DOLAR

42,8230$% 0

EURO

50,5117% 0.12

STERLİN

57,8617£% 0.15

GRAM ALTIN

6.116,16%0,12

ONS

4.443,08%0,11

BİST100

11.311,06%-0,27

Sabah Vakti a 02:00
Kayseri KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

23 Aralık 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Sahnenin Kalbi Bakırköy’de Atacak: 2026 Ocak Ayında Dev Bir Sanat Çıkarmasına Hazır Olun!

      Sahnenin Kalbi Bakırköy’de Atacak: 2026 Ocak Ayında Dev Bir Sanat Çıkarmasına Hazır Olun!
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Türkiye’nin üçüncü ödenekli tiyatrosu olarak sanat tarihimizde ayrıcalıklı bir yere sahip olan Bakırköy Belediye Tiyatroları (BBT), Genel Sanat Yönetmeni Ragıp Savaş’ın liderliğinde 2026 yılına sanat dolu bir çıkarma yapıyor. Ocak ayında, biri yeni olmak üzere 7 farklı oyunla izleyici karşısına çıkan kurum; yerli klasiklerden çağdaş dünya dramaturjisine uzanan geniş repertuvarıyla köklü geçmişini modern bir vizyonla geleceğe taşıyor.

      Ocak ayı boyunca izleyiciyle buluşacak olan bu özel seçki, BBT’nin sanatsal çıtasını gözler önüne seriyor:

      2026’nın İlk Prömiyeri: Ödüllü Bir Eser

      BBT, 13 Ocak 2026 tarihinde usta yazar Özen Yula’nın kült eseri “Ay Tedirginliği” ile prömiyer yapacak. 2001 yılında Afife Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Yazarı” ödülünü getiren oyun, izleyiciyi tekinsiz bir gizemin içine davet ediyor.

      “Bir Kadın, Bir Adam, Bir Giz ve Birçok Cinayet…” 1950’lerin İstanbul’unda, gecenin ıssızlığında yan yana gelen iki yabancı; çantalarında geçmişin derin yaralarını ve karanlık sırlarını taşımaktadır. Yazılışının 30. yılında ilk günkü sarsıcılığını koruyan eser; gerilimle duygusallığın buluştuğu unutulmaz bir karşılaşma sunuyor.

      • Yönetmen: Burcu Halaçoğlu
      • Oyuncular: Damla Karaelmas, Emre Koç
      • Tarihler: 13, 14, 21, 28 Ocak saat 20.00 (Baruthane Sahnesi)
      • Ulaşım Notu: Baruthane Sahnesi için oyun öncesi (19:00) ve sonrası (21:30) Ataköy Marmaray durağından ücretsiz servis imkanı sağlanacaktır.

      OCAK REPERTUARI VE OYUN DETAYLARI

      1. EŞEĞİN GÖLGESİ (Haldun Taner Klasiği)

      Toplumsal Bir Cinnet Güzellemesi Tiyatromuzun kutup yıldızı Haldun Taner’in ölümsüz eseri, usta yönetmen Murat Karasu’nun çağdaş yorumuyla devleşiyor. Hayali “Abdalya” ülkesinde bir eşeğin gölgesi üzerinden başlayan absürt tartışma; medyanın ve siyasetin müdahalesiyle koca bir ülkeyi kutuplaştıran trajikomik bir eleştiriye dönüşüyor.

      • Tarihler: 10, 16, 17, 30 Ocak saat 20.00 (Leyla Gencer OKM)

      2. ÇİRKİN (Modern Çağ Eleştirisi)

      Marius von Mayenburg’un Sarsıcı Bakışı Modern dünyanın dayattığı “kusursuzluk” ve “aynılaşma” kavramlarını merkezine alan yapım, bir estetik ameliyat sonrası yüzü mükemmelleşen ancak öz kimliğini kaybeden Lette’nin trajikomik yok oluşunu anlatıyor.

