DOLAR

42,8230$% 0

EURO

50,5117% 0.12

STERLİN

57,8617£% 0.15

GRAM ALTIN

6.116,16%0,12

ONS

4.443,08%0,11

BİST100

11.311,06%-0,27

Sabah Vakti a 02:00
Kayseri KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

23 Aralık 2025 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Kentten kırsala dönüp yaban mersini yetiştiren kadınlar, hemcinslerinin de bütçelerine katkı sağlıyor

      Kentten kırsala dönüp yaban mersini yetiştiren kadınlar, hemcinslerinin de bütçelerine katkı sağlıyor
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      BURSA kent merkezi, İznik ilçesi ve İstanbul’da yaşayan 13 kadın, tersine göç ile doğup büyüdükleri İznik ilçesine bağlı 850 rakımlı kırsal Candarlı Mahallesi’ne yerleşerek burada yaşayan 4 kadını da yanlarına alıp, yaban mersini yetiştiriciliğine başladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş., Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı’ndan destek alan kadınlar, beklediklerinden daha fazla yaban mersini yetiştirince mahallelerin kaderini değiştirdi. Kurdukları Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile mahallelerinde üretilen yaban mersinini, çevre il ve ilçelere satan kadınlar, sezonda 500 bin TL’ye kadar kazanç elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.

      İznik ilçesinde 850 rakımda bulunan kırsal Candarlı Mahallesi’nde yaban mersini üretiminin geçmişi yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor. Mahalleye gelen bir üreticinin yanında işçi olarak çalışan mahalleli, 10 yıl önce köy muhtarının yaban mersini ekimine başlamasıyla, kendi üretim süreçlerine adım attı. Bursa, İznik ilçesi ve İstanbul’da yaşayan 13 kadın, muhtarlarının da desteğiyle, tersine göç ile doğup büyüdükleri Candarlı Mahallesi’ne yerleşerek burada yaşayan 4 kadını da yanlarına alıp, 4 yıl önce yaban mersini yetiştiriciliğine başladı. Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş.’den de destek alan kadın üreticiler, 17 ortakla Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurdu. Kurdukları kooperatifle mahallerinde üretilen yaban mersinini, çevre il ve ilçelere satan kadınlar, sezonda 500 bin TL’ye kadar kazanç elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.

      İŞÇİYKEN ÜRETİCİ OLDULAR

      ‘ELDE ETTİKLERİ KAZANÇLA ÇOCUKLARINI OKUTUYORLAR’

      Yaban mersini üretiminin ilk aşamalarında bilgisiz olduklarını ve zorlandıklarını ifade eden Hülya Can, işçilikten üreticiliğe giden süreci şu sözlerle anlattı:

      “İlk başlarda çok zorlandık. Fidanlarımızda kurumlar oldu. Budamasını veya çoğu şeyi beceremedik. Şu anda artık tecrübe kazandık ve bilinçli olarak üretim yapıyoruz. Hatta organik tarım eğitimleri almaya da başladık. Kooperatifimizi kurunca tüzel kişilik kazandık ve tanınmaya da başlandık. Bursa ve Türkiye’nin her yerinden tanınmaya ve talep görmeye başladık. Pazarımız büyüdü. Tersine göç edenlerdeniz. Yaban mersini yetiştirmek için kentten kırsal mahallemize geri döndük. Artık yaban mersini yetiştiriciliği bizim gelirimiz oldu. Kış aylarında don olayı yaşanınca traktör ve ATV’mize binerek tarlalarımıza gidip, ateş yakarak ürünün zarar görmesini önlüyoruz. Sezon sonunda ciddi soğuk olmadıktan sonra şehirdeki evlerimize de gidiyoruz. Kadınlar, buradan elde ettikleri kazançlar ile ayaklarının üzerinde durup, çocuklarını okutuyorlar.”

      ‘KADINLAR ANAÇLIK DUYGUSUYLA ÜRÜNLERE GÖZLERİ GİBİ BAKTI’

      Yaban mersini yetiştiriciliğinin emek ve sabır istediğini söyleyen kooperatif üyesi, biyokimyager Selin Güler (25), “Kadınlarımız ürün yetiştirdi ve büyüttü ancak sorunlarla karşılaştık. ‘Biz gençler olarak sizin arkanızdayız’ diyerek her zaman ailemizin yanında durduk. Yazın tarlada çalıştık, kışın okullara gittik. Ürünü topladık, bir araya geldik ve bu şekilde tanıtımını yaptık. Şu anda ailemizle birlikte, 17 kadından oluşan ekibimizle, köyümüzde yeni girişim kapıları açıyoruz. Kışın ‘don’ olayları bizi çok zorluyor. İlk başta mesleki bilgim olduğu için bunun sadece ateş yakılarak geçecek bir süreç olduğunu düşündüm ve bunu söyledim. Ancak bir yıl sonra bizzat gelme ve görme şansım oldu, ne kadar zor bir iş olduğunu o zaman anladım. Kadınlar bir noktadan sonra bu işe duygusal olarak bağlandılar. Anaçlık duygusu kadınların içinde olduğu için, ürünlerine gözleri gibi bakmak istediler. Bu süreçte geceleri neredeyse hiç uyumadılar. İki saatte bir dışarı çıktılar, yarım saat sobanın başında durdular, etrafa sıçrama olmasın diye nöbet tuttular. Sis bulutunu dağıtmak için tarlada sürekli çalışmak zorunda kaldılar” ifadelerini kullandı.

      ‘İŞİ ÖĞRENMEMİZ İSTENMEDİ’

      Mahallelinin yaban mersini üretimine destek olan ve öncülük eden Candarlı Mahallesi Muhtarı Ömer Yavuz ise “Burada kadınlarımız sayesinde üretim yapıyoruz. Onlara yardımcı oluyor, önayak oluyoruz. Şu anda organik tarıma yönelmeye çalışıyoruz ve bu doğrultuda çalışmalarımız var. Bu şekilde devam ediyoruz. Yaban mersini hikayesi bizim için ormanla başladı. Ormanlarımızda bunun yabani türü zaten vardı. Daha sonra sağdan soldan yetiştiriciliğinin nasıl yapıldığını duyduk. Yaklaşık 20 sene önce bu işe başlanmıştı ama bize pek gösterilmedi, ulaşmamız istenmedi. Biz de o dönem mücadele ettik. Fiyatlar çok yüksekti, ürün dışarıdan geliyordu ve bizim maddi durumumuz da yeterli değildi. Orman Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğümüzün vasıtasıyla yetkililerle tanıştık. Kırsal Kalkınma ve Orman Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinler alındı ve bu şekilde temin sağladık. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi de kırsal kalkınma kapsamında destek verdi. Bu şekilde yolumuza devam ettik” diye konuştu.

      ‘GENÇLER BİLE KÖYE DÖNÜŞ YAPIYOR’

      BURSA kent merkezi, İznik ilçesi ve İstanbul’da yaşayan 13 kadın, tersine göç ile doğup büyüdükleri İznik ilçesine bağlı 850 rakımlı kırsal Candarlı Mahallesi’ne yerleşerek burada yaşayan 4 kadını da yanlarına alıp, yaban mersini yetiştiriciliğine başladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş., Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı’ndan destek alan kadınlar, beklediklerinden daha fazla yaban mersini yetiştirince mahallelerin kaderini değiştirdiler. Kurdukları Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile mahallelerinde üretilen yaban mersinini, çevre il ve ilçelere satan kadınlar, sezonda 500 bin TL’ye kadar kazanç elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.

      İznik ilçesinde 850 rakımda bulunan kırsal Candarlı Mahallesi’nde yaban mersini üretiminin geçmişi yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor. Mahalleye gelen bir üreticinin yanında işçi olarak çalışan mahalleli, 10 yıl önce köy muhtarının yaban mersini ekimine başlamasıyla, kendi üretim süreçlerine adım attı. Bursa, İznik ilçesi ve İstanbul’da yaşayan 13 kadın, muhtarlarının da desteğiyle, tersine göç ile doğup büyüdükleri Candarlı Mahallesi’ne yerleşerek burada yaşayan 4 kadını da yanlarına alıp, 4 yıl önce yaban mersini yetiştiriciliğine başladı. Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş.’den de destek alan kadın üreticiler, 17 ortakla Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurdu. Kurdukları kooperatifle mahallerinde üretilen yaban mersinini, çevre il ve ilçelere satan kadınlar, sezonda 500 bin TL’ye kadar kazanç elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.

      İŞÇİYKEN ÜRETİCİ OLDULAR

      ‘ELDE ETTİKLERİ KAZANÇLA ÇOCUKLARINI OKUTUYORLAR’

      Yaban mersini üretiminin ilk aşamalarında bilgisiz olduklarını ve zorlandıklarını ifade eden Hülya Can, işçilikten üreticiliğe giden süreci şu sözlerle anlattı:

      “İlk başlarda çok zorlandık. Fidanlarımızda kurumlar oldu. Budamasını veya çoğu şeyi beceremedik. Şu anda artık tecrübe kazandık ve bilinçli olarak üretim yapıyoruz. Hatta organik tarım eğitimleri almaya da başladık. Kooperatifimizi kurunca tüzel kişilik kazandık ve tanınmaya da başlandık. Bursa ve Türkiye’nin her yerinden tanınmaya ve talep görmeye başladık. Pazarımız büyüdü. Tersine göç edenlerdeniz. Yaban mersini yetiştirmek için kentten kırsal mahallemize geri döndük. Artık yaban mersini yetiştiriciliği bizim gelirimiz oldu. Kış aylarında don olayı yaşanınca traktör ve ATV’mize binerek tarlalarımıza gidip, ateş yakarak ürünün zarar görmesini önlüyoruz. Sezon sonunda ciddi soğuk olmadıktan sonra şehirdeki evlerimize de gidiyoruz. Kadınlar, buradan elde ettikleri kazançlar ile ayaklarının üzerinde durup, çocuklarını okutuyorlar.”

      ‘KADINLAR ANAÇLIK DUYGUSUYLA ÜRÜNLERE GÖZLERİ GİBİ BAKTI’

      Yaban mersini yetiştiriciliğinin emek ve sabır istediğini söyleyen kooperatif üyesi, biyokimyager Selin Güler (25), “Kadınlarımız ürün yetiştirdi ve büyüttü ancak sorunlarla karşılaştık. ‘Biz gençler olarak sizin arkanızdayız’ diyerek her zaman ailemizin yanında durduk. Yazın tarlada çalıştık, kışın okullara gittik. Ürünü topladık, bir araya geldik ve bu şekilde tanıtımını yaptık. Şu anda ailemizle birlikte, 17 kadından oluşan ekibimizle, köyümüzde yeni girişim kapıları açıyoruz. Kışın ‘don’ olayları bizi çok zorluyor. İlk başta mesleki bilgim olduğu için bunun sadece ateş yakılarak geçecek bir süreç olduğunu düşündüm ve bunu söyledim. Ancak bir yıl sonra bizzat gelme ve görme şansım oldu, ne kadar zor bir iş olduğunu o zaman anladım. Kadınlar bir noktadan sonra bu işe duygusal olarak bağlandılar. Anaçlık duygusu kadınların içinde olduğu için, ürünlerine gözleri gibi bakmak istediler. Bu süreçte geceleri neredeyse hiç uyumadılar. İki saatte bir dışarı çıktılar, yarım saat sobanın başında durdular, etrafa sıçrama olmasın diye nöbet tuttular. Sis bulutunu dağıtmak için tarlada sürekli çalışmak zorunda kaldılar” ifadelerini kullandı.

      ‘İŞİ ÖĞRENMEMİZ İSTENMEDİ’

      Mahallelinin yaban mersini üretimine destek olan ve öncülük eden Candarlı Mahallesi Muhtarı Ömer Yavuz ise “Burada kadınlarımız sayesinde üretim yapıyoruz. Onlara yardımcı oluyor, önayak oluyoruz. Şu anda organik tarıma yönelmeye çalışıyoruz ve bu doğrultuda çalışmalarımız var. Bu şekilde devam ediyoruz. Yaban mersini hikayesi bizim için ormanla başladı. Ormanlarımızda bunun yabani türü zaten vardı. Daha sonra sağdan soldan yetiştiriciliğinin nasıl yapıldığını duyduk. Yaklaşık 20 sene önce bu işe başlanmıştı ama bize pek gösterilmedi, ulaşmamız istenmedi. Biz de o dönem mücadele ettik. Fiyatlar çok yüksekti, ürün dışarıdan geliyordu ve bizim maddi durumumuz da yeterli değildi. Orman Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğümüzün vasıtasıyla yetkililerle tanıştık. Kırsal Kalkınma ve Orman Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinler alındı ve bu şekilde temin sağladık. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi de kırsal kalkınma kapsamında destek verdi. Bu şekilde yolumuza devam ettik” diye konuştu.

      ‘GENÇLER BİLE KÖYE DÖNÜŞ YAPIYOR’

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku

      AB destekli proje ile Ege Bölgesi’ndeki yabani pancarları inceleyecekler

      AB destekli proje ile Ege Bölgesi’ndeki yabani pancarları inceleyecekler
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      IĞDIR Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Gürel’in koordinatörlüğünde Kastamonu Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (Şeker Enstitüsü) uzmanları, Ege Bölgesi’ndeki yabani pancarları inceleyecek. AB tarafından desteklenen proje kapsamında, yabani pancarların fizyolojik ve besin içerikleri araştırılacak.

      Iğdır Üniversitesi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Gürel’in yürütücülüğünde hazırlanan ‘Yabani Pancarın da Aralarında Bulunduğu Yenilebilir Halofit Bitkilerin Genetik, Fizyolojik ve Besin İçeriklerinin Bilimsel Olarak İncelenmesi’ projesi AB tarafından desteklenmeye hak kazandı. İklim değişikliğine karşı tarımsal üretimde dayanıklılığın artırılması, biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir su yönetimi uygulamalarının geliştirilmesinin hedeflendiği 17 milyon lira bütçeli projede, Iğdır Üniversitesi ile birlikte Kastamonu Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ile Şeker Enstitüsü uzmanları yer alıyor.

      ‘KURAKLIĞA DAYANIKLI BİTKİLER GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ’

      Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Songül Gürel, küresel ısınmaya bağlı olarak artan kuraklık ve toprak tuzluluğunun tarım için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Şekerin, dünyada şeker kamışı ve şeker pancarından üretilirken, Türkiye’de tamamın şeker pancarından elde edildiğini belirten Gürel, “Son zamanlarda görülen küresel ısınma iklim değişikliği sebebiyle kuraklık meydana gelmekte ve su sıkıntısı yaşanmaktadır. Kuraklığa ve tuzlulaşmaya dayanıklı bitkiler geliştirmek ve üretmek zorundayız. Projemizde, Ege Bölgesi’nde doğal olarak yetişen yabani pancarların laboratuvar ve arazi çalışmalarıyla genetik özellikleri belirlenecek. Yani kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklılığı incelenecek ayrıca fizyolojik olarak özellikleri ile besin içerikleri de tespit edilecek” dedi.

      ‘İNSAN BESLENMESİNDE KULLANILIYOR’

      Prof. Dr. Gürel, “Biliyoruz ki bu yabani pancarlar insan beslenmesinde de kullanılıyor. Bu amaçla yetiştirme süresi boyunca daha az suya ihtiyaç duyan şeker pancarı çeşitlerini geliştirmemiz gerekiyor. Bitkilerdeki dayanıklılık özelliği yabani akrabalarında daha fazla. Bu nedenle biz Ege Bölgesi’nde doğal olarak yetişen yabani pancarları tarayarak kuraklığa dayanıklı olanları belirleyeceğiz, daha sonra bunları ıslah çalışmalarında kullanarak kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklı şeker pancarı çeşitleri geliştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku

      Kırklareli’nde taksiler denetlendi

      Kırklareli’nde taksiler denetlendi
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Kırklareli Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen denetimlerde, taksilerin araç uygunluk ve çalışma izin belgeleri kontrol edildi.

      Taksi ve Taksi Durakları Hizmet Yönetmeliği hükümlerine uygun olduğu belirlenen araçlara uygunluk belgesi düzenlendi.

      Denetimler kapsamında ayrıca araçlarda yolcu güvenliğine yönelik alınan önlemler de incelendi.

      Kaynak: AA / Ufuk Ertop – Güncel
      Devamını Oku

      Buzun kalınlığını kontrol eden balıkçılar, Çıldır Gölü’ne ağ atmaya hazırlanıyor

      Buzun kalınlığını kontrol eden balıkçılar, Çıldır Gölü’ne ağ atmaya hazırlanıyor
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      KARS’ın Arpaçay ilçesine bağlı Doğruyol köyünde yaşayan balıkçılar, yüzeyi buzla kaplanan Çıldır Gölü’nde balık avı için gün sayıyor. Göldeki buzun kalınlığını inceleyen balıkçı Atanur Dursun, “Buz sağlam ancak 2-3 gün daha bekleyip sonra ağlarımızı atmaya başlayacağız” dedi.

      Deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikte bulunan, Van Gölü’nden sonra bölgenin en büyük 2’nci gölü olan 124 kilometrekare alana sahip Çıldır Gölü’nün yüzeyi, dondurucu soğuklar nedeniyle buz tuttu. Hava sıcaklığının geceleri sıfırın altında 15 dereceye kadar düştüğü bölgede, Çıldır Gölü’ne gelen balıkçılar, avlanma öncesi kontrollerini yaptı. Doğruyol köyünde yaşayan balıkçı Atanur Dursun, arkadaşı Çetin Cengiz ile buzu inceledikten sonra göl yüzeyine koydukları sandalyelerle çay keyfi yaşadı. Çocukların da kızaklarla kaydığı gölde termosla getirdikleri çayı yudumlayan Atanur Dursun, “Hava güzel. Buzun üstende bir çay içelim dedik. Çay keyfi buzun üzerinde güzel oluyor. Çocuklar da kızak kayıyor. Yakında da inşallah ağlarımızı atarak balık avına başlarız. Buzu kontrol ettik sağlamlığına baktık. Buz sağlam ancak 2-3 gün daha bekleyip sonra ağlarımızı atmaya başlayacağız” diye konuştu.

      ‘BALIĞIN KIŞIN BOL OLMASINI BEKLİYORUZ’

      Gölün tamamının henüz donmadığını belirten Atanur Dursun, havaların çok soğuk olması sebebiyle kısa bir süre sonra tamamının buzla kaplanacağını söyledi. Çıldır Gölü’nde yaz aylarında yeteri kadar balık olmadığını belirten balıkçı, “Yazın biraz azdı. İnşallah kışın bol olmasını bekliyoruz. Hazırlıklarımız tamam, 1-2 gün sonra ağlarımızı atarak Eskimo usulü balık avına başlayacağız” dedi.

      ESKİMO USULÜ BALIK AVI

      Yöredeki köylerde yaşayan balıkçılar, yüzeyi buzla kaplanan Çıldır Gölü’nde Eskimo usulüyle ağ atarak balık tutuyor. Eskimoların da uyguladığı yöntemle baltayla buzda açılan deliklerin arasına ağ geriliyor ve balıkların ağa takılarak yakalanabilmesi için 2 gün bekleniyor. Yeniden göle gelen balıkçılar, buz altındaki ağları çekerek yakalanan balıkları topluyor.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku

      Bodrum açıklarında 39 kaçak göçmen ile 1 organizatör yakalandı

      Bodrum açıklarında 39 kaçak göçmen ile 1 organizatör yakalandı
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      MUĞLA’nın Bodrum ilçesi açıklarında lastik botla Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan 39 kaçak göçmen ile 1 organizatör şüphelisi yakalandı.

      Sahil Güvenlik Komutanlığı, önceki gün saat 21.37’de Bodrum açıklarında lastik botta kaçak göçmen olduğu bilgisini aldı. Bölgeye sevk edilen ekipler, lastik botta 9’u çocuk 39 kaçak göçmen ile 1 organizatör şüphelisini yakalayarak kıyıya çıkardı. Kaçak göçmenler İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edilirken, organizatör şüphelisi hakkında işlem başlatıldı.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
      Devamını Oku