42,8230$% 0
50,5117€% 0.12
57,8617£% 0.15
6.116,16%0,12
4.443,08%0,11
11.311,06%-0,27
02:00
24 Aralık 2025 Çarşamba

Türkiye’de bağımsız bir ekibin ürettiği yenilikçi dijital projeler sessiz sedasız yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Paragon Yapım tarafından çekilen ve yönetmen Ozan Ali Korkut liderliğinde geliştirilen dünyanın ilk dikey dizisi, kısa sürede 1,5 milyar izlenmeye ulaşarak küresel ölçekte örnek vaka hâline geldi. Modeli yurt dışına servis edilen bu başarı, dijital medya eğitimlerinde referans olarak gösteriliyor.
Ekip, dikey formattan sonra bu kez yatay yapımlara yönelerek “Komşu Kızı” projesini hayata geçirdi. Dizi, Türkiye’den yurt dışına ihraç edilen ilk ve tek web dizi olarak kayda geçti. Bağımsız bir üretim ekosistemi oluşturma hedefiyle doğan PeraTV, YouTube merkezli özgün diziler üreten bağımsız bir mecra olarak öne çıkıyor. Bugüne kadar üç dizi yayınlayan platform, 2026’ya kadar üç yeni proje daha devreye almayı planlıyor. PeraTV’nin yeni dizisi ‘Ayaküstü Aşk’, bu hafta yayına girdi. Mahalle kültüründen beslenen sıcak hikâyesi ve doğal oyunculuklarıyla dikkat çeken yapım, romantik komedi türünde kısa ve tempolu bölümleriyle platformun genç ve bağımsız üretim vizyonunu güçlendiriyor. Dizide, Ümit Anaç, Selinda Nur Keküllüoğlu, Aleyna Daşçı, Ayşen Nergis Baca, Gökay Gökçakıl, Fatma Ayaz Anaç, Fatih Azaklıoğlu, Dilara Çoğaç, Kerem Atasavun, Maruf Demirtaş, İsmail Oğuzhan Boran, Neslihan Özyetiş, Rüzgar Arslan ve Tuncay Gençkalan yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’de bağımsız bir ekibin ürettiği yenilikçi dijital projeler sessiz sedasız yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Paragon Yapım tarafından çekilen ve yönetmen Ozan Ali Korkut liderliğinde geliştirilen dünyanın ilk dikey dizisi, kısa sürede 1,5 milyar izlenmeye ulaşarak küresel ölçekte örnek vaka hâline geldi. Modeli yurt dışına servis edilen bu başarı, dijital medya eğitimlerinde referans olarak gösteriliyor.
Ekip, dikey formattan sonra bu kez yatay yapımlara yönelerek “Komşu Kızı” projesini hayata geçirdi. Dizi, Türkiye’den yurt dışına ihraç edilen ilk ve tek web dizi olarak kayda geçti. Bağımsız bir üretim ekosistemi oluşturma hedefiyle doğan PeraTV, YouTube merkezli özgün diziler üreten bağımsız bir mecra olarak öne çıkıyor. Bugüne kadar üç dizi yayınlayan platform, 2026’ya kadar üç yeni proje daha devreye almayı planlıyor. PeraTV’nin yeni dizisi ‘Ayaküstü Aşk’, bu hafta yayına girdi. Mahalle kültüründen beslenen sıcak hikâyesi ve doğal oyunculuklarıyla dikkat çeken yapım, romantik komedi türünde kısa ve tempolu bölümleriyle platformun genç ve bağımsız üretim vizyonunu güçlendiriyor. Dizide, Ümit Anaç, Selinda Nur Keküllüoğlu, Aleyna Daşçı, Ayşen Nergis Baca, Gökay Gökçakıl, Fatma Ayaz Anaç, Fatih Azaklıoğlu, Dilara Çoğaç, Kerem Atasavun, Maruf Demirtaş, İsmail Oğuzhan Boran, Neslihan Özyetiş, Rüzgar Arslan ve Tuncay Gençkalan yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beslenme ve diyetetik alanında kişiye özel yaklaşımıyla öne çıkan Diyetisyen Sümeyra Gözüm, sağlıklı ve sürdürülebilir yağdan kilo kaybının ancak bireysel ihtiyaçlara göre planlanan beslenme programlarıyla mümkün olduğunu vurguluyor.
Her danışanın metabolik yapısının, yaşam tarzının ve sağlık durumunun farklı olduğuna dikkat çeken Gözüm, yağ yakımının yalnızca kalori kısıtlamasıyla değil; bilimsel veriler ışığında oluşturulan bütüncül bir sistemle sağlanabileceğini belirtiyor.
SÜREÇ KAN TAHLİLİ İLE BAŞLIYOR
Diyetisyen Sümeyra Gözüm’e göre yağdan kilo kaybında ilk ve en kritik adım, detaylı kan tahlili yapılması. Hormon dengesizlikleri, insülin direnci veya vitamin–mineral eksikliklerinin kilo verme sürecini doğrudan etkilediğini belirten Gözüm, özellikle HOMA-IR, tiroid fonksiyonları, hormon profili ve ferritin, B12, D vitamini ile folik asit değerlerinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Tahlil sonuçlarına göre beslenme planının şekillendirilmesi ve gerekli durumlarda doktor kontrolünde takviye desteği alınması, sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlıyor.
KAS KÜTLESİ KORUNARAK YAĞ KAYBI HEDEFLENİYOR
Sümeyra Gözüm, etkili bir zayıflama sürecinde asıl hedefin kas kütlesini koruyarak yağdan kilo kaybı sağlamak olduğunu vurguluyor. Bu doğrultuda, kişinin kilosuna uygun şekilde yeterli ve kaliteli protein alımının büyük önem taşıdığını belirten Gözüm, protein yetersizliğinin metabolizmayı yavaşlatarak süreci olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor.
Yumurta, yağsız et ürünleri, balık, süt ve süt ürünleri gibi yüksek biyolojik değere sahip protein kaynakları, kişiye özel planlar doğrultusunda beslenme programlarına dahil ediliyor.


SU TÜKETİMİ, UYKU VE STRES YÖNETİMİ SÜRECİN AYRILMAZ PARÇASI
Yağ yakımını artıran önemli faktörlerden birinin de yeterli su tüketimi olduğunu belirten Gözüm, kilogram başına ortalama 35 ml su tüketiminin metabolizma üzerinde olumlu etkiler yarattığını ifade ediyor.
Bunun yanı sıra, düzenli uyku ve stres yönetiminin hormonal denge açısından büyük önem taşıdığına değinen Gözüm, yetersiz uyku ve yoğun stresin yağ yakım sürecini yavaşlatabileceğini belirtiyor.
BESLENME VE HAREKET BİRLİKTE PLANLANIYOR
Diyetisyen Sümeyra Gözüm, yağdan kilo kaybının yaklaşık yüzde 80–90’ının beslenme düzeni, yüzde 10–20’sinin ise fiziksel aktiviteyle sağlandığını ifade ediyor. Haftada 4–5 gün yapılan tempolu yürüyüş veya kişiye uygun egzersizlerin, doğru beslenme planı ile desteklendiğinde maksimum fayda sağladığını vurguluyor.
Kısa vadeli, sürdürülemez diyetler yerine; bilimsel, kişiye özel ve uzun vadede sağlığı koruyan beslenme modellerini benimsediklerini belirten Gözüm, danışanlarına kalıcı yaşam tarzı değişikliği kazandırmayı hedeflediklerini sözlerine ekliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atilla Yeşilada, son yayınında 2026 yılı için yatırım dünyasının kazananlarını ve kaybedenlerini detaylı bir “Sıralı Tam Liste” ile analiz ediyor. Piapiri yatırım uygulamasının sponsorluğunda hazırlanan videoda Yeşilada, küresel ve yerel piyasalara dair çarpıcı öngörülerde bulunuyor.
2026’nın Kaybedenleri
Çin ve Çin Varlıkları: Yeşilada’ya göre 2026, Çin’in “çöküş yılı” olacak. Emlak krizi ve iç talep daralması nedeniyle Çin hisse senetleri ve özel sektör tahvilleri en çok kaybettirenler arasında yer alacak. [03:18]
Brent Petrol: Talebin düşmesiyle varil fiyatının 50 dolara kadar gerileyebileceğini belirten ekonomist, petrolden kazanç beklenmemesi gerektiğini vurguluyor. [03:55]
Euro ve Gümüş: Avrupa’daki resesyon riski ve ECB’nin faiz indirimleri nedeniyle Euro’nun değer kaybedeceğini, gümüşte ise bir “balon” oluştuğunu savunuyor. [06:14], [06:33]
2026’nın Kazananları
Türk Lirası (TL) Mevduat ve Tahviller: Merkez Bankası’nın “güçlü TL” politikasını sürdüreceğini öngören Yeşilada, dolar/TL artışının %16-20 bandında kalacağını, bu nedenle yüksek faizli TL mevduat ve tahvil fonlarının reel getiri sağlayacağını belirtiyor. [07:49]
Bitcoin: Bitcoin’i “yılın en büyük kazananı” ilan eden Yeşilada, Trump yönetiminin regülasyonları kaldırma vaadiyle Bitcoin’in tekrar yükseleceğini düşünüyor. [12:40]
Borsa İstanbul (BIST 100): Endeksin 2026 sonunda 14.000 puan civarına ulaşabileceğini, özellikle yabancı yatırımcının gelişiyle iskontolu olan Türk hisselerinin değer kazanacağını öngörüyor. [10:11]
Altın: Jeopolitik risklerle 5.000 dolar (ons) seviyesine kadar çıkabileceğini ancak Fed’in bağımsızlığına dair kararlar ve ABD seçimleri sonrası yön değiştirebileceğini ekliyor. [04:12]
Yeşilada, yatırımcılara “fiyatı yükselen malın peşinden koşmama” uyarısında bulunarak, düzeltme dönemlerinin beklenmesi gerektiğini hatırlatıyor. [05:48]

Teknoloji Devleri Sürükledi, Altın ve Gümüş Tarihi Zirveleri Yeniledi
Özet:
ABD borsaları, son iki yılın en hızlı ekonomik büyümesini gösteren veriler sonrası teknoloji hisselerinin öncülüğünde yükselirken, S&P 500 endeksi yeni bir rekora yaklaştı. Ancak güçlü büyüme ve yüksek enflasyon sinyalleri, Fed’in yakın vadeli faiz indirimi beklentilerini zayıflattı. Aynı tabloda artan belirsizlik ve küresel riskler, altın ve gümüş fiyatlarını üst üste ikinci günde tarihi zirvelere taşıdı.
ABD hisse senedi piyasaları, açıklanan güçlü makroekonomik verilerin ardından temkinli bir iyimserlikle yükseldi. S&P 500 Index, New York’ta saat 14.15 itibarıyla yüzde 0,4 artış kaydederken, kapanışa kadar bu ivmenin korunması halinde 11 Aralık’tan bu yana ilk kez rekor seviyede günü tamamlaması bekleniyor.
Yükselişe, mega ölçekli teknoloji hisseleri öncülük etti. Buna karşın sağlık ve temel tüketim sektörlerindeki zayıflık, endeks genelinde kazançların tabana yayılmasını engelledi. Nitekim, endeksin eşit ağırlıklı versiyonu aynı saatlerde yüzde 0,2 geriledi; bu da rallinin dar bir hisse grubuna dayandığını gösterdi.
Tekil hisseler bazında Nvidia, Amazon ve Google’ın çatı şirketi Alphabet, S&P 500’e en güçlü katkıyı veren hisseler oldu.
Nasdaq ve Dow Jones da Yükseldi
Teknoloji ağırlıklı Nasdaq 100 Index yüzde 0,4 artarken, mavi çip hisseleri barındıran Dow Jones Industrial Average yüzde 0,3 yükseldi. Piyasa oynaklığının göstergesi olan VIX endeksi ise 14 seviyesinin altında seyrederek son 12 ayın en düşük seviyelerine yakın kaldı.
Ancak düşük oynaklığa rağmen, Citigroup stratejistleri, yatırımcıların geçtiğimiz hafta ABD hisse senetlerinde kısa (short) pozisyonlarını artırdığına dikkat çekti. Bu durum, yükselişin arka planında temkinli bir duruşun hâkim olduğuna işaret ediyor.
ABD Ekonomisi İki Yılın En Hızlı Büyümesini Kaydetti
Piyasaların yönünü belirleyen ana unsur ise açıklanan büyüme ve enflasyon verileri oldu. Resmi verilere göre ABD ekonomisi, çeyreklik bazda yıllıklandırılmış olarak yüzde 4,3 büyüyerek son iki yılın en hızlı temposuna ulaştı. Piyasa beklentisi büyümenin yüzde 3,3 seviyesinde kalması yönündeydi.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) en yakından izlediği enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, yıllıklandırılmış bazda yüzde 3,5 artarak tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Veriler, Amerikalı tüketicilerin harcamaya devam ettiğini ve talebin güçlü seyrettiğini ortaya koydu.
Vital Knowledge’ın kurucusu Adam Crisafulli, büyüme verisini değerlendirirken, “Bu, hisse senetleri için ölümcül bir darbe değil” ifadesini kullandı. Ancak Crisafulli’ye göre, söz konusu tablo Fed cephesinde “şahin kaygıları” artırabilir ve bir sonraki faiz indiriminin Mart yerine Nisan ayına ötelenmesine yol açabilir.
Benzer bir değerlendirme 22V Research ekonomisti Peter Williams’tan geldi. Williams, güçlü verilerin yakın vadeli faiz indirimleri için gerekçeyi zayıflattığını söyledi.
Döngüsel Hisseler 2026 İçin Öne Çıkıyor
Ekonomik büyüme beklentilerinin güçlenmesiyle birlikte yatırımcılar, 2026 perspektifinde döngüsel hisseleri potansiyel kazananlar olarak öne çıkarmaya başladı. Sanayi, finans ve tüketiciye duyarlı sektörlerde seçici alımlar dikkat çekiyor.
Buna rağmen, geçtiğimiz aylarda yaşanan uzun ABD federal hükümet kapanması, Fed’in faiz patikasını net biçimde okumayı zorlaştırmış durumda. Fed’in son üç toplantıda üst üste faiz indirimine gitmesine rağmen, piyasalar bundan sonraki adımlar konusunda daha ihtiyatlı.
Edward Jones yatırım stratejisi başkanı Mona Mahajan, Bloomberg TV’ye yaptığı açıklamada, “Piyasaların iyi performans göstermesi için mutlaka yeni bir faiz indirimi şart değil” değerlendirmesinde bulundu.



Altın ve Gümüşte Üst Üste Rekor: Sırada 6.000 Dolar mı?
Küresel piyasalardaki bu tablo, değerli metallere olan talebi de hızlandırdı. Altın ve gümüş, üst üste ikinci günde tarihi zirvelerini yeniledi.
Şubat vadeli altın kontratları yüzde 0,8 yükselişle 4.505,7 dolar seviyesinde kapanırken, seans içinde ons başına 4.530,8 dolarla rekor kırdı. Spot altın fiyatı ise yüzde 1,04 artışla 4.491,68 dolara çıktı.
Gümüş tarafında yükseliş daha sert oldu. Mart vadeli gümüş kontratları yüzde 4,59 artarak 71,71 dolara yükselirken, spot gümüş yüzde 3,19 primle 71,22 dolardan işlem gördü. Spot gümüş, seans içinde ilk kez 70 dolar eşiğini aşmış oldu.
Analistlere göre değerli metallerdeki bu güçlü ralli, riskli varlıklara yönelik endişelerin arttığı bir döneme denk geliyor. Yapay zekâ hisselerinde balon tartışmaları ve 2026’ya yaklaşılırken bir sonraki Fed başkanına ilişkin belirsizlikler, güvenli liman arayışını besliyor.
Livermore Partners CIO’su David Neuhauser, CNBC’ye yaptığı değerlendirmede altının hâlâ yükselme potansiyeli olduğunu savundu. Neuhauser, “Küresel borç hızla artıyor. Bu da paranın değer kaybına karşı koruma sağlayacak varlıklara sahip olmayı zorunlu kılıyor. Şu anda gördüğümüz hareket çok net ve bir süre daha devam edebilir” dedi. Neuhauser’a göre altın, orta vadede 6.000 dolar seviyesini dahi test edebilir.
Kaynak: Bloomberg, CNBC
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]