      • Yöneten: Yelda Baskın
      • Tarihler: 2, 3, 24, 31 Ocak saat 20.00 (Leyla Gencer OKM)

      3. BABİL KULELERİ (Toplumsal Muhasebe)

      Görünmez Yaşamların ve Yükselen Rezidansların Hikayesi Lüks gökdelenlerin ihtişamı ile o inşaatlarda can veren işçilerin sessiz çığlığı arasındaki uçurum… Ebru Nihan Celkan’ın yazdığı oyun, toplumsal sınıfların sarsılmaz bağlarını sorguluyor.

      • Yöneten: Fidan Tek Koşar
      • Tarih: 15 Ocak saat 20.00 (Leyla Gencer OKM)
      • Uyarı: Işığa duyarlı epilepsisi olan izleyicilerimiz için tetikleyici unsurlar içermektedir.

       

      4. İNTERAKTİF HUKUK DRAMASI: “TERÖR”

      Karar Sizin! Ferdinand von Schirach’ın eserinde izleyici “jüri” koltuğuna oturuyor. 70 bin kişiyi kurtarmak için 164 yolcusu olan uçağı vuran bir pilotun kaderine seyirciler oylarıyla karar veriyor. Vicdan, etik ve hukuk arasındaki ince çizgiye tanıklık edin.

      • Yöneten: Nurkan Erpulat
      • Tarihler: 8, 9 Ocak saat 20.00 (Leyla Gencer OKM)

       

      ÇOCUK OYUNLARI

      5.Sihirli Oyuncak:

      Paylaşmanın ve dostluğun gücünü masalsı bir dille anlatan yapım, Prenses Lina ve Stella’nın serüvenini sahneye taşıyor.

        • Tarihler: 4, 11, 25 Ocak saat 13.00

      6. Tiyatronun Büyüsü:

      Tiyatro binasını yıkılmaktan kurtarmaya çalışan Tiyatro Cini Sofi ve küçük kahramanların hikayesi, çocuklara sanat sevgisini aşılıyor.

        • Tarih: 18 Ocak saat 13.00

      GENÇLERE MÜJDE: “KOLTUK SENİN”

      BBT, 25 yaş altı izleyicilere yönelik ücretsiz tiyatro imkânı sunan projesini sürdürüyor. Gençler, oyun saatinde kimliklerini göstererek salondaki boş koltuklarda yerlerini alabilirler.

      Biletler: Biletinial.com ve BBT Gişeleri.

      • Mekan: Leyla Gencer Opera ve Kültür Merkezi, Bakırköy/İstanbul
      • Online Bilet: Biletinial
      • Gişe Tel: 0212 414 96 47-48 / 0212 661 38 94-95

      Bakırköy Belediye Tiyatroları:

      • Web: bbt.bel.tr  Instagram: @b.b.t.official
      • Facebook: facebook.com/pages/BBT/8485 E-posta: [email protected]

       

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Şehir Tiyatroları “Ağrı Dağı Efsanesi”yle Bursa Seyircisiyle Buluşuyor

      Şehir Tiyatroları “Ağrı Dağı Efsanesi”yle Bursa Seyircisiyle Buluşuyor
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, hikayesiyle ön plana çıkan oyunlarından “Ağrı Dağı Efsanesi” oyununu Bursa Osmangazi seyircisiyle buluşturuyor.

      Yaşar Kemal’in yazdığı Yiğit Sertdemir’in uyarlayıp yönettiği “Ağrı Dağı Efsanesi”,      27 Aralık 2025 Cumartesi günü 20.00’de Bursa Osmangazi Belediyesi Merinos Atatürk Kültür Kongre Merkezi’nde sahneleniyor.

      Mahmut Han’ın kızı Gülbahar ile Ahmet’in aşkını ve halkın zulme karşı sessiz direnişini konu alan oyun, büyük bir prodüksiyonla tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor.

      Dekorundan müziğine, oyunculuklarından rejisine kadar sezonun iddialı yapımlarından biri olan “Ağrı Dağı Efsanesi”nde geleneksel Anadolu motifleri modern bir koreografiyle harmanlanıyor.

      İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş oyunlarını İstanbul’un birçok ilçesinin yanı sıra farklı illerde de  seyirciyle buluşturmaya devam edecek.

      AĞRI DAĞI EFSANESİ

      Kapısına kadar gelen bir atı geri vermeyerek geleneğine sahip çıkma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Ahmet’le, hem atın hem de bölgenin yönetiminde sözün sahibi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar’ın hikâyesi, Yaşar Kemal’in usta kaleminde hem kültürün rengi, hem tarihin izi, hem halkın yükünü taşıyan Ağrı Dağı Efsanesi’ne dönüşmüştür.

      Büyük ustanın anlatısına sahne üzerinde soluk vermek için çıktığımız yolculukta, seyircilerimizi Ağrı Dağı Efsanesi’ni birlikte hayal etmeye davet ediyoruz.

      Oyunda Arda Alpkıray, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Can Tarakçı, Cihan Kurtaran, Emrah Can Yaylı, Emre Yılmaz, Ertan Kılıç, Hakan Örge, Murat Üzen, Özge Midilli, Serkan Bacak, Uğur Dilbaz, Yeliz Şatıroğlu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor.

       

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Link Bilgisayar, 2025 Yılını Bulut, Yapay Zekâ, Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Olgunluk Odaklı Güçlü Bir Dönüşümle Tamamladı

      Link Bilgisayar, 2025 Yılını Bulut, Yapay Zekâ, Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Olgunluk Odaklı Güçlü Bir Dönüşümle Tamamladı
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      2025 yılı boyunca Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Aselsannet, Üniversiteler ve özel sektör kuruluşlarıyla çok sayıda stratejik projeye imza atan Link Bilgisayar, aynı dönemde 2 milyon dolarlık Abrakadabra Oyun Teknolojileri yatırımını tamamlayarak teknoloji ekosistemindeki büyümesini farklı dikeylere taşıdı. Bu yatırım, şirketin yenilikçi vizyonunu ve çok boyutlu değer üretme yaklaşımını somut şekilde ortaya koydu.

      Kamu güvenliği ve savunma teknolojilerinde stratejik güçlenme

      Yıl içerisinde hayata geçirilen ESTÜ Akıllı Güvenli Kampüs Çözümleri, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Güvenliği Projeleri, Yaklaşık 346 Milyon TL tutarındaki Aselsannet ile Savunma Sanayi iş birliği ve 207,9 milyon TL’lik Yapay Zekâ destekli güvenlik çözümleri projeleri, Link Bilgisayar’ın Savunma ve Kamu güvenliği alanındaki konumunu önemli ölçüde güçlendirdi.

      Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü ile Türkiye geneli Yüz Tanıma Sistem projesinde güvenli iletişim altyapısı ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri kapsamında imzalanan yeni sözleşmeler, şirketin bu alandaki teknik yetkinliğini ve kamu nezdindeki güvenilirliğini bir kez daha teyit etti.

      Bulut ve Yapay Zekâ Merkezli Ar-Ge Hamlesi

      2025 yılı, Link Bilgisayar’ın bulut teknolojileri ve yapay zekâ odaklı Ar-Ge yatırımlarında önemli bir ivme yakaladığı bir dönem oldu. Gazi Üniversitesi Teknopark bünyesinde gerçekleştirdiği; Link Cloud ERPBlockchain Tabanlı Muhasebe Güvenlik SistemiLink Dashboard, Link Sanal AsistanAI Report ve Link PDKS projeleri resmen onaylandı. Bulut mimarisi üzerine inşa edilen bu çözümler, Link Bilgisayar’ın büyük veri, otomasyon ve yapay zekâ yetkinliklerini güçlendirirken, Link Cloud ERP’yi kurumların dijital dönüşüm yolculuklarında stratejik bir platform haline getirdi.

      Sürdürülebilirlikte yerli dijital altyapı: SUSDEX / ESG ScoreCard

      Link Bilgisayar, 2025 yılında sürdürülebilirlik alanındaki teknoloji yatırımlarını da stratejik öncelikleri arasına aldı. Alanında yetkin hocalarla birlikte üniversitelerle iş birliği içinde geliştirilen SUSDEX / ESG ScoreCard platformu ile kurumların çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarını ölçebilecekleri, raporlayabilecekleri ve yönetebilecekleri yerli bir dijital altyapı oluşturuldu. Artan regülasyonlar ve yatırımcı beklentileri doğrultusunda geliştirilen bu çözüm, sürdürülebilirliği kurumlar için ölçülebilir, karşılaştırılabilir ve stratejik bir yönetim alanına dönüştürmeyi hedefliyor.

      Kurumsal olgunluk, kalite yönetimi ve kamu yetkinliği

      Link Bilgisayar, 2025 yılında teknoloji üretiminin yanı sıra kurumsal yönetişim, kalite yönetimi, iş sürekliliği ve kamu projelerine uyum alanlarında da önemli adımlar attı. Şirket, geliştirdiği çözümleri uluslararası standartlar ve ulusal yetkilendirmelerle güvence altına aldı. Bu kapsamda Link Bilgisayar; ISO/IEC 42001 Yapay Zekâ Yönetim SistemiISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi sertifikalarını TÜRKAK onaylı olarak almaya hak kazandı. Bu belgeler, şirketin yapay zekâ çözümlerini etik, güvenli, izlenebilir ve sürdürülebilir bir yönetişim modeliyle geliştirdiğini ve kritik iş süreçlerini kesintisiz şekilde yönetebilecek kurumsal altyapıya sahip olduğunu ortaya koydu.

      Yazılım geliştirme süreçlerindeki olgunluk seviyesi, ISO/IEC 15504 (SPICE) sertifikasıyla tescillenirken; Link Bilgisayar ayrıca Kamu Bilişim Yetki Belgesi alarak kamu kurumlarına yönelik yazılım ve bilişim projelerinde yetkilendirilmiş, mevzuata tam uyumlu ve güvenilir bir teknoloji sağlayıcısı olduğunu resmi olarak belgeledi.

      Ulusal ve sektörel temsilde güçlenen konum

      2025 yılı içerisinde Link Bilgisayar Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği) üyelikleriyle hem ulusal teknoloji ekosisteminde hem de ihracat odaklı büyüme stratejisinde daha etkin bir rol üstlendi. Bu üyelikler, şirketin yerli yazılım üretimi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü destekleyen önemli adımlar arasında yer aldı.

      Genişleyen ekosistem ve sosyal sorumluluk çalışmaları

      Link Bilgisayar, 2025 yılı boyunca fuarlar, zirveler, üniversite iş birlikleri, basın toplantıları ve sektör sponsorluklarıyla paydaş ekosistemini genişletti. Bilişim 500 araştırmasında iki kategoride birincilik ödülü alan şirket, çok sayıda teknoloji etkinliğinde sponsor ve konuşmacı olarak yer aldı. Çalışan gönüllülüğü kapsamında ise Van’da 23 Nisan etkinliği, LÖSEV haftası farkındalık çalışmaları ve maraton koşuları gibi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirildi.

      2026 Odağı: Bulut, Yapay Zekâ ve Sürdürülebilir Büyüme

      Link Bilgisayar, 2026 yılında bulut tabanlı çözümler, yapay zekâ teknolojileri, sektörel dikey yazılımlar ve kurumsal güvenlik projelerinde büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Link Cloud ERP’nin yaygınlaştırılması, Ar-Ge projelerinin ölçeklendirilmesi ve sürdürülebilirlik teknolojilerinin ürün portföyünde daha güçlü konumlandırılması, şirketin öncelikli stratejik başlıkları arasında yer alıyor.

      “Dönüşümümüzü somutlaştırdığımız bir yıl oldu”

      Link Bilgisayar Genel Müdürü Murat Pekmezyan, “2025, yalnızca güçlü finansal sonuçlar elde ettiğimiz bir yıl değil; aynı zamanda bulut teknolojileri, yapay zekâ ve kurumsal olgunluk alanındaki dönüşümümüzü somutlaştırdığımız bir dönem oldu. Link Cloud ERP’yi, işletmelerin dijitalleşme yolculuklarında stratejik bir yol arkadaşı olarak konumlandırıyoruz” dedi. 

      Sürdürülebilirlik ve kalite yatırımlarına da değinen Pekmezyan sözlerini şöyle sürdürdü:

      “ISO/IEC 42001 ve ISO 22301 başta olmak üzere sahip olduğumuz kalite ve yönetim sistemi belgeleriyle, geliştirdiğimiz teknolojileri güvenilir ve sürdürülebilir bir zemine oturttuk. SUSDEX / ESG ScoreCard platformu ile kurumların ESG süreçlerini dijital ve ölçülebilir hale getiriyoruz. 2026 yılında odağımız; Ar-Ge, nitelikli insan kaynağı ve uluslararası pazarlarda rekabetçi çözümlerle büyümeyi sürdürmek olacak. Hedefimiz, Link Bilgisayar’ı bölgenin en güçlü teknoloji oyuncularından biri haline getirmek.”

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Edremit Tarıma Dayalı OTB’de Dev Adım: “Burcu Gıda’dan Bölge Ekonomisine Güçlü Katki”

      Edremit Tarıma Dayalı OTB’de Dev Adım: “Burcu Gıda’dan Bölge Ekonomisine Güçlü Katki”
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Balıkesir Edremit Tarıma Dayalı İhtisas (Jeotermal Kaynaklı Sera) Organize Tarım Bölgesi’nde bölge ekonomisi ve tarıma dayalı sanayinin gelişimine önemli katkılar saylayacak büyük ölçekli yatırım için parsel tahsis sözleşmesi imza töreni gerçekleştirildi.

      Türkiye’nin köklü gıda firmalarından Burcu Gıda Konservecilik ve Salça Sanayi A.Ş, Edremit Tarıma Dayalı OTB’de büyük ölçekli sanayi parseli tahsis talebinde bulunarak önemli bir yatırım kararına imza attı.

      İmza törenine Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, Belediye Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci, Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin, Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker ile Burcu Gıda Yönetim Kurulu üyeleri;  Cemil Bahadır, Özcan Bahadır ve Burcu Bahadır Savaş katıldı.

      Gerçekleşen imza töreninde Edremit Tarıma Dayalı OTB’nin bölge için taşıdığı stratejik öneme vurgu yapılırken, gerçekleştirilen yatırımın uzun vadede Edremit ve çevresine önemli ekonomik katkılar sunacağı ifade edildi.

      1992 yılında Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde kurulan Burcu Gıda, salça ve konserve ürünleri başta olmak üzere geniş ürün yelpazesiyle hem yurt içinde hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir konuma sahip bulunuyor. Yaklaşık bin kişinin  üzerinde istihdam sağlayan firma, Edremit Tarıma Dayalı OTB’de gerçekleştireceği bu yeni yatırımla üretim kapasitesini artırmayı, tarımsal ürünlerin katma değerli şekilde işlenmesini ve bölge tarımının sanayi ile entegrasyonunu güçlendirmeyi hedefliyor.

      İmza töreninde açıklama yapan Burcu Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Bahadır; “Edremit Tarıma Dayalı İhtisas OTB, bizim için son derece kıymetli bir yatırım alanıdır. Bu bölgede yer almaktan ve Edremit’e değer katacak bir yatırımın parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Planladığımız bu yatırımla birlikte, ilk etapta en az 500 kişiye doğrudan istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Üretime geçtiğimizde bu sayının artarak devam edeceğine inanıyoruz.” dedi.

      İmza töreninde açıklama yapan Edremit TDİOTB Yönetim Kurulu Başkanı Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Organize Tarım Bölgesi’nin yalnızca bir tarım alanı değil, tarım sanayi entegrasyonunu sağlayan, aynı zamanda bölgenin geleceğini şekillendirecek stratejik bir kalkınma projesi olduğunu vurguladı. Edremit Tarıma Dayalı İhtisas OTB’nin, tarımın sanayiyle buluştuğu, katma değerin üretildiği ve istihdamın artırıldığı çok kıymetli bir kalkınma hamlesidir. Bugün Burcu Gıda gibi güçlü ve köklü bir markanın bölgemize yatırım kararı alması, Edremit’in yatırım güvenilirliğinin ve potansiyelinin açık bir göstergesidir.” dedi.

      Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş da törende yaptığı değerlendirmede, Edremit’in tarımsal üretim gücünün sanayi yatırımlarıyla daha da değer kazandığını belirterek, “Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Organize Tarım Bölgesi, ilçemizin kalkınma vizyonunun en önemli ayaklarından biridir. Burcu Gıda gibi ülkemizin köklü ve güçlü bir markasının Edremit’i tercih etmesi, doğru bir yolda ilerlediğimizin göstergesidir. Bu yatırım; istihdamdan üretime, tarımdan ihracata kadar birçok alanda Edremit’e ve bölgemize önemli katkılar sunacaktır. Belediye olarak üretimi, istihdamı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen her yatırımın yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

      Törende ayrıca, tahsis edilen sanayi parsellerinin 2026 yılının ilk yarısında yatırımcıya teslim edilmesinin planlandığı belirtilirken, bu sürecin Edremit ve çevresinde yatırım ortamının geliştirilmesini ve ekonomik canlılığı artıracağı konusunda görüş birliğine varıldı. Katılımcılar, Burcu Gıda’nın Edremit Tarıma Dayalı OSB’de hayata geçireceği yatırımın bölgeye hayırlı olmasını temenni ederek, kamu–özel sektör iş birliğiyle katma değerli yatırımların artarak devam edeceğini ifade etti.

       

       

      Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

      Devamını Oku

      Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Asistan Hekimler Ağır ve Kronik Sorunlar Yaşıyor! 

      Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Asistan Hekimler Ağır ve Kronik Sorunlar Yaşıyor! 
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      BSHA / VAN – Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Burak Taşdemir ve Doğu Anadolu Şubesi’nin katılımıyla, hastanede görev yapan asistan hekimlerin yaşadığı ağır ve kronik sorunları kamuoyuyla paylaşıldı.

      Haklarımız var, talep ediyoruz, vazgeçmiyoruz!

      Taşdemir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Bizler, sağlık sisteminin ağır yükünü omuzlayan ve aynı anda hem nitelikli uzmanlık eğitimi almaya hem de kesintisiz sağlık hizmeti sunmaya çalışan asistan hekimleriz. Uzun süredir güvencesiz çalışma koşulları, yetersiz altyapı ve malzeme, artan iş yükü, şiddet riski ve ihlal edilen özlük hakları nedeniyle hem mesleki hem de insani sınırlarımız zorlanmaktadır. Yaşanan bu sorunlar yalnızca biz sağlık emekçilerini değil, doğrudan halkın güvenli, nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmeti alma hakkını da tehdit etmektedir. Eğitim hakkımızın sistematik biçimde göz ardı edildiği, hasta güvenliğinin risk altına girdiği ve verilen sözlerin tutulmadığı bu koşullar artık sürdürülemez bir noktaya ulaşmıştır. Bugün burada, yalnızca kendi haklarımız için değil; etik, güvenli ve nitelikli bir sağlık sistemi için yaşadığımız sorunları kamuoyuyla paylaşmak ve yetkilileri sorumluluk almaya davet etmek üzere bir aradayız. Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde meşru mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.

      Haklarımız var, talep ediyoruz, vazgeçmiyoruz!”

      Asistan Hekimlerin Çalışma Koşullarına ve Sağlık Hizmetine İlişkin Sorunlar

      Polikliniklerde muayene edilmesi gereken hasta sayılarının fazlalığı hastalara nitelikli muayene için yeterli süre ayrılmasını engellerken, eğitim sürecindeki asistan hekimlerin akademik ve bilimsel gelişimini de ciddi biçimde sekteye uğratmaktadır.

      Hastanemizde araştırma görevlilerinin tez çalışmalarını yürütebileceği, ilgili branşların güncel kaynaklarına erişebileceği, teknolojik altyapısı güçlü bir kütüphane bulunmamaktadır

      Birçok bölümde eğitim seminerleri yalnızca asistan hekimlerle sınırlı kalmakta; öğretim üyelerinin eğitim sürecine aktif katılımı yetersiz olmaktadır.

      Servisler ve yoğun bakım üniteleri gibi kontrollü alanlara hastane personeli dışındaki kişilerin denetimsiz erişimi ile ziyaret saatleri ve ziyaretçi sayısına ilişkin düzenlemelerin yetersizliği, çalışma düzenini bozmakta ve hasta sağlığını tehlikeye atmaktadır.

      Acil servis gibi yüksek riskli birimler dahil olmak üzere hastanenin hiçbir biriminde etkin ve işlevsel bir şiddet önleyici sistem bulunmamaktadır. Teknik donanım (dedektör vb.) ve güvenlik personeli eksikliği, çalışma alanlarımızı can güvenliğimizin tehlikede olduğu mekânlara dönüştürmektedir.

      Hastanede tanı ve tedavi süreçlerinde kullanılan sarf malzemeleri ile temel tıbbi ekipmanlarda eksiklikler bulunmaktadır. Günlük kullanım için gerekli hijyen ve koruyucu malzemelerin yetersizliği, hizmet sunumunu aksatmakta; tüm birimlerde enfeksiyonların önlenmesine yönelik uygulamaların etkinliğini azaltmaktadır. Bu durum hem sağlık çalışanları hem de hastalar açısından risk oluşturmaktadır.

      Pediatri gibi temel branşlarda yan dal birimlerinin bulunmaması, mevcut yan dalların ise ciddi imkân eksiklikleriyle çalışması; hem halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimini hem de hekimlerin eğitim süreçlerini olumsuz etkilemektedir. Özellikle yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki yetersizlikler hayati riskler doğurmaktadır. Çevre il ve ilçelerden gelen, acil doğum ve yenidoğan bakım ihtiyacı olan gebeler ile bebeklerin, yenidoğan transport ambulansı ve uzman personel gibi hayati altyapıların sağlanmadan, yalnızca “acil çıkış” kararı ile sevk edilmesi kabul edilemez bir uygulamadır. Bu durum, en temel hasta hakları olan yaşam hakkı ve güvenli sağlık hizmeti alma hakkını ihlal etmekte, hasta ve bebekleri ölümcül risklere maruz bırakmaktadır. Tüm sağlık yöneticilerinin, bürokratik kolaylıkları değil insan hayatını merkeze alan; etik, güvenli ve sürdürülebilir bir sevk sistemini kurmak gibi tartışmasız bir sorumluluğu bulunmaktadır. Yetkilileri, yalnızca istatistiksel verilerle övünmek yerine sahada yaşanan bu gerçekliği görmeye, sorumluluk almaya ve acilen somut çözümler üretmeye çağırıyoruz.

      Hastane içerisinde ne sağlık emekçilerinin ne de hastaların günlük temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği, kısa süreli de olsa soluklanabileceği bir kantin bulunmamaktadır.

      Yemekhanede hazırlanan yemeklerin sunumunda zaman zaman hijyenle ilgili aksaklıklar yaşanmakta; bazı birimlerde görev yapan personele yemek ulaştırılmasında güçlükler görülmektedir. Akşam nöbetlerinde sunulan yemeklerin niteliğinin iyileştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Hijyenik ve yeterli besin değerine sahip yemeklerin üretilmesi çalışan sağlığı açısından hayati önemdedir.

      Uzun süredir devam eden hastane ek bina inşaatı nedeniyle hem çalışanların hem de hastaların faydalanacağı imkânlar gecikmektedir. İnşaat sürecinin yarattığı gürültü ve görüntü kirliliği ciddi bir sorun olup, sürecin hızlandırılması gerekmektedir.

      Doktor dinlenme ve çalışma odalarında bulunan koltuk ve sandalye gibi malzemeler kullanıma uygun olmayıp ergonomik açıdan ciddi sorunlar barındırmaktadır.

      Mesai sonrasında yoğunlaşan özel vaka kabulü, sağlık personelinin (hemşire, asistan vb.) mesleki gelişimlerini ve standart güncellemelerini sekteye uğratmaktadır.Mevcut kadronun özel vakalara odaklanmak zorunda bırakılması, acil gelen vakalara ve diğer rutin hizmetlere ayrılması gereken personel sayısını azaltmaktadır. Bu da acil vakalara müdahale sürelerinin uzamasına ve tüm hastalar için hizmet kalitesinin baskı altına girmesine yol açmaktadır

      Nöbet sonrası izin uygulamalarında birimler arasında farklılıklar oluşması, bazı birimlerde mağduriyetlere yol açmaktadır. Nöbet ertesi izinlerin ilgili mevzuatta tanımlandığı şekilde tüm birimlerde eksiksiz uygulanması gerekmektedir.

      Özellikle uzun süreli tedavi gören hastaların bulunduğu servislerde, tedavinin bir parçası olarak hastalara uygun sosyal alanlar oluşturulması gerekmektedir.

      Sözleşmede net bir şekilde 19 Aralık 2025 tarihinde promosyon ücretlerinin ödenmesi ilgili banka tarafından taahhüt edilmesine rağmen keyfi gerekçelerle süreç geciktirilmiştir.

      Asistan hekimler olarak nöbet ertesi izin hakkı, nitelikli uzmanlık eğitimi, güvenli çalışma ortamı ve insanca yaşayabileceğimiz ücret artışı için uzun zamandır mücadele ediyoruz. Hastanenin hizmet yükünün büyük kısmını omuzlayan, aynı anda hem eğitim almaya hem de etkin sağlık hizmeti sunmaya çalışan asistan hekimlerin ücretleri yoksulluk sınırının altında kalmaktadır. Dahası; hak edilen ödemelerin zamanında yatırılmaması bu adaletsizliği derinleştirmekte ve ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır. Üstelik yanı başımızdaki eğitim ve araştırma hastanesinde görev yapan meslektaşlarımızla yapılan ek ödemeler arasındaki belirgin fark, aynı işi yapan hekimler arasında kabul edilemez bir ücret adaletsizliği yaratmaktadır.

      Başta Rektörlük Olmak Üzere İlgili Tüm Yöneticileri Sorumluluk Almaya Davet Ediyoruz  

      Buradan başta üniversite rektörlüğü olmak üzere ilgili yöneticileri sorumluluk almaya davet ediyoruz. Sayın Rektör tarafından yaklaşık bir yıl önce asistan hekimlere bizzat iletilen iyileştirme ve düzenleme vaatlerinin büyük bir kısmı bugüne kadar hayata geçirilmemiştir. Verilen sözlerin tutulmaması, sorunlarımızın ötelenmesi ve yapısal eksikliklerin görmezden gelinmesi hem çalışma barışını zedelemekte hem de sunulan sağlık hizmetinin niteliğini doğrudan etkilemektedir. Bizler, yalnızca kendi özlük haklarımız için değil, nitelikli sağlık hizmeti ve sürdürülebilir bir eğitim ortamı için bu sorunları dile getiriyoruz. Yetkililerden beklentimiz; taleplerimizin muhatapsız bırakılmaması, verilen sözlerin gecikmeksizin yerine getirilmesi ve sorunlara kalıcı, şeffaf ve somut çözümler üretilmesidir. Aksi halde, demokratik ve meşru haklarımızı kullanmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. Toplum için, nitelikli ve iyi hekimlik için buradayız,  burada olmaya devam edeceğiz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

      Devamını Oku