40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.319,39%0,53
3.335,86%0,37
10.219,67%-0,06
02:00
22 Aralık 2025 Pazartesi

ARDVENTURE Erkekler Süper Ligi 20. haftasında Ankara Hentbol Spor Kulübü’nü ağırlayan Nilüfer Belediyespor Hentbol Kulübü, karşılaşmadan 50-22 galip ayrıldı.
ARDVENTURE Erkekler Süper Ligi 20. haftasında Nilüfer Belediyespor Hentbol Kulübü, Ankara Hentbol Spor Kulübü ile Üçevler Spor Tesisleri’nde karşı karşıya geldi. Maça hızla başlayan ve kontrolü elinde tutan Nilüfer Belediyespor, ilk yarıyı 26-7’lik skorla tamamladı. İkinci yarıda da temposunu koruyan ev sahibi takım, elde ettiği sayılarla maçtan 50-22 galip ayrıldı.
Bu skorla puanını 34’e yükselten ikinci sıradaki Nilüfer Belediyespor Hentbol Takımı, 37 puana sahip Beşiktaş’ın ardından zirve takibini sürdürdü.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her alanda bilimi merkeze alan çalışmalarıyla dikkat çeken İnegöl Belediyesi, afet başlığına da yeni bir soluk getirdi. Türkiye’de ilk kez İnegöl Belediyesi tarafından “Çocuk Odaklı Afet Eylem Planı Çalıştayı” gerçekleştirildi. Çalıştay 25 farklı üniversiten akademisyenler, kamu kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve farklı uzmanlık alanlarından temsilcilerin katılımıyla yapıldı.
İnegöl Belediyesi Türkiye’de bir ilke imza atarak afet başlığına yeni bir soluk getirdi. Afetlerden herkesin etkilendiği, ancak çocukların bu süreçlerde çok ağır yükler taşıdığından yola çıkılarak “Çocuk Odaklı Afet Eylem Planı Çalıştayı” düzenlendi. İnegöl Belediyesi Arge Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştayda Türkiye genelinde katılımcılar yer aldı. 25 farklı üniversiten akademisyenler, kamu kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve farklı uzmanlık alanlarından temsilcilerin katıldığı çalıştay Cumartesi günü Oylat Çağlayan Otel’de gerçekleştirildi.
AFETLERLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ
Yerelde üretilen model ile Türkiye genelinde uygulanabilir bir rehber oluşturmayı hedefleyen çalıştay, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Ardından çalıştayın açılış konuşmasını yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, çalıştayın düzenlenme amacından söz etti. İnegöl Belediyesi olarak katılımcıların da katkılarıyla tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir sorumluluğu üstlendiklerini kaydeden Başkan Taban, “Afetler, bulunduğumuz coğrafyanın en acı gerçeği. Ne yazık ki bizler, afetlerle yaşamayı öğrenmesi gereken bir ülkeyiz. Yaşadığımız topraklar bize afetlerin bir ihtimal değil, gerçek olduğunu defalarca hatırlattı. Bunun için afetlere karşı hazırlığı öğrenmeliyiz. Mesele; afetler olduktan sonra ne yaptığımız değil, olmadan önce ne kadar hazır olduğumuzdur. Afetlerle yaşamayı öğrenmek; korkuyla değil bilgiyle, çaresizlikle değil planla, tesadüflerle değil hazırlıkla yol almaktır” dedi.
TEMEL MESELE, ÇOCUKLARIMIZIN AFETLERE KARŞI DAHA GÜVENLİ BİR HAYAT SÜRMESİ
Bugün özelinde ortak paydanın çocuklar olduğuna dikkat çeken Başkan Taban, “Bizleri burada buluşturan temel mesele, çocuklarımızın afetlere karşı daha güvenli bir hayat sürmesidir. Toplumları ayıran pek çok başlık olabilir. İnançlar, düşünceler, kurumlar ve meslekler farklılaşabilir. Ancak çocuk söz konusu olduğunda, bu farklılıkların geri çekildiğini; vicdanın ve ortak sorumluluğun öne çıktığını görürüz. Çünkü çocuk, yalnızca bugünün değil, yarının da taşıyıcısıdır. Bu çalıştayın amacı sadece sorunları tespit etmekle yetinmek değil; afet döngüsünün tüm aşamalarında çocuğu merkeze alan, uygulanabilir ve sürdürülebilir çözüm önerileri geliştirmektir. Umuyorum ki burada gün boyunca yapılacak oturumlar, masa çalışmaları ve değerlendirmeler; bilimsel bilgi ile sahadaki gerçekliği buluşturan somut çıktılara dönüşecektir” diye konuştu.
Çalıştaydan beklentilerinin çok net olduğuna vurgu yapan Başkan Taban, “Raflarda kalacak raporlar değil; sahada uygulanabilir, yerel yönetimlere yol gösterecek, çocuklarımızın hayatına doğrudan dokunacak somut bir eylem planı ortaya koymak istiyoruz. Bu bilinçle, katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın; güçlü iş birliklerine, kalıcı etkilere ve çocuklarımız için daha güvenli bir geleceğe kapı aralamasını diliyorum” ifadelerinde bulundu.
Çalışayın Bilim Kurulu adına konuşan Prof. Dr. Hanifi Parlar da “Her yaş seviyesine yönelik afet koruma tedbirleri olduğu gibi en kırılgan, korunmaya muhtaç ve özellikle afet esnasında en çok etkilenen grup olduğu için çocuklarla ilgili bir bilimsel çalışma yapmanın önemli olduğu inancıyla bu program organize edildi. Tabi ki çocuklarımızın afet öncesi, afet esnası ve afet sonrası hazır bulunmuşluk düzeylerini arttırmak, nelerin olabileceği ve hangi durumlarda ne gibi yaklaşımların sergilenmesiyle ilgili olarak hem bilim dünyasına hem yerel yönetimlere hem sivil toplum kuruluşları ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının farkındalığını arttırmak, alınabilecek önlemler ile ilgili bu çalıştay organize edildi” dedi.
Çalıştay Onur Kurulu adına konuşan Prof. Dr. Mualla Cengiz ise “Bu çalıştay çocuk odaklı bir çalıştay. Ben defalarca sayısız çalıştaya katıldım, bu kadar güzel, titizlikle hazırlanmış çalıştaya ilk kez katılıyorum. Belediye Başkanımız özellikle bu konuda çok hassas. Bilimsel desteğe önem veriyor” şeklinde konuştu.
ÇOCUK ODAKLI AFET EYLEM PLANI MASAYA YATIRILDI
Çalıştayda ise kurulan masalarda akademisyenler, kamu kurumları ve STK temsilcileri ile farklı alanlarda uzmanlar çocuk odaklı afet eylem planı üzerine görüşlerini bildirdi. Gün boyu devam eden çalıştayda, önemli çıktılar elde edildi. Bu çıktıların daha sonra rapor halinde sunulacağı kaydedildi. Çalıştay, gün sonunda hatıra fotoğraflarının çekimi ile son buldu.
MERKEZİNDE ÇOCUĞUN YER ALDIĞI BİR AFET BAKIŞINI DEĞERLENDİRMEK İSTEDİK
Çalıştay sonunda yeniden bir değerlendirme yapan Belediye Başkanı Alper Taban, “İnegöl Belediyesi olarak Çocuk Odaklı Afet Eylem Planı gerçekleştirdik. Yaklaşık 25 üniversiteden akademisyenlerimizin de katılımıyla, yine kamu kurumlarımızın yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileriyle güzel bir çalıştay gerçekleştirdik. Bildiğim kadarıyla bu anlamda daha önce yapılmış bir çalışma yoktu. Tabi ki afetler bizim bir gerçeğimiz. Afetleri yaşayan bir ülkeyiz. Dolayısıyla bunlardan sonuçlar çıkarmayı başaran, sonuca gitmeye çalışan bir yapımız var. Burada biz merkezinde çocuğun yer aldığı bir afet bakışını değerlendirmek istedik. Bunu da konunun uzmanlarınca değerlendirdik. Çocuklar hayatımızda önemli bir değer. Onların gözünden, onların afetlerle olan ilişkisini ölçebilmek adına bu çalıştayı gerçekleştirmiş olduk. Burada özellikle uzmanların ortaya koyduğu görüşler bir rapor haline dönüştürülecek. Sadece bir raporla da kalmasını istemiyoruz, faydalı bilgilerin kullanılması noktasında da çalışmalarımızı takip ediyor olacağız. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BARTIN Üniversitesi Kutlubey yerleşkesinde 400 metrekarelik alanda ‘Hayvan Doğal Yaşam Alanı’ kuruldu. Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, “BARÜ Doğa ve Hayvan Kulübü öğrencileri ve hayvansever personelin iş birliğiyle kampüsümüzün adeta maskotu haline gelen hayvanlar için sürdürülebilir bir ortam oluşturuldu” dedi.
Bartın Üniversitesi Kutlubey yerleşkesinde bulunan başıboş hayvanlar için kampüste ‘Hayvan Doğal Yaşam Alanı’ kuruldu. Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya’nın talimatıyla kurulan alana öğretim elemanları ve öğrencilerin beslediği hayvanlar yerleştirildi. Öğrencilerin ve hayvansever personelin ziyaret ettiği alanda incelemelerde bulunan Rektör Akkaya, BARÜ Doğa ve Hayvan Kulübü yetkililerinden bilgi aldı. Kampüs içinde oluşturulan alana dışarıdan hayvan alınmadığı, sadece kampüs içindeki sahiplenilen hayvanlara hizmet verildiği belirtildi.
‘UMARIZ BÜTÜN ÜNİVERSİTELERE ÖRNEK OLUR’
Kampüste ayrıca öğrenci ve engelsiz yaşam merkezleri bulunduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Ahmet Akkaya, “Göreve geldikten sonra kampüs içerisinde çok sayıda hayvan olduğunu gözlemledik. Bu hayvanlara mamaların ve yiyeceklerin gelişi güzel verildiğini tespit ettik. Bizler de bu hayvanların daha sistemli bir şekilde yiyeceklere ulaşmasını sağlamak için Doğa ve Hayvan Kulübümüzle birlikte bu konunun sürdürülebilir olmasını düşündük. Bunu gerçekleştirebilmek için kampüs içinde bir yaşam merkezi inşa ettik. Bu yaşam merkezinde sadece kampüsümüzde yer alan hayvanların yer aldığı bir ortam oluşturduk. Biz burada bu adımları hayata geçirirken ‘Hayvan dostu bir kampüs’ olmayı istiyoruz. Burada sadece köpeklerimiz değil, kampüsümüzün diğer alanlardaki yaşam merkezlerinde tavşanlarımız, kazımız, ördeğimiz, tavuğumuz ve güvercinlerimiz de var. Bu hayvan çeşitliliğini de yavaş yavaş artıracağız. Yaşam merkezimizdeki hayvanlarımızla birlikte öğrencilerimize, personelimize, çocuklara ve engelli bireylere hayvan sevgisini yaşayarak aşılamak istiyoruz. Burayı hayvan koruma bilinci yükseköğretim elemanlarımız, öğrencilerimiz ve Bartın esnafımızın katkılarıyla ortaya çıkardık. Başta kulüp danışmanı Doç. Dr. Lale Özdemir Şahin olmak üzere emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Umarım bu projemiz bütün üniversitelerimize örnek olur” diye konuştu.

Keçiören Belediyesi ile Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu iş birliğinde, Sarıkamış Harekâtı’nda şehit düşen askerler anısına Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı düzenlendi. Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle donatılan Kalaba Kent Meydanı’ndaki Sarıkamış Şehitleri Anıtı önünde düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapılıp şehitler için dua edildi.
Anma programına Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan ve eşi Filiz Özarslan, 65. Hükümet Ulaştırma Bakanı ve 27. Dönem Kars Milletvekili Ahmet Arslan, 27. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili ve Ankara Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ceylan, önceki dönemlerden Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Anahtar Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Yadigar Yolcu, CHP Keçiören İlçe Başkanı Görkem Cevahir Yıldırım, İYİ Parti Keçiören İlçe Başkanı Haluk Baran, Demokrat Parti Keçiören İlçe Başkanı Ahmet Kaya, Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Dr. Erdoğan Yıldırım, çok sayıda siyasi parti temsilcisi, STK yöneticileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ile çok sayıda vatandaş katıldı.
“Gaflette olanlara hatırlatıyoruz: Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, “Sarıkamış’ta yaşanan o elim olayda, şehitlik dergâhında göğsümüze bastığımız kahramanlarımızı anmaktan, şühedanın aziz hatırasını yaşatmaktan onur ve gurur duyuyorum. Burada asıl önemli olan, Sarıkamış’ta şehit düşen askerlerimizin bizlere kazandırdığı millî ve manevî değerlerdir. Onların bizlere bıraktığı inanç, fedakârlık ve vatan sevgisi, tarih boyunca yolumuzu aydınlatan bir meşale olmuştur. Ay yıldızlı şanlı Türk bayrağımız, onların inancı, mücadelesi ve canları pahasına yazdıkları destanla yücelmiştir.” dedi.
Başkan Özarslan, şehitlerin bıraktığı mirasın sadece geçmişe değil, geleceğe de ışık tuttuğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün bir kez daha görüyoruz ki şehitlerimizin fedakârlıkları asla unutulmayacak ve gelecek nesillere aktarılacaktır. Onlar, tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları gibi hak, hukuk ve adalet yolunda canlarını feda etmişlerdir. Bizler de çocuklarımızı bu inançla, millî ve manevî değerlerle yetiştiriyoruz ve yetiştirmeye devam edeceğiz. Gaflette olanlara şunu tekrar hatırlatıyoruz: Şehitler ölmez, vatan bölünmez! Ne mutlu Türk’üm diyene!”
65. Hükümet Ulaştırma Bakanı ve 27. Dönem Kars Milletvekili Ahmet Arslan ise yaptığı konuşmada “O gün sadece Anadolu’dan değil; Balkanlar’dan, Yemen’den, Şam’dan, Bakü’den kardeşlerimiz gelip omuz omuza mücadele ediyorlar. Etnik yapıları farklı, mezhepleri farklı olabilir ama ortak paydaları birdir: Ezanlar dinmesin, bayraklar inmesin ve bu vatan, hainlerin ayakları altında çiğnenmesin. Bu uğurda birlikte şehadet şerbeti içmişlerdir. Sarıkamış şehitlerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum.” diye konuştu.
“Sarıkamış sadece bir harekât değil, bir destandır”
Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Dr. Erdoğan Yıldırım ise anma programında yaptığı konuşmada desteklerinden dolayı Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’a teşekkür ederek şunları söyledi:
“Sarıkamış sadece bir harekât değil, bir destandır. 22 Aralık 1914’te başlayan Sarıkamış Harekâtı, vatan uğruna canlarını feda edenlerin destanıdır. Sarıkamış, kayıtsız ve şartsız vatan sevgisinin adıdır. Onlar yüksünmediler, üşümediler. ‘Vatanın bir karış toprağını düşmana feda etmeyeceğiz’ diyerek onun mücadelesini verdiler. Bugün bu topraklarda özgürce yaşıyorsak, bunu o kahramanlara borçluyuz. Tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.”
“Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum”
Kars Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Nuri Deniz de Sarıkamış şehitlerini rahmetle anarak şöyle konuştu: “Bu vatan, millet ve bayrak uğruna canlarını feda eden Sarıkamış şehitlerimizi ve tüm aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bizlere her zaman gönülden destek veren, Keçiören’in olduğu kadar Serhat illerimizin de gururu olan kıymetli Keçiören Belediye Başkanımız Sayın Dr. Mesut Özarslan’a şükranlarımı sunuyorum.”
“Geçmişten ders çıkarmalıyız”
Önceki dönem Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Sarıkamış’ı anmanın sadece bir tören değil, tarihi doğru anlayıp sorgulama meselesi olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: “Sarıkamış sadece anılmamalı, nedenleri de sorgulanmalıdır. Bir daha kan dökülmemesi için, geçmişten ders çıkararak barışı savunmak zorundayız. Bugün toplumun ayrıştırılmasına karşı durmalı; Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla bu ülkenin birlikte kurulduğunu unutmamalıyız. İnsan olmak en önemli vasıftır. İnsanlık değerlerine sahip çıkmak, evrensel değerlere sahip çıkmak lazım.”
“Şehitlerimize vefa borcumuz var”
27. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili ve Ankara Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ceylan, konuşmasında şehitlerimize olan vefa borcunu hatırlatıp şu mesajları paylaştı: “Tüm şehitlerimizi şükranla, minnetle anıyorum. Eğer onlar canlarını feda etmeseydi, eğer gazilerimiz olmasaydı, Sarıkamış Harekâtı ve diğer kahramanlık destanlarımız yaşanmasaydı, bugün Türkiye Cumhuriyeti bu noktada olamazdı. Bu nedenle tüm şehitlerimize vefa borcumuz var. Tarihte yazılan bu kahramanlıkları unutmamak ve unutturmamak hepimizin görevidir.”
Katılımcılara kavurga, lokma ve hoşaf ikram edildi
Programda, Sarıkamış Harekâtı’nı anlatan bir video gösterimi de yer aldı. Şehit Sinan Özkan Ortaokulu 6. sınıf öğrencisi Hasan Ali Kızıltaş, “Sarıkamış Şehitleri” adlı şiiri seslendirirken; Yazar ve Şairler Songül Dündar, Selahattin Dündar, Ömer Avcı ile Âşık Mustafa Aydın’ın günün anlam ve önemine binaen okudukları şiirler ve yaptıkları konuşmalar, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Protokol konuşmalarının ardından, Sarıkamış Şehitleri Anıtı’na dualar eşliğinde karanfiller bırakıldı. Program sonunda, şehitlerin savaş döneminde yaşadığı zorluklara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla katılımcılara kavurga, lokma ve hoşaf ikram edildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MARMARA Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik), 65 ülkeye ihracat edilen Türk zeytinini zeytinyağlı sürülebilir çikolata ve kozmetik ürünlerle raflara taşımaya hazırlanıyor. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, “Türkiye’de palm yağı içermeyen, içerisinde zeytinyağı olan, sürülebilir, ekmeğe sürülebilir çikolata. Bu da yakında raflarda” dedi.
Marmarabirlik, 1954 yılında Marmara Denizi’nin güney sahilleri boyunca doğuda İznik Gölü çevresinden, batıda Trakya’da Mürefte’ye kadar uzanan bölgedeki zeytin üreticilerinin karşılıklı yardım ve dayanışmasıyla kuruldu. 2025 yılında 65 ülkeye 35 milyon dolarlık zeytin satan Marmarabirlik, tarihinin en yüksek ihracat rakamına imza attı. Bursa’da Gemlik, Mudanya, Orhangazi ve İznik, Balıkesir’de Erdek, Edincik, Marmara Adası ile Tekirdağ’da Mürefte kooperatiflerindeki 30 bin ortağın ürettikleri zeytinler; sofralık zeytin, zeytinyağı ve zeytin ezmesi olarak işleyerek yurt içinde ve yurt dışında sofralarla buluşuyor.
‘300 CİVARINDA ÜRÜNÜMÜZ VAR’
Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, “Ürün yelpazemiz geniş. Gramaj farklılıkları, uygulama farklılıkları, zeytin cinsi farklılıkları, zeytinyağı ve zeytin ezmesi olarak 300 civarında ürünümüz var. Bu tüketim alışkanlıklarına göre, ambalaj alışkanlıklarına göre, bölgelerde değişik değişik ambalajlı ürünlerimizi görebiliyoruz. Zaman zaman, ‘Biz o üründen istiyoruz, gördük, tattık. Onun devamı var mı’ diye talepler geliyor. İnternet sitemizden de Türkiye’deki bütün marketlerden de dünyanın birçok yerinden de ürünlerimizi bulabilirler, çok çok rahat bir şekilde elde edebilirler. Geçenlerde bir televizyon programında güzel bir şeye şahit olduk. Amerika’da bir ürün yiyor bir yazarımız, zeytin tüketiyor. Nereden geldiğini merak ediyor, soruyor. Bakıyorlar biz, Marmarabirlik. ‘O kadar lezzetli ki acaba Türkiye’de aynısı var mı’ diyor. Hatta böyle spontane bir şekilde bir program. Biz de kendisine ulaştık. Çok da kıymetli bir yazarımız aynı zamanda. Aynı ürünü Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde bulabilirsiniz diye” dedi.
PALM YAĞI İÇERMEYECEK, İÇERİSİNDE ZEYTİNYAĞI OLACAK
Marmarabirlik AR-GE ekibinin ürettiği formülle; zeytinyağı, çikolata ve fındığın eşsiz birleşiminin yakın zamanda raflarda yer alacağını ifade eden Ali Yıldız, “Marmarabirlik’in ana çerçevesi olan sofralık siyah zeytini daha güçlendirmek adına, adeta bir dayanak elde etmek adına, zeytin ve zeytinyağından yan ürünleri de Marmarabirlik ürün yelpazesine, ana ürününü güçlendirmek için yavaş yavaş katmaya başladık. Yeni zihniyet anlayışıyla, zeytinyağlı çikolata üretiyoruz. Türkiye’de ilk, dünyada örnekleri olabilir ama Türkiye’de palm yağı içermeyen, içerisinde zeytinyağı olan, sürülebilir, ekmeğe sürülebilir çikolata. Bu da yakında raflarda, Marmarabirlik’in gücüne güç katmak için ürün yelpazesinde olacaktır. Özellikle gençler ve çocuklar, bu sürülebilir çikolatalara çok meraklılar. Güvenle ve sağlıkla bütün tüketicimize sunmak için hazırlanıyoruz. Yine fındıklı, içindeki özel zeytinyağı var. Formülü çok güzel, kendi Ar-Ge’mizin ürettiği bir formül. Yakın bir zamanda çok kaliteli bir şekilde gelecek” diye konuştu.
KOZMETİK SEKTÖRÜ İÇİN İLK ADIM
Yıldız, Marmarabirlik’in kozmetik sektörüne de adım atacağını söyleyerek, “Kozmetik sektöründe de sağlıklı, doğal, özellikle hanımefendilerimizin ve beyefendilerimizin kullanabilecekleri sağlıklı bakım ürünleri, duş jeli, sıvı sabun, normal sabun, bakım kremi, cilt bakım kremi, yüz bakım kremi, el bakım kremi gibi. Bu alanda da Marmarabirlik’in gücüne güç katmak için çalışmalarımız hızla devam ediyor. O doğallıkla yine çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle kışın çatlayan ellere, İsviçreli balıkçıların farklı bir yöntemi vardı, bizim de zeytinyağımız var. Elleri çatlayana eskiden zeytin sürerlerdi, yağlansın da kuruluğu gitsin diye. Biz o doğallığı kullanarak ve kaliteli bir şekilde ürün elde ederek Marmarabirlik’i güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.
‘TAĞŞİŞ ÜRÜNLER HEM TÜKETİCİYE HEM GERÇEK ÜRETİCİYE BÜYÜK ZARAR VERİYOR’
Tüketicileri tağşiş ürünlere karşı da uyaran Ali Yıldız, şunları söyledi: “Tüketicilerimiz, güvenilir markaları tercih etmeli. Güvenilir markaların en azından hata yapma oranı çok çok daha az safhada. Bugün ülkemizde tağşiş zeytin ve zeytinyağları görüyoruz. Bunlar hem tüketiciyi hem de bizler gibi güvenilir firmaları baltalamaya devam ediyor. Bununla ilgili bakanlığın çalışmaları, belediyelerin çalışmaları, bizim hukuk mücadelelerimiz sürüyor. Bir marka adını alıp, Türkiye’de çok kolay bu. Bir marka tescili yapıp, hemen içine farklı tağşiş ürünler doldurup, çünkü zeytinyağı buna çok müsait. Tağşiş ürünler doldurup hem tüketiciye hem gerçek üreticinin de alın terine çok büyük zarar veriyor. Bu zararın en aza inmesi için en büyük denetici, halktır. Gerçekten sağlıklı ürün tüketmek isteyen, en azından doğal, hiçbir karışımı, tağşişi olmayan ürün tüketmek isteyen tüketicilerimiz, bizler gibi güvenilir markalar, kooperatif ve birlik ürünleri ve işini iyi yapan diğer güvenilir markaları tercih etsinler. Çünkü Türkiye’de her şey sokakta satılabiliyor sağlıksız koşullarda. Ambalajı temiz olsa bile onun dolum tekniği, o ürünün sıkım tekniği, o ürünün hangi şartlarda saklandığı, muhafaza edildiği, bakın bunların hepsi bizim kurumumuzda bir prosesi var. Bu proses çerçevesinde biz gıdamızı tüketicimize yollayabiliyoruz. Önemli olan sağlıklı gıda, güvenilir gıda, güvenilir markaların ürünüdür diye söylemek lazım. Marmarabirlik’in en kıymetli değeri, kendi ortaklarıdır. 30 bine yakın üyesidir tabiricaizse. Bu ortaklarımızın, bu bahsettiğimiz bütün kalite, bütün gıdamızın güvenilirliği aslında ortağımızın ürettiği, o alın teriyle ürettiği değerli üründür. Bu ürünün karşılığını onlara daha da iyi vermek için, ‘Marmarabirlik güçlüyse ortak da güçlü olacaktır’ zihniyetiyle ilerliyoruz.”