşen dayanışma yemeğine katıldı. CHP İl Başkanı Nail Kamacı, Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, ve parti örgütlerinin katıldığı dayanışma yemeğinde Muhittin Böcek’in mesajı okundu. Muhittin Böcek, Alanya mesajında şu ifadelere yer verdi “Kıymetli Alanyalılar. Bugün aranızda olamasamda yüreğim sizlerle. Antalya’ya, Alanya’ya ve bu ülkeye hizmet etme inancım ilk günkü kadar güçlü. Bu anlamlı buluşmada bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi örgütümüzün her bir neferine, emek veren, umudu büyüten tüm yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Gösterdiğiniz dayanışma, kararlılık ve sağduyu bana güç veriyor. Alanya’nın aydınlık yüzünü, Antalya’nın ortak geleceğine olan inancımızı hiçbir koşulda gölgeleyemez. Halkımıza duyduğumuz sorumluluk bizi her zaman bir arada ve ayakta tutacaktır. Adaletin tecelli edeceğine ve özgür günlere olan inancımla aydınlık yarınlarda yine omuz omuza, yüz yüze buluşacağız. Bu güzel kente ve ülkemize hizmet etme yolunda birlikte yürümeye devam edeceğimize yürekten inanıyorum. Hepinizi sevgiyle hasretle kucaklıyorum.”
ÜRÜTMEYE VE HALKA HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ
Dayanışma toplantısında konuşan Başkan Vekili Özdemir ise”
Biz bugün; umudu büyütmek, dayanışmayı çoğaltmak ve yarına dair kararlılığımızı bir kez daha yüksek sesle haykırmak için bir aradayız. Biz, bu ülkenin umuduyuz. Belediye başkanlarımız içeride ama onların fikirleri dışarıdadır. Halkçı belediyecilik anlayışı dimdik ayaktadır. Biz, bu anlayışı her sokakta, her mahallede, her sofrada yaşatmaya devam ediyoruz.
Antalya’da sosyal belediyecilikten çevre politikalarına, halkın sofrasına dokunan projelerden kamusal hizmetlere kadar attığımız her adım, aynı kararlılıkla sürmektedir. Biz çalışmaya, üretmeye ve halkımıza hizmet etmeye devam ediyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Alibeyköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde fen laboratuvarlarında kullanılan elektrik panolarıyla eğitim setlerini üreten, okul öncesi düzeyine uygun ilk kodlama robotuna imza atan öğrenciler, atölyelerde geleceğe hazırlanıyor.
Elektrik elektronik teknolojisi alanındaki öğrenciler, okulun pano atölyesinde kontaktör, şalter ve elektrik tesisatına ait ekipmanla çalışıp, fen ve fizik laboratuvarlarında kullanılan eğitim panolarını tasarlayarak çalışır hale getiriyor.
Öğrenciler, projelerini önce çizerek, daha sonra da pano montajını yaparak bu sistemleri farklı okullara kurulum için hazırlıyor.
Döner sermaye kapsamındaki çalışmalarla birçok okula elektrik eğitim setleri ulaştırılırken, öğrenciler gerçek iş ortamına benzer deneyim kazanıyor.
Okulun elektronik atölyesinde tasarlanan Türkiye’nin okul öncesi düzeyine uygun ilk kodlama robotu, çocukların sıralama ve yön algısını geliştirmek amacıyla 1,5 yıllık AR-GE süreciyle hazırlandı.
Geliştirilen robot seti, İstanbul’daki anaokullarına gönderiliyor. Böylece çocuklara programlamanın temeli olan sıralama becerisinin kazandırılması hedefleniyor.
“Öğrencilere eğitim verecek şekilde teslim ediyoruz”
Lisede görev yapan elektrik öğretmeni Yusuf Üstün, AA muhabirine, öğrencilere atölyede elektrik tesisatının nelerden oluştuğunu ve nasıl çalıştığını detaylı gösterdiklerini ifade etti.
“Çocuklarımız mezun olduktan sonra piyasada herhangi bir tesisatçıda veya herhangi bir panocuda aktif çalışabilecek düzeye geliyor. Aynı zamanda burada pano atölyesinde 4 farklı eğitim setimiz var. Bunların hepsinin tasarımı ve üretimi bize ait. Malzemeleri dışarıdan alıyoruz doğal olarak. Öğrencilerimiz buradaki aldığımız malzemeleri planşet (montaj levhası) haline getirerek, ihtiyaç doğrultusunda bunları döner sermaye çatısı altında diğer okullara da üretip gönderebiliyoruz. İhtiyaç dahilinde gidip montajını yapabiliyoruz.”
Üstün, bir öğrencinin teorik olarak panonun piyasada baştan sona yapılış şeklini öğrendiğini söyledi.
Ortaokul ile liselerde fen bilgisi ve fizik atölyelerinde kullanılan deney setlerini de ürettiklerini bildiren Üstün, “Elektrik elektronik teknolojisi dalında, pano tesisat alanında eğitim için gerekli olan planşetleri biz burada sıfırdan tasarlayarak öğrencilerle üretiyoruz. Malzemeleri getiriyoruz. Bizim koordinatörlüğümüzde de çocuklar bunu çalışır hale getiriyor. Daha sonra okullarda ihtiyaç duyulursa öğrencilerimizle beraber gidip montajını yapıyoruz, devremizi bağlıyoruz. Çalışır düzeye getirip onlara sadece öğrencilere eğitim verecek şekilde teslim ediyoruz.” bilgisini verdi.
“Hazır materyali almak yerine okulumuzda üretim yapıyoruz”
Kızıltepe, bu sayede Türkiye’deki okul öncesi ilk kodlama robotunu ürettiklerini vurgulayarak, üniversitelerde düzenlenen yarışmalara katılarak Gebze Teknik Üniversitesi’nde birinci, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ise ikinci olduklarını dile getirdi.
Okul öncesi kodlama robotunda programlamanın temelinde sıralama olduğuna dikkati çeken Kızıltepe, “Anaokulunda da çocuklara sıralamayı öğretiyoruz. Robotumuzun üzerinde hareket ettiği matı var. Matın üzerinde şekiller, hayvanlar, meslekler olabiliyor. Öğretmenimiz burada şekiller, meslekleri veya rakamları öğretirken programlamanın temeli olan sıralamayı da öğretiyor. Robotun üstündeki tuşlara çocukların yön vererek onu belli bir yerden belirli noktaya hareket ettirmesini istiyoruz. Burada da çocuklara belirli bir hedef veriyoruz. Hedefi yapabilmesi için de belli sıralamada robotu kodlaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Kızıltepe, öğrencilerin tasarladığı robotla Kayseri’de düzenlenen Uluslararası MEB Robot Yarışması’nda da “yumurta toplayan” kategorisinde Türkiye birincisi olduklarını aktardı.
Kızıltepe, bilgisayarda programlama için kullanılan modüler kartlar sayesinde öğrencilerin kablolama sistemi olmadan kısa süre içinde programlamayı öğrendiğini söyledi.
Okul öncesi kodlama robotunu İstanbul Sanayi Odasının bir projesiyle Eyüpsultan’daki tüm okullara gönderdiklerini anlatan Kızıltepe, lise kademesi için robot setlerini de İstanbul ve farklı illerde bazı okullara gönderdiklerini sözlerine ekledi.
“Kendimizi dışarıdaki hayata temel olarak hazırlamaya çalışıyoruz”
Okulun 11. sınıf öğrencisi Bedirhan Yılmaz ise elektrik alanında kendisini geliştirerek mühendis olmak istediğini dile getirdi.
Lisede 11. sınıf öğrencisi olan Mustafa Tarcan, burada aldığı eğitimlerin kendisi için ilerde iş kolu olacağını söyledi.
Tarcan, “Ev veya iş hayatında bir şey bozulduğunda bunu tamir edip onarabileceğimi bilmek güzel bir şey. Evde en basitinden bir ampul bozulsa bile onu onarıp geri yerine takabiliyorum. Yani bir priz yerinden çıktığında bunu geriye monte edebiliyorum. Usta parası cebinde kalıyor. Kendin yapıyorsun, ailenin de sana bakış açısı değişiyor.” dedi.
11. sınıf öğrencisi Kerim Ege Okur, atölyede mikro denetleyici dersi kapsamında eğitimler aldıklarını, modüler kartları sınıftaki arkadaşlarıyla tasarlayarak ürettiklerini anlattı.
Okur, “Burada LED yakmak istediğimiz zaman kendi tasarladığımız karttan hiç kablo karmaşası olmadan tek bir kod atarak bunu biz yapabiliyoruz.” dedi.
Öğrencilerden Eyüp Doğan da öncelikle 3D baskı için gerekli modellemelerin yapıldığını belirterek, “Yazılımımızı hazırladıktan sonra oluşturduğumuz 3D baskı üzerine gerekli donanımları inşa ediyoruz. Bu şekilde robotumuz hazır hale geliyor. Mekatronik için kodlamayı, tasarlamayı ve elektronik devre şemaları oluşturmayı öğreniyoruz.” şeklinde konuştu.
Esenler‘de, kendisini polis olarak tanıtan şüpheliler, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile irtibat kurduğu iddiasıyla korkuttukları 71 yaşındaki kadının yaklaşık 1 milyon lira değerindeki altınlarını alıp kaçtı.
Birlik Mahallesi’ndeki 5 katlı binanın 2. katında ikamet eden Sadiye Türkoğlu’nu telefonla arayan şahıslar, kendilerini polis olarak tanıttı.
Şüpheliler, “Türkoğlu’ndan altın karşılığında silah aldığını iddia eden bir kadını yakaladıklarını, evinin dronla izlendiğini, yurt dışındaki bir FETÖ üyesini aradığı için kendisinin ve 2 oğlunun başının belada olduğunu” söyledikleri kadını korkuttu.
