40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
19 Aralık 2025 Cuma

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kurum bünyesindeki personele yönelik eğitim programlarını aralıksız sürdürüyor. Geçtiğimiz ay yönetici pozisyonundaki personele liderlik eğitimi veren Genel Sekreter Dr. Hayri Baraçlı, bu kez şehirlerin geleceği ve geleceğin şehirlerine yön verebilme konularını ele aldı. Geleceğin şehri vurgusu yapan Baraçlı, “Atılacak adımların ortağı sizlersiniz” dedi.
“BAŞARIYA GİDEN YOL GAYRETİN İNŞASI”
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, personeline eğitimler vererek onları sürekli geliştiriyor. Bu kapsamda kurum bünyesindeki yönetici personele
“Başarıya Giden Yol Gayretin İnşası” konulu eğitim verildi. Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitimde; geleceğin şehirleri inşası, kendini sürekli geliştiren personelle değişimi yönetme stratejileri ile etkili ve verimli yönetim biçimleri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı tarafından aktarıldı.
“EMEKLERİNİZ BİZE DUA OLUYOR”
Eğitim programını düzenleyen İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Bayram Bayram, personele teşekkür ederek, “Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz, bağlı kuruluşumuz İSU ve iştiraklerimizin bütün şef ve idari pozisyonlarında olan arkadaşlarımızla sizleri bir araya getirmek büyük bir onur ve şeref oldu. Bu arkadaşlarımız kurumumuzun vatandaşa dokunan, idari yapıda en çok zorlukla karşılaşan arkadaşlarımız. Bu arkadaşlarımızın halka hizmet noktasında emeklerini hiçbir zaman maddi olarak ödeyemeyiz ama manevi olarak vatandaşa dokunan her bir dokunuş, bize dua olarak geri dönüyor” dedi.
“BAŞARI BİZİM İÇİN EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİ”
Bayram’ın ardından kürsüye gelen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, personele gelişen ve değişen dünyada şehircilik anlayışını aktardı. Baraçlı, “Vatandaşlarımızla temas eden siz arkadaşlarımızın farklı pozisyonlarda çalışması dinamizmi de beraberinde getiriyor. Onun için dinamizmin en önemli noktası sizlersiniz. Başarı bizim için en önemli unsurlardan biri. Gayret içinde çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Geleceğin şehri Kocaeli’de atılacak olan her imzanın ortağı buradaki arkadaşlarımız ve çalışanlarımız olacak” diye konuştu.
“DEĞİŞİMİ YÖNETMELİYİZ”
Büyükşehir Belediyesi personellerinin bir vizyon çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini ifade eden Baraçlı, “Çünkü başarıya gitme gayreti içindeyiz. Bu yolda giderken şehrimize de değer katmamız lazım. Bu değer katma anlayışı içerisinde de amacımız yalnızca değişime ayak uydurmak değil aynı zamanda değişimi de yönetmek gerekiyor. Yani iki günü denk olan ziyandadır anlayışıyla hareket etmek ve denk günlerimizi ortadan kaldırabilecek tedbirleri de almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“İHTİYAÇLARIN ÖTESİNDE PROJELER LAZIM”
Konuşmasına devam eden Baraçlı, “Dünya hızla değişiyor ve gelişiyor. Bizler bu esnada kentleşme sürecini yönetebilecek bir şehir profili içerisinde hareket etmemiz gerekir. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde şehirlerin büyümesi yüzde 95 oranında gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşecek. Şehirlerin etkili ve verimli yönetilebilmesi gerektiği ve farkındalığı oluşturabilmek amacıyla birçok projenin şehrin ihtiyaçlarının da ötesinde olabilecek şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor” diyerek, personelin aldığı eğitimlerle gelişmesi ve şehircilik anlayışına katkıda bulunması gerektiğinin altını çizdi.
“GÜÇLÜ KÖY MODELLERİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Kocaeli’nin her yönüyle yaşanabilir bir şehir olduğunu da belirten Baraçlı, “2041’e doğru sürdürülebilir bir yönetim anlayışı içerisinde iş sürekliliğini ön planda tutan bir felsefe yaklaşımla çalışmalarımızı da yerine getirmemiz gerekiyor. Şehirleşme hızla arttığı için çalışmalarımızın modellemesini de ona göre yapmamız lazım. Tarım odaklı bölgelerin oluşmasını sağlayabilecek güçlü köy modellerine de ihtiyacımız var. Doğayı ve çevreyi yönetebilen kendi üretimini kendi yapan köyler var” dedi.
“GELECEĞİN ŞEHRİNİ OLUŞTURMALIYIZ”
Belediye personelinin son yıllarda kullanımı popüler olan yapay zekâyı kullanmak yerine yönetebilmeyi öğrenmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Baraçlı, “Şehirleri canlı bir organizma olarak düşünmemiz lazım. Şehirlerin geleceğini oluşturabilecek bir şehir kültürü kavramını da ön planda tutmamız lazım. Arkadaşlarımız bu vizyon çerçevesinde şehirlerini koruyacak projelerini ortaya koymaları gerekiyor. Bu anlayışla geleceğin şehrini oluşturma gayreti içinde olmamız lazım” dedi.
“DÜŞÜNÜLMEYENİ DÜŞÜNMEMİZ GEREKİYOR”
Baraçlı, sözlerinin son bölümünde, “Düşünülmeyeni düşünebilen bir şehircilik anlayışıyla farkındalığı ortaya koyabilecek iş modellerine ihtiyacımız var. Bunlarla birlikte geleceğin şehrini oluşturabiliriz. Şehrimizi çok farklı bir boyuta taşıyabilecek sadece sanayi değil kültür, turizm, spor şehri kavramlarını da düşünebilecek bir şehircilik anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor” ifadelerini kullanarak, nesilden nesile büyüyen şehirlere ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde vatandaşların güvenli ve konforlu bir ulaşım deneyimi yaşaması için yürüttüğü aydınlatma çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Buna göre Büyükşehir ekipleri, elektrik hattının bulunmadığı otobüs duraklarını güneş enerjili aydınlatma armatürleriyle donatarak modern bir görünüme kavuşturdu.
MODERN VE ÇEVRECİ ÇÖZÜMLER
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Enerji ve Aydınlatma Şube Müdürlüğü ekipleri, elektrik hattının bulunmadığı otobüs duraklarında modern ve çevreci çözümler üretmeye devam ediyor. Bu kapsamda Körfez Kirazlıyalı mevkiindeki enerji bulunmayan duraklar, güneş enerjili aydınlatma armatürleriyle donatılarak modern bir görünüme kavuşturuldu. Kurulan sistemler sayesinde duraklar gün boyunca güneş enerjisiyle şarj oluyor ve akşam saatlerinde devreye girerek yolculara güvenli bir bekleme alanı sunuyor.
ETAPLAR HALİNDE YAYGINLAŞACAK
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, sadece Kirazlıyalı ile sınırlı kalmayarak il genelinde enerji olmayan tüm duraklar için tarama ve ihtiyaç analizlerinin sürdüğünü, benzer uygulamaların etaplar hâlinde diğer bölgelere de yaygınlaştırılacağını belirtti. Çevre dostu yaklaşımıyla öne çıkan proje, hem enerji tasarrufu sağlaması hem de kırsal bölgelerdeki ulaşım noktalarını daha güvenli hale getirmesiyle vatandaşlardan tam not aldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Erzincan‘da bir aracın motor bölümüne giren Kedi, itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla kurtarıldı.
Yanlızbağ Mahallesi’nde TOKİ konutlarında park halindeki bir araçtan kedi sesi geldiğini duyan vatandaşlar, durumu Erzincan Belediyesine bağlı itfaiye ekiplerine bildirdi.
İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, aracın motor kısmında sıkışan kediyi dikkatli bir çalışmayla kurtardı.
Kedi, ekiplerce genel bakımının ardından doğal ortamına bırakıldı.

Osmangazi Belediyesi, farklı şehirlerden Bursa’ya gelen öğrenciler için hayata geçirdiği gastronomi turlarıyla, kentin dünyaca ünlü mutfak mirasını tanıtıyor.
Bursa’nın ulusal ve uluslararası ölçekte bilinirliğini artırmayı amaçlayan Osmangazi Belediyesi, kültürel çalışmalara verdiği önemle birlikte şehrin önemli yapı taşlarından olan gastronomiyi ön plana çıkaran projelerini sürdürüyor. Bu doğrultuda harekete geçen Osmangazi Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri için kentin lezzet duraklarına yönelik tur düzenledi. Tarihi Abdal Meydanı’nda tahinli pide ve cevizli lokum ikramıyla başlayan etkinlikte öğrenciler, Kayhan Çarşısı’nda kentin sembollerinden biri haline gelen cantık ve süt helvasının tadına baktı. Kozahan’daki Türk kahvesiyle sonlanan gastronomi turunda Bursa’nın tarihi ve kentin geçmişten günümüze yaşadığı süreçler hakkında da bilgiler verildi.
Bursa’nın asırlık lezzetlerini ilk kez deneyimleyen öğrenciler, kentin yöresel tatlarına hayran kaldıklarını ifade etti.
“Süt Helvası Buraya Özgü Olduğunu Hissettiren Bir Tatlı”
Bursa’ya üniversite eğitimi dolayısıyla gelen İranlı öğrenci Tara Rakhshan, tahinli pide ve cevizli lokumu çok beğendiğini dile getirerek, “Hiç bilmiyordum, ilk kez yedim. Çok güzeldi” şeklinde konuştu.
Gastronomisiyle öne çıkan şehirlerden biri olan Gaziantep’ten geldiğini belirten bir diğer öğrenci Ali Emre Şahin de, ilk defa cantık yediğini ve beğendiğini vurgulayarak, “Bursa, gastronomi konusunda gayet ileri” sözlerini kullandı.
Bir başka öğrenci Orçun Eren Dengiz de, süt helvası deneyimini paylaşarak, “Daha önce yediğim tatlıların hiçbirine benzemiyor. Gerçekten buraya özgü olduğunu hissettiren bir tatlı, herkese denemesini tavsiye ediyorum” yorumunu yaptı.
Lezzet turu boyunca şef Mert Kahveci ise Osmanlı mutfağından başlayıp günümüze uzanan tahinli pide, cevizli lokum, cantık ve süt helvasına ilişkin tarihsel bilgileri aktararak, kentin mutfağında ne denli önemli bir yer edindiklerini öğrencilere anlattı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MEVLANA Celaleddin-i Rumi, ölüm yıl dönümü dolayısıyla Konya‘da düzenlenen ‘Hz. Mevlana‘nın 752’nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’ kapsamında gerçekleşen ‘Şeb-i Arus’ töreniyle anıldı. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Esroy, Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş da katıldı.
Bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan’ın Belh şehrinde 30 Eylül 1207 yılında dünyaya gelen Mevlana Celaleddin-i Rumi, 17 Aralık 1273 tarihinde Konya‘da vefat etti. Mevlana, ölüm gününü yeniden doğuş, sevdiğine yani Allah’a kavuşmak olarak kabul ediyordu. Öldüğü güne ‘Düğün Gecesi’ anlamına gelen ‘Şeb-i Arus’ dediği için de Mevlevilikte, Mevlana’nın öldüğü gün ‘Şeb-i Arus’ olarak kabul edildi. Mevlana’nın ölüm yıl dönümlerinde ‘Vuslat’ (Sevgiliye kavuşma) törenleri düzenleniyor. Bu yıl düzenlenen ‘Hz. Mevlana’nın 752’nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’, Şeb-i Arus töreniyle sona erdi.
Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Esroy, Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, Konya Valisi İbrahim Akın, Mevlana’nın 22’nci kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru katıldı.
‘MEVLANA BU GÜL BAHÇESİNDE BİR GÜLDÜR’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaptığı konuşmasında Mevlana’yı şair, Mesnevi’yi şiir kitabı gibi göstermeye çalışanları eleştirdi. Bakan Ersoy şunları söyledi:
‘ÇABALARIMIZIN HEPSİ HUZURA KAVUŞMAK, HUZURU BULMAK İÇİNDİR’
Protokol konuşmalarının ardından Mesnevi Sohbetini, Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş yaptı. İnsanlığın bir arayış yolcusu olduğunu ifade eden Arpaguş, “Bu arayış kimimiz için bir nefes sıhhat, kimimiz için sosyal bir statü, kimimiz için bir ahlaki haslet olarak gözükse de çabalarımızın hepsi huzura kavuşmak, huzuru bulmak içindir. Allah’a vuslatının 752’nci yılını idrak ettiğimiz Mevlana Celaleddin-i Rumi, tüm zamanlardaki muhataplarına şöyle seslenmişti; ‘Eğer can menzilini aramaktaysan, sen cansın. Bir lokma ekmek aramaktaysan, ekmeksin. Şu inceliği idrak edersen eğer işin hakikatini de bilirsin. Her neyi aramaktaysan sen osun’. Aradığımız ne ise ona göre değerlendiriliriz. Bizler huzurun peşindeyiz ve huzuru aradığımız nispette insanlığımızı bulmaktayız. Hak huzurunda hazır olarak maksadımıza ermekteyiz.” dedi.
ŞEB-İ ARUS TÖRENİNDE, SEMA GÖSTERİSİ
Mesnevi Sohbetinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğunca sanatçı Ahmet Özhan tarafından tasavvuf müziği konseri verildi. Daha sonra da Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu, sema gösterisi yaptı. Davetlilerin ilgiyle izlediği sema, Mevlevi dervişi olarak kabul edilen semazenler tarafından gerçekleştirildi. Sema, kulun hakikate yönelip, akılla- aşkla yücelip, nefsini terk ederek, hakta yok oluşu ve olgunluğa ermiş, kamil bir insan olarak tekrar kulluğuna dönüşüdür.
HER KIYAFETİN BİR ANLAMI VAR
Özel kıyafetlerle sema yapan semazenlerin başındaki ‘sarık sikkesi, Mevlevilikte ölünce başucuna dikilen mezar taşını, hırkası mezarını, üst tarafı dar, aşağısı geniş ve kolsuz beyaz renkli kıyafeti olan ‘tennure’ kefenini temsil ediyor. Tennurenin üstüne ise iliksiz ve düğmesiz yelek ‘destegül’ bele ise dört parmak genişliğinde Arap alfabesinde elif harfine benzer ‘elifi nemed’ kuşak takılıyor.
Tasavvuf müziği eşliğinde gerçekleşen sema gösterisinde semazenler, ilk önce kollarını çapraz bağlayarak, görünüşte ‘Bir’ rakamını temsil eder ve böylece Allah’ın birliğini tasdik eder. Ardından kollarını her iki tarafa açıp zikir yaparak, sağ eli dua eder gibi yukarıya, sol eli aşağıya açıktır. Bu, ‘Haktan alır, halka saçarız, hiçbir şeyi kendimize mal etmeyiz, görünüşte var olan, vasıtalık eden bir suretten başka bir şey değiliz’ anlamına gelmektedir. Sağdan sola kalbin etrafında dönerek, bütün insanları, bütün yaratılmışları, bütün kalbiyle sevgi ve aşkla kucaklayışıdır. Yedi bölümden oluşan semanın her bölümünün ise ayrı bir manası bulunuyor.