40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
22 Aralık 2025 Pazartesi

ARKEOLOG Ümit Işın, Büyük İskender’in M.Ö. 333’te doğu seferinde surlarını aşamadığı tek şehir olarak bilinen Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde 1150 rakımda kurulu Termessos Antik Kenti’ndeki bir tarihi eser üzerinde yer alan aslan başlı çörtenin kırılarak yok edildiğini görüntüledi. Olayla ilgili suç duyurusunda bulunuldu.
Antalya bölgesinin tanınmış arkeologlarından Ümit Işın, Büyük İskender’in doğu seferinde fethedemediği tek şehir olarak bilinen Termessos Antik Kenti üzerinde daha önceki gezilerinde fotoğrafını çektiği bir tarihi eser üzerinde yer alan aslan başlı çörtenin kırılarak yok edildiğini belirledi. Ümit Işın Termessos Antik Kenti’nde, tarihi yapıların çatılarından gelen suların aktığı oluktan akıp, deliğinden döküldüğü aslan başlı çörtenin ve bağlı olduğu üst yapı elemanı olan tarihi eserin, en az 2 bin yıllık olduğunu açıkladı.
‘BU A NE YAZILIR’
Kırılan ve yok edilen aslan başlı çörtenle ilgili sosyal medya hesabından da paylaşımda bulunan Ümit Işın, “Bu fotoğrafa ne yazılır? Cehalet mi, vurdumduymazlık mı, sahipsizlik mi? Sadece ‘canı istedi’ diye birinin verdiği zarar. Kırılan parçalar hala yerde duruyor. Burası koca bir milli park” dedi.
Her yerde ‘Kamera ile izlenmektedir’ tabelasının asılı olduğunu belirten Işın, “O halde soruyorum; bu tahribatı yapanlar nerede? Neden bulunmuyor? 2 bin yıldır ayakta kalan bir miras, bir densizin elinde yok oldu. Doğa ve tarih zamana direndi ama ihmale direnemedi. Termessos’ta en sevdiğim detaylardan biriydi. Artık yok” diye konuştu.
BEKÇİ VE KAMERA SİSTEMİ ÇAĞRISI
Antik kentlerin korunamadığını aktaran Işın, “Ören yerlerinin hak ettiği şekilde korunması, sahada gezen bekçi sisteminin mutlaka yeniden tahsis edilmesi, güvenlik kameraları ve fotokapanlar kullanılması şart. Devletin tüm bu önlemleri alırken kamu spotları ile de bunları duyurması oldukça caydırıcı olacaktır” dedi.
EMEKLİ BEKÇİ: YENİ KIRILMIŞ
Termessos Antik Kenti’nde 32 yıl bekçilik yaptıktan sonra geçen yıl emekli olan Bekir Buyruk, emekli olduktan sonra da antik kente gitmeye devam ettiğini belirterek, “Tahminime göre yeni kırılmış, 10- 15 günlük gibi. Öğrenci grupları olabileceğini düşünüyorum. Çünkü geçenlerde gittim oraya. Çalışan bir çocuk vardı ve o zaman çörten sağlamdı, o ara öğrenciler gelmiş ve kırmış olabilir diye düşünüyorum. Taşa bakınca zaten önceden de çatlak, herhalde üzerine çıkmışlar ve kırılmış olabilir” diye konuştu.
İNCELEME VE SUÇ DUYURUSU
Termessos Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, çörtenin kırıldığı alana müzeden uzmanlarla birlikte gittiklerini belirterek, “Tespit yaptık ve suç duyurusunda bulunduk. Kim olduğunu bilmiyoruz ama kameralardan bakılıyor. Parçaları orada. Muhtemelen birisi üzerine çıktı. Fotoğraflara bakılınca bu işlerden anlayan biri görür. Zaten çatlak, çatlağın arasında da pislik birikmiş. Belki biri üzerine çıktı. Hemen ‘Geldi birisi kırdı’ gibi bir şey söylemek istemiyoruz. Çünkü oraya lise öğrencileri de giriyor. Her antik kentte insanlar gidiyor, bir yerlerin üzerine çıkıyor, zıplıyor. Öyle kırılmış olabilir” ifadelerini kullandı.
ÇÖRTEN NEDİR?
Çörten veya gargoyle; mimaride, özellikle gotik mimaride, oyulmuş veya şekillendirilmiş grotesk bir yapıdır. Suyu bir çatıdan alıp binanın yanlarından uzaklaştırmak için tasarlanmış bir oluğa sahiptir. Böylece suyun duvarlardan aşağı akıp aralarındaki harcı aşındırmasını önler.

Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, içerisinde düğün salonu, taziye evi, kadınların ve gençlerin toplantı ve programlarını yapabileceği beş yıldızlı çok amaçlı salonu ilçeye kazandıracaklarının müjdesini verdi. Bütün hizmetlerin ücretsiz olacağını söyleyen Yıldız, “Bağcılarımızın ihtiyaçlarını tam anlamıyla giderecek bir yatırıma imza atıyoruz” dedi.
Görevde olduğu bir yıllık süreçte Mahalle Bahçeleri’nden ücretsiz otoparklara sosyal tesislerden kreşlere kadar toplumun her kesimine yönelik çalışmalara imza atan Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, şimdi de yerel yönetimlere örnek olacak bir projeyi hayata geçiriyor.
2 bin metrekarelik boş alana yapılıyor
Yıldız’ın müjde olarak paylaştığı yeni projenin adı “Çok Amaçlı Salon”. Tesisin Mahmutbey Mahallesi’nde 2 bin metrekarelik boş bir alana yapılması planlanıyor. Tesiste her biri 861 metrekarelik ve 514’er kişi kapasiteli iki büyük salon bulunuyor.
Düğün, taziye, toplantı, organizasyon yapılabilecek
Çok amaçlı salon içerisinde mutfak, gelin odaları, yönetici odası, fuaye alanı, mescitler de yer alıyor. Salonlar düğün salonu olarak kullanılmasının yanında taziye evi olarak da değerlendirilebilecek. Bunun yanında kadınlar ile gençler için toplantı, organizasyon ve etkinlik alanı olarak da kullanılabilecek.
Park ve dinlenme alanları mevcut
Tesiste çocuklar da unutulmadı. Aileleriyle birlikte düğüne, toplantıya veya organizasyona gelen çocukların sıkılmamaları için park ve dinlenme alanı planlanıyor. Anne babalar etkinlikteyken minikler de akranlarıyla birlikte oyunlar oynayarak eğlenceli zaman geçirecek.
Büyük bir otoparkı olacak
Kullanışlı olması için bütün detayları düşünülen tesiste 395 araçlık da büyük bir otopark planlandı. Konuklar, şehrin ortasında otopark derdine düşmeden araçlarını güvenli otoparklara park edebilecek. Otoparkın güvenliği ve kontrolü de belediye ekipleri tarafından sağlanacak.
Hizmetlerin tamamı ücretsiz olacak
Bağcılar adına önemli bir çalışma yaptıklarını dile getiren Yıldız, “Bağcılarımızın ihtiyaçlarını tam anlamıyla giderecek bir yatırıma imza atıyoruz. Aile Yılı sebebiyle de yuva kurmak isteyen gençlerimize destek oluyoruz. Düğün yapmakta zorlanan gençlerimizin en büyük gider kalemi olan düğün salonları meselesini de çözmüş olacağız. 5 yıldızlı bir tesisi ilçemize kazandıracağız. Hem halkımızın önemli günlerini gerçekleştirebileceği hem de buluşmaların yaşanacağı bir mekan olacak. Vatandaşlarımızın taziyeleri için de bu salonlar hizmet verecek. Kadınların ve gençlerin programları için de hizmet verecek. Buradaki hizmetlerimizin tamamı ücretsiz olacak. İlçe sakinlerimize şimdiden hayırlı olsun. Kalıcı yatırımlarla ilçemizi kalkındırarak, çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İŞ YERİNDE TARTIŞTIĞI 2 KİŞİYİ TABANCAYLA ÖLDÜRDÜ
ANTALYA’nın Manavgat ilçesinde tekel bayisi sahibi Ö.Y. (51), iş yerinde tartıştığı Abdulkadir Erkan (33) ve Nurettin Süleyman Ertem’i (56) tabancayla vurup öldürdükten sonra olay yerine gelen polislere teslim oldu.
Mimar Sinan Mahallesi’nde tekel bayisi işleten Ö.Y., dün saat 23.00 sıralarında iş yerine gelen Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem ile iddiaya göre içki içmeye başladı. Bir süre sonra taraflar arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Ö.Y., ruhsatsız tabancasıyla Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’e ateş etti. Büfeden gelen silah seslerini duyan çevredekilerin ihbarı üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’in hayatını kaybettiği belirlendi. İş yeri sahibi Ö.Y. ise polis ekiplerine olayda kullandığı tabancasıyla teslim oldu. Polis merkezine götürülmek üzere iş yerinden çıkarılan Ö.Y.’nin, çevredekilere “İş yerime çökmek istediler, ondan öldürdümö dediği belirtildi. Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’in cenazeleri ise yapılan incelemenin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Maltepe Belediyesi, parklardan spor sahalarına, çocuk oyun alanlarından ortak yaşam mekânlarına kadar birçok noktada bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını geri dönüşüm seferberliğiyle üretiyor. Kameriye, çardak, çit, tabela, oyun grupları ve spor aletleri gibi ahşap ve demir içeren birçok kent mobilyası; ahşap, demir doğrama ve boya atölyelerinde belediye emekçilerinin eliyle hazırlanıyor. Bu üretim modeli hem kaliteyi artırıyor hem de kamusal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor.
Maltepe Belediyesi, kenti ve komşularını önceleyen hizmet anlayışıyla çalışmalarını sürdürüyor. Belediyeye ait atölyelerde yalnızca üretim yapılmıyor; aynı zamanda güçlü bir geri dönüşüm süreci de işletiliyor. Maltepe Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü; parklardan spor sahalarına, çocuk oyun alanlarından ortak yaşam mekânlarına kadar birçok noktada bakım, onarım ve yenileme çalışmaları yürütüyor. İlçenin dört bir yanına yayılan bu çalışmalar, Maltepelilerin güvenli, estetik ve erişilebilir alanlarda vakit geçirmesini hedefliyor.
KENDİ ATÖLYELERİNDE ÜRETEN BİR BELEDİYE
Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nü farklı kılan en önemli özelliklerden biri, kent donatılarını kendi atölyelerinde üretmesi. Kameriye, çardak, çit, tabela, oyun grupları ve spor aletleri gibi ahşap ve demir içeren birçok kent mobilyası; ahşap, demir doğrama ve boya atölyelerinde belediye emekçilerinin eliyle hazırlanıyor. Bu üretim modeli hem kaliteyi artırıyor hem de kamusal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor.
GERİ DÖNÜŞÜMLE GÜÇLENEN SIFIR ATIK YAKLAŞIMI
Atölyelerde yalnızca üretim yapılmıyor; aynı zamanda güçlü bir geri dönüşüm süreci de işletiliyor. Kullanılabilir durumdaki malzemeler sıfır atık anlayışıyla yeniden değerlendiriliyor. Küçükyalı’da hizmete açılan Maltepe Mekan Bahçe’de kullanılan masa ve oturma grupları, bu yaklaşımın somut örneklerinden biri.
“MALTEPE’DE BİRLİKTE ÜRETİLEN BİR YAŞAM VAR”
Park ve Bahçeler Müdürü Erdinç Akyürek, “Maltepe Belediyesi olarak kentimize ve komşularımıza en iyi hizmeti verme hedefiyle çalışıyoruz. ‘Maltepe’de Yaşam Var’ sözü bizim yol haritamız. Çünkü biz, bu kenti hep birlikte yaşanabilir kılmak istiyoruz. Park ve Bahçeler Müdürlüğü olarak; ahşap, demir doğrama ve boyama atölyelerimizde hem üretim yapıyor, hem de geri dönüşüm süreçlerini işletiyoruz. Sıfır atık anlayışıyla kullanılabilir malzemeleri yeniden değerlendiriyor, kaynaklarımızı verimli kullanarak tasarruf sağlıyoruz. Böylece hem doğaya hem de bütçemize katkıda bulunuyoruz. Bizim için bu çalışmalar sadece park yapmak ve bir demiri onarmaktan ibaret değil. Bu aynı zamanda kent hakkının da bir gereği. Her Maltepelinin güvenli, estetik ve ulaşılabilir yaşam alanlarına sahip olması için çalışıyoruz. Şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir anlayışla yürüttüğümüz her işte, Maltepelilerin hakkı var. Maltepe’de yaşam gerçekten var; çünkü bu kentte herkes için, birlikte üretilen bir yaşam var” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
ERZURUM Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden mezun olan Dr. Gülşah Öztürk, doktora çalışmasında kazılarda elde edilen Karaz kültürüne ait seramiklerin üzerindeki motifleri inceledi.
Gülşah Öztürk, doktora çalışmasında başta Erzurum olmak üzere geniş bir coğrafyada yaşamış olan Karaz kültürüne ait seramiklerde yer alan motifleri ele aldı. Bölgede gerçekleştirilen kazılarda çıkarılan Karaz seramikleri üzerindeki motiflerin göstergebilimsel ve arkeolojik analizlerini yapan Dr. Öztürk, yazısız toplumlarda ortaya çıkan görsellerin çoğu zaman sembolik bir iletişim sistemi olarak değerlendirildiğini söyledi.
Müzelerde sergilenen bezemeli Karaz seramiklerinin yalnızca dekor süsleme amacıyla değil, aynı zamanda kültürün sosyokültürel pratikleri içerisinde şekillenen olası sembolik bir dilin taşıyıcıları olduğunu kaydeden Dr. Öztürk, seramikler üzerinde insan, hayvan ve geometrik figürlerin dikkat çektiğini söyledi. Çizgisel hatlar, zikzaklar, kare, üçgen ve eşkenar dörtgen gibi şekillerin toplumların estetik anlayışını ve düşünsel dünyasını yansıttığını anlatan Dr. Öztürk, “Dekoratif motifler estetik amaçlıdır. Zikzaklar hareketi, düz çizgiler ise durağan bir anı temsil eder. Sembolik motifler ise inanç ve ritüel ile ilişkilidir; doğurganlık, koruma, yeniden doğuş, güç ve kutsallık gibi anlamlar taşır” dedi.
‘TOPLUMUN İNANÇ SİSTEMİNİN GÖRSEL İFADELERİ’
Motiflerin üretim nedenlerine de değinen Dr. Öztürk, bunların işlevsel, sembolik ve bilinçaltına dayalı unsurlar içerdiğini anlatarak, “Bazı motifler kimlik göstergesi, sahiplik işareti ya da üreticinin imzası olabilir. Diğerleri ise toplumun inanç sisteminin görsel ifadeleridir. Bilinçaltı etkiler de motif üretiminde göz ardı edilmemelidir. Doktora tezimde Karaz seramiklerindeki figürlerin bölgesel çeşitlilik gösterse de birbirleriyle ilişkili tasarımlara sahip olduğunu gördüm. Seramiklerde özellikle hayvan figürlerinin öne çıktığını tespit ettim. Hayvanlar ya bireysel olarak ya da özellikle kafa kısımlarından birleşik şekilde tasvir ediliyor. Karaz kültürünün doğada gördüğü, ritüelleştirdiği ve önem verdiği figürleri kapların üzerine yansıttığını düşünüyorum” diye konuştu.
Erzurum Müzesi’nde ‘Karaz seramiklerindeki motiflerin anlattığı hikayeler’ başlıklı bir sunum yapan Dr. Öztürk, Toroslardan Kafkaslara, Hazar Denizi kıyılarından İç Anadolu yaylalarına, Kuzeybatı İran’dan Levant’a kadar uzanan bölgede Karaz seramiklerinde benzer motiflerin görüldüğünü kaydetti.
Haber-Kamera: Salih TEKİN/ERZURUM,