34,2088$% -0.23
36,7728€% -1.9
44,1721£% -1.32
2.933,54%-2,97
2.664,71%-2,84
8.862,32%2,83
Hakan BAKAR/SİVAS-BHA
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir.
Sivas Devlet Hastanesi KETEM Birimi 1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı dolayısıyla bir bilgilendirme mesajı yayımladı.
” Meme kanseri; genellikle memedeki süt salgılayan bezlerin (lobül) veya süt taşıyan kanalların (duktus) kötü huylu tümörleridir. Daha az sıklıkla memedeki yağ veya bağ dokusunda da gelişebilir. Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre, dünyada, kadınlarda yeni tanı konulan kanserlerin %23’8’ini oluşturarak ilk sırada yer almakta, yılda yaklaşık 2,3 milyon kadının hayatını etkilemektedir. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de her yıl Ekim ayında farkındalık etkinlikleri düzenlenerek meme kanserine, taramalarla erken tanı konulmasının önemine ve önlenmesine dikkat çekilmektedir.
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri ile mücadelede de önde gelen strateji taramalar yapılarak hastalığı erken evrede yakalamaktır. Buradan hareketle Bakanlığımız ülke düzeyinde yürütülen kanser tarama programları başlatmış olup bu programların neticesinde meme kanserinde de erken tanı oranlarımızda büyük artış sağlanmıştır. En son ulusal kanser istatistiklerimize göre yeni tanı alan meme kanserlerinin %48,3’ü lokalize kanserler iken %10,5’i uzak organ tutulumlu kanserlerdir.
Bu bağlamda kadınlarımızın, öncelikle meme kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirilmesi, kanserden korunacak sağlıklı yaşam koşullarına yönlendirilmesi önemlidir.
Meme kanserine neden olan risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır.
Bunların yanında kişinin tek memesinde kanser olması ya da ailesinde, özellikle anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri görülmesi de meme kanseri görülme olasılığını artırmaktadır. Meme kanserinin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden 100 kat fazladır ve yaş ilerledikçe (40 yaş ve üzerinde) meme kanseri görülme riski ve sıklığı artmaktadır.
Buradan hareketle; sebze ve meyveden zengin, uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, tütün ve tütün ürünleri ile alkol kullanmamak meme kanseri riskini azaltabilmektedir. Emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl süreyle emzirmeleri önerilmektedir.
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen kitle olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir:
Ulusal Meme Kanseri Tarama Standartları:
Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavide başarıya ulaşma ve sağ kalım süresini artırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kadınların bu konuda bilinçlenmesi ve taramalarını düzenli olarak yaptırmalarıdır.
Tedavi
Meme kanseri tek bir hastalık olmakla birlikte, her hastada farklı özellikler ve bulgular olabilmektedir. Bu nedenle tedaviler, kişiye özel belirlenmektedir. Tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının var olup olmaması gibi birden çok faktör etkilidir. Tedavide cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) gibi seçenekler uygulanmaktadır. Hastalık erken teşhis edildiğinde, tedavi ile hayatta kalma olasılığı %90 gibi oldukça yüksek oranlara ulaşmaktadır.
Kanser farkındalık ayı için aşağıdaki temalar belirlenmiş olup yapılacak faaliyetlerde bu temaların öne çıkarılmasının faydalı olacağı mütalaa edilmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından çalışma izni açıklaması