Kadından, temize çıkması için evdeki altınları savcıyla birlikte kapıya gelecek kişiye vermesini isteyen şüpheliler, “albayrak” parolasını söyleyen kişiye kapıyı açmasını istedikleri Türkoğlu’nu kandırdı.
Şüphelilerin yönlendirdiği Türkoğlu, daha sonra kapıya gelen ve “albayrak” şifresini söyleyen kişiye kapıyı açıp, 50 yıldır biriktirdiği ve içinde hatıra olarak sakladıkları da bulunan yaklaşık 1 milyon liralık altınlarını verdi.
Eve gelen çocuklarına durumu anlatan Türkoğlu, dolandırıldığını anladı. Polis merkezine giderek şikayetçi olan Türkoğlu, yaklaşık 50 yıllık tasarrufunun bulunmasını istiyor.
“Üçüncü kez arayınca açtım”
AA muhabirine konuşan Sadiye Türkoğlu, evde yalnızken bir numaradan arandığını, tanımadığı için telefonu kapattığını söyledi.
Yine aranınca telefonu tekrar kapattığını anlatan Türkoğlu, şunları anlattı:
“Üçüncü kez arayınca açtım. ‘Teyze sen Sadiye Türkoğlu musun?’ dediler. Evet dedim. ‘Sana iftira atılmış. Bir kadın ile Sivas Zara’dan bir kişi, sana altın vermiş, tüfek almış. Seni temize çıkarmak istiyoruz. Kemal ile Kamil senin oğulların değil mi? Onları da kattılar, durdurduk ama sen topun ağzındasın. Dronla gözetleniyorsun.’ dediler. ‘Benim suçum ne?’ dedim. ‘Seni 112’ye bağlıyorum, emin olman için.’ dedi. Sonra tekrar aradı. ‘Sen yurt dışına telefon açmışsın, FETÖ’cülerle görüşmüşsün, 48 lira borcun var.’ dedi. ‘Onu biliyorum, öderim dedim.”
Şüphelinin kendisinin kimseye kapıyı açmamasını ve altınları savcıyla gelecek polise vermesini istediklerini aktaran Türkoğlu, kapıya gelip “albayrak” şifresini söyleyen şüpheliye altınları verdiğini aktardı.
Sonrasında ise dolandırıldığını anladığını belirten Türkoğlu, “Eşimi kaybetmeden önce ev alma umuduyla 50 yıldan beri biriktirdiğim altınlar vardı. Oğlumun sünnet düğününde takılan Reşat altını hatıra diye saklıyordum.” ifadelerini kullandı.
İBB’nin 155 yıllık köklü kuruluşu İETT, Türk sinemasındaki nostaljik yolculuğuna özel bir etkinlikle ışık tuttu. Beyoğlu Sineması’nda düzenlenen “Türk Sineması’nda İETT” etkinliği, emektar kaptanları, sinemaseverleri ve usta isimleri bir araya getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ve İETT iş birliğiyle düzenlenen “Türk Sineması’nda İETT” başlıklı özel etkinlik, sinemaseverlerden büyük ilgi gördü. Etkinlikte, Türk sinema tarihinin unutulmaz filmlerinde İETT’nin sembolik ve gerçek rolünü yansıtan birbirinden değerli sahnelerden oluşan bir seçki gösterildi. İETT’nin şehir hayatı ve kültüründeki yerinin perdeye nasıl yansıdığı izleyicilerle paylaşıldı.
NEBİL ÖZGENTÜRK VE ŞÜKRAN KUYUCAK ESEN İLE SİNEMA YOLCULUĞU
Etkinliğin önemli bir bölümünü, yazar ve yönetmen Cengiz Özkarabekir moderatörlüğünde gerçekleşen özel söyleşi oluşturdu. Akademisyen ve sinema araştırmacısı Şükran Kuyucak Esen ile 2001 yapımı “İçinden Otobüs Geçen Yeşilçam” belgesel filminin yönetmeni Nebil Özgentürk, İETT’nin Türk sinemasındaki izdüşümünü, anılarını ve analizlerini katılımcılarla paylaştı. İETT’nin sadece bir ulaşım kurumu değil, Türk sinemasının görsel hafızasında sosyolojik bir figür ve mekan olarak nasıl konumlandığı izleyicilerle paylaşıldı.
YOĞUN KATILIMLI BİR GECE
Etkinliğe; İETT Genel Müdürü İrfan Demet, İETT yöneticileri, kurumun emektar kaptanları ve çok sayıda sinemasever katıldı. Programın sonunda, başrollerini Türkan Şoray ve Ayhan Işık’ın paylaştığı 1961 yapımı “Otobüs Yolcuları” filminin gösterimi yapılarak, nostaljik bir final gerçekleştirildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı