42,8204$% 0.03
50,3688€% 0.39
57,6633£% 0.66
6.103,40%2,21
4.432,89%2,16
11.311,06%-0,27
02:00


22 Aralık 2025 Pazartesi

Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) yıllık %33,66 arttı, aylık %2,04 arttı
Tarım-GFE’de (2020=100), 2025 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %2,04 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %29,06 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %33,66 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %32,30 artış gerçekleşti.
Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %2,12 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %1,57 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %34,79 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %27,19 artış gerçekleşti.
Ana gruplara göre Tarım-GFE ve değişim oranları (%), Ekim 2025
| Endeks | Bir önceki aya göre değişim oranı (%) | Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%) | Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%) | On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı (%) | |
|---|---|---|---|---|---|
| Tarım-GFE | 828,01 | 2,04 | 29,06 | 33,66 | 32,30 |
| Tarımda kullanılan mal ve hizmetler | 800,61 | 2,12 | 30,40 | 34,79 | 32,01 |
| Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler | 1 046,82 | 1,57 | 21,42 | 27,19 | 34,08 |
Tarım-GFE yıllık değişim oranı (%), Ekim 2025
Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %64,33 artış ile veteriner harcamaları, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %5,61 artış ile veteriner harcamaları oldu.
Alt gruplara göre Tarım-GFE yıllık değişim oranları (%), Ekim 2025
Alt gruplara göre Tarım-GFE aylık değişim oranları (%), Ekim 2025
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyada ve ülkemizde ölümlerin başlıca nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları yer alıyor. Kötü kolesterol (LDL) yüksekliği, bu hastalıkların gelişiminde önemli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Çünkü, kanda gereğinden fazla bulunduğunda “aterosklerotik plak” adı verilen sert birikintiler oluşmasına neden olabiliyor. Toplumda “damar sertliği” olarak bilinen ateroskleroz ise kalp ve damar sisteminde ciddi hasarlara ve bunun sonucunda kalp krizi ile felç (inme) gibi hayatı tehdit eden hastalıklara yol açabiliyor. Üstelik, çağımızın büyük sorunları arasında yer alan hareketsizlik ve obezite probleminin 20’li yaşlara kadar inmesi, kötü kolesterolü artık gençler için de önemli bir sağlık sorunu haline getiriyor. Acıbadem Fulya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, kolesterol değerlerinin düzenli takip edilmesinin kalp krizi ve felç riskini önemli ölçüde azaltabileceğini vurgulayarak, “Bu nedenle, hiçbir yakınması olmasa bile herkesin 20 yaşından itibaren düzenli olarak kolesterol ölçümü yaptırması yaşamsal önem taşımaktadır” diyor.
Kalp krizi ve felç riskini artırıyor!
Vücudumuzun temel yapı taşları olan yağlar iyi kolesterol (HDL) ve kötü kolesterol (LDL) olmak üzere ikiye ayrılıyor. Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, kolesterolde yüksek olması istenilen tek değerin iyi kolesterol (HDL) olduğunu hatırlatarak, “İyi kolesterolde ideal olan, değerin 50-55’in üzerinde olmasıdır. Kötü kolesterol (LDL) ise kanda ihtiyaç duyulandan daha fazla olursa, atar damar duvarlarında birikerek; kalbe giden kan akışını engelleyen koroner arter hastalığı, kollara ve bacaklara giden kan akışının bozulmasıyla ortaya çıkan periferik damar hastalığı ve beyne giden kan akımını bozan karotid arter hastalığına yol açabilmektedir. Bu hastalıklar da kalp krizi ve felç ile sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla, kötü kolesterolün kandaki seviyesi 130’un altında olmalı ve 190’ın üzerine çıkmasına kesinlikle izin verilmemelidir” uyarısında bulunuyor.
Erken tanı için 20 yaşından itibaren…
Kötü kolesterol (LDL) çoğu zaman hiçbir belirti vermeden damarlarda birikebiliyor. Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, bu nedenle kolesterol seviyelerinin düzenli aralıklarla kontrol edilmesinin hayati önem taşıdığına vurgu yapıyor. Kolesterolde yaş ve cinsiyet, takip sıklığının önemli etkenlerini oluşturuyor. Erken tanı için kolesterole erkeklerde 20-44 yaş arasında 5 yılda bir, 45-60 arasında yılda bir veya 2 yılda bir, 65 yaş sonrasında her yıl bakılması öneriliyor. Kadınlarda ise menopoz dönemine kadar 5 yılda bir, menopoz sonrasında östrojenin damar sağlığını koruyucu etkisi kaybolduğundan yılda bir bakılması tavsiye ediliyor. Yaş ve cinsiyetin dışında diğer risk faktörlerinin de takip sıklığını belirlemede önem taşıdığını söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, “Ailede kalp, inme veya felç gibi damar hastalığı öyküsü ya da diyabet gibi damar sağlığını tehdit eden bir başka hastalık varsa, hasta obeziteli bir bireyse veya sigara içiyorsa, hekim daha sıkı takip isteyebilmektedir” diye konuşuyor.
Beslenme alışkanlıkları ve egzersiz önemli!
Kolesterol değerlerinizi bilmek kalp hastalığı riskinizi anlamanıza yardımcı olsa da bu rakamlar tablonun sadece bir parçasını oluşturuyor. Dolayısıyla hekimler, kolesterol dışında genel sağlık durumunuzu da değerlendirerek risk analizi yapıyorlar. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, kötü kolesterolün tedavisinde, yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesinin yanı sıra ilaç tedavisine de başvurulabildiğini belirterek, “Vücutta oluşan kötü kolesterol miktarını azaltmak için hatalı beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi ve yakılan kolesterol miktarını artırmak için daha fazla egzersiz yapılması gerekmektedir. İhtiyaç halinde önerilen ilaçlar da karaciğerde üretilen kolesterol miktarını azaltmaktadır. Bu ilaçlar çok etkili ve kalp-damar hastalıklarının taşıdıkları risklerle karşılaştırıldığında son derece güvenlidir” bilgisini veriyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Bilgi Üniversitesi, 18 Ağustos 2025’te hayatını kaybeden sosyal ve beşeri bilimler disiplininin önde gelen isimlerinden Emeritus Prof. Dr. Mete Tunçay’ı “Mete Tunçay’a Saygı: Bilgi, Bilim ve Eleştirel Akıl” başlıklı bir etkinlikle andı. santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen etkinlikte Prof. Dr. Tunçay’ın bilime ve eleştirel düşünceye adanmış yaşamı, bıraktığı akademik ve entelektüel miras, kurumsal katkıları ve Türkiye düşünce hayatına etkileri dostları, meslektaşları ve öğrencilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda ele alındı.
Anma etkinliği, Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Boyraz, Emeritus Prof. Dr. Mete Tunçay’ın eşi Gönül Paçacı Tunçay ve kardeşi Melda Tunçay’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, “Mete Hoca’yı elli küsur sene önce o Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeyken tanımıştım. Ben ODTÜ’de öğrenciydim. 25 yıl sonra BİLGİ’nin kuruluşunda kendisiyle bir arada olma şansım oldu. Gerçekten benim için o yakınlıklar çok ufuk açıcı oldu. Kendisini rahmetle ve saygıyla anıyorum” dedi.
Emeritus Prof. Dr. Mete Tunçay ile anılarını paylaşan eşi Gönül Paçacı Tunçay, “Mete Bey, doğayı ve insanları çok seven, çok özel bir insandı. Çok değişik bilgileri bir arada harmanlayabilme kabiliyeti vardı. Sanıyorum bu özelliğiyle de topluma sirayet etti” dedi. Prof. Dr. Tunçay’ın kardeşi Melda Tunçay ise “Ağabeyimle ilişkim, sevgi hayranlık, çekinme, dostluk ve güven hisleriyle gelişti. Onu hep hayranlıkla izledim” sözleriyle başlayan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Araştırma yapmaktan, bilgilerini öğrencilerine aktarmaktan mutlu oluyordu. Bitip tükenmez bir merakı vardı. Her şeyi araştırır ve gözlemlerdi. Onu bana bıraktığı bu derin izler, öğrettikleri ve sessizce verdiği güçle her zaman gururla hatırlayacağım.”
‘Yaşamını işinin merceğinden görürdü’
Prof. Dr. Bülent Bilmez’in moderatörlüğünde gerçekleşen ilk oturumda Prof. Dr. Baskın Oran, Prof. Dr. İlhan Tekeli, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ve Tarih Vakfı’nın kurucularından Orhan Silier söz aldı. Emeritus Prof. Dr. Mete Tunçay’ın akademisyen ve entelektüel kimliği üzerine konuşan Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, “Mete Hoca’yı aydın konumuna taşıyan belirgin özellikleri vardı. Öfkelenmeyi bilen ama soğukkanlı ve sakin bir yapıya sahipti. Tümüyle işine odaklanır, yaşamını da işinin merceğinden görürdü. Son derece çalışkan olmasının yanı sıra, tüm yüksek entelektüel bilinçler gibi muzipti; güçlü bir ironisi ve nükteleri vardı. En önemlisi ise büyük bir özgüvene sahipti. Bu niteliklerin bir araya gelmesi, Mete Hoca’nın aynı zamanda derin bir tevazu ile hareket etmesini sağlıyordu.” dedi.
Emeritus Prof. Dr. Tunçay’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kuruluş sürecindeki katkılarını anlatan üniversitenin ilk rektörü Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ise “Mete Hoca’ya çok eski yıllardan tanışıyoruz, ama gerçek anlamda buluşmamız BİLGİ’de oldu. Fransızların ‘érudite’ diye bir kavramı vardır. Derinlemesine bilgi sahibi olan insan demektir. Benim neslimde bu sıfata gerçekten layık Mete Hoca’ydı. Müthiş zengin bir düşünce yapısına ve tarihsel hakimiyete sahipti. Etkilenmemek mümkün değildi” diye konuştu.
Prof. Dr. Cemil Boyraz’ın moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturumda ise yazar ve araştırmacı Tanıl Bora, Prof. Dr. Ali Birinci, Prof. Dr. Ahmet Demirel, Prof. Dr. Mehmet Alkan’ın katılımıyla Prof. Dr. Tunçay’ın sosyal ve beşeri bilimler alanındaki akademik katkıları ele alındı.
Tarih ve Toplum ile Toplumsal Tarih dergilerinin yayınlanmasına öncülük eden, Sokak dergisinin ise Ankara Temsilciliği görevini üstlenmiş olan Prof. Dr. Tunçay’ın dergiciliği üzerine konuşma yapan Yazar Tanıl Bora, “Mete Hoca’nın tarih yayıncılığına yaklaşımı teorik akademik tarihçilik ile popüler magazin tarihçiliği arasında şekillendi. Her ikisine de mesafeli, özellikle ikincisine daha eleştirel bir orta yol benimsedi. Onun yayıncılık anlayışı, tarih uzmanı olmayı gerektirmeksizin, kamusal ilgileri olan herhangi bir entelektüelin metinlerde kendine hitap eden bir şeyler bulabilmesine imkan tanıyordu. Tarihi ve tarihin konularını yalnızca uzmanların kendi aralarında, kapalı bir jargonla konuştukları bir evrenden alıp biraz yere indirdi” dedi.
Mete Hoca’nın paltosundan çıktık
Prof. Dr. Tunçay’ın öğrencisi olarak onunla olan anılarını paylaşan Prof. Dr. Mehmet Alkan ise “Mete Hoca, ‘Rus edebiyatı nasıl Gogol’un Palto kitabından çıktıysa benim kuşağım da Tarık Zafer Tunaya’nın Türkiye’de Siyasi Partiler kitabından çıktı’ derdi. Bizim kuşak da Mete Hoca’nın Türkiye’de Sol Akımlar ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması kitaplarından çıktı. Onun açtığı yol ve sağladığı ortamla büyüdük” diye konuştu.
Etkinliğin kapanış konuşmasını yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan ise “Üniversitemizin kurucu, Emeritus hocalarından Mete Tunçay hocamıza sonsuz şükranlarımızı bu anma töreninde ifade etmek istiyorum. Üniversitemiz 1996 yılında kurulduğu zaman Mete Hocamız ve diğer hocalarımız Türkiye’de tanınan, akademik camiada isimleri olan hocalarımızdı. Ancak üniversitemiz yepyeni bir üniversiteydi. Böyle yeni bir üniversiteye katılmak cesaret isterdi. Mete Hocamız, bu cesareti gösteren hocalarımızın başında geldi ve üniversitemizin akademik dünyadaki bugünkü yerine ulaşmasında onun ve diğer hocalarımızın büyük katkıları oldu. Kendisine üniversite olarak ne kadar teşekkür etsek azdır.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnovasyon sağlayıcısı olma misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Aktif Ventures ile kurduğu ortaklık sayesinde Hayat Pay, hizmetlerini daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırmayı hedefliyor. Hayat Pay, Aktif Ventures tarafından geliştirilen Apilion platformu üzerinden sunulan fatura ödeme çözümü sayesinde kullanıcılarına güvenli ve hızlı fatura ödeme deneyimi sunabilecek. Bu yeni entegrasyon ile elektrik, su ve doğalgaz gibi tüm fatura ödeme işlemleri, Apilion’un 350’den fazla kurumla entegre regülasyon dostu yapısıyla hem tek noktadan hem de güvenle gerçekleşebilecek.
“Finansal erişilebilirliği desteklemeye devam ediyoruz”
Aktif Ventures Genel Müdürü Yasemin Evsahibioğlu konuyla ilgili şunları söyledi:
“Aktif Ventures olarak finansal hizmetlere erişimi kolaylaştırmak için çıktığımız bu yolculukta, finteklerin ihtiyaç duyduğu teknolojik altyapı ve inovasyon desteğini Apilion sayesinde tek bir noktadan sunuyoruz. Hayat Pay ile başlattığımız bu iş birliği de finansal erişilebilirliği artırma vizyonumuzu destekleyen önemli adımlardan biri oldu. Bu yeni entegrasyon sayesinde kullanıcıların günlük finansal işlemlerini tek noktadan, güvenli ve hızlı bir deneyimle yönetebilmesine katkı sağlıyor aynı zamanda hizmetlerimizi daha geniş bir ekosisteme ulaştırıyoruz.”
“Bu iş birliğiyle müşterilerimiz faturalarını güvenli ve hızlı bir şekilde ödeyebilecek”
Hayat Pay Genel Müdürü Doğan Tanrıseven ise “Hayat Pay’in ana odağında müşterilerin hayatına değer katmak var. Müşterilerimize tek bir ekosistem içinde kalarak tüm ihtiyaçlarını kesintisiz şekilde yönetebilecekleri bir deneyim sunuyoruz. Aktif Ventures ile hayata geçirdiğimiz bu iş birliğiyle müşterilerimiz elektrik, su, doğalgaz ve cep telefonu gibi tüm faturalarını Hayat Pay içerisinden, güvenli ve hızlı bir şekilde ödeyebilecek. Müşterilerimizin 1 dakikadan kısa sürede kayıt olup kullanılabileceği cüzdan altyapımızı fatura ödeme çözümleriyle birleştirerek hem finansal erişilebilirliğe katkı sağlıyor hem de müşterilerimizin hayatını her alanda kolaylaştırıyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye, finansal hayatında daha önce QNB’de veya başka bir bankada kredi kullanmamış kişilerin çekincelerini ortadan kaldırmak ve onları finansal sistemle güvenle tanıştırmak amacıyla “QNB İlk Kredim” ürününü hayata geçirdi. İlk kez QNB müşterisi olacak yeni müşteriler, %0 faiz avantajı ile “İlk Kredim” yolculuğuna başlama fırsatı yakalıyor. Bu uygulamayla da banka, dijital bankacılıkta müşteri deneyimini odağına alan vizyonuyla, kredi ürünlerine yeni bir soluk getiriyor.
Finansal okuryazarlık bariyeri veya sürecin karmaşıklığı nedeniyle kredi kullanmaktan çekinen kullanıcıları hedefleyen uygulama, standart kredi başvurularındaki karmaşayı ortadan kaldırıyor. Kullanıcılar, mobil uygulama üzerinde onları karşılayan bilgilendirici ve samimi bir “Hoş Geldiniz” ekranı ile sürece başlıyor. Başvuru aşamasında ise sadece üç temel karar veriliyor: İhtiyaç duyulan tutar, taksit sayısı ve sigorta tercihi. Bu sadeleştirilmiş dijital akış, karar yorgunluğunu önleyerek müşterinin saniyeler içinde başvuru yapmasına olanak sağlıyor.
Bu deneyim, hem hiç kredi kullanmamış mevcut QNB müşterilerini hem de banka ile yeni tanışacak kişileri kapsıyor. QNB müşterisi olup ilk kez kredi kullanacaklar bu sadeleştirilmiş deneyimden avantajlı faiz oranları ile faydalanırken; ilk kez QNB müşterisi olacak yeni müşteriler, bu özel deneyime ek olarak %0 faiz avantajı ile “İlk Kredim” yolculuğuna başlama fırsatı yakalıyor.
QNB Türkiye’nin bireysel bankacılık alanındaki dijital çözümlerini geliştirmeye devam ettiğini belirten QNB Türkiye Bireysel Bankacılık ve İşletme Bankacılığı’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Enis Kurtoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de finansal sisteme dahil olma konusunda çekimser kalan veya karmaşık süreçlerden dolayı ilk adımı atamayan büyük bir kitle var. Biz de bu müşterilerin ilk adımlarında daha rahat hissetmelerini, karmaşık seçenekler arasında kaybolmadan ihtiyaçlarına en hızlı şekilde ulaşabilmelerini istiyoruz. ‘QNB İlk Kredim’ ile bankacılık deneyimini herkes için anlaşılır ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz.”
QNB Türkiye, önümüzdeki dönemde de kullanıcı dostu arayüzler ve sadeleştirilmiş akışlarla dijital bankacılık deneyimini geliştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı