DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ONS

3.335,86%0,37

BİST100

10.219,67%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
Kayseri PARÇALI AZ BULUTLU 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

19 Aralık 2025 Cuma

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Kendi Tarihini ve Kültürünü Bilen Bir Gençlik, Dünyayla Rekabet Edebilir”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      (ANKARA) – “Genel Okuyucu Dizisi Projesi” lansmanında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bu eserler, gençlerimizin tarih meselelerinde gerek gündelik hayatlarında gerekse uluslararası platformlarda özgüvenle konuşabilmesi için onlara sağlam bir arka plan bilgisi sağlayacaktır. Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir” dedi.

      Bakan Ersoy, “Genel Okuyucu Dizisi Projesi”nin lansmanına katıldı. Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi kütüphanelerinin bir araya getirildiği dört katlı yeni kompleks hakkında bilgi veren Ersoy, kompleksin her katının bir kuruma ait olduğunu belirterek, toplam 453 bin 435 materyal, 200 kişilik ortak okuyucu salonu, 16 özel çalışma odası ve yaklaşık 100 bin kitap kapasiteli balkon raf alanlarıyla hizmet vereceğini açıkladı.

      Programa ayrıca Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs de katılarak konuşma yaptı.

      ” Bu proje ‘Tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere tasarlandı”

      Dijital çağın sunduğu sınırsız bilgi erişimiyle birlikte, bilgi kirliliği ve yüzeysellik tehlikesine de dikkat çeken Bakan Ersoy, sosyal medyada hızla tüketilen içeriklerin tarih gibi derinlikli konuların anlaşılmasını zorlaştırdığını söyledi. Türk Tarih Kurumu’nun en önemli sorumluluklarından birinin, özellikle genç kuşakları ve gelecek nesilleri güvenilir ve bilimsel kaynaklarla buluşturmak olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, konuşmasına şu şekilde devam etti:

      “‘Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı. Her bir eser, modern yayıncılık standartlarına uygun, görsel açıdan zenginleştirilmiş ve gençlerin hızla okuyup kavrayabileceği bir akıcılıkta kaleme alındı. Bu proje, gençliğe şunu söylüyor: Tarih, senin hikayendir. Onu başkalarının çarpıtmasına izin verme, kendi kaynaklarından öğren. Tarih felsefesi açısından baktığımızda, bu serinin en önemli katkısı, ‘geçmişi anlama yöntemini’ öğretmek olacaktır. Okuyucu sadece olayları değil olayların nedenlerini, sonuçlarını ve farklı perspektiflerini de öğrenme fırsatı bulacaktır. Bu da onlara sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de doğru okuma yeteneği kazandıracaktır. Kitap, dijital dünyanın geçici bilgilerine karşı kalıcı bir abidedir. Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihsel bilgi zemini etrafında birleştirecek, kültürel kimliği yeniden tanımlayacak bir hareket noktasıdır.”

      “Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir”

      Kütüphanenin dijital erişim imkanı sunduğunu da belirten Bakan Ersoy, “kutuphane.ayk.gov.tr” adresi üzerinden kullanıcılara hizmet verileceğini bildirdi.

      Her yaştan okuyucuya hitap edecek nitelikte 100 tarih kitabının yayımlanacak

      Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, tarihçiliğin birikimini yalnızca akademik çevrelerle sınırlamayıp doğrudan milletin kalbine ulaştıracak “Genel Okuyucu Dizisini” takdim etmekten onur duyduğunu belirterek, 100 kitaptan oluşan bu projenin yalnızca bir yayın faaliyeti değil, ulusal hafızayı gençleştiren ve ortak geçmişle aradaki mesafeyi kapatan kültürel bir köprü olduğunu ifade etti.

      Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs, 2023 yılından itibaren Türk Tarih Kurumu Başkanlığı ile yapılan istişareler sonucunda, özellikle gençler başta olmak üzere her yaştan okuyucuya hitap edecek, kolay taşınabilir ve hızlı okunabilir nitelikte 100 tarih kitabının yayımlanmasına karar verildiğini açıkladı.

      Örs, şehir tarihleri, önemli şahsiyetlerin hayat hikayeleri ile siyasi, diplomatik ve askeri konuları kapsayan bu projede 27 eserin baskıya ulaştığını, şu ana kadar kitapların yaklaşık yüzde ellisinin kuruma teslim edildiğini ve 48 kitabın hazır olduğunu belirtti.

      Program, kurdele kesilmesinin ardından Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kütüphaneleri’nin resmi açılışının gerçekleştirilmesiyle sona erdi.

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku

      İletişim Başkanlığı: Türkiye, coğrafi işaretli ürün sayısında dünyada ikinci sırada

      İletişim Başkanlığı: Türkiye, coğrafi işaretli ürün sayısında dünyada ikinci sırada
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İLETİŞİM Başkanlığı, coğrafi işaretli ürün sayısında Türkiye‘nin dünyada ikinci sırada yer aldığını duyurdu.

      İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, ” Türkiye, coğrafi işaretli ürün sayısında dünyada ikinci sırada yer alarak önemli bir başarıya imza atıyor. Anadolu’nun köklü kültürü ve eşsiz yerel değerleri bu tescillerle korunuyor ve dünyaya tanıtılıyor. Coğrafi işaretler, ülkemizin yerelden evrensele uzanan zenginliğini her geçen gün daha da güçlendiriyor” ifadelerine yer verildi.

      PATENT BAŞVURULARI YÜZDE 38,9 ARTTI

      Paylaşımda yer alan infografiğe göre; Türkiye‘nin ülke içinde tescilli 1798, Avrupa Birliği’nde (AB) tescilli 44 coğrafi işaretli ürünü bulunuyor. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından yayımlanan ‘Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri 2025 Raporu’na göre, Türkiye dünyada yerli patent başvurularında 10’uncu, yerli marka başvurularında 6’ncı, yerli tasarım başvurularında 3’üncü sırada yer alıyor. Patent başvurularında yüzde 38,9 artış gösteren Türkiye, uluslararası kadın buluşçu oranında da yüzde 26,1 ile dünyada birinci sırada bulunuyor. Başvuru sıralamalarında ise Türk Patent ve Marka Kurumu, ilk 20’de bulunuyor.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku

      TÜRSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Baturay, Vali Zorluoğlu’nu ziyaret etti

      TÜRSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Baturay, Vali Zorluoğlu’nu ziyaret etti
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu (BTK) Başkanı Serdar Baturay, yönetim kurulu üyeleriyle Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu’nu ziyaret etti.

      TÜRSAB Mezopotamya BTK’dan yapılan açıklamada, Vali Zorluoğlu’nu makamında ziyaret eden Baturay, bölge turizminin geleceği için yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulundu.

      Turizm sektörüne verdiği destekten dolayı Zorluoğlu’na teşekkür eden Baturay, “Son dönemde yapılan çalışmalar ile Kral Yolu’nun açılması ile turizm çeşitliliği oluşturuldu. İlimizde gastronomi alanında yapılan çalışmalar, yurt dışı fuarlarında Diyarbakır’ın tanıtılması yerli ve yabancı turist sayısını artırmıştır.” ifadelerini kullandı.

      Kaynak: AA / Aydın Arık – Güncel
      Devamını Oku

      Rapor: Otomotiv Endüstrisinin Geleceği Çin ile İşbirliğinde Yatıyor

      Rapor: Otomotiv Endüstrisinin Geleceği Çin ile İşbirliğinde Yatıyor
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      FRANKFURT, 17 Aralık (Xinhua) — 2025 yılında yeni bir zirveye ulaşması beklenen küresel binek otomobil pazarının geleceği, Çin’le işbirliğine giderek daha bağımlı hale geliyor.

      Alman Otomotiv Araştırmaları Merkezi’nin pazartesi günü açıkladığı rapora göre küresel binek otomobil satışlarının, 2025 yılında 81,3 milyon adete çıkarak 8 yılın en yüksek seviyesine ulaşması bekleniyor. Raporda Çin’in hem üretim hem de talep açısından önemli rol oynamaya devam ettiği belirtildi.

      Merkezin direktörü olan Ferdinand Dudenhoeffer, Çin’in geniş pazarı ve entegre tedarik zincirinin, büyüyen ölçek ekonomileri sağladığını, güç bataryaları, yeni enerjili araçlar ve otonom sürüş alanındaki ilerlemelerin de küresel otomotiv sektörünü yeniden şekillendirdiğini kaydetti. Dudenhoeffer, “Çin’de varlığı olmayanların, otomotiv sektöründe de varlığı bulunmuyor” dedi.

      Dünyanın en büyük 15 otomotiv pazarına bakıldığında Çin, ABD, Hindistan ve Türkiye’deki binek otomobil satışlarının 2025 yılında yüzde 4’ün üzerinde artacağı tahmin ediliyor. Avrupa’daki büyük pazarlarınsa düşük performans göstermesi bekleniyor. Bu bağlamda Almanya’da satışların sadece yüzde 0,7 artacağı tahmin edilirken, Fransa’da yüzde 4,8, ve İtalya’daysa yüzde 2,6 düşüş yaşanacağı öngörülüyor.

      Merkez, 2026 yılında ise küresel satışların dünya çapında yüzde 2,6 artışla 83,4 milyon adede ulaşacağını öngörüyor. Asya’nın ise Çin’in üretim ve satış payındaki artışın etkisiyle yüzde 3,8 büyümeyle bu artışı geride bırakması bekleniyor.

      Dudenhoeffer, “Asya, otomotiv endüstrisinde hakim kıta konumunda ve Çin bu konuda tartışmasız bir liderliğe sahip” dedi.

      Rapora göre 2025 yılında küresel binek otomobil üretiminin yüzde 60’ından fazlası Asya’da gerçekleşirken, bu oran Avrupa’da yaklaşık yüzde 15 oldu. Artan küresel rekabet ve ABD’nin gümrük vergisi politikalarının etkisiyle Almanya’nın ve diğer Avrupalı üreticilerin 2026 yılında daha da gerileme yaşayacağı tahmin ediliyor.

      Kaynak: Xinhua / Güncel
      Devamını Oku

      Göçmen ve Mülteci Ağı: “Göçmenlere Yönelik Ayrımcılık, Nefret Söylemi ve Dışlayıcı Yaklaşımlar Toplumsal Barışı Zedeliyor”

      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Haber: Hakan KAYA-Kamera: Altuğ EKEN

      (İSTANBUL) Göçmen ve Mülteci Ağı, 18 Aralık Uluslarası Mülteciler Günü nedeniyle açıklama yaptı. Farklı nedenlerle göç etmek zorunda kalan milyonlarca insanın yaşadığı hak ihlallerine, zorluklara ve yaşam mücadelesine dikkat çekildiği açıklamada, göçmenlere yönelik ayrımcılık, nefret söylemi ve dışlayıcı yaklaşımların toplumsal barışı zedelediği belirtildi.

      Göçmen ve Mülteci Ağı, 18 Aralık Uluslarası Mülteciler Günü nedeniyle İHD İstanbul Şubesi’nde bir araya geldi.

      “Sığınma hakkı temel haktır”

      Göçmen ve Mülteci Ağı’ndan Gülseren Yoleri açıklamasında, bir çok göçmenin sınırlarda geçişler sırasında hayatını kaybettiğini ve göçmenin insani yaşam koşullarına erişemediğine dikkat çekerek “Bugün Suriyeliler de dahil pek çok aslında mülteci ya da göçmenin ‘burada bu şekilde ölmektense vatanımızda ölelim bari’ diyerek aslında geri dönüşe bir şekliyle razı olduklarını biliyoruz. Bu yüzden de bizler sığınma hakkının temel bir hak olduğu gerçeği üzerinden insan haklarının herkes için, her zaman, her yerde sağlanması gerektiği gerçeği üzerinden tüm dünya devletlerine, tabii Türkiye Devleti’ne bu taahhütte bulundukları mültecilere ve göçmenlere yönelik taahhütlerini yerine getirmelerini, bu sorumluluklarını yerine getirmelerini ve insan haklarına uygun sığınma hakkının sağlandığı bir göç politikasının oluşturulması ve uygulamadaki sorunların da çözülmesini istiyoruz.” dedi.

      “Göçmenlere yönelik ayrımcılık, nefret söylemi ve dışlayıcı yaklaşımlar toplumsal barışı zedeliyor”

      “Omuz omuza bir arada yaşamı inşa edeceğiz” başlıklı ortak basın açıklamasını okuyan Göçmen ve Mülteci Ağı üyesi Yıldız Önen ise farklı nedenlerle göç etmek zorunda kalan milyonlarca insanın yaşadığı hak ihlallerine, zorluklara ve yaşam mücadelesine dikkat çekerek şöyle konuştu:

      “Göçmenlere yönelik ayrımcılık, nefret söylemi ve dışlayıcı yaklaşımlar toplumsal barışı zedelemekte; eşitlik ve kapsayıcılık temelinde geliştirilen politikalar ise ortak yaşamı güçlendirmektedir. Bir arada yaşamak, farklı kimlikler, diller ve kültürler arasında karşılıklı saygı ve dayanışmayı güçlendirmekle mümkündür.

      Barış, yalnızca çatışmaların sona ermesi değil; herkes için adil, güvenli ve onurlu yaşam koşullarının sağlanmasıdır. Göçmenlerin toplumsal yaşama eşit biçimde katılabildiği, haklarının korunduğu bir ortam, kalıcı ve sürdürülebilir barışın temelini oluşturur.

      Göçmen ve Mülteci Dayanışması olarak bugüne kadar hak ihlallerini takip etmekle birlikte barışı ve bir arada yaşamayı savunduk.  Bugün de dayanışmayı büyütmenin ve barışı birlikte inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyor,  tüm kamu kurumlarını, yerel yönetimleri ve toplumu göçmenlerin haklarını gözeten, bir arada yaşamı ve barışı güçlendiren kapsayıcı ve hak temelli politikalara davet ediyoruz.”

      “Ezilenlerin dayanışmasını büyüterek mücadele edeceğiz”

      DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı ve Göçmen Mülteci Komisyonu Üyesi Çınar Altan da “Türkiye’nin ayrıştırıcı politikalarına karşı, ezilenlerin dayanışmasını büyüterek insan haklarına dayalı politikaların hayata geçmesi için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

      Kaynak: ANKA / Güncel
      Devamını Oku