42,8230$% 0
50,5117€% 0.12
57,8617£% 0.15
6.116,16%0,12
4.443,08%0,11
11.311,06%-0,27
02:00
24 Aralık 2025 Çarşamba

Beslenme ve diyetetik alanında kişiye özel yaklaşımıyla öne çıkan Diyetisyen Sümeyra Gözüm, sağlıklı ve sürdürülebilir yağdan kilo kaybının ancak bireysel ihtiyaçlara göre planlanan beslenme programlarıyla mümkün olduğunu vurguluyor.
Her danışanın metabolik yapısının, yaşam tarzının ve sağlık durumunun farklı olduğuna dikkat çeken Gözüm, yağ yakımının yalnızca kalori kısıtlamasıyla değil; bilimsel veriler ışığında oluşturulan bütüncül bir sistemle sağlanabileceğini belirtiyor.
SÜREÇ KAN TAHLİLİ İLE BAŞLIYOR
Diyetisyen Sümeyra Gözüm’e göre yağdan kilo kaybında ilk ve en kritik adım, detaylı kan tahlili yapılması. Hormon dengesizlikleri, insülin direnci veya vitamin–mineral eksikliklerinin kilo verme sürecini doğrudan etkilediğini belirten Gözüm, özellikle HOMA-IR, tiroid fonksiyonları, hormon profili ve ferritin, B12, D vitamini ile folik asit değerlerinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Tahlil sonuçlarına göre beslenme planının şekillendirilmesi ve gerekli durumlarda doktor kontrolünde takviye desteği alınması, sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlıyor.
KAS KÜTLESİ KORUNARAK YAĞ KAYBI HEDEFLENİYOR
Sümeyra Gözüm, etkili bir zayıflama sürecinde asıl hedefin kas kütlesini koruyarak yağdan kilo kaybı sağlamak olduğunu vurguluyor. Bu doğrultuda, kişinin kilosuna uygun şekilde yeterli ve kaliteli protein alımının büyük önem taşıdığını belirten Gözüm, protein yetersizliğinin metabolizmayı yavaşlatarak süreci olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor.
Yumurta, yağsız et ürünleri, balık, süt ve süt ürünleri gibi yüksek biyolojik değere sahip protein kaynakları, kişiye özel planlar doğrultusunda beslenme programlarına dahil ediliyor.


SU TÜKETİMİ, UYKU VE STRES YÖNETİMİ SÜRECİN AYRILMAZ PARÇASI
Yağ yakımını artıran önemli faktörlerden birinin de yeterli su tüketimi olduğunu belirten Gözüm, kilogram başına ortalama 35 ml su tüketiminin metabolizma üzerinde olumlu etkiler yarattığını ifade ediyor.
Bunun yanı sıra, düzenli uyku ve stres yönetiminin hormonal denge açısından büyük önem taşıdığına değinen Gözüm, yetersiz uyku ve yoğun stresin yağ yakım sürecini yavaşlatabileceğini belirtiyor.
BESLENME VE HAREKET BİRLİKTE PLANLANIYOR
Diyetisyen Sümeyra Gözüm, yağdan kilo kaybının yaklaşık yüzde 80–90’ının beslenme düzeni, yüzde 10–20’sinin ise fiziksel aktiviteyle sağlandığını ifade ediyor. Haftada 4–5 gün yapılan tempolu yürüyüş veya kişiye uygun egzersizlerin, doğru beslenme planı ile desteklendiğinde maksimum fayda sağladığını vurguluyor.
Kısa vadeli, sürdürülemez diyetler yerine; bilimsel, kişiye özel ve uzun vadede sağlığı koruyan beslenme modellerini benimsediklerini belirten Gözüm, danışanlarına kalıcı yaşam tarzı değişikliği kazandırmayı hedeflediklerini sözlerine ekliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atilla Yeşilada, son yayınında 2026 yılı için yatırım dünyasının kazananlarını ve kaybedenlerini detaylı bir “Sıralı Tam Liste” ile analiz ediyor. Piapiri yatırım uygulamasının sponsorluğunda hazırlanan videoda Yeşilada, küresel ve yerel piyasalara dair çarpıcı öngörülerde bulunuyor.
2026’nın Kaybedenleri
Çin ve Çin Varlıkları: Yeşilada’ya göre 2026, Çin’in “çöküş yılı” olacak. Emlak krizi ve iç talep daralması nedeniyle Çin hisse senetleri ve özel sektör tahvilleri en çok kaybettirenler arasında yer alacak. [03:18]
Brent Petrol: Talebin düşmesiyle varil fiyatının 50 dolara kadar gerileyebileceğini belirten ekonomist, petrolden kazanç beklenmemesi gerektiğini vurguluyor. [03:55]
Euro ve Gümüş: Avrupa’daki resesyon riski ve ECB’nin faiz indirimleri nedeniyle Euro’nun değer kaybedeceğini, gümüşte ise bir “balon” oluştuğunu savunuyor. [06:14], [06:33]
2026’nın Kazananları
Türk Lirası (TL) Mevduat ve Tahviller: Merkez Bankası’nın “güçlü TL” politikasını sürdüreceğini öngören Yeşilada, dolar/TL artışının %16-20 bandında kalacağını, bu nedenle yüksek faizli TL mevduat ve tahvil fonlarının reel getiri sağlayacağını belirtiyor. [07:49]
Bitcoin: Bitcoin’i “yılın en büyük kazananı” ilan eden Yeşilada, Trump yönetiminin regülasyonları kaldırma vaadiyle Bitcoin’in tekrar yükseleceğini düşünüyor. [12:40]
Borsa İstanbul (BIST 100): Endeksin 2026 sonunda 14.000 puan civarına ulaşabileceğini, özellikle yabancı yatırımcının gelişiyle iskontolu olan Türk hisselerinin değer kazanacağını öngörüyor. [10:11]
Altın: Jeopolitik risklerle 5.000 dolar (ons) seviyesine kadar çıkabileceğini ancak Fed’in bağımsızlığına dair kararlar ve ABD seçimleri sonrası yön değiştirebileceğini ekliyor. [04:12]
Yeşilada, yatırımcılara “fiyatı yükselen malın peşinden koşmama” uyarısında bulunarak, düzeltme dönemlerinin beklenmesi gerektiğini hatırlatıyor. [05:48]

Teknoloji Devleri Sürükledi, Altın ve Gümüş Tarihi Zirveleri Yeniledi
Özet:
ABD borsaları, son iki yılın en hızlı ekonomik büyümesini gösteren veriler sonrası teknoloji hisselerinin öncülüğünde yükselirken, S&P 500 endeksi yeni bir rekora yaklaştı. Ancak güçlü büyüme ve yüksek enflasyon sinyalleri, Fed’in yakın vadeli faiz indirimi beklentilerini zayıflattı. Aynı tabloda artan belirsizlik ve küresel riskler, altın ve gümüş fiyatlarını üst üste ikinci günde tarihi zirvelere taşıdı.
ABD hisse senedi piyasaları, açıklanan güçlü makroekonomik verilerin ardından temkinli bir iyimserlikle yükseldi. S&P 500 Index, New York’ta saat 14.15 itibarıyla yüzde 0,4 artış kaydederken, kapanışa kadar bu ivmenin korunması halinde 11 Aralık’tan bu yana ilk kez rekor seviyede günü tamamlaması bekleniyor.
Yükselişe, mega ölçekli teknoloji hisseleri öncülük etti. Buna karşın sağlık ve temel tüketim sektörlerindeki zayıflık, endeks genelinde kazançların tabana yayılmasını engelledi. Nitekim, endeksin eşit ağırlıklı versiyonu aynı saatlerde yüzde 0,2 geriledi; bu da rallinin dar bir hisse grubuna dayandığını gösterdi.
Tekil hisseler bazında Nvidia, Amazon ve Google’ın çatı şirketi Alphabet, S&P 500’e en güçlü katkıyı veren hisseler oldu.
Nasdaq ve Dow Jones da Yükseldi
Teknoloji ağırlıklı Nasdaq 100 Index yüzde 0,4 artarken, mavi çip hisseleri barındıran Dow Jones Industrial Average yüzde 0,3 yükseldi. Piyasa oynaklığının göstergesi olan VIX endeksi ise 14 seviyesinin altında seyrederek son 12 ayın en düşük seviyelerine yakın kaldı.
Ancak düşük oynaklığa rağmen, Citigroup stratejistleri, yatırımcıların geçtiğimiz hafta ABD hisse senetlerinde kısa (short) pozisyonlarını artırdığına dikkat çekti. Bu durum, yükselişin arka planında temkinli bir duruşun hâkim olduğuna işaret ediyor.
ABD Ekonomisi İki Yılın En Hızlı Büyümesini Kaydetti
Piyasaların yönünü belirleyen ana unsur ise açıklanan büyüme ve enflasyon verileri oldu. Resmi verilere göre ABD ekonomisi, çeyreklik bazda yıllıklandırılmış olarak yüzde 4,3 büyüyerek son iki yılın en hızlı temposuna ulaştı. Piyasa beklentisi büyümenin yüzde 3,3 seviyesinde kalması yönündeydi.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) en yakından izlediği enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, yıllıklandırılmış bazda yüzde 3,5 artarak tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Veriler, Amerikalı tüketicilerin harcamaya devam ettiğini ve talebin güçlü seyrettiğini ortaya koydu.
Vital Knowledge’ın kurucusu Adam Crisafulli, büyüme verisini değerlendirirken, “Bu, hisse senetleri için ölümcül bir darbe değil” ifadesini kullandı. Ancak Crisafulli’ye göre, söz konusu tablo Fed cephesinde “şahin kaygıları” artırabilir ve bir sonraki faiz indiriminin Mart yerine Nisan ayına ötelenmesine yol açabilir.
Benzer bir değerlendirme 22V Research ekonomisti Peter Williams’tan geldi. Williams, güçlü verilerin yakın vadeli faiz indirimleri için gerekçeyi zayıflattığını söyledi.
Döngüsel Hisseler 2026 İçin Öne Çıkıyor
Ekonomik büyüme beklentilerinin güçlenmesiyle birlikte yatırımcılar, 2026 perspektifinde döngüsel hisseleri potansiyel kazananlar olarak öne çıkarmaya başladı. Sanayi, finans ve tüketiciye duyarlı sektörlerde seçici alımlar dikkat çekiyor.
Buna rağmen, geçtiğimiz aylarda yaşanan uzun ABD federal hükümet kapanması, Fed’in faiz patikasını net biçimde okumayı zorlaştırmış durumda. Fed’in son üç toplantıda üst üste faiz indirimine gitmesine rağmen, piyasalar bundan sonraki adımlar konusunda daha ihtiyatlı.
Edward Jones yatırım stratejisi başkanı Mona Mahajan, Bloomberg TV’ye yaptığı açıklamada, “Piyasaların iyi performans göstermesi için mutlaka yeni bir faiz indirimi şart değil” değerlendirmesinde bulundu.



Altın ve Gümüşte Üst Üste Rekor: Sırada 6.000 Dolar mı?
Küresel piyasalardaki bu tablo, değerli metallere olan talebi de hızlandırdı. Altın ve gümüş, üst üste ikinci günde tarihi zirvelerini yeniledi.
Şubat vadeli altın kontratları yüzde 0,8 yükselişle 4.505,7 dolar seviyesinde kapanırken, seans içinde ons başına 4.530,8 dolarla rekor kırdı. Spot altın fiyatı ise yüzde 1,04 artışla 4.491,68 dolara çıktı.
Gümüş tarafında yükseliş daha sert oldu. Mart vadeli gümüş kontratları yüzde 4,59 artarak 71,71 dolara yükselirken, spot gümüş yüzde 3,19 primle 71,22 dolardan işlem gördü. Spot gümüş, seans içinde ilk kez 70 dolar eşiğini aşmış oldu.
Analistlere göre değerli metallerdeki bu güçlü ralli, riskli varlıklara yönelik endişelerin arttığı bir döneme denk geliyor. Yapay zekâ hisselerinde balon tartışmaları ve 2026’ya yaklaşılırken bir sonraki Fed başkanına ilişkin belirsizlikler, güvenli liman arayışını besliyor.
Livermore Partners CIO’su David Neuhauser, CNBC’ye yaptığı değerlendirmede altının hâlâ yükselme potansiyeli olduğunu savundu. Neuhauser, “Küresel borç hızla artıyor. Bu da paranın değer kaybına karşı koruma sağlayacak varlıklara sahip olmayı zorunlu kılıyor. Şu anda gördüğümüz hareket çok net ve bir süre daha devam edebilir” dedi. Neuhauser’a göre altın, orta vadede 6.000 dolar seviyesini dahi test edebilir.
Kaynak: Bloomberg, CNBC
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

Yapımını Memur Kardeşler Vakfı adına hayırsever iş adamı Sabri Memur’un üstleneceği, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ana yerleşkesinde yapılması öngörülen ‘Memur Kardeşler Üniversite Cami’ protokolü, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın katımıyla düzenlenen resmî törenle imzalandı. Törende, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Memur Kardeşler Vakfı Başkanı Sabri Memur, Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Memur, Memur Kardeşler Yardımlaşma Derneği Başkanı Taha Aksoy, üniversite ve vakıf temsilcileri hazır bulundu.
Hem Üniversiteye Hem de Bölgeye Hizmet Edecek
İmza töreninde konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, hem üniversiteye hem de bölgeye hizmet verecek caminin yapılmasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Vali Dr. Elban, “Bugün çok ilimiz için ve üniversitemiz için çok hayırlı ve güzel bir iş için burada bulunuyoruz. Uzun zamandan beri üniversitemiz kampüsünde ihtiyaç olan üniversite ile ilgili yapılar büyük ölçüde tamamlanmıştı. Orada hem üniversite hem de civara hizmet edecek bir cami ile ilgili yer hazırdı ve yapımıyla ilgili hayırseverler konusunda üniversitemizin yapmış olduğu çalışmalar vardı. Memurlar Kardeşler ile Saffet Hocam görüştüler. Mutabakata vardılar. Sonucunda caminin yapımı Memur Kardeşler Derneği tarafından yapılıp vakfı tarafından da işletilmesi yapılacak. Bu güzel eseri ilimize, üniversitemize, Çiğlimize kazandıracak olan Niyazi Bey’in şahsında Memur Kardeşlere huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Allah yapacakları hayırları, hizmetleri kabul etsin. Kazasız, belasız inşallah en kısa zamanda yapılıp insanımızın hizmetine ve ibadete açılır diye temenni ediyorum. Memur kardeşlere, Saffet Hoca’ma, Taha Bey’e ve tüm herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Hayırlı ve mübarek olsun diyorum” dedi.
Bu Anlamlı Günlerde Projeye Başlamak Bizi Ayrıca Mutlu Etti
Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de İKÇÜ’de altyapı hizmetlerinin büyük ölçüde tamamlandığı bir dönemde üniversite bölgesinde eksikliği duyulan caminin yapılması adına girişimde bulunmaktan mutluluk duyduğunu aktardı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bugün bizim için çok özel bir gün. 2010 yılında kurulan İKÇÜ’nün altyapı hizmetlerinin büyük ölçüde tamamlandığı bir dönemde tek eksiğimiz olan bir cami yapımı idi. Onu da Memur Kardeşler üstlendiler. Öncelikle kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bu mutlu günümüzde bizi onurlandıran Sayın Valime hürmetlerimi teşekkürlerimi arz ediyorum. Mübarek 3 aylara girdik. Recep-i Şerif’in 2’nci günündeyiz. Bu anlamlı günlerde mübarek bir projeye başlamak bizi ayrıca mutlu etti. Özellikle ihtiyaçlar hiyerarşisinde manevi ihtiyaçların maddi ihtiyaçlara göre çok daha öncelikli olduğu dikkate alınırsa; bu caminin hem 20.000’i aşkın öğrencimizin, 2000’i aşkın personelimizin hem de o bölgede böyle bir ibadethanenin olmadığı dikkate alınırsa bölgenin ihtiyacını karşılayacak şekilde planlanmış olmasının verdiği bir huzur var. Sayın Valime ve Memur Kardeşlerin nezdinde Niyazi Abi’ye, Taha Bey’e emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sayın Valimizin Desteği Bizim İçin Çok Kıymetli
Memur Kardeşler Vakfı Başkanı Sabri Memur, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın desteklerinden duyduğu memnuniyeti paylaştığı konuşmasında, Mavişehir’de ibadete açılan Memur Kardeşler Camisinin yapımı için gösterdikleri gayreti, Üniversite Camisi için göstereceklerini ifade etti. İş adamı Sabri Memur, “Sayın Valimizin desteği bizim için çok kıymetli, bu desteği ve gücü hissetmek çok değerli. Daha evvelden de burada bu camiyi yapmakla ilgili bir gayret içerisinde olduk ve 6 yıla yakın bir sürede bitirmek nasip oldu. Buradaki teveccüh gören benzer bir mimariyi biraz daha gelişmiş bir şeklini oraya yapamaz mıyız diye Saffet Hocamızla görüşmemiz oldu. Bizler bu tecrübe birikimini oraya yansıtmayı arzu ettik. Nasip olur bitirebilirsek niyet ettik bismillah dedik. Hayırlı uğurlu olur inşallah” şeklinde konuştu.
İhtiyaç Duyulan Bir Bölgeye Yapılacak
Memur Kardeşler Yardımlaşma Derneği Başkanı İzmir eski Milletvekili Taha Aksoy, İKÇÜ’nün kuruluşunda Rektör Danışmanlığı görevini üstlendiğini hatırlatarak; o bölgede kapasitesi ile bölgeye ulaşacak bir camiye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Aksoy,
“Mavişehir’de yapılan caminin gördüğü ilgiye hepiniz tanıksınız. Estetiği, kapasitesi ile göze çarpan cami külliyesinin ihtiyaç olan yere yapıldığı anlamını taşıyor. İnşallah İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Camisi de böyle bir ihtiyacı karşılamak üzere yapılacak. İKÇÜ’de rektör danışmanlığı yaptım. Oradaki büyük ihtiyacı biliyorum. Cuma namazlarının, vakit namazlarının kılınması ciddi problemler oluşturuyordu. Kaldı ki o günden bugüne üniversitenin nüfusunda büyük gelişme oldu. İnşallah büyük bir ihtiyacı karşılayacak. Finansmanında büyük fedakarlıkta bulunan Memur Kardeşlere, bu olayın gerçekleşmesi için bugüne kadar çok büyük uğraş veren Sayın Rektörümüze, bizi onurlandıran, protokolün hazırlanmasında kendisi şahsen emek ortaya koyan Sayın Valimize çok teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmaların ardından 10 bin metrekare alana inşa edilmesi planlanan yapımı Memur Kardeşler Vakfınca karşılanıp kullanımı Müftülüğe tahsis edilecek Memur Kardeşler Üniversite Camisi protokolü taraflarca imzalandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa Büyükşehir Belediyesi ile Manisa Eczacılar Odası iş birliğinde, atık ilaçların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi amacıyla protokol imzalandı. Protokol kapsamında il genelindeki eczanelerden toplanan yaklaşık 15 ton atık ilaç, uygun koşullarda imha edildi.
Manisa Büyükşehir Belediyesi, “Sıfır Atık” vizyonu doğrultusunda çevre kirliliğini önlemek amacıyla dev bir adıma imza attı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu ile Manisa Eczacı Odası Başkanı Duygu Elmas Mutlu arasında imzalanan protokol kapsamında, il genelindeki eczanelerden toplanan yaklaşık 15 ton son kullanma tarihleri geçmiş olan atık ilaçlar, çevreye zarar vermeden bertaraf edildi.
Manisa Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı koordinesinde yürütülen çalışmada, eczanelerden toplanan atıklar özel ekiplerce teslim alındı. Çevre lisanslı bertaraf tesislerine nakledilen ilaçlar, yüksek standartlarda imha edilerek yer altı sularına ve toprağa karışması engellendi.
İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı yetkilileri, atık ilaçların kontrolsüz şekilde çöpe atılmasının veya doğaya bırakılmasının ciddi çevresel riskler oluşturduğuna dikkat çekerek, bu tür iş birliklerinin önemine vurgu yaptı. Protokolün, çevre bilincinin artırılmasına ve sürdürülebilir bir gelecek hedeflerine katkı sağladığı ifade edildